Emektar bilgisayarınız, artık bazı oyunlarda teklemeye başladı. Hatta bazı oyunları çalıştıramıyor. Kendi kendinize, “Bu bilgisayarı çöpe atıp, yeni bir bilgisayar almanın zamanı geldi.” diyorsunuz. Fakat işe nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz ve kafanız oldukça karışık. İyi bir çözüm yolu arıyorsunuz… Doğru yerdesiniz! Bu yazıda, iyi bir oyun bilgisayarına, en ekonomik yoldan nasıl kavuşacağınızı, anlaşılabilir bir dille anlatmaya çalıştık.
Toplama ve Markalı Bilgisayarlar
Satış biçimlerine göre bir genelleme yapacak olursak, bilgisayarlar “markalı” ve “toplama” olmak üzere ikiye ayrılırlar. Teoride bu iki kavram arasında gözle görülür bir fark yoktur. Aynı bileşenler, aynı yapı, aynı sistem… Fakat bilmemiz gereken birkaç ufak ayrıntı var. Öncelikle markalı bilgisayarlardan bahsedelim.
Belli bileşenlerin, ortak bir marka altında toplandığı sistemlere “markalı bilgisayar” denilir. Örneğin: Dell, Escort, Casper vs. Bu sistemlerde bileşenler, alıcının ihtiyaçlarına göre değil, üreticinin isteğine göre belirlenir. Üretici firma, ürettiği sistem bileşenlerinin üzerine (genellikle kasa ve monitör) kendi logosunu ekleyebilir. Tüm bunlar hazır hale geldikten sonra, sistem üretici tarafından garanti kapsamına alınır. Çoğu zaman gazete ve dergilerde reklamlarını gördüğümüz bu tür sistemlerin fiyatı, toplama sistemlere nazaran biraz daha yüksek olabilir. Bunun nedeni ise, (hemen hemen her) üretici firmanın, sistem içerisindeki tüm bileşenleri ekstra bir garanti/sigorta altına almasıdır.
Toplama ise, ülkemizde, markalı bilgisayarlara nazaran daha az rağbet gören ve genellikle daha tecrübeli kullanıcıların tercih ettiği satın alma metodudur. Daha az rağbet görmesinin nedeni ise, ülkemizde bilgisayarlara “korku” ile yaklaşılmasıdır. Yani kendine güveni olmayan kullanıcılar, kendi bilgisayarlarını toparlamak yerine ün yapmış markalara daha bir güvenle yaklaşıyorlar. Her neyse… Toplama metodu ile kullanıcı, belli bir sisteme bağlı kalmadan, tamamen kendi istediği bileşenleri alacağı bilgisayara ekleyebilir. İşte bu noktada “ekonomi” kendini belli etmektedir.
Eğer siz de toplama bir sistem alacaksanız, dikkat etmeniz gereken birinci kural uyumdur. Seçeceğiniz donanımların birbirleri ile uyum içinde çalışması size, hem daha kararlı, hem de çok daha hızlı bir sistem sunacaktır. Örnek vermek gerekirse; nasıl bir Pentium 4 işlemci ailesi ile SD RAM kullanmak mantıklı olmazsa, 450 MHZ’lik bir işlemcinin yanında 512 MB RAM kullanmak da o bir o kadar mantıksız ve saçma olacaktır.
Şimdi, bir oyun bilgisayarı için dikkatle seçilmesi gereken bileşenleri kısaca inceleyelim.
İşlemci
İşlemci, bilgisayarın beyni niteliğindeki en önemli bileşendir. Diğer aygıtlardan gelen verileri matematiksel işlemler yardımı ile işler, sonuca ulaşır ve bu sonucu gerekli yerlere gönderir. Çalışabildikleri maksimum saat hızları yani frekansları sınıflandırılmalarına yardımcı en önemli kriterdir. Çalıştıklarında çok ısınırlar, dolayısıyla üzerlerine soğutucu ve fanlar yerleştirilir.
Örnek olarak 2 ve 3 ü topla sonucu bana ilet komutu verildiğinde işlemci hemen aritmetik merkezini devreye sokar, işlemi gerçekleştirir ve sonucu bize iletir. Benzer şekilde, bir MP3 parçası dinlemek istediğimizde, işlemci özel bir yöntemle kodlanmış MP3 dosyalarını açar, işler ve gerekli veriyi ses kartına iletir. Kısacası hesaplaması veya karar verilmesi gereken her şeyde işlemci devreye girer. Hesaplama işlemlerinde “aritmetik”, karar verilmesi gereken işlemlerde de “mantık” ünitesi devreye girer.
İşlemcinin hiç bir mekanik parçası yoktur, tamamen devreler ve transistörlerden oluşur. İçlerinde milyonlarca transistor bulunur ve bu transistorlerin sayısı ne kadar fazla olursa işlemci o kadar hızlı olur. İşlemcilerin hızları MHZ (MegaHertz) cinsinden ölçülür. Doğal olarak bu sayı ne kadar yüksek olursa, hızı da o kadar yüksek olur.
Konu oyun bilgisayarı olunca, hızlı ve güvenilir bir işlemci şart olmaktadır. Genel olarak günümüz işlemci piyasasına hakim iki tane firma vardır. Bunlardan ilki Pentium serisi işlemcileri ile ünlü olan Intel’dir. Şu an piyasada görebileceğimiz Intel firmasına ait işlemcilerden Pentium 4 serisi, barındırdığı çok sayıda transistör ve sağlamış olduğu ileri teknoloji özellikler ile en çok tercih edilen işlemci türü olmuştur. Frekansları 1300 ile 3200 MHZ (1.3 – 3.2 GHZ) arasında değişmektedir. Tabi ne kadar yüksek frekans, o kadar yüksek fiyat kavramı kendisini burada belli etmektedir.
Bir diğer işlemci üreticisi olan AMD ise, ürettiği Athlon serisi işlemcileri ile, fiyat/performans bakımından çoğu kullanıcının tercihi olmuştur. Özellikle Athlon XP işlemci ailesi, Pentium 4’ün yanında , adeta “aynı fiyata, daha yüksek performans” dercesine işlemci pazarında kendine önemli bir yer edinmiştir. Bu işlemciler, oyun, multimedya gibi yüksek hız gerektiren işlemlerde, ortalamanın üzerinde bir performans sergilemektedirler. Eğer ekonomik, aynı zamanda da hızlı bir sistem istiyorsanız, tercihiniz AMD olsun diyebiliriz.
RAM
Ram; bilgilerin geçici olarak tutulduğu ve tutulan bu bilgilere hızlı bir şekilde erişilebilmeyi sağlayan veri depolama birimleridir. Üzerlerinde hareketli bir parça olmadığından dolayı, sabit disk veya CD-ROM sürücülere göre onlarca kat daha hızlıdırlar. Örneğin oyuncular çok iyi bilir, bütün oyunlarda sık sık “Loading” yazısını görüp, bu sırada bir müddet beklerler. İşte bu sırada oyunun bilgileri sabit diskten veya CD ROM’ dan alınıp geçici olarak RAM’e kaydedilir ve ihtiyaç duyulduğunda bu bilgilere RAM aracılığıyla ulaşılır. Bu sayede oyunlar daha hızlı oynanır.
RAM’ler MB (MegaByte) cinsinden ölçülür ve fiziksel olarak ikiye ayrılırlar. SIMM (30 pinlik) ve DIMM (72 pinlik) RAM’ler. Eski 30 pinlik tip veriyi sadece 16 bitlik yollarla tutabiliyordu. Ama yakın geçmişin teknolojisindeki 72 pinlik tipler verileri 32 bit tutabiliyordu. DIMM’lerden önce RAM’ler anakart üzerine yatay olarak yerleştirilirdi ve buda oldukça büyük yer tutardı. DIMM’ler ise anakart üzerine dikey olarak yerleştirildiği için anakart üzerinde daha az yer kaplıyor. Günümüzde 168 pinlik DIMM RAM’ler kullanılmaktadır.
Geride bıraktığımız birkaç yıl içerisinde RAM piyasasında oldukça büyük hareketlenmeler yaşandı. İlk önce Intel’in i850 serisi çip setlerini duyurması ile birlikte, maksimum performans sağlayan RD RAM’ler piyasaya çıktı. Kısa bir aradan sonra i845 serisi çipsetler ile, daha önceden ekran kartlarından tanıdığımız DDR RAM’ler boy göstermeye başladı. Bu günlerde SD RAM’ler miladını doldurdu diyebiliriz.
DDR RAM’ler RD RAM’lerden daha çok tutulmaya başlandı. Peki bunun ardında yatan gerçek neydi? Evet, bunun tek nedeni DDR RAM’lerin RD RAM’lerden daha hızlı gelişmesi ve daha ucuz olmasıydı. Artık piyasanın tek hakimi DDR RAM’lerdir diyebiliriz.
RAM seçmek çok kolay gibi görünse de, aslında tam aksine üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konudur. Eskiden RAM’lerin büyüklüğü önemliydi. Ama artık “Ne kadar fazla RAM, o kadar hızlı sistem” deyişi, yavaş yavaş yerini “Ne kadar hızlı RAM, o kadar hızlı sistem” deyişine bırakmaktadır. Peki RAM hızı nedir? Şöyle izah edelim: Bunda birkaç yıl öncesine, SD RAM’lerin piyasaya hakim olduğu yıllara dönelim. O zamanlar RAM’lerin veri yolu hızları kimse için önemli değildi, RAM’lerin miktarı önemliydi. Örneğin herkes 64 MB’ı 128’e, 128’i 256’ya yükseltmek için uğraşıyordu. Bu durum günümüzde de aynı. Fakat bizce öyle olmaması lazım. Önemli olanın RAM’in miktarı değil, RAM’in hızı olması kararındayız. Evet, RAM’in miktarı da önemlidir fakat, belli bir miktardan sonrası, yarar yerine zarar olabilmektedir.
Anakart
Tüm bilgisayar parçalarını üzerinde bulunduran, bilgisayarın en önemli parçası diyebileceğimiz bir bileşendir. Bilgisayara takılan her şeyin anakartla bir bağlantı yeri vardır. Bu nedenle anakartların üzerinde çeşitli bağlantı yuvaları ve aygıtlar bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri CPU Soketi, RAM Soketleri ve Çipsetler sayılabilir. Anakartın üzerinde veriyolu denen elektronik bağlar mevcuttur. Tüm parçalar arasındaki bağlantı bunlarla sağlanır. Bunların hızı ise MHZ (Megahertz) cinsinden ölçülür. Günümüzdeki anakartların veriyolu hızları 100 ile 533 MHZ arasında değişmektedir. Her zaman olduğu gibi hızı yüksek olan daha iyidir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken ufak bir ayrıntı vardır. Örneğin 133 MHZ veriyoluna sahip anakart üzerinde 66 MHZ hızında RAM kullanmak saçmalık olur. RAM 66 MHZ’den hızlı çalışamayacağı için anakart da 66 MHZ hızın da çalışacaktır. Aynı şekilde CPU (İşlemci) veriyolu hızı da önemlidir. Her anakart her CPU ile çalışamaz. Bazen anakart CPU’nun hızını kaldıramaz bazen de CPU anakartın veriyolu hızına uyum sağlayamaz.
Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise anakart üzerinde bulunan işlemci yuvasıdır. Mesela Pentium 2 serisi işlemciler slot girişli oldukları için sadece slot yuvaya sahip anakartlar ile çalışabiliriler. Pentium 4 işlemciler ise Soket uyumlu olduklarından soket yuvaya sahip anakartlar ile birlikte çalışırlar. Aksi takdirde CPU’yu anakarta takmak mümkün olmaz.
Dikkatle yapılması gereken anakart seçimi, kimilerine göre oldukça kafa karıştırıcı bir işlemdir. Karmaşık yapıları nedeniyle, bir çok kullanıcının korkulu rüyası olabilmektedirler. Oysaki, bazı noktalara dikkat edilirse, korkulacak hiçbir şey olmadı kolaylıkla anlaşılabilir.
Dikkat edilmesi gereken noktaların birincisi, anakartın sahip olduğu çipsettir. Bu çipset, anakartın genel özellikleri belirler diyebiliriz. Örneğin, alacağınız işlemciyi, RAM’i vs. bu çipset belirlemektedir. Nasıl ki bir i845 çipsetine sahip anakarta RD RAM takılamazsa, KT 400 çipsetine sahip başka anakarta da Pentium 4 işlemci takmak mantıklı olmaz. Yani, çipsetlerin ne gibi özelliklere sahip olduğunu kavrarsanız, ihtiyaçlarınıza uygun anakartı kolayca
belirleyebilirsiniz.
Ekran Kartı
Ekran Kartları hiç kuşkusuz oyuncular için bilgisayarın en önemli parçasıdır. Özellikle oyunların 2D’den 3D’ye geçmesiyle birlikte ekran kartları piyasasında büyük ve hızlı bir gelişme gözlendi ve bununla birlikte piyasada bulunan ekran kartları arasından ihtiyacı karşılayacak olanı bulmak ustalık isteyen bir iş halini aldı.
Yıllar önce kullanılan ilk kişisel bilgisayarlarda ekran kartı diye bir şey yoktu. Dolayısıyla bütün yük işlemci üzerindeydi. Ancak zaman içinde işletim sistemlerinin ve programların gelişmesiyle birlikte bu yükü işlemci üzerinden atmak şart oldu. Böylece ekran kartları kullanılmaya başlandı. Ekran kartlarının o zamanlardaki tek görevi, işlemci ve programların ürettiği görüntüleri monitör tarafından kullanılabilir hale getirmekti. Tabi teknoloji yine durmadı ve ekran kartlarına ek hızlandırıcı çipler takılarak, hem işlemci üzerindeki yükü azaltıldı, hem de daha başarılı görüntüler elde edildi. Bununla birlikte işlemci ile ekran kartı arasındaki koordinasyonu sağlamak için sürücü (Driver) adı verilen programlar geliştirildi ve bu programlar, artık işletim sistemlerinin vazgeçilmez parçası olan DirectX, Talisman gibi yazılımlarla birlikte çalışmaya başladı.
Ekran kartları eskiden verileri bilgisayarın RAM’ inden alır kendi RAM’ine aktarır ve monitöre gönderirdi. Fakat günümüz ekran kartları bundan çok daha fazlasını yapabilmektedir. İşlemcinin hafızasından veri alıp göndermek, gerektiğinde sistem hafızasını kullanmak ya da işlemcinin çalışmasını düzenlemek günümüz ekran kartlarının yapabildiklerinden sadece birkaçıdır.
Kısaca, bir oyuncu için hayati sayılabilecek öneme sahip olan bileşenlerdir. İşlemciniz, RAM’iniz ne kadar hızlı olursa olsun, eğer kötü bir ekran kartına sahipseniz oyunlardan istediğiniz verimi alamazsınız. Bu nedenle, bir oyun bilgisayarı seçerken üzerinde en çok düşünülmesi gereken bileşen ekran kartıdır diyebiliriz.
Peki ekran kartı seçerken nelere dikkat edilmeli? Bunların başında Grafik işlemcisi gelmektedir. Ge-Force 2-3-4 derken, şimdi de Ge-Force FX serisi grafik işlemcileri, piyasayı günden güne hareketlendirmektedir.
İkinci olarak ekran kartı üzerinde bulunan RAM miktarı ve bu RAM’in türü de önemli bir ayrıntıdır. Günümüzde DDR RAM, ekran kartlarında kullanılan en yaygın RAM türüdür. Ekran kartı satın alırken, buna da oldukça önem gösteriniz.
Bir zamanlar ekran kartı piyasasına hakim olan nVidia, ATI’nin kendisini göstermesi ile birlikte, pazarda büyük bir kayba uğramıştır. Aralarında büyük bir rekabet yaşanan bu iki büyük firma, çıkardıkları onlarca grafik işlemcisi ile adeta baş döndürücü bir ekran kartı kaosuna neden olmuştur. Şu anda piyasa sakin gibi gözükse de, bu hareketsizlik ilerideki fırtına önceki sessizlik olabilir.
Sistem Önerileri
Şimdi ise yazımızın en önemli kısmına – sistem tavsiyelerine – geldik. Eğer, nasıl bir bilgisayar satın alacağınıza hala karar veremediyseniz, aşağıda, üç başlık altında topladığımız sistemlerden size uygun olan birisini örnek alabilirsiniz.
Ekonomik Tercih
Anakart: Asus A7V8XL KT400
İşlemci: AMD Athlon XP 2400
RAM: 256 MB DDR 333
Sabit Disk: 40 GB Maxtor 7200 RPM
Ekran Kartı: 64 MB ASUS V9180 Ge-Force 4 MX 440
Monitör: 17” LG Flatron 710B
Ses Kartı: Creative 128 Bit Vibra 4.1
Fare – Klaye: Standart Fare + Standart Klavye
CDD: 52X LG
Kasa: Codegen 4060G1
Diğerleri: FDD, Speaker
Anakart olarak Asus’u seçmemizin nedeni, gerek uyum, gerekse performans açısından üst düzeylerde olmasıdır. VIA KT400 çipsetine sahip anakart, 400 MHZ hızında DDR RAM destekli ve aynı zamanda AGP 8X portuna sahiptir. Ayrıca, anakart üzerinde entegre olarak bulunan ethernet çipi ile, bilgisayarınızı bir ağa bağlayıp multiplayer oyunlar oynamak için ekstra bir ücret ödemenize gerek kalmayacaktır. Kart üzerinde bulunan USB 2.0 vs. gibi özellikler artık standart olduğu için, bahsetmeye gerek duymuyoruz.
İşlemcimiz ise 266 MHZ veriyolu hızına sahip, AMD XP 2400’dür. Yaklaşık 2000 MHZ (2GHZ) saat frekansına sahip bu işlemci ile, oyunlardan istenilen performansı almak mümkün olacaktır. Eğer yeterli bilginiz varsa, işlemciyi overclock ederek, işlemci frekansını arttırabilirsiniz .
RAM seçerken, veriyolu hızının yüksek olmasına dikkat ettik. Ne de olsa, anakartımız 400 MHZ veriyoluna sahip RAM’leri de desteklemektedir. 333 MHZ veriyoluna sahip OEM bir RAM’in, bu sistemimiz için yeterli olacağını düşündük.
Sabit disk olarak, kapasiteyi biraz düşük tutsak da, hıza önem verdik, dolayısıyla seçimimiz, kendisini sektörde ispatlamış bir firma olan Maxtor’un ürettiği, 7200 RPM dönüş hızına sahip 40 GB’lık bir sabit disk oldu.
Ekran kartının oldukça önemli olduğunu söylemiştik. Bu nedenle, kartımızın yeni teknolojileri desteklemesine önem verdik. Tercihimiz, AGP 8X desteğine ve Ge-Force 4 grafik işlemcisine sahip olan, Asus’tan yana oldu. 64MB DDR RAM, Video girişi ve DVI çıkışı kartın diğer özellikleri arasında.
Gerek göz sağlığınız, gerekse daha iyi görüntü kalitesi için, düz ekranlı (flat) bir monitör tercih etmenin daha mantıklı olacağını düşündük. LG firmasına ait FLATRON 710B serisi monitör gerek renk canlılığı, gerekse uygun fiyatı ile seçimimiz oldu.
Oyunlarda iyi bir ses almak ve bu sesleri daha iyi yorumlayabilmek de önemlidir. Bu nedenle onboard bir ses kartı yerine, 4+1 destekli ve ses kartı piyasasında hatrı sayılır bir yere sahip olan Creative firmasının sunduğu Vibra 4.1 Digital’i seçtik.
Diğer bileşenleri seçmek size kalmış. Örneğin, gözünüze hoş gelen bir fare – klavye serisi veya estetik bir speaker. Yalnız, kasa seçerken, güç kaynağının 300 Watt gücünde olmasına dikkat edin. Bunun dışında, kasanın ön tarafında USB ve Ses giriş/çıkışları olursa, ileride işinize yarayabilir. Aklınızda bulunsun.
Fiyatı: Yaklaşık olarak 500 USD + KDV
Ortalama Tercih
Anakart: Asus P4PEX i845PE
İşlemci: Intel Pentium 4 2.4 GHZ (800 MHZ FSB)
RAM: 256 MB DDR 400 MHZ Kingston
Sabit Disk: 60 GB IBM 7200 RPM
Ekran Kartı: 128 MB Winfast A310 FX5600
Monitör: 17” Samsung 757 Magicbright Flat
Ses Kartı: Creative Live 5.1
Fare – Klaye: A4 Tech Optik SWOP23 + Standart Klavye
CDD: 52X Asus
Kasa: Aopen H600AA33
Diğerleri: FDD, Speaker
Anakartımız yine ASUS. ASUS’u seçmemizin nedeni, ASUS’a duyduğumuz sempati ve güven olsa gerek. Her neyse. Anakartımız 800 MHZ FSB, DDR 400 destekliyor ve i845PE çipsetine sahip. İleride fazla sorun çıkartacağını tahmin etmiyoruz.
Bu tercihimizde, işlemci olarak, AMD yerine Intel’i tercih ettik. 800 MHZ FSB hızına sahip 2.4 GHZ’lik işlemciyi tercih etmemizin nedeni, anakartımızın da 800 MHZ FSB hızını desteklemesidir. Bu sayede, tüm uygulamalardan maksimum verim alabileceğimizi düşündük.
Gerek Kingston kalitesi, gerekse 400 MHZ veriyolu hızına sahip olduğundan dolayı, RAM tercihimiz 256 MB’lık Kingston oldu. Ömür boyu garantiye sahip Kingston RAM, seçmiş olduğumuz anakart ile de birleşince, oldukça yüksek bir performans sergileyecektir.
Sabit disk kapasitesini, diğer sisteme göre biraz daha arttırdık. IBM’in 7200 RPM dönüş hızına sahip bu modeli güvenilirlik açısından oldukça başarılı. Eğer, kapasiteyi düşük olarak görüyorsanız, 80 GB’lık başka bir disk de tercih edebilirsiniz. Fakat dönüş hızına çok dikkat edin. Çünkü performansı ve oyun yüklemelerini oldukça etkiliyor.
Gerek 8X port, gerekse DirectX 9 desteği olsun, nVidia’nın FX5600 işlemcisi oldukça başarılı. Winfast markası altında bulunan bu kart, TV çıkışının yanı sıra, Video girişi ve DVI çıkışına da sahiptir.
Oldukça yüksek görüntü kalitesine sahip olan Samsung’un MagicBright serisi monitörleri, çoğu kişinin ve internet cafenin gözdesi olmuştur. Kolay anlaşılabilir OSD yönetim menüsü ile, gerekli ayarlamaları zorlanmadan yapabilirsiniz. Fakat, yeterli gelmezse, 19” büyüklüğe sahip başka bir monitör de tercih edebilirsiniz.
Ses kartını, biraz daha üst seviyelerden seçtik. Sağladığı 4 boyutlu ses ile, Creative Live 5.1, 5+1 ve Dolby desteğine sahip. Ama “ses benim için önemli değil” diyorsanız, anakarta entegre ses kartını da kullanabilirsiniz.
Seçtiğimiz farenin optik olmasına dikkat ettik. Sıkı bir oyuncu (özellikle Counter-Strike tutkunları) için fare oldukça önemlidir. Bu fare ile, ani hareketlerde fazla sorun yaşamayacağınızı garanti ediyoruz. Klavye olarak yine standart bir klavye seçtik. Hoşunuza giden bir klavye de seçebilirsiniz.
CD-ROM sürücü içinse, diğerlerinden daha uzun ömürlü olan ASUS’u tercih ettik. İsteğinize göre iyi bir CD yazıcı ile de değiştirebilirsiniz.
Aopen’in bu kasası, gerek tasarım, gerekse özellikleri bakımından oldukça hoşumuza gitti. Kasamız, 300 Watt’lık bir güç kaynağına sahip. Ayrıca iyi yerleştirilmiş fanlar sayesinde, havalandırma görevini de başarıyla yerine getiriyor.
Diğer bileşenleri ihtiyaçlarınıza göre belirleyip, tercih edebilirsiniz.
Fiyatı: Yaklaşık olarak 890 USD + KDV
Profesyonel Tercih
Anakart: ASUS P4P800 i865PE
İşlemci: Intel Pentium 4 3 GHz (800 MHZ FSB)
RAM: 512 MB KINGSTON 400 MHz
Sabit Disk: 120 GB Western 7200 RPM
Ekran Kartı: 128 MB ATI RADEON 9700 GOLD
Monitör: 19″ Hyundai F910 ImageQuest
Ses Kartı: Creatiev Audigy 2
Fare – Klaye: Microsoft Optical Value Pack
CDD: 52X24X52 LG
Kasa: ASUS T10 MIDI TOWER 300 WATT
Diğerleri: FDD, Speaker
Anakartımızın üreticisi yine ASUS. 800 MHZ FSB destekli anakart yine 800 MHZ FSB’ye sahip işlemci ile birleşiyor. Sonuç olarak, oldukça performanslı bir sistem karşımıza çıkıyor.
Herkesin hayallerini süsleyen Intel’in 3 GHZ’lik Hyperthreading işlemcisi 800 MHZ FSB’ye sahip. Fiyatı biraz tuzlu olsa da, bilgisayarınızdaki hemen hemen her uygulamayı sorunsuzca çalıştırmak istiyorsanız, bu işlemci şart diyebiliriz.
RAM olarak, tercihimiz yine Kingston’dan yana oldu. 512 MB’lık bu dev, 400 MHZ veriyolu hızına sahip.
8 MB önbelleğe sahip olan, Western Digital’in bu yeni jenerasyon sabit diski, tabir yerindeyse tam bir canavar gibi çalışıyor ve 7200 RPM dönüş hızına sahip olmasına rağmen, yok denilebilecek kadar az ses çıkartıyor.
Piyasaya çıkışıyla tüm gözleri üzerine çeken ATI, 128 MB’lık belleğe sahip 9700 Gold modeliyle, her oyunda maksimum performans sağlıyor. TV çıkışının yanında, DVI çıkışına da sahip olan bu kart ile artık istediğiniz her oyunu sorunsuzca oynayabileceksiniz.
Seçtiğimiz 19” monitör ile, oyunları dilediğiniz çözünürlükte çalıştırabilirsiniz. Yüksek görüntü kalitesinin yanında, göz sağlığı açısından oldukça yararlı olan desteklediği yeni teknolojiler, bu monitörü seçmemizde bize yardımcı oldu.
Tercih ettiğimiz profesyonel sayılabilecek ses kartı ile, oyunlardaki en ufak sesleri bir duyabilirsiniz. Bunun yanında, 4+1 veya 5+1 ses sistemi de almanızı öneririz.
Microsoft’un piyasaya sürdüğü bu paket içerisinde, ergonomik ve şık bir klavye ile optik bir fare birlikte gelmektedir. Bu paket ile gerek internette sörf yaparken, gerekse oyun oynarken keyifli vakitler geçirebilirsiniz.
CD ROM sürücülerin yavaş yavaş miladını doldurduğu şu günlerde, böyle bir sisteme bir CD ROM sürücü koymak mantıksız olurdu. Bu yüzden iyi bir CD yazıcı tercih etmenin daha iyi olacağını düşündük.
ASUS’un bu ünlü kasası, gerek estetik bakımdan, gerekse sağlamış olduğu gelişmiş özellikler ile tam bir profesyonel.
Fiyatı: Yaklaşık olarak 1500 USD + KDV
Yukarıdaki örnek sistemlere bakarak, kendinize uygun bir bilgisayar toplayabilir veya toplatabilirsiniz. Bunların yanında oyun zevkinizi iki katına çıkarmak için, bir gamepad veya araba yarışları için bir direksiyon seti fena olmaz. Her türlü sorularınız için bizimle irtibata geçebilirsiniz.