Guild Wars: Nightfall

Geçtiğimiz nisan ayının sonunda çıkan Factions ile Guild Wars dünyasına yeni boyutlar kattı. Sonrasında ilk Guild Wars oyunu Prophecies olarak adlandırıldı ve kendimizi Cantha diye bir kara parçası, Assassin ve Ritualist karakter sınıfları ile birlikte yeni PVP imkânları, oyun modları ve bir dolu ıvır zıvırın ortasında bulduk. Guild Wars’ın kendine has havası Prophecies’de ortaya konduktan sonra yapımcılar Factions’da Uzakdoğu temasını işlemek istediklerini belirtmişlerdi. Bunun oyun içinde oldukça güzel durduğunu kabul etmek mümkün, fakat özünde çekik gözlülerin online oyun merakını kullanmak olduğu rahatlıkla düşünülebilir.


Ardından Nightfall geldi ve onun da mevcut yapıya ve senaryoya pek tabii ki katkıları var. Oyunun geçtiği kıta olan Elona Prophecies’in Tyria’sına benzer yanlar içeriyor, yalnız genele Mısır, Yunan ve Roma atmosferi hâkim ve haritanın çok büyük bir bölümünde çorak topraklar var. Ayrıca Nightfall önceki Guild Wars oyunlarında yer almayan pek çok özelliğe de sahip. Bu özelliklerin mevcut oyun yapısını etkileyen değişiklikler ve karakter sınıfları ile birlikte gelen yeni standartlar olduğunu söylemek mümkün.


Nightfall’u konu olarak ele aldığımızda Guild Wars dünyasındaki ana senaryoya büyük eklentiler yaptığını görüyoruz. Bilinen 5 tanrının yanına Abbadon adında bir tanrının varlığı daha ortaya çıkıyor ve kendisi suyun ve bilginin eski efendisi olarak anılıyor. Guild Wars tarihine göre günümüzden 3000 yıl önce tüm tanrılar Tyria’yı yarattıklarında sihri bir hediye olarak canlılara verdiler. Fakat dağıtımı adil yapmayan Abbadon kıta üzerindeki tüm türlerin bütün güce sahip olmak için bir savaşa girmesine neden oldu. Bunun üzerine de Tyria’nın ilk kralı Doric tanrıların huzuruna çıkarak tekrar barışı geri getirmelerini istedi. Tanrılar da çareyi tüm sihri Bloodstones olarak bilinen taşların içine hapsetmekte buldular, fakat Abbadon kendine düşen görevi yerine getirmedi. Tyria tarihinde bu andan itibaren dışlanmış tanrı olarak anılan Abbadon, sihrin gücünü kendine inananlara vererek diğer beş tanrıyı yok etmeye çalıştı, fakat en sonunda yenildi ve Realm of Torment’e hapsedildi. Günümüze gelindiğinde ise Elona üzerindeki hareketlilikle karşılaşıyoruz. Her ne kadar Abbadon uzun süre önce etkisiz hale getirildiyse de dünyada ona inanan insanlar hala var. Bu insanların liderini ise Kourna halkının lideri Varesh Ossa temsil ediyor. Yapmak istediği şey ise müritlerine vereceğini vaat ettiği büyük gücü elde etmek için, Sırlar Tanrısı olarak da bilinen Abbadon’u tekrar dünyaya getirmek.


Never Fight Alone!


Nightfall, Guild Wars serisinin üçüncü oyunu ve tıpkı Factions gibi çalışması için önceki oyunlara gereksinim duymuyor. Nightfall’a başladığımız yer Elona kıtasının güneybatısında yer alan Istan adası. Önceki Guild Wars oyunlarında olduğu gibi bu adayı tipik bir şekilde oyuna alışma bölümü olarak kullanıyoruz, fakat senaryonun ana parçaları tam burada oturmaya başlıyor ve Istan Adası’nda geçirdiğiniz zaman pre-searring veya Shing Jea Adası’ndakine kıyasla biraz daha uzun. Sonrasında ise bölüm ve ana quest’leri takip ederek sırasıyla Kourna, Vabbi ve The Desolation’a geliyorsunuz. Her bölgenin ayrı bir özelliği, senaryo içerisinde de farklı önemi var.Guild Wars serisi Prophecies ile MMORPG dünyasında tuttuğu safı PVP olarak göstermiş, Factions ile de bu yerini sağlamlaştırmıştı. Prophecies işin PVE kısmını oldukça güzel doldurmuş, hikâyenin arka planını da oluşturarak sonraki oyunlara zemin hazırlayacak pek çok olaya açık kapı bırakmıştı. Fakat Factions öyle değildi ve senaryo kapsamına da eklenen çeşitli PVP görevlerle olayın her boyutunda buna özgü çalışmalar içerisine girdi. Nightfall ise Factions’un aksine Prophecies’e daha yakın, role playing temalarına daha çok sahip bir özellik gösteriyor. Buna göre oyun çok geniş bir dünya ve bu dünya içerisinde de detayları bol bir oyun içi hiyerarşik yapı ile karşımıza çıkıyor. Oyun içerisinde yaptığınız quest’lere ve öldürdüğünüz düşmanlara göre belli bir Sunspear Promotion puanı kazanıyorsunuz ve bu puanlara göre rütbe elde ediyor, sonrasındaysa harita içerisindeki bazı bölümlere ancak bu şekilde giriş yapabiliyorsunuz.


Guild Wars Nightfall beraberinde iki yeni karakter sınıfı da getiriyor ve toplam karakter çeşitliliğini böylelikle 10’a yükseliyor. İlk karakterimiz Dervish, elinde Azrail’i andıran devasa bir hançer taşımasıyla dikkat çekiyor ve Elona kıtasının kutsanmış savaşçıları olarak tanıtılıyor. Karakter özellikleri nedeniyle sürekli üzerinde bir enchantment’a sahip olması gerekliliğinden bahsedilebilir. Saldırı ve diğer bazı yetenek uygulamalarında üzerindeki enchantment’lar ve bunların sayısı önem kazanıyor. Saldırılarında kullandığı hançeri ise her savuruşunda etrafındaki üç düşmana birden vurabiliyor. Paragon’un kullanım özellikleri ise onu uzun menzilli bir Warrior gibi gösteriyor. Elona’nın koruyucu melekleri olarak lanse edilen bu sınıfımız bir elinde mızrak taşıyor ve saldırılarını bu şekilde gerçekleştirirken diğer elinde tuttuğu zırhıyla da ekstra koruma ve onunla birlikte çeşitli eklentilere sahip oluyor. Kullandığı shout yetenekler ise onun Warrior’a asıl benzediği yönü temsil ediyor; fakat bunun yanı sıra ona benzeyen Chant ve Echo olmak üzere iki yetenek çeşidine da sahip.


You’ll Never Walk Alone!


Nightfall aynı zamanda aksiyona beraber çıkabileceğiniz henchman’leri de istediğiniz gibi ayarlamanıza olanak sağlıyor. Yalnız bu şekilde ayarlanabilir karakterlerin ismi ise Hero. Hero’lar oyun boyunca yaptığınız quest’ler ve mission’lar sonucunda grubunuza ekleniyorlar ve daha sonrasında hikâye akışındaki bazı yerlerde anahtar rol oynuyorlar. Karakter ekranınızı açtığınızda o sırada grubunuz içindeki hero’ları görüntüleyebiliyorsunuz ve hepsinin silah, zırh gibi özelliklerinde değişiklikler yapabiliyorsunuz. Sonucunda da istediğiniz özelliklere sahip bir party oluşturarak diğer insanların size katılmasını beklemeksizin belki de çok daha iyi bir ilerleyişe sahip olabiliyorsunuz. Pusulanızın etrafına yeni eklenen bir çember ile grubunuzdaki hero ve henchmen’ler üzerinde doğrudan bir kontrole sahipsiniz.Sadece silahları değil, aynı zamanda hero’larınızın kullanabildiği yetenekleri de ayarlayabiliyorsunuz. Bu bakımdan önceki oyunlarla fazla sayıda yetenek açtırmış veya Nightfall içerisinde açtıracak olmanız büyük bir önem kazanıyor. Zira grubunuza ekleyeceğiniz bir Monk, bir Elementalist ve bir Warrior’ı uygun bir şekilde ayarlayabilmek için silahlarla ve karakter özellikleriyle uyumlu olabilecek bütün yeteneklere sahip olmak büyük bir önem kazanıyor. Belli başlı yeteneklere oyunu açar açmaz sahip olsanız da bunlarla yetinilemeyeceğini anlamak çok da uzun sürmüyor. Ayrıca her birinin ikincil karakter sınıflarını da istediğiniz an değiştirme hakkınız bulunuyor. Bu, build oluşturma kapsamında da inanılmaz avantajlar sağlıyor ve yetenek çeşitliliğine sahip olmak asıl burada işe yarıyor. Factions’a da sahip olmanız durumunda isterseniz Assassin ve Ritualist ikincillerini de karakterinize ekleyebiliyorsunuz. Nightfall ile gelen çok kaliteli bazı yetenekler (Ranger ve Warrior için Ritualist’in Sight Beyond Sight’ı gibi), Factions’a sahip oyuncular için ise adeta bir lütuf hüviyetinde.


Hero’ların oyuna eklenmesiyle birlikte yeni bir oyun modu daha seriye kazandırılmış. Hero Battles adındaki bu mod sayesinde oyun içinde açtırdığınız hero’lar ile birlikte tek bir rakibe karşı PVP yapabiliyorsunuz. Uygulamada yapmanız gereken şey düşmanları öldürmek veya bölgelere sahip olmak. 20 puana ulaşan ilk taraf oyunu kazanmış oluyor. Hero’larınızın kullanabilecekleri yetenekleri ayarlamanız ve hepsini randımanlı oynatmanız büyük bir önem kazanıyor. Tek kişi ve sınırlı oyun alanı, Random Arena ve Team Arena aksine burada ayrıca stratejinizi de kendinizin belirlemenize imkân sağlaması dolayısıyla daha farklı.


Görsel ve işitsel olarak Nightfall’a baktığımızda önceki oyunlara benzer şeyler görüyoruz. Grafiklerdeki bazı geliştirmelerin ve efektlerdeki güzelleştirmelerin dışında her şey eskisi gibi. Farklı olarak karakterlerin sinematikler esnasındaki konuşmalarında dudaklarını oynatmaları dikkat çekici. Seslerde ise Mısır atmosferini yansıtan davullar ve mistik müzikler oyun boyunca sizinle birlikte. Aksiyonun hızlandığı anlarda değişen müzik de yine oyun sırasında heyecan yaratabiliyor. Seslendirme ise başarılı.


Guild Wars Nightfall’un seriye çok şey kazandırıyor. İçeriğindekiler eski bir Guild Wars oyuncusunu uzunca bir süre başında tutmaya yetecektir, fakat yeni oyuncular detaylar arasında bocalayabilirler. Genele baktığımızda ise yapı olarak Prophecies ve Factions’a çok benzeyen yanlar görmek mümkün; bu yüzden yenilikçi olmadığı yorumu da yapılabilir. Yine de Nightfall yanlış bir tercih olmayacaktır.

Exit mobile version