I of the Enemy
Son zamanlarda oyun dünyasında en haz etmediğim tür olan strateji
başlığındaki oyunları incelemeye başladım. Hem de sürekli. Bunun nedenini ben de
açıkçası pek bilmiyorum, kafa dağıtmak için milleti savaşırken seyrediyoruz
işte. Arada Allah’tan Rome: Total War’ı koparabildik bu sayede; ama, artık bu
strateji yağmurunun bitmesi lazım, ben de rahat bir nefes almalıyım. Bitmesi
lazım, çünkü ruh sağlığım her an bozulabilir. Sıradaki oyuna bakıyorum ki, o da
bir strateji. Fakat belirtmem gereken bir şey varsa, o da bu oyunu oynamak için
hiçbir nedeninizin olmadığıdır. Yani, burada ben kobay olabilirim; ama, bu demek
olmuyor ki ben bir androidim.
Strateji bir yaşam tarzıdır
I of the Enemy çağın çok gerisinde bir oyun. Bununla ilgili her şeyi oyunu açar
açmaz görebilmeniz mümkün. Klasik bir hesap açma ekranı ile oyun start alıyor ve
ardından da alıştığınız gibi scenario veya boş bir haritada karşılıklı mücadele
edebilme üzerine gömülü bir seçenek listesi sizi karşılıyor. Bu sırada ana
mönüdeki arka planın çok ruhsuz görüntüler içermesi dikkatlerinizi hemen
çekiyor. Zaten oyunu bilgisayarıma kurarken çürüyen beklentisizliğim bir miktar
daha aşağılara çekildi. Yine de aslında çok götü grafiklerle oynamayı ve bu
derece yitik bir oyunla karşılaşacağımı hiç sanmıyordum. Nihayet oyun açıldı ve
suratım birdenbire asıldı. Çok sıkıcı bir oyun havası tüm atmosferi kaplamış.
Olmayan animasyonlarla yürümeye çalışan küçük askerler “cıv, cıv” diye birbirine
ateş ediyorlardı. Oynadığım oyunlarda böyle şeylere müsamaha gösteremeyeceğimden
aralarına girip onları ayırmaya çalıştım; ama, beni bir kenara attılar. Ben de
onlara kötü kötü baktım ve geldim bilgisayarımın başına onları kötülemeye
kastım. Aslında StarCraft’ı sadece andıran bir görüntüsüyle oyuna başlarda biraz
dayanmaya çabaladım. Oyunu oynamak şimdiye kadar alıştığınız bütün stratejilere
kıyasla gayet kolay olsa da grafikler karşısında I of the Enemy kendi kendini
yok ediyor. Efektler de bir o kadar kötü, bayat ve itici. Mukayese etmek için
ise Ultima’daki görüş açısını StarCraft’taki mönü navigasyonu ile beraber
sunduğunu belirtmek isterim. Ağırlıklı olarak ekranlarda beliren patlamalar çok
bayağı. Sarı bir alev yumağı yükseliyor ve etkileri Generals’de olduğu gibi
yüzeyi de etkilemiyor. Karanlık görünüşte orantısız birimler ve ne işe
yaradığını anlamadığınız araçlar zemin üzerinde bir salınım gösteriyorlar.
Scenario kısmında ise zayıf, ağırlıksız ve gereksiz bir hikayenin bulunması beni
şaşırttı.
Seslerde de hiçbir artı özellik barındırmıyor I of the Enemy. Ama hakkını vermem
lazım ki diğer bütün özelliklerine nazaran burası o kadar da sırıtmıyor.
Karakterlerin seslendirmeleri kötü ve tek düze. Sık tekrar ediyor olması da
sıkıcı. Silahlardan çıkan tınılar da beş para etmez. Düşündüğümüzde oyunun para
edeceği bile şüpheli. Ama nedir? Yapımcılar yapmış ve satıyorlar. Yani olayda
bir kar gütme amacı var. Sonuçlarını yönetim kurulu toplantısında tartışacak
olan yapımcıların piyasadaki çöplüğe yeni bir ziyanlık daha sunduklarından
haberleri var mıdır acaba?
Tarzınızı koruyunuz
Hiçbir şekilde paranızı harcamayacağınız bir oyun I of the Enemy. I of the
Dragon diye başka bir oyun daha var, hem o strateji de değil; RPG. Eğer
isterseniz ona bir göz atın. Konudan koptuğumun farkındayım; ama, izin verin de
I of the Enemy’den bu kadar bahsedeyim. Sağlam strateji oyunları var, zaten
biliyorsunuz. Yanından bile geçmeyin, hatta geçerken bile uğramayın. Eğer
görürseniz tekmeleyin.