1 Ekim 2013 Sabah saatleri…
Ne yalan söyleyeyim sevgili okur, GTA Online sabahında heyecandan ölüyordum. Zaten içim dışım GTA V olmuş durumdaydı. Her gün eve gidiyor, konsolumu açıp Los Santos’un hayaller sahnesine bırakıveriyordum kendimi. İşe geliyor, gerek Mert ile beraber gerek tek başıma bütün ofisin başını şişiriyordum. Herkese GTA V’in mükemmel, baştan çıkartıcı ve detaylarla süslü bir eser olduğunu anlatmak istiyordum. İşin garip kısmı onlar bunu zaten biliyordu, niye anlatıp durduysam…
Öğle vakti geldi ve benim ellerim iyice kaşınmaya başladı. Bir an önce eve gitmeliydim, GTA Online’nın büyülü dünyasına giriş yapmalıydım. Araba çalmalıydım, yarışlara katılmalıydım, yeni edineceğim dostlarla beraber çete kurup o soygun benim bu soygun diğer çetenin diyerek har vurup harman savurmalıydım. Polis arabalarına ateş açmalıydım, diğer oyunculara saldırmalıydım. Niye böyle şeyler yapmak istediğimi sorgulamayın lütfen, aslında barışçıl bir karakterim vardır.
Ardından ilk darbeyi yiyiverdim. GTA Online sunucuları açılmıştı açılmasına ama kimse giremiyordu. İnsanlar delicesine saldırmışlardı ve yükü kaldıramayan sunucular bir anda çökmüştü. Fazla kafama takmadım. “Ne de olsa ilk saatler, Rockstar şimdi bir ayar çeker, bende eve gidince yayıla yayıla oynarım.” dedim, demez olaydım.
O akşam kaç saat oyuna girmeyi bekledim bilmiyorum. Üstelik sistem de hızlı değildi. GTA Online’dan atılır atılmaz, GTA V’e geri dönüyordum. Sonra haydi bakalım bir daha GTA Online’a gir, son hop yine oyuna geri dön…
1 Ekim günü hiçbir şekilde oyun yüzü göremedim arkadaşlar. Oyuna girebilme umudum, sabah saatlerinde metrobüste boş yer bulmakla eş değer bir durumdu. Metrobüs geliyor gelmesine ama kapıları kapanamayacak derece dolu, sıkışık bir halde durağı terk ediyordu. Şu gariban kardeşiniz de “x” butonunu kırarcasına hamle yapıyor, fakat ne yaptıysa elinde koca bir sıfırdan başka bir şey kalmıyordu.
Durumu bu kadar dramatize etmeye gerek var mı? Bence var. Şaka bir yana Rockstar’ın böylesine çuvallamasını gerçekten hiç beklemiyordum. Oyunu ertelemek gibi imkânları her zaman vardı. Zaten insanlar hala deliler gibi tek kişilik oyunu oynuyordu, böylesine büyük bir sorunla hizmete açmaları affedilecek gibi değil. Kendimi Diablo III’ün ilk günlerinde gibi hissettim. Yahu, senin oyunu alan kişi sayısı belli, oynayan kişi sayısı belli. Sen nasıl olurda daha hazır olmadan Online’ı hizmete açarsın? Hayır, daha önce de dediğim gibi böyle bir aceleye gerek yoktu. Ufak bir açıklama yapıp oyunu ertelerseniz, bunca hırgür hiç yaşanmayacaktı.
İlerleyen günler yine sunucudan kopmalar, lag problemleri ve müthiş bir sinir harbiyle geçti. Bu hafta başına kadar bir kez bile sorunsuz, şöyle arkama yaslanarak GTA Online deneyimi yaşayamadım. Üstelik bu tarz bir sorunu sadece benim değil milyonlarca oyuncunun yaşaması gerçekten hevesimizi kursağımızda bırakmış oldu.
Mendel’in Fasulyeleri
Biyoloji derslerimize konuk olan bu amcamız bitkiler üzerinde yaptığı araştırmalarla gen aktarımını bulmuş. Merak etmeyin size oturup Mendel’i anlatmayacağım, kimseyi sıkmak istemem. GTA Online’nın karakter yaratma ekranını görünce ister istemez aklıma ortaokul dönemlerinden kalma Mendel amcamız geldi.
Aklınıza gelen bütün karakter yaratma menülerini, seçeneklerini unutun. GTA Online akraba ilişkilerine göre ilerleyen bir ara yüze sahip. Mesela önce büyük annemizi ve büyük babamızı verilen seçenekler içinden seçiyoruz. Seçtiğimiz kombinasyonlar (anne ve baba için toplamda 28 farklı seçenek var) üzerinden annemiz ve babamızı oluşturuyoruz. Ortaya çıkan sonucu annemize ya da babamıza doğru götürerek, daha çok kime benzediğimize karar veriyoruz. Bana gayet yeterli ve eğlenceli geldi karakter yaratmak. Hızlı, kolay ve farklı. Üstelik baba seçimlerinde tanıdık bir karakter de bizi bekliyor. Red Dead Redemption’dan John Marston baba adayları arasındaki yerini almış, çokta hoş bir detay olmuş. RPG oyunlarındaki çetrefilli seçenekleri isteyen oyuncular ise maalesef bu konuda hayal kırıklığına uğrayabilir, benden söylemesi.
Karakterimizi hazırladık, ismimizi verdik. Heyecanlıyız, oyuna gir diyoruz ve… GTA V’e geri dönüyoruz. Sunucular çökmüş. Sonra bir kaç kez daha deniyoruz ve harika intromuzla GTA Online dünyasına ilk adımımızı atıyoruz. Aynı zamanda oyun içi yapabileceğimiz etkinliklerin mini tanıtımını izleyeceğiniz introdan sonra Lamar bizi uçağımızdan alıyor ve ilk görevimize götürüyor. Kadın karakter yaratan arkadaşları burada oldukça komik diyaloglar bekliyor, benden söylemesi.
Rockstar oyuna ısınmamızı kolaylaştırmak için ilk başta ufak bir tutorial kısmı hazırlamış. Uçaktan indiğimiz gibi kendimizi Lamar’ın düzenlediği bir sokak yarışının ortasında buluyoruz. Üstelik yalnız da değiliz. Bizim gibi bir kaç çaylak GTA oyuncusu da yarışanlar arasında. Arabamızı, araba rengimizi ve alay hareketimizi seçip ilk görevimize bodoslama dalıyoruz. Yeri gelmişken söylemekte fayda var: Oyun içindeki oyuncu rekabetine dayalı görevlerde oyun öncesi bahis oynayıp, kazancımızı katlayabiliyoruz. Mesela Last Man Standing moduna girdiniz.
Oyunculardan birinin, ya da kendinizin üzerine bahis oynuyorsunuz ve sonuca göre paranızı cebinize indiriyorsunuz. Bu özellik GTA Online’nın müthiş rekabetçi yapısının kaymağı olmuş resmen.
Neyse biz yarışımıza geri dönelim. Yarış sonunda Lamar hemen peşimizi bırakmıyor ve görevi yapıştırıyor. Sizde ilk parti görevinizi –crew demek daha olur sanırım- gerçekleştiriyorsunuz. Daha ilk görevden iki arabayla adam kovalamak cidden harikaydı. Havada uçuşan mermiler, polisler ve sizi gözlerine kestiren diğer oyuncular.
Küçük Adam Olmak
GTA serisinin belki de en büyük özelliklerinden biri her zaman güç hissi olmuştur. Görevlerden, hikâyeden bahsetmiyorum. Herhangi bir GTA oyununu oynarken her zaman kendimizi güçlü hissederiz. İstediğimize saldırmakta, nasıl istiyorsak öyle davranmakta özgür olmuşuzdur. Bana GTA Online’nın en büyük farkı ne diye sorsanız, o güven duygusunu tamamen yok etmiş olması diye cevap verirdim.
Oyuna henüz başladığımda ilk görevimi yaptım ve Lamar beni giysi mağazasına gönderdi. “Git, üzerindeki paçavralar beş para etmez, adam akıllı giyin.” dedi. Ben de atladım arabama ve mağazanın önünde durdum. Mağazanın önünde iki oyuncu dolanıyordu. Ne olacak acaba diye bir an gerildim.
Bana dokunmadılar. Alış-verişimi yaptım ve Lamar’dan haber beklemek için arabama oturup beklemeye başladım. Sonra bu iki arkadaş arabama yaklaştılar ve beni bir güzel harcadılar.
Kaç dakika güldüm inanın ben de bilmiyorum ama hakikaten ilginç ve komik bir deneyimdi. Ardından, re-spawn olur olmaz mağazanın önüne koştum. Polisler gelmişti. Beni öldüren ikili polisle çatışmakla meşgullerdi, benimde arabaya ihtiyacım vardı. Polis arabasını çaldım ve oradan uzaklaştım. Sonraki yarım saati sireni açıp diğer oyuncuları kovalayarak geçirdim.
Burada size oyunla ilgili ilk tavsiyemi vereyim: Kesinlikle arkadaşlarınızla oynayın. Rockstar Social Club sayesinde yeni arkadaşlar edinme veya oyun içinde birileriyle tanışma ihtimaliniz zaten var ama ufak bir arkadaş grubuyla oyuna başlarsanız daha en baştan alacağınız keyif maksimum seviyede olur. GTA Online dünyası ne yazık ki tek tabanca takılanlara karşı pek bir acımasız. Zaten oyun, isteseniz de istemeseniz de sizi diğer oyuncularla ittifak kurmaya itiyor.
İttifak deyince oyunun en önemli sistemi “Crew” yani çete olayından bahsetmek gerekiyor.
GTA Online’da saygınlığınızı arttırmanın en etkili ve hızlı yolu bir çeteye dâhil olup, co-op görevler gerçekleştirmek. Bu görevler gerek soygun olsun, gerek diğer oyuncularla kapışmak olsun oldukça çeşitlilik gösteriyor. Takımınızla başarılı oldukça çetenizin seviyesi yükseliyor ve daha fazla saygınlık sahibi oluyorsunuz. Şu anda Social Club bünyesinde sürüyle çete sizin katılmanızı bekliyor.
Eğer kendi çetenizi oluşturmak istiyorsanız da yine yapacağınız tek şey Social Club’ı ziyaret etmek. Burada çetenizin isminden, mottosuna (crew hakkında bilgilendirme diyelim), çete renginden, üye alım seviyesine kadar birçok seçeneğiniz bulunuyor. Online serverlarda belli bir saygınlığa sahip olduktan sonra kendi çetenize sahip olmak harika bir duygu olacaktır.
Zengin Olmanın En Kolay Yolu
Zengin olmak için bir iş bulmanız en kolay yol değil ama en doğrusu olabilirdi. Ardından kariyer basamaklarını tırmanmanız, gerekli terfileri almanız, falan filan… Diğer yol ise, otomobil hırsızlığından, benzincide duran marketi soymaya, sonra da işi ilerletip banka soygunlarına kadar ilerliyor. Gerçek hayatta suç (eh doğal olarak) olan bu eylemler GTA Online dünyasının en büyük eğlence unsuru. Görevler Lamar’dan Trevor’a kadar birçok kişiden alınabiliyor ve genel olarak basit mantıkları olsa da arkadaşlarınızla yapması inanılmaz keyifli şeyler.
Şu anlık görev konseptleri bana hayli sınırlı ve basit geldi. Ana senaryoda bulunan detaylı soygun planlarından sonra Online’ın soygunları süpermarketten çikolata aşırmak gibi geliyor insana. Diğer görevlerimiz klasik getir-götür işlerinden, suikastlara kadar uzayıp gidiyor. Ekstra olarak da diğer oyucularla karşılıklı olarak spor aktiviteleri yapabilir, sokak yarışlarına katılabilir ve hep multiplayer oyunda bulunan Deathmatch, Last Man Standing gibi oyun modlarıyla eğlenebilirsiniz.
Her ne kadar GTA Online’ın heist yani soygun görevlerinden biraz rahatsız olsam da size müjdeli haberi vereyim dedim. Rockstar’ın gelecekte oyuna getireceği birçok yenilikten birisi de soygun görevleri. Soygunlarımızı aynen ana senaryodaki gibi planlayıp gerçekleştireceğiz. Online’a tamamen farklı bir hava katacağına şüphem yok. Ama yinede insan zaten oyunun konsepti bu ve neden çok sonradan çıkıyor diye düşünmeden edemiyor.
Bunun haricinde Rockstar oyundaki görevlerin sürekli değişeceğini ve her daim yeni eventlerin ekleneceğini garanti ediyor. Şu an Social Club’da yaratılmış iki yüzden fazla yeni görev mevcut. İleride biz de görev tasarlamaya başlarsak -ki öyle görünüyor- o zaman GTA Online inanın tadından yenmez.
Spor aktivitelerine de öyle hemen burun kıvırmayın. GTA her konuda olduğu gibi mini oyun kıvamındaki bu aktivitelerden ayrı birer oyun çıkarmış durumda. Duruma en güzel örnek tenis maçları olacaktır. Topun eğimi, şiddeti, vuruş biçimleri ve pozisyon almaya kadar bir tenis oyununda olması gereken her şeyi koymuş Rockstar. Oyunun içindeki tenis mekaniklerini herhangi bir tenis oyununa koyun, inanın sırıtmaz ve çatır çatır oynanır.
Online bir oyun oynuyorsanız ve bu oyunda ekonomi varsa, herkes merak ettiği şey para kazanınca neler olacağıdır. GTA Online bu konuda oldukça eli bol davranıyor oyuncuya. Yeterli paranız var mı? Hemen telefonunuz aracılığıyla internete girin ve kendinize bir ev alın. Araba mı almak istiyorsunuz? Yine internete girin ve özel bir araba satın alın. Bir süre sonra siparişiniz teslim edilecek ve yeni aracınız evinizin garajında sizi bekliyor olacak. Tabii arabaları satın almak yerine çalmayı da düşünebilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken en büyük unsur diğer oyuncuların arabaları. Oyuncular kendi arabalarına bir tracker (takip cihazı) yerleştirebiliyorlar. Böylece arabanız nerede olursa olsun harita üzerinden takip edebiliyorsunuz.
Normal oyunda da bulunan ATM’ler, Online’da büyük önem taşıyor. Diğer oyuncuların sizin paranızı çalabileceğini sakın unutmayın ve asla yanınızda büyük miktarda nakitle dolaşmayın. Paranız biriktiğinde en yakın ATM noktasına gidip paranızı güvene alın.
Hemen size bununla ilgili başıma gelen komik bir olayı anlatayım. Yolda ilerlerken iki oyuncu önümü kesti ve beni öldürdüler. Ardından da araba atlayıp hızla uzaklaştılar. Ben yeniden doğunca hemen bir araba çevirdim ve kendi arabamın peşine düşüm. Bizim oto hırsızları görev yapmak için arabalarından ayrılana kadar iz sürdüm ve sakince bekledim. Onlar bir binanın içine girdiklerinde de hemen kendi arabama atlayıp olay yerini terk ettim. Beni fark edip peşimden bir süre koştular ama iş işten geçmişti. GTA Online dünyası oyuncu faktörünü ortaya sürerek her anı heyecanlı kılabiliyor.
En Farklı Deneyimi Yaşatma Ödülü…
… Diye bir ödül olsaydı GTA Online bu ödülü kapıverirdi. GTA haritasında diğer oyuncularla bu kadar büyük etkileşim içinde olmak inanın çok ama çok farklı bir durum. Diğer oyuncular haritada beyaz daireler şeklinde gösteriliyor. Onlarla etkileşime girebilir, beraber görev yapabilir, ya da sadece üzerlerinden arabayla geçebilirsiniz. Telefonunuzun menüsünden o anda haritada aktif olan oyuncularla iletişime geçebilir ve onları arkadaş listenize ekleyebilirsiniz.
Diğer oyuncuları harita görebilmek hem çok iyi hem de tat kaçıran bir durum. Çok iyi çünkü kim nerede, ne yapıyor hepsini görebiliyorsunuz. Çok kötü, çünkü oyundaki sürpriz tadını biraz olsun kaçırıyor. Assassin’s Creed gibi diğer oyunculardan bir haber olsaydık belki oyun daha da heyecanlı bir hal alabilirdi. Fakat bu durumu bir eksi olarak görmek biraz yanlış olurdu. Çünkü diğer GTA oyunlarının aksine, GTA Online bütün haritayı hizmetimize sunuyor. Devasa haritada o kadar oyuncunun birbirine rastlama ihtimali oldukça düşük
Oyun grafiksel olarak yine bildiğimiz GTA V. Çoklu oyuncu modu için herhangi bir grafik düşürmesi yapmamışlar. Ya da bizim gözümüzün rahatça göremeyeceği kadar az bir fark var. Sesler yerli yerinde ama maalesef karakterimiz konuşamıyor. İlk başlardaki delicesine lag problemi de büyük ölçüde aşılmış durumda. Aslında şu sıralar oyunun tek büyük sıkıntısı bir anda beliren veya kaybolan araçlar. Köşeyi dönüyorsunuz, cadde üzerindeki araçlar, bir anda yok olabiliyorlar. Ama bunlar bir kaç basit yamayla düzeltilebilecek, ufak şeyler. Umarım GTA Online tüm sorunlarını kısa bir sürede halleder demekten başka seçeneğimiz yok.
Son sözlerimi de söyleyeyim incelemeyi bitireyim artık. GTA Online hatalı ve sıkıntılı bir oyun olmasının yanında multiplayer deneyimine getirdiği yeni solukla anılması gereken oldukça kaliteli bir iş. Her oyun, hele böyle büyük çapta bir oyun ilk hizmete girdiğinde ciddi problemler yaşar. Eğer GTA V sahibiyseniz ve hala Online’a dokunmadıysanız hemen şu anda girip bir deneyin. Ama ondan çok büyük şeyler beklemeyin, sonuçta tamamen eğlence üzerine yapıla bir iş. Beklentiniz sonuna kadar aksiyon ve eğlence ise GTA Online ile inanılmaz keyifli anlar yaşayacağınızı garanti edebilirim.