Kaptan Amerika: Kış Askeri

Marvel ve DC aralarındaki kıyaslamanın ve takipçilerinin yarattığı savaşın, birçoğumuz farkındayız. Her iki tarafı da beğenenler vardır elbet ancak içmizdeki “en süper kahraman o bir kere” cümlesini kurmadan edemiyoruz. Eminim aranızda Kaptan Amerika’nın en iyi süper kahraman olduğunu düşünenler vardır ancak Tony Stark’ın da Steve Rogers’a özel bir cevabı var “Sen bir laboratuvar faresisin, Rogers. Seni özel kılan her şey, bir şişeden çıktı.” (Çok sert!)

Biz Tony Stark’ı bir kenara bırakıp Kaptan Amerika: Kış Askeri‘ne (Captain America: The Winter Soldier) odaklanalım. 8 Nisan tarihinde katıldığım ön gösterimle birlikte film hakkında sizlere birkaç ipucu vermeye karar verdim. Filmin konusunda değinmeden önce ufak bir not ekleyeyim; Kaptan Amerika: Kış Askeri, Agents of S.H.I.E.L.D adındaki diziye de güzel alt yapı hazırlıyor. Bu da filmi izlemek için güzel bir neden. Ayrıca S.H.I.E.L.D takipçilerine önemli bir bilgi daha vereyim, filmi izledikten sonra dizinin yeni çıkacak olan bölümünü izleyin aksi takdirde filmden spoiler yemeniz kaçınılmaz.

Hatırlatmakta fayda var; Joe Russo’nun yönettiği Kaptan Amerika’nın ilk filmi bizleri zayıf ve aciz bir askerin bir serum aracılığıyla, nasıl birkaç dakikada kas yığını süper bir adama dönüşmesinin hikayesini anlatıyordu. Aslında teknik olarak Tony Stark haklı. Neyse, ikinci filmimiz ise bizleri Steve Rogers, Nick Fury ve Ajan Romanoff, nam-ı değer Black Widow ile farklı maceralara sürüklüyor. Bu sefer karşımızda sosyalist dönem Rusya’sı var ve SSCB döneminde özel kuvvetler içerisinde yetiştirilen ve Winter Soldier (Kış Askeri) adı verilen bir adamın ana hikayesini öğreniyoruz. Kendisi Black Widow ile de karşılaşmış ve ismi kulaklarda “ölüm makinası” olarak gezmeye başlamıştır. Rusya’da bulunan bu adam, gölde donmuş olarak bulunmuş ve önüne çıkan her şeyi de yok etmeye başlamıştır. Kaptan Amerika, Black Widow ile birlikte S.H.I.E.L.D içerisinde dönen bazı entrikaları çözmeye çalışmaktadır ve bu sırada Nick Fury’nin de başı beladadır zira artık güvenebileceği kimsesi yoktur.

Kaptan Amerika: Kış Askeri’nin başrolünde; Chris Evans, Samuel L. Jackson, Scarlett Johansson, Anthony Mackie, Robert Redford ve Sebastian Stan gibi isimler yer alıyor. Oyuncuların yeteneklerini tartışmak zaten anlamsız olur, özellikle Scarlett Johansson’ın Black Widow karakteriyle bu kadar özdeşleşmesi, hayranlık uyandırmıyor değil. Kaptan Amerika zaten olması gerektiği gibi. Belki biraz daha Marvel’ın derinliğiyle süslenseydi, daha hoş olabilirdi. Nick Fury ve Samuel L. Jackson artık tek bir beden olmuşlar, onu direkt pas geçiyorum.

Anthony Russo ve Joe Russo’nun yönetmenliğini yaptığı Kaptan Amerika: Kış Askeri, başarılı bir film olarak tanımlansa bile “tipik Joe Russo” demeden edemiyorum. Birçok filmde ve dizide olacakları tahmin etmek, en nefret ettiğim olaydır. Ne yazık ki sevgili yönetmenlerimiz bu konuda zayıf kalmışlar ancak onun dışında gerek müzik seçimleri, gerekse Marvel’ın havasını bir şekilde yakalamayı başarmışlar.

Filmin başka güzel bir yanıysa, tabii ki sonunda yer alan oyuncuların ve katkıda bulunanların sıralandığı bölüm. Epik bir müzik eşliğinde muhtemelen Skyfall ekibinin yaptığı bir bitiş ekranıyla karşı karşıya kalıyoruz. Sonuna kadar bekleyin derim çünkü tipik bir Marvel klasiği, en sonuna mutlaka güzel bir gönderme yaparlar. Filmden çıkardığım iki önemli bilgi var; birincisi S.H.I.E.L.D için hazırlanan altyapı, ikincisi ise Yenilmezler 2 (The Avengers 2) filmine güzel bir giriş.

Film, 11 Nisan tarihinde vizyona girecek. İyi seyirler.

Exit mobile version