Gerçek anlamda bir fenomen olmuş, klasikliğe erişmiş yapımlar vardır. Aradan yıllar geçse de yükleyip yeniden oynadığınızda, ilk zamanlardaki o heyecanı size yaşatır. Zaten adı üstünde, bir klasiktir. Bu oyunlara Blood 1, Half–Life serisi, Age of Empires serisi, Starcraft, Warcraft serisi, Diablo 1 – 2 vs… gibi örnekler verebiliriz. Piyasaya çıktıklarından sonra onları taklit eden bir çok sabun köpüğü oyun da ortalıklarda boy gösterir. Aslında yaptıkları tek iş kötü birer kopya olmalarıdır. Bunu başarabilenler arada çıkar ki, kısaca birer hit olurlar. Ancak orijinallerinin o klasik mertebesine erişemezler. Heroes of Might and Magic serisi işte böyledir. İlk çıktığı zamanlar derin bir darbe yaratmış, oyuncuların beğenisini kazanmış ve en önemlisi kendine has bir kitlesi olmuştu. Özel bir kesim yaratmak her oyuna nasip olmaz. Her yapım bu başarıyı gerçekleştiremez. Aradan seneler geçti, efsane geri döndü.
Bir devin dirilişi
İlk oyun çıktığı zamanlar bazı kesimlerce mükemmel olarak değerlendirilmişti. Sıra tabanlı bir strateji olması ve yeni getirdiği oynanış dinamiği ile, resmen piyasaya bomba gibi düşmüştü. Yapımcılar çok gecikmedi ve ikinci oyun ile seriye iyice tavan yaptırdılar. Heroes of Might and Magic II kimseyi utandırmadı. Bir klasik haline gelen seri üçüncü üyesi ile yoluna devam etti. Bazı kişilerce üçüncü oyun, serinin en iyisi olarak kabul gördü. Özelliklerini korumuş ve aralarına yenilerini ekleyerek, gerçekten adına yakışır bir yapım olmuştu. Heroes of Might and Magic IV’de oyun dinamiği biraz değiştirildi ve 3D hale getirildi. Eskiden savaşlara katılamayan kahramanlarımız, artık aksiyona direk olarak girebiliyordu. Üç boyutlu savaş mekanları iyi gözükse de, fan’larınca temeli bozduğu söyleniyordu. Zaten sonrasında 3DO firması da kapandı ve Heroes of Might and Magic sahipsiz olarak ortalıklarda kaldı.
Bir çok başarılı yapıma imza atan Ubisoft, boş durmadı ve Heroes of Might and Magic isim haklarını 1.3 milyon dolara satın aldı. Sonrasında beşinci oyun için başladıklarını belirtildi. Yapımı ise Nival Interactive firmasına teslim ettiler. Nival firmasını daha önceden Blitzkrieg, Blitzkrieg 2, Silent Storm gibi başarılı projelerden tanıyoruz. Kendileri şu anda Night Watch filminin oyunu üzerinde de çalışıyorlar. Ubisoft ve Nival güzel bir çalışmaya imza attılar ve oyuncular ile iletişime geçtiler. Serinin eskilerinin artı ve eksik yönlerini sorup iyice araştırdılar. Bir çok insana proje hakkında danıştılar. Sonunda Heroes of Might and Magic V karşımıza çıkageldi.
Zaman değişimi
Heroes of Might and Magic ismini klasik kısaltması ile değiştiriyorum; Homm V tamamen değiştirilmiş durumda. Artık karşımızda tamamen üç boyutlu grafikler yer alıyor. Dördüncü oyunda ana ekran 2D olmasına rağmen, savaş alanları 3D bir haldeydi. Fakat beşinci oyunda savaş alanları da dahil tamamen 3D olarak tasarlanmış. Bu belki de eski oyuncular için yadırganabilir, ancak sürekli gelişen oyun dünyasına, Homm V’in ayak uydurması lazımdı. Grafikler genel itibari ile Warcraft 3’ü hatırlatabilir. Açıkçası görüntü olarak hoşuma gitti. Haritadaki detaylara oldukça dikkat edilmiş. Hatta savaş alanlarına ve kalelere girdiğiniz vakit, bunu oldukça iyi anlarsınız. Artık kalelerimiz eskisi gibi 2D bir şekilde durmuyor. Çevresinde 360 derece dolaşıp, yakın veya uzak çekime girebiliyoruz. Detaylar buralarda iyice göze çarpıyor. Kale yanında bulunan bir gölün dalgalarının kıyıya çarptığını veya güneş ışıklarının gözünüze nasıl girdiğini fark edebilirsiniz. Işıklandırmalar ve yansımalar hoş bir şekilde ekranlara yansıyor. Yakın çekim detaylara girdiğimiz zaman Hero’larımızın veya çevrede bulunanların detayları güzel yapılmış. Karakterimizin bindiği atın görüntüsü veya giydiği zırhın kabartmaları gibi ince noktalar yer alıyor. Haritada Zoom in yapıp, bunlara bakmanızı tavsiye ederim. Grafikler oldukça başarılı, oradan buradan sırıtmaları pek yok. Birimlerimizin de baştan savma yapılmadığı ve modellemelerinin güzelce elden geçtiği kendini hissettiriyor. Yapılan büyülerde çıkan efektler ve çevredekiler iyi sayılır. Arada bazı hatalar olsa da Homm V görüntü olarak oldukça hoş bir yapım olmuş.
Black Dragon
Grafikler kadar sesler de oldukça güzel. Savaş meydanında birimlerimizin bağırışları, birbirlerine vurdukları zaman çıkan efektler ve büyüler sonucu oluşanlar güzel yapılmış. Arada bazı ufak tefek bazı seslendirmeler yer alıyor. Bunların da üzerinde durulduğu ve üstünden öylesine geçilmediği belli oluyor. En can alıcı noktanın müzikler olduğunu belirtmeliyim, gerçek anlamda birer şaheser olmuşlar. Özellikle menü kısmında çalan bir parça var, direk olarak insanı kendinden geçirtiyor. Oyunun ana dosyasına gidin ve müzik klasöründen bu parçaları normal olarak dinleyin derim.
Şu ana kadar ses ve grafiklerde güzel olduğunu gösteren Homm V’in, asıl köklü değişikliği oynanışta yer alıyor. Aslen ilk dört yapımda olduğu gibi temeller kalmış, ancak arada bazı değişikler ve eklentiler var. Bunlardan biri ilk olarak savaş alanında yaşanıyor. Mücadeleye girmeden önce adamlarımızın nerede duracağını belirliyoruz. Artık altımıza dama tahtası gibi kareli bir alan yer alıyor ve her birimin kapladığı belirli kareler var. Bir birim iki tane kaplarken, diğeri ise dört tane olabiliyor. Her adamımızın nerede duracağına karar verdikten sonra direk olarak savaş alanına geçiyoruz. Yine bildiğimiz klasik Homm dengesi burada yer alıyor. Sıra ile bir siz, bir de karşınızdaki hamle yapıyor, ancak gidebileceğiniz yerler yine kare alan vasıtası ile görülebiliyor. Birimleriniz düşman ile mücadeleye girdiğinde, arada çıkan ufak sinematikler yer alıyor. Kamera yakın bir çekime geliyor ve ünitenizin rakibine yaptığı büyü veya vuruşu direk olarak görüyorsunuz. Bu oyunu renklendirmek için çok güzel olmuş. Eski Homm’lardaki gibi aksiyonu savaş alanın dışından değil, tam tersine iç kısmından sinematiksel anlatım ile izliyorsunuz. Hero’larımız dördüncü oyunda olduğu gibi savaşa katılıyor. Bunu büyü veya direk yakın dövüş olarak kahramanınıza bağlı yapabiliyorsunuz. Sadece saldırmak istediğiniz rakibe tıklamanız gerekiyor. Hero’muzun düşmana kılıcı ile vurmasını gösteren, ufak bir atraksiyon görüyorsunuz. Savaş alanındaki anlatımlar, hemen alttaki menüde yer alıyor. Burada birimlerin resimleri mevcut ve hangisinin şu anda aktif durumda olduğu gösteriliyor. İsterseniz bunu direk olarak yazımsal bir şekle de dönüştürebilirsiniz.
Diğer faktörler
Aslen oyunun temeli aynen kalmış, kale kuşatmaları yine bildiğimiz bir şekilde aynen aktarılmış. Mancınık veya diğer saldırı silahları ile kale duvarlarını yıkıyor ve birimlerimize gerekli emirleri veriyoruz. Fakat arada ufak bir değişiklik daha yer alıyor. Kalelerin önünde belli birer savunmaları var, yani eskisi gibi direk olarak surlara dayanma imkanımız yok. Şöyle ki benim kuşatmaya aldığım kalenin hemen önünde kazıklar bulunuyordu. Eski mantıktan hareket ederek birimimi, hiç o yokmuş gibi üstüne doğru gönderdim ve oldukça can yaktı. Yani ünitemizi eğer savunma varsa kale duvarına monte edemiyoruz. Yapmamız gereken bu savunmaları saldırı silahlarımız ile ortadan kaldırmak. Kale saldırıları veya normal savaş alanları olsun, üç boyutun verdiği imkan ile her şekilde izleyebiliyoruz. İster düşman birimleri arkasından, isterse mücadeleye en dibinden bakma imkanımız var.
2D olarak yer alan kaleler artık terk etmişler, onların yerine 3D olanları yerleşmiş ve estetik açıdan oldukça hoş olmuş. Eğer kale içine girmek isterseniz, onu tanıtan belgesel film gibi sinematik ekranlara geliyor. Kaç oda kaç salon olduğunu anlatır bir biçimde tüm heybeti bizlere sunuyor. Eski oyunlardan alıştığımız gibi yine Mage Tower, Tavern veya birim binaları vs… hepsi aynı şekilde yerini korumuş durumda. Buralarda herhangi bir değişiklik yok, tek fark hepsinin görünüş olarak değişmesi ve üç boyuta gelmesi. Birimlerimizden satın almak için gerekli kısma geldiğimizde, adamlarımızın modellemeleri 3D olarak ekranda görünüyor. Eskisi gibi dayanıklılığı, gücü, yetenekleri vs… gerekli bilgileri ve ayrıntılarını da öğrenebiliyoruz. Genel olarak buralarda grafikler dışında, köklü bir değişim olmamış. Homm’un dinamiği aynen korunmuş durumda.
Demo versiyon içinde The Queen ve The Cultist adında iki adet Campaign bulunuyor. The Queen’i tamamlamadan, diğeri açılmıyor. Single Player’da ayrıca bir adet Custom Game yer alıyor. Falcon’s Last Flight adındaki bu seçenekte ufak bir harita üstünde oynuyorsunuz. Birde Ubi.com üzerinden oynamanızı sağlayan Multiplayer kısmı mevcut. Çoklu oyuncuda biraz değişikliğe gidilmiş durumda. Eskisi gibi rakibinizin hareketlerini çok beklemiyorsunuz. Bunun yerine belli noktalarda, sizde aynı anda hareket yeteneğine sahipsiniz. Bunu Ghost Mod halinde iken yapıyorsunuz. Yani rakibiniz oynarken sizin karakterinizinde bir hayaleti oluyor. Bu hayalet ile düşmanınızın hareketlerini gözlemliyor ve ona ufak tuzaklar hazırlayabiliyorsunuz. Fakat demo’nun Multiplayer’ında ufak bir sorun bulunuyor. Bazen sizi direk olarak oyundan atıp, Windows ekranına geri dönebiliyor. Ubi.com’da da oynamak istediğinizde bazı zamanlar lag’ın gazabına da uğrayabilirsiniz. Tam sürümde altı adet ırk olacağı söyleniyordu, demo’da bunlardan açıklanan Human ve Demon ırkları bulunuyor. Sadece bu iki taraf ile oynama imkanınız var.
Desire to Fire
Birimler arası denge için kesin bir ifade kullanmak için henüz erken. Bizler demo’yu oynarken tam sürümde değişiklikler olabilir. Fakat savaşta başıma gelen bir olay oldu. Karşı tarafta da sayı olarak 17 Imp bulunuyor ve bende de aynı sayıda Imp var. Hatta kendi birimime büyü ile biraz daha dayanıklılık ve güç verdim. İş bu noktada biraz değişti, rakip Imp’ler gelip benim kendi Imp’lerime vurdu. Sanki hiç büyü yokmuş gibi haneme bir anda -10 gibi bir sayı geldi. Imp’lerim bir anda 17’den 7’ye düştüler. Bu biraz bana garip geldi, fakat düşman birimler ile sayı ve tür olarak benimkiler aynıydı. Ancak kendi adamlarımda büyüde olmasına karşın, çok dayanıksız kaldılar. Bu belki de demo’dan kaynaklanan bir sebepti. Fakat tam sürümde güç dengesinin ayarlanacağını tahmin ediyorum.
Oyunun ana haritası görünüş dışında genel olarak bildiğimiz gibi. 3D’ye geçiş ile görüntüde değişikliğe gidilmiş, ancak temel oynanış statüsü değiştirilmemiş. Homm V içinde çok güzel bazı detaylarda var, bunlardan biri savaş mekanları. Eskiden üç veya dört adet hep aynı harita vardı ve klasik olan bu mekanlarda savaşırdık. Homm 5’de bu olay değiştirilmiş durumda. Artık haritada nerede savaşa girerseniz, mücadelenin mekanı da tamamen orası oluyor. Ana haritada bir köprünün yanında rakip üniteler ile karşılaştınız. Mücadeleye girdiniz, bir bakmışsınız direk olarak savaş mekanı o köprü ve çevresi olmuş. Açıkçası böyle bir detayın olması, oyunun atmosferini artı yönde sürüklüyor.
Ya sabır
Genel olarak demo beni oldukça memnun etti. Nival firmasına ‘bu işi kıvırabilir mi’ diye biraz şüphe ile bakmıştım. Ancak demo şüphelerimi kestirip attırdı, belki arada ufak bir denge problemi olsa da, bunun tam sürümde yer almayacağını zannediyorum. Hoş olan grafikler ve oyunun kendi dinamiğinin korunması yine oldukça artı faktörler. Demo tam olarak bazı sorulara cevap veremese bile, oyunun nasıl olduğunu açıklar bir vaziyette. Mayıs ayı sonlarına doğru Heroes of Might and Magic V piyasaya çıkacak. Artık biraz daha dişimizi sıkmaktan başka çaremiz bulunmuyor. Tam sürüm elimize geçince uykusuz geceler yine bizleri bekliyor olacak.