Barkod kafalı kahraman Hitman’i herhalde tanımayan oyuncu azdır. Suikast
yapmak, görevden göreve koşturmak, gizli ve sessiz bir şekilde işi bitirmek
çoğunu Hitman serisinde yaşamıştık. 2006’da çıkan son oyunuyla beraber,
karizmatik barkod kafayı son bir kere daha kontrol ettik ve yeni macerasını
beklemeye başladık. Gerçi beşinci oyun da yolda geliyor. Ünlü Hitman’nin
arkasınd Io Interactive bulunuyor. Kendileri Hitman dışında Freedom Figthers
gibi bir klasiği oyunculara kazandırmıştı. Normal bir musluk tamircisinden,
işgale karşı olan bir isyancıya nasıl dönüştüğüne şahit olmuştuk. Yapım aksiyonu
iyi pekiştirip, hatırlanacaklar arasındaki yeri aldı. Başarılı iki proje
arkasından Io Interactive, yine aksiyon dolu bir oyunu Kane & Lynch: Dead Men’i
duyurdu. Birbirini sevmeyen iki azılı suçlunun bir araya gelip, takım olarak
harika bir aksiyon yaşanacağını vurguluyorlardı. Aynı konsepti kullanan EA
Games’in Army of Two’dan önce Kane & Lynch: Dead Men; X360, PS3 ve PC’ye konuk
oldu. Şimdi Kane ve Lynch’in takım oyununu yönetiyoruz.
Cidden ölü adamlar
Oyunun hemen başında Kane ve Lynch’i bir araç içinde götürülürken buluyoruz.
Lynch, Kane’e kafasını koruması gerektiğini söylüyor ve kaza oluyor. Kane ve
Lynch kazadan sağ kurtuluyorlar ve oyun burada başlıyor. İlk bölüm hem kaçış
kısmını oluşturuyor hem de neyi nasıl yapacağımız da gösteriliyor. Bağlantılı
olarak yapımın konusuna da burada değinmek istiyorum. Kane’nin gerçek adı
aslında Marcus. Birgün oğlu Kane’nin silahını evde buluyor ve kendini öldürüyor.
Kane bu olay sonrasında ailesini terk edip, Amerika’dan ayrılıyor. Yasadışı
işlere giriyor. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, son işi olan değerli
elmasları çalıp geri dönüyor. Ancak burada yakayı ele veriyor ve polisler
tarafından yakalanıyor. İlk bölümde de Lynch’le beraber aslında idam edilmek
üzere götürülüyorlar. Ancak götürüldükleri sırada kaçmalarının sağlanması
tamamen düzmece. Kane’nin eskiden bağlı bulunduğu örgütün bir planı. Çünkü örgüt
Kane’den elmasları istiyor, yoksa karısını ve kızını öldüreceklerini
söylüyorlar. Kane’e elmasları geri getirmesi için belli bir süre veriyorlar.
Kane’nin kader arkadaşı Lynch ise tam bir psikopat. Böylece macera başlıyor.
Çıkmadan önce reklamı yapılan oyun, düz bir aksiyon ve sadece Kane karakterini
yönetiyoruz. Ekürimiz Lynch’i kontrol edemiyoruz, kendisi yapay zeka
kontrolünde. Oyunda genelde Lynch’le beraberiz, ancak bazı zamanlar Lynch
olmadan başka kişiler yanımızda oluyor. Takım arkadaşlarımıza koruma, saldırı ve
takip et olarak üç farklı emir veriyoruz. Verdiğimiz talimata göre onlarda
uygulamaya çalışıyorlar. Ancak emirleri uyguladıkları beli değil. Çünkü yapay
zeka gerçek bir geri zeka. Adamlarımız verdiğimiz komutlara uymayabiliyor veya
bir yerde takılı kalabiliyorlar. Hatta Lynch’in bir yerde takılıp, takıldığı
yerden çıkmak için 360 derece döndüğü gibi garip olaylara şahit olabilirsiniz.
Bazen çok basit bir şekilde ağır yaralanabiliyorlar ki, cidden bunlar saçma bir
şekilde oluyor. Aynı şekilde rakiplerde bundan nasibini almış. Karşınıza çıkan
düşmanlardan korkmanın bir manası yok, genelde alayı keklik. Bir engelin
arkasına bir kere saklanıyorlar ve hemen arkasından ördek gibi ortaya
çıkıyorlar. Vurulmaları kolay oluyor. Aynı şekilde vatan kurtaran şaban gibi,
üstümüze doğru koşturup ateş ederek gelenler var. Bunların işini bitirmek
diğerlerinden çok daha kolay. İlk bölümde polislerden kaçarken garaja
geldiğimde, garajı basan polislerden bir tanesi eğilmiş öyle ilerliyordu. Aynı
şekilde bende karakterimle eğilerek yanında gidiyordum ve dönüp ateş etmedi
bile(!) farklı zorluk seviyeleri de yapay zekayı paklamıyor. Sadece oyun biraz
daha zor oluyor ve ateş ettiklerinde daha çok can acıtıyorlar o kadar.Bozuk çark
Takım arkadaşlarımızın yaralanmasından bahsetmiştim. Normalde yaralanıyoruz ve
bu sırada takım arkadaşımız gelip bize morfin yapıyor. Böylelikle yeniden ayağa
kalkabiliyoruz. Ancak morfin yapılmazsa, karakterimiz bir süre sonra yavaşça
ölüyor. Aynı şekilde bir kere morfin yiyip, arkasından yeniden yaralanırsak,
ikinci kez morfin vermelerinden dolayı fazla dozdan cenneti pardon cehennemi
boylayabiliriz. Takım arkadaşlarımızın bunu yaptığı gibi bizde yaralananlara
morfin yapıp onları ayağa kaldırabiliyoruz. Sağlığımız azaldıkça ekran
Oyun aşırı çizgisel bir oynanışa sahip. Yapmamız gereken önümüze çıkan
düşmanları öldürüp, dümdüz ilerlemek. Gideceğimiz yer yön belli. Kaybolma gibi
bir olay yok. M’ye basıp açılan haritada, gitmemiz gereken nokta gösteriliyor.
Zaten başka yere girip çıkamıyoruz, zira büyükçe gözüken bölüm içleri görünmez
duvarlarla kaplı. Gitmek istersek de, Kane olmaz diyerek otomatik geri dönüyor.
Yapmamız gereken amacımızı çeşitli yollardan veya imkanlardan yararlanıp
yapamıyoruz. Bu çizgisellik bir süre sonra iyice tutsak edebiliyor. Halbuki Io
Interactive, Hitman’de farklı yollar sunabiliyordu. Hiç değilse Kane&Lynch’te de
ikinci alternatiflerin olması, hiç değilse daha bir artı olur ve oyunu
çizgisellikten bir kısım daha kurtarırdı.
Resident Evil 4 ve yakın zamanda PC’ye de çıkan Gears of War’daki gibi bir
kamera açısına sahibiz. Normal ateş edebildiğimiz gibi, kamera sağ omuza iyice
yaklaşıp hedef aldığımız diğer bir kamera açısı daha var. Bu şekilde zaten kek
olan düşmanları çok daha kolay şekilde öldürebiliyoruz. Karakterimiz duvarlara
yaslanıp siper alabiliyor. Bunu otomatik yapıyor, siper almak oyuncunun
kontrolüne bırakılmamış. En başlarda iyi gözüken bu sistem ilerde biraz baş
ağrısı yapabiliyor. Son olarak bu tür kontrolde bir oyun PC’de Gears of
War’daydı. Ancak onda karakteri elle siper aldırabiliyorduk, böylece her şey
kontrolümüzde daha iyi oluyordu. Fakat bu durum Kane&Lynch’te otomatik
olduğundan açıkçası iyi değil. İyi gibi olması için düşünülmüş, ama uygulamada
başarısız bir sistem. Yapımda karakterimiz en fazla iki silah taşıyabiliyor, bir
de bunlar ek olarak bir tane de el bombası yer alıyor. F’ye basıp silahlar
arasında geçiş yapabiliriz. Oyunda silah yelpazesi de çok geniş değil. Bir de
şarjör değiştirme olayı var. Bunu yine karakter kendi otomatik olarak yapıyor.
Kurşun bittiğinde otomatik dolduruyor. Yine bu işlemin otomatik değil, elle
yapılmasından yanayım. İllaki son kurşuna kadar beklemek lazım oluyor. Bazı
zamanlar çok kabız durumlar yaşanabiliyor. Kalabalık düşman grubuna karşı az
kalmış bir şarjör yerine, hemen doldurup ateş etme durumu yaşanıyor. Ancak son
kurşunun dibine kadar görmemiz lazım.
Sallama enstantaneler
Oynarken cidden çok saçmalıklar yaşanabiliyor. Mesela gece kulübüne gidip kadını
kaçırdığımız görevde ilginç şeyler gözükebilir. Dans pisti üstündeki asma katta,
korumaları çatır çatır öldürüyorum. Ancak silah sesine rağmen insanlar çılgınca
dans etmeye devam ediyorlar. Yukardan hemen asma katın sağ tarafında dans eden
birini vurdum. Adam öldü. İnsanlar kaçışmaya başladı, ama buna rağmen, sol
taraftaki insanlar “Biri ölmüş, aman boş ver dans etmeye devam” kıvamında,
çılgınca eğlenmeye devam ediyorlardı. Yine aynı şekilde takım arkadaşlarımıza
ateş ettiğimizde ölmüyorlar(!)Birkaç tanesinin yüzünü tanınmaz hale getirip,
beynini dağıtmama rağmen, adamlar koşup hoplamaya devam etti. Bu oyunda olan
diğer bir saçmalık daha. Hiç değilse ölsünler, bölümü yeni baştan oynayalım; ama
hiç alakası bile yok. Gerçekçiliği tamamen öldürüyor.
Microsoft’un artık iyice PC’ye aşılamak istediği Windows Live özelliği Kane&Lynch’te
bulunuyor. Oyuna girmeden önce bir tane Live hesabı açmanız lazım. Bunun içinde
bir Hotmail adresi almanız yeterli. Senaryoyu ve Multiplayer’ı oynadıkça, belli
puanlar kazanıyor ve bunlar Live hesabınıza işleniyor. Live üyesi olarak
Gamercard’ta da bunları görebilirsiniz. Zaten Gamercard üstünde Kane&Lynch’i
oynadığınız işleniyor. En başta Xbox Live’la başlayan bu özellik, Microsoft’un
yayınladığı son dönem PC oyunlarında da gözüküyordu. Ancak dağıtımcısının Eidos
olduğu Kane&Lynch’te de bu özellik yer alıyor. Yavaş yavaş çoğu oyunda bu durumu
görebiliriz de.
Yapımın hatalarla dolu senaryo modu dışında, Multiplayer seçeneğine sahibiz.
Multiplayer oyundaki en iyi kısım diyebilirim. Fragile Alliance adında bir mod
bulunuyor. Diğer oyuncularla beraber bir
bankayı soyuyoruz, para elimize geçtiği gibi oyuncular birbirine düşman oluyor.
Diğer oyuncuları öldürüp daha çok puan kazanıyoruz. Ama ölen oyuncular bu sefer
polis gücünden biri olarak geri dönüp, sizden bunun acısını çıkarmaya çalışıyor.
En çok öldüren ve tek kalan en çok puanı kapmış oluyor. En başlarda biraz zor
gibi gözüken Multiplayer, oynadıkça çok zevkli gelmeye başlıyor. Değişik
özelliği nedeniyle kesinlikle ilgi çekici bir çoklu oyuncu modu var. Multiplayer
olarak Kane&Lynch’i denemenizi tavsiye ederim.
Etkisiz eleman
Son dönem oyunlarını oynayanlar için Kane&Lynch yavan gelebilir. Yapımın
grafikleri geri kalmış. Ana modelleler Kane ve Lynch iyi yapılmış. Gene oyundaki
belli başlı diğer ana karakterler de iyi modellenmiş. Ama bunun dışında kalanlar
genelde birbirinin kopyası. Özellikle rakiplerde bu durumu görmek mümkün. Çevre
dizaynı bazı yerlerde iyi gibi gözükürken, bazı zamanlar kaplamalarla beraber
gerçekten sırıtıyor. Genel olarak grafikler ortalama düzeyde seyrediyor.
Ancak şöyle bir durum da var. Oyun 6600 veya X1300 gibi düşük ekran kartlarında da oynanabiliyor. Sesler açıkçası grafiklere göre daha güzel. Seslendirmeler iyi yapılmış ve ana menüdeki müzik iyi.
Zaten Jesper Kyd müziklerin arkasındaki isim. Ama bazı efektler kısır döngü
olmuş. Bu bir eksi.
Yapımda fizik modellemesi var. Bu bir taraftan oyunda gerçekçilik sağlarken,
diğer yandan program hatalarından dolayı komik durumlara yol açabiliyor. Elleri
bacaklarının içine girmiş diz üstü ölen düşmanlardan, kucak açarak ölen garip
modellemeler ortalıkta görülebilir.
Kane&Lynch ne yazık ki o kadar söylenmesine ve açıklanmasına rağmen başarısız
bir oyun. Beklentilerin altında çıkıyor. İyi bir senaryoya karşın; bazı
saçmalıkları ve hatalarıyla eksi durumlara düşüyor. Oyun sanki tamamlanmadan
piyasaya sürülmüş gibi. Aslında saklandığımız bir yerin kurşunlardan
parçalanması gibi ufak ama güzel ayrıntıları, senaryosu, değişik Multiplayer
imkanı ve sürükleyici yapılmak istenmiş aksiyonu var. Ama bunlar eksilerden
dolayı baltalanıyor. Açıkçası tek kişilik senaryosu bir daha oynanmaz. Belki
Multiplayer için yüzüne bakılabilir.