Gun

Vahşi Batı konsepti bu aralar iyice kıymete binmiş olsa gerek ki, Gun
üzerinde oldukça fazla zaman harcanıyor ve hakkında verilen bilgilere bakılırsa,
bizi hiç de yabana atılmayacak bir yapımın beklediği anlaşılabiliyor. Vahşi Batı
hayatında yaşanbilecek her türlü öğeyi ve yaşam tarzını, Gun ile
monitörlerimizde tecrübe edebileceğiz. Üstelik yapımcılar, bir yerden sonra
gidişat kontrolünün tamamen bizim elimizde olacağını ve istediğimiz gibi hareket
edip kendimizi geliştirebileceğimizi belirtiyorlar. Özgür olduğumuz ve bir
yandan kendimiz gibi benimseyip geliştirdiğimiz bir karakterimizin olduğu
oyunlar, bir adım önde olup daha zevkli oynanışlara sahip olmuşlardır. Gun’ı da
bu katerogiye sokmak hata olmayacaktır.

Atı alan kovboy oldu

Aksiyon / adventure türündeki oyunumuz, karakterimizi geliştirme özelliğine de
sahip olunca, RPG öğelerinden de nasibini alıyor. Gun’da ana karakter olarak,
Colton White’ı yönetiyoruz. Kendisi, atalarını araştırırken bir yandan da
hayatını devam ettirmektedir. Ned isimli karizmatik ve tanınmış bir kovboy
tarafından yetiştirilmiştir. Kısa bir zaman öncesine kadar Colton, Ned’i babası
olarak bilirdi ancak gidişatından da daha sonra anlayacağımız üzere, Ned’in
gerçek babası olmadığını anlayacak ve hikaye daha değişik bir boyut
kazanacaktır. Oyun boyunca da, Ned hem görev verme, hem de bize yardımda bulunma
bakımından sürekli yanımızda olacak.

Normalde üçüncü şahıs görünümünden kontrol ediyoruz, ancak kovboyların şu meşhur
QuickDraw özelliğini, yani hızlıca silah çekip ateş etme özelliğini
kullandığımız zamanlarda, birinci şahıs görünümüne geçebileceğiz. Kullandığımız
silahların şiddeti ve büyüklüklerine göre crosshair’imiz de değişecek. QuickDraw
moduna geçtiğimizde, Max Payne’in ünlü ettiği bullet-time durumu devreye girecek
böylece daha dikkatli atışlar yapabilme imkanına sahip olacağız. Silahlarımızın
özellikleri de birbirlerinden farklılaşıyor. Normal tabancalarımız hızlı olmakla
birlikte, QuickDraw özelliğini kullanabilmemize destek veriyor ancak tüfek
kullandığımız zaman, onun sağlam ateş gücünden ve hatta uzak mesafeler için
dürbününden de faydalanabiliyoruz. Yalnız, tüfek kullandığımız zamanlarda,
QuickDraw olayımız devre dışı oluyor. Silahların yanında, yakın dövüş
özelliklerimiz de bulunuyor ve oyunda ilerledikçe düşmanları yakın dövüşte
safışı bırakabilmek için çeşitli combo’lar öğrenebiliyoruz.

Hikaye bazlı bir oynanışa sahip olacak Gun’da, ilk başta görevler çizgisel gitse
de, bir süre sonra Dodge City’ye ayak basmamızdan itibaren olayların akışını
tamamen biz belirlemeye başlayacağız. Ana hikayenin yanında, çevreyle
girebileceğimiz etkileşimlerle birlikte yan görevler alacak, onları
değerlendirmemiz sayesinde hem daha fazla para kazanıp, bir yandan da
yeteneklerimizi geliştirme şansına sahip olacağız. Şehre geldiğimiz zaman
etrafta bar, alışveriş yerleri ve hatta kumar oynayabileceğimiz bir sürü mekan
olacak. Alışveriş yerlerinden, mevcut paramızı kullanarak istediğimiz silah,
patlayıcı, alet-edevatı alabileceğiz. Para kazanmanın yolu da, yapacağımız yan
görevlerden ve eğer şansımız da varsa oynayacağımız kumardan geçecek. Yan
görevler, “Aranıyor!” posterlerinde gösterilen kişileri bulup, canlı ya da
cansız teslim etmek ya da tehlikeli hayvanları avlamak gibilerinden
oluşabilecek. Tabii, bunlar sadece yan görev örneklerinden ikisi. RPG öğeleri devrede

Ana özelliklerimiz olarak sağlık, at sürme, silah kontrolü, yakın dövüş ve
QuickDraw’u, başardığımız görevler paralelinde geliştirebileceğiz. Bunların
yanında, hızlı şarjör değiştirme, atı daha hızlı sürme gibi yan özelliklerimizde
de geliştirmelere gidebileceğiz. Adamımız Colton, çok yönlü bir insan ve
istediğimiz zaman avcılık olayına girebilecek, vahşi hayvanlardan tutun ve
atıcılık gücümüzü geliştirebilmek için uçan, kaçan her türlü hayvana da
saldırabileceğiz. Yalnız, oyunun enteresan özelliklerinden birisi de, çevreye
davranışımza göre bir karakterimizin olacağı. Daha önce de belirttiğimiz gibi,
şehre geldiğimizden itibaren gidişat tamamen bizim elimizde olacak. Buna,
istediğimiz gibi etrafa saldırmak ya da tamamen insanların suyuna gitmek de
dahil. İşte oraya buraya isteğimize göre saldırmak, katliamlar yaratmak, mekanda
istenmeyen adam olmamız anlamına gelecek ve şehirde bize karşı bir isyan
başlayabilecek, tabii bizim de bunları göze alaraktan hareketlerimize dikkat
etmemiz gerekebilecek.

Colton, ayak üstündeki dövüşlerinde akrobatik hareketler kullanabilecek.
Atabileceği taklalar, yuvarlanma hareketleri bulunuyor. Ancak, bunların yanında
oyunun can damarını oluşturan öğelerden birisi de, kullanabileceğimiz atımız.
Özellik olarak da geliştirebileceğimiz at sürme olayı, hem uzun mesafeli
yolculuklarımızda, hem saldırı ve savaş alanlarında, hem de direkt olarak
atımızı silah olarak kullanabilme durumlarında önem teşkil ediyor. Kendimizi
geliştirdikçe, atımızı daha verimli kullanabilecek, ölümcül saldırılar
gerçekleştirebileceğiz. At üzerinde yapabileceğimiz combo’lar ile düşmanı
safdışı bırakabilecek, ayrıca atımız ile düşmanlara tos attırabileceğiz.

Bu Vahşi Batı’yı sevdim

Grafiksel olarak Gun çok şey vaadediyor. Özellikle, Vahşi Batı’yı yansıtan çevre
öğeleri ve texture’lar kaliteli hazırlanıyorlar. Yürüdükçe dalgalanan giysiler,
hava şartları ve geçişler, güneşte daha da kararan tenler, grafiksel detaylara
verilebilecek örneklerden bazıları.

Ses efektlerinin de yabana atılacak cinsten olmayacakları belirtiliyorlar.
Profesyönel insanlar tarafından yapılacak olan seslendirmelerde elemanların ses
tonları, karakterimizi birebir yansıtabilecek şekilde gerçekleştirilecek.
Online, oynanışı desteklemeyecek olan Gun, PC’nin yanında PS2, Xbox, Xbox 360 ve
GameCube için de hazırlanıyor. Çıkışı da, bir aksilik olmazsa 8 Kasım 2005
olarak belirtildi, merakla beklemekteyiz.

Exit mobile version