“Shan yavaş yavaş masanın etrafında döndü. Kendini, 404’ün işlerini durduran ve albayın Shan’ı tutsak kampından gün ışığına çıkarmasına neden olan bu adamın kesik bedenine bakmaya zorladı. Mutsuz ruhu şimdi Ejderha Pençeleri’nde gezinmekte olan adama bakmaya…”
Kıyafetlerinden Amerikalı olduğu anlaşılan kafası kayıp bir ceset, Tibet çalışma kampındaki bir mahkûm tarafından, bir uçurumun çıkıntısında bulunur. Olayı araştırma işi, Tibet’e sürülmüş bir mahkum olan Shan Tao Yun’a verilir.
Sistemli ve zeki biri olan Shan, bu görev için en doğru seçimdir. Geçici olarak serbest bırakılan kahramanımız, kısa bir süre içinde Tibet halkının kutsal dağları ve Çin rejiminin kanlı politikası arasındaki tehlikeli bir savaşın içine çekilir. Tüm bunların üstüne, Shan’ın masum olduğunu bildiği bir Budist rahip tutuklanır. Shan’ın gerçek katili bulması için çok az zamanı vardır…
En iyi ilk roman dalında Edgar Ödülü sahibi Kafatası Mantrası, yalnızca nefes kesen bir polisiye değil, aynı zamanda içinde felsefi ve kültürel öğeler de barındıran bir roman.
Kitabın yazarı olan Eliot Pattison, uluslararası avukatlık eğitimi almış; Kafatası Mantrası’na kadar iş ve yönetim kitapları hazırlamış bir isim. Bu kitabının basılabilmesi için yirmi yayın evi ve on beş yayıncı tarafından reddedilmiş. Sonunda basılan kitap ona başarıyı ve Edgar ödülünü beraberinde getirdi. İlk kurgu romanıyla avukatlık kariyeri yerini yazarlık kariyerine bıraktı.
Seyahatleri sırasında Çin’i sık sık ziyaret eden Pattison, romanlarını da bu gezilerin etkisinde yazdı. Budizim, Tibet, Kominist Çin yönetimi ve Çin coğrafyasında acı çeken azınlıkları konu eden yazarın romanları Çin’de yasaktır.
Alfa Yayınları’ndan çıkan bu kitabın yanısıra yazarın “Taşa Değen Su”, “Kemikten Dağ” ve “Güzel Hayaletler” adlı eserleri de yayına hazırlanmaktadır.