Makale

Günün birinde Half-Life 3’ün çıkacağına artık inanmak istiyorum

2015 yılının 3. ayının, 3. gününde saat 3’te yapılacak bir toplantı tek bir şeye delalettir. Half-Life 3! Her kültürde, her insanda geçerli olan açıklama budur. Zamanın durduğu, çıkacak diğer ‘büyük’ oyunların tamamen unutulduğu tarihi bir an.

Benim hayatım boyunca en çok güldüğüm şey Half-Life abartılmış bir seridir denmesidir. İnanın buna öyle çok denk geldim ki bir yerden sonra Valve’ın ne kadar berbat bir iş yaptığını kabul etmek zorunda kaldım.

Unutulan çok fazla şey var. İnsanlar bugün FPS oyunlarında hikaye arıyorlarsa bunun sebebiydi Half-Life. FPS’leri atlamalı zıplamalı çerezlik oyunlardan çıkartıp, aslında birinci şahıstan oyun oynamanın ne kadar derin bir deneyim sunacağının çözüldüğü oyundu.

Kaç yıl geçti? Boş verin gerçi, artık ben bile unuttum. Oyun dünyasının en büyük mihenk taşlarından biri olan Half-Life hakkında yıllardır tek bir resmi açıklama bile yok. Yer yarıldı ve Gordon içine girdi. Çıkamıyor, daha doğrusu çıkmasına izin vermiyorlar.

Peki, neden Half-Life çıkmıyor? İşte sorulması gereken asıl soru bu!

Episode’ları saymazsak, Half-Life 2’nin ardından 11 yıl gibi korkunç bir (gene saydım) süre geçti. Şu an ilk Half-Life’ı oynayan insanlar 30’lara, 35’lere yaklaştı. Half-Life ismiyle çok geç tanışan okurlarımız için bir şeyi çok net söylemek istiyorum: Half-Life sadece bir oyun olarak çıkamaz!

Assassin’s Creed, Battlefield, Call of Duty’leri filan geçin. Half-Life dünya üzerindeki herhangi bir oyundan çok daha fazla sorumluluğa sahip. Çıktığı zaman eğer oyun dünyasındaki dengeleri bir kez daha değiştirmeyecekse, isterse dünyanın en güzel hikayesini anlatsın, kimsenin umurunda olmaz.

Half-Life çıkan iki oyunuyla da beri gelen yılların oyun anlayışını ve tekniğini belirlemiş bir yapım. Bir FPS oyununda hikaye anlatımını oyunla bütünleştiren ilk oyundur. Şu an aksini düşünemiyorsunuz bile. Yüz mimiklerinin gerçekçi bir şekilde kullanıldığı ilk oyundur, artık dudak senkronları uyuşmayınca bile kızıyoruz. Oyunlarda fizik ve çevre etkileşimini baştan tanımlayan ilk oyundur, öyle ki en küçük kıymık parçasından, dev konteynırlara kadar, her şeyin bir ağırlığı vardır.

Half-Life öyle basitçe, sadece bir oyun olarak piyasaya çıkamaz. Bunun ne Half-Life sevgisiyle ne de mükemmeliyetçilikle alakası var. Herkes için söylemiyorum ama dediğimi gerçekten anlayabilmeniz için, 2004 yılına yeniden dönmeli ve Half-Life 2’yi ilk kez görmüş bir insan olmanız gerekiyor.
“BU İNSANLAR CANLI!” diye haykırarak monitöre takiben bir 15 dakika kilitlenmeniz lazım. Başka türlü, ne hissettiğimizi gerçekten anlamanız güç.

Uzun süredir söylentilerden ibaret olan ve Gabe Newell’ın kulaklarını çınlatan Half-Life 3 duyurusu yine yapılmadı. Hepimiz tarihi görünce “Acaba?” dedik ama o, orada kaldı. Koca firmanın teknoloji tanıtacağı yerde oyun tanıtmasını beklemek biraz hayalcilikti (o noktaya da geldik ama).

Steam Machine çıkış tarihi, HTC ile geliştirilen HTC Vive ve Source 2 oyun motoru. Bu üç isim Valve’ın geleceğini çizecek teknolojileri ve yol haritasını gösteriyor. Aynı zamanda Valve’ın yıllardır ne ile meşgul olduğunu da bizlere kanıtlıyor.

Eğer bu 3’lü, dikkatinizi çekmek isterim ‘bu 3’lü!”, Half-Life 3’ün yaklaşmakta olduğunun habercisi değilse nedir?

Sanal gerçeklik, bir sonraki Half-Life’ın çıkış noktası için oldukça makul görünüyor. Aslına bakarsanız geçen 10 yıl boyunca Titanlfall gibi birkaç oyun dışında, FPS türü Half-Life’ın bıraktığı noktadan bir adım bile ilerlemedi. Bunun oldukça iddialı göründüğünün farkındayım.

Geri dönüp baktığımda, türün zerre kadar ilerlemediğini kendi gözlerimle görüyorum. Türe açık dünya elementlerinin girmesini yenilik, gelişim olarak görüyorsanız o başka tabi.

Türün gerçekten de yenilenmeye ve gelişime ihtiyacı var. Teknolojik açıdan yeni bir FPS çağının kapılarının artık aralanması gerekiyor. Steam Machine’den ve HTC Vive’dan daha güzel bir platform olabilir mi? Bu ikiliyi geçtim, ortada artık Source 2 gibi çok önemli bir gerçek var!

Geçenlerde eski bir GIF gördüm. Dark Knight’ın o çok ünlü son sahnelerinden birinde Fox, sistemi kapatıyor ve bilgisayarlar patlamaya başlıyordu. O sahneye Gabe Newell’ı yerleştirmişler. Sisteme şifre olarak 3 yazıyor ve bir anda her şey havaya uçuyor.

Half-Life duyurulduğu anda olacak olan çok farklı değil. Valve yeni Half-Life’ı piyasaya sürene kadar başka herhangi bir oyun, platform hakkında söylenilenler 2. Sınıf muamelesi görecektir. İşte o kadar fetişsize edilmiş bir olay Valve’ın öngörülen duyurusu. Artık hiç olmadığı kadar önemli kanıtlarımız da var. Kesinlikle o duyuru gelecek, başka yolu yok. Gabe Newell bize en azından bunu borçlu. Oyun dünyasının yeni Half-Life’a şiddetle ihtiyacı var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu