90’lı yılların ortalarında İstanbul, Teşvikiye’de bulunan Reasürans Çarşısı’nda başlamıştı FRP maceram. Gerekli Şeyler adlı dükkanı ilk defa görmüş ve o koca koca İngilizce kural kitapları ile ilk defa tanışmıştım. Sonrasında gelsin Forgotten Realms’lar, gitsin Planescape’ler derken bir zaman sonra her FRP oyuncusunun kaderi olan Magic the Gathering ile de tanıştım. Hala siyah-mavi renklerden oluşan 200 küsür kartlık destem evde durur ancak tabii artık tozlanmış bir şekilde.
Blizzard’ın, herkes ondan Project Titan’ı beklerken, mart ayında duyurduğu Hearthstone: Heroes of Warcraft (HHoW) hayranlarını oldukça şaşırtmıştı. Bu zaman kadar bizleri Diablo, Starcraft, Warcraft ve WoW ile buluşturan firmadan yeni oyun olarak farklı bir tür beklesek de (Titan hariç) bu kadar farklı bir şey beklemiyorduk. Ancak bir markayı yaşatmanın yollarını bir şekilde bulan Blizzard herkesi ters köşeye yatırdı ve bir Trading Card oyunu ile Warcraft dünyasını farklı şekilde bizlere sundu.
Ready your deck!
Zamanında Magic oynamış olan kişiler için bu tür oyunları anlayıp oynamak çok kolay bir iştir. Çünkü Magic o kadar güzel bir sistem kurmuştu ki, bu oyun türü için sistemle oynamak gereksiz ve saçmaydı. Dolayısı ile benzeri oyunlar aynı sistemle sadece kendilerine göre kişiselleştirmiş bir şekilde karşımıza çıkıyordu.
Hearthstone da temel olarak bu şekilde hazırlanmış bir oyun. Elimizdeki mana sayısına göre hamlemizi yapıyor ve karşımızdaki Hero’yu yok etmeye çalışıyoruz. Bunun için destemizdeki büyü ve yaratıkların (minion) dışında özel yeteneklerimizi kullanıyoruz.
Basın tarafına betası açılan oyunun yakın zamanda Avrupa’ya betası sunulacak. Tahminimce aynı betayı ilerleyen günlerde sizler de deneme şansını bulacaksınız.
Acemilik yılları
Oyuna Heroes of Warcraft denmesinin sebebi kullandığınız kahramanların ünlü Warcraft karakterlerinden oluşması. Beta içerisinde Garosh, Thrall, Malfurion Stormrage, Anduin, Jena, Rexxar, Illidian gibi pek çok kahraman mevcut. Bunlar ayrıca oyundaki sınıfları da temsil ediyor. Mage, Hunter, Warrior, Shaman, Druid, Priest, Rouge, Paladin, Warlock sınıfları oyunda bulunsa da bunları kullanabilmek için sırasıyla açmak zorundasınız.
Oyunda iki farklı deste mevcut. Bir tanesi ortak deste olan “netural” deste. Bu deste sadece yaratıklardan oluşuyor. Bunun yanında bir de sınıfların özel kartları bulunuyor. Bunlar ise genellikle büyüler ve özel yeteneklerden oluşuyor ancak içlerinde o sınıfa has yaratıklar da mevcut. Kartlar haricinde kahramanlar seviye atladıkça kazandıkları özel yetenekler bulunuyor. Misal Jena’nın 2 mana harcayan ve 1 birim hasar veren Fireball büyüsü mevcut. Bunu yeterli mananız olduğu her turn’de yapabiliyorsunuz.
Oyunun mantığını hiç bu tarz oyunlara bulaşmamış kişler için hızlıca anlatayım. Bu tarz oyunlarda az önce bahsettiğim gibi amaç karşı tarafın canını sıfıra indirerek kazanmak. Bunu da yine demin belirttiğim büyü, yetenek ve yaratık kartları veya kullandığınız kahramanın özel yeteneği ile yapıyorsunuz.
Yaratık kartlarınız karşı tarafa saldırmaya yaradığı gibi size gelen saldırılara da engel oluyor ve daha az hasar almanızı ya da hiç zarar görmemenizi sağlıyorlar. Elbette bu mekanik, oyundan oyuna değişiyor. Misal Hearthstone’da iki tarafın yaratık kartı olsa da, yaratığınızı (büyünüzü, yeteneğinizi) isterseniz rakibin yaratığına isterseniz rakibin kendisine saldırtabiliyorsunuz. Elbette buna önlem olarak da “Taunt” özelliği bulunan yaratıklar mevcut. Bu özellikli kart rakibinizde bulunuyorsa yaratığınız öncelikle ona saldırmak zorunda kalıyor.
Sıra tabanlı oynanan Hearthstone’da bütün hamleler mana gücünüze göre yapılıyor. Mananız 1 ile başlayıp her turda +1 artarak en sonunda 10’a kadar geliyor. Yine bir tur boyunca mananızın yettiği kadar kart harcayabiliyorsunuz. Her kartın gücüne göre bir mana bedeli var. Dolayısı ile 7. turda sizin mananız 8 olurken elinizde bir tane 2 mana isteyen, iki tane 1 mana isteyen ve bir tane de 4 mana isteyen dört kartı birden oynayabiliyorsunuz.
Normalde yaratık kartları masaya koyuldukları ilk anda saldırı yapamıyorlar, lakin “Charge” özelliği bulunan yaratıklar bundan muaf durumdalar. Yaratık kartlarının sağ tarafındaki kırmızı damla yaşam güçleri iken sol tarafında sarı yuvarlak verdikleri hasarı temsil ediyor. Yaratık kartları, canları sıfırlanana kadar kullanıma açık bir şekilde masada duruyor. Öte yandan büyüler masaya koyuldukları anda özelliklerini sizlere sunup desteden atılıyorlar. Nitekim onlarda bir yaşam gücü bulunmuyor. Her yaratık her turda sadece bir kez saldırma hakkına sahip.
Bir kart oyununun ve Hearthstone’un genel olarak oynanış mekaniği bu şekilde. İnceleme zamanında daha fazla detaya girerim.
Bizi biz yapan bizim birlikteliğimiz
Hearthstone’un ana ekranında Play, Practice ve Arena modları bulunuyor. Bunun yanında yeni desteler alabileceğiniz mağaza, size verilen görevleri takip edebileceğiniz Quest Log, elinizde bulunan açılmamış paketlerin bulunduğu Open Pack kısmı ve tüm kartlarınızın olduğu, destlerinizin bulunduğu ve yeni desteler yaratabileceğiniz My Collection kısmı bulunuyor.
Beta olduğu ve sadece basına açıldığı için herhangi bir rakip bulamasa da Play kısmında sizin yeteneklerinize eş değer bir rakibi hızlıca bulup maç yapabiliyorsunuz. Practice kısmında ise yazının başında bahsettiğim diğer sınıfları açmak için o sınıf üyeleri ile kapışıyorsunuz. Burada dilerseniz hazır desteyi dilerseniz de o zamana kadar açmış olduğunuz kartlardan ve sınıflardan oluşturduğunuz kendi destenizi seçerek antreman yapabiliyorsunuz. Nitekim betada doya doya kullanılacak tek kısım da bu.
Bunun haricinde oyundaki grafikler, seslendirmeler, diyaloglar ve müzikler oldukça hoş ve atmosferi yaşatır şekilde. Yüklemeler oldukça kısa sürüyor. Lakin maç sırasında hero’lar arasında yapılan konuşmalar için bir alt yazı olsa iyi olur.
Açıkçası şu an için bir Card Game türü olarak Blizzard’ın güzel bir iş çıkarttığını söyleyebilirim lakin beni endişelendiren tek konu tek kişilik oyunun sadece Practice kısmından ibaret olacak korkusu. Nitekim bu tarz oyunların en büyük zevki online olarak çıksa da insan hikayesi olan ufak bir campaing aramıyor değil.