1942 ile 1943 yılları arasında yaşanan Stalingrad muharebelerinde Almanlar,
Sovyet halkının ve askerlerinin üstün direnişleriyle karşılaştılar. Stalin’in
190 tümenden oluşan dev ordusu Alman kuvvetlerini kuşatınca, Hitler’in ordusu
çareyi geri çekilmekte buldu. Böylelikle düşürülemeyen Stalingrad, Almanlar’ın
planlarının ters tepmesine neden oldu…
1939 yılında başlayan 2. Dünya Savaşı, 1945 yılında sona ermesine karşın,
monitörlerimizde tüm şiddetiyle devam ediyor. Bu sefer karşımızda Great Battles
serisinin Stalingrad isimli oyunu duruyor. Anlayacağınız yine 2. Dünya Savaşı ve
yine RTS!
Yine yeni yeniden 2. Dünya Savaşı!
İkinci Dünya Savaşı konulu oyunların giriş videoları, iyiden iyiye birbirine
benzemeye başladı. Fonda çalan duruma uygun bir müziğin üstüne, İkinci Dünya
Savaşı’ndan fotoğraflar ve belgelerin gösterildiği açılış videoları oldukça sık
kullanılıyor. Belki bu şekilde hazırlanan videoların, oyuncuları daha fazla
etkileyeceğini düşünen yapımcılar, böylelikle en kolay yolu seçmiş oluyorlar.
Açıkcası bir kaç fotoğraf ve bir kaç yazılı belge beni pek havaya sokmuyor. İşte
bu tarz bir video ile Great Battles of WW-II Stalingrad’a giriş yapıyoruz.
Oyunumuzun isminden de anlaşılacağı gibi 2. Dünya Savaşı’nı ve bu savaşın en
anlamlı muharebelerinden biri olan Stalingrad’ı konu alıyor. Hal böyle olunca
seçilebilecek 2 ülke mevcut. Axis ve Red Army olarak belirtilmiş güçlerden,
Axis’i alırsanız Almanya’yı, Red Army’i alırsanız Sovyetler birliğini
yönetiyorsunuz. Seçimimizi yaptıktan sonra 2. Dünya Savaşı atmosferine kendimizi
bırakıyoruz. Zaten yapımcılar peşi sıra çıkardıkları 2. Dünya Savaşı konulu
oyunlar sayesinde, bu atmosferden hiç bir zaman kopamadığımız için adapte
olmakta zorluk çekmiyoruz.
Yardım çağır! Çağıramam senaryoda yok.
Birimler ekrana ilk yansıdığında, hemen Sudden Strike oyununu anımsadım. Tıpkı
ondaki gibi birim üretme şansımız bulunmuyor. Var olan eldeki birlikleri komuta
ediyoruz. Tanklar, askerler, asker taşımak için kamyonlar, uçak savarlar ve
topçu birlikleri… görevimizi başarıyla tamamlamamız için emrimize verilmiş.
Bir aksilik olurda birliklerinizi kaybederseniz yardım çağırma şansımızda yok!
Yardım, gerekli veya gereksiz bir şekilde, senaryoya uygun olarak kendisi
geliyor. Bu yüzden dikkatli davranmak zorundasınız.
Piyadeler diğer RTS’lere oranla oldukça aktif rol üstleniyorlar Stalingrad’da.
Tanklar geldiğinde kaçmalarını beklediğim askerler, hemen tanka bomba atmaya
başlıyorlar. Buna ek olarak yakında topçu birliğiniz varsa, kısa sürede tankın
icabına bakıyorlar. Sizde derin bir nefes alıyorsunuz derken bu seferde düşmanın
piyade birlikleri bölgeye geliyor. Genellikle gördüğüm şu ki; en yakındaki
binaya girip, oradan size ateş açıyorlar. Hal böyle olunca bu sefer sahne alma
zamanı, sizin tanklarınıza geliyor. Yıkıcı silahları sayesinde yerle bir
ettikleri binaların enkazı, düşmanlarınızın mezarı haline geliyor.Oyun boyunca sesleri özellikle çok açmanızı tavsiye ederim. Çünkü sessiz sakin
geçtiğiniz bir yerleşim yerinde, önce bir kaç mermi sesi duyuyorsunuz. Nereden
geldiğini çözemediğiniz mermi seslerini duyunca hemen önleminizi almalısınız.
Eğer ilerlemeye devam ederseniz daha çok mermi sesi ve top sesleriyle
karşılaşıyorsunuz. Bu yüzden en az zahiyatı vermek için çevredeki binaları
sıklıkla kullanın. Aksi halde, etrafınız düşman askerleri ile çevrilebilir ve
çok kayıp verebilirsiniz.
Bırak savaşı şimdi müziği dinle
Great Wars of World War II – Stalingrad, 2. Dünya Savaşı atmosferini oldukça
başarılı yansıtıyor. Sürekli çevrenize düşen bombalar, top mermileri, silah
sesleri, tankların ve araçların hareket halindeyken çıkardıkları sesler, gözcü
uçakları ve bombardıman uçaklarının uğultusu oyun boyunca karşılaşacağınız
sahneler olacak. Böylelikle bir karmaşanın içinde olduğunuz hissine
kapılıyorsunuz. Bununla beraber atmosfer sizi sarmaya başlıyor. Müzikler ise
yapımın bir başka başarılı yönü. Diğer savaş konulu oyunlarda karşılaştığımız,
durağan ve sade müzikler yerine, yapımcılar sert parçaları tercih etmişler.
Böylelikle kendinizi gaza gelmiş bir şekilde Nazi avlarken veya Kızıl orduya
pusu kurmuş bir şekilde buluyorsunuz…
Grafiklere geldiğimizde, yapımın diğer RTS’leri bir kaç sene geriden takip
ettiğini görüyoruz. Pek başarılı görünmeyen grafiklerine rağmen, 2. Dünya Savaşı
atmosferinin iyi yansıtılması güzel olmuş. Örneğin tankla veya ufak bir piyade
birliğiyle bir bölgeye ulaşmaya çalışırken, nereden geldiğini görmeseniz bile,
çevrenizde sürekli bombalar patlıyor, ağaçlar parçalanıyor, binalar yıkılıyor.
Stalingrad, 3. Boyutlu bir görünüme sahip olsada, kamerayı döndürüp çevirmemiz
gibi özellikleri içerisinde barındırmıyor. Fakat binaların arkasındaki birimleri
görmemiz için güzel bir yöntem düşünülmüş. Mouse ile binanın üzerine
geldiğimizde, binanın şeffaflaştığını görüyoruz. Böylelikle arkada saklanmış ne
var ne yoksa gözler önüne seriliyor. Ayrıca son yıllarda çıkan birçok RTS’de
görmeye alıştığımız, zoom sistemi de bu yapımda bulunmuyor.
Yenilik var mı yenilik?
Genel olarak bakıldığında Great Wars of World War II – Stalingrad, türe hiç bir
yenilik getirmediği için, alınıp oynanılmasınında çok fazla bir yararı
olmayacaktır. Fakat ikinci Dünya Savaşı atmosferini iyi yansıtan oyunlardan
birini denemek istiyorsanız, Stalingrad’ı tercih edebilirsiniz. 36 görev boyunca
bir cepheden bir cepheye koşuşturup duracağınız oyunda, 7 tane de gizli görev
bulunuyor. Ayrıca Kızıl ordu ve Nazi’lerin yakın tarihe yön veren bu önemli
savaşta, 150 çeşit birim bulunuyor. Eğer 2. Dünya Savaşı konulu RTS oynamaya
doyamadıysanız gönül rahatlığıyla alıp oynayabilirsiniz ama amacınız kaliteli
bir RTS oynamaksa, tercihinizi başka oyunlardan yana yapın.