Kara Kule VII – Kule
Yazar: Stephen King
Yayıncı: Altın Kitaplar
Sayfa sayısı: 876
Tür: Fantastik Macera/Gerilim
“Siyahlı Adam çölde kaçıyordu,Silahşor da peşindeydi..”
Bir kitaba başlamakla başlamamak arasında tereddüt etmek,başladıktan sonra
bitmemesi için yavaş yavaş okumak,kitap bittikten sonra eski günlere dönüp şöyle
bir bakmak,nostalji yapmak… Bu saydığım ve her kitabın kolay kolay
yaşatamayacağı şeylerin her birini teker teker yaşadım Kule’yi okurken. Kitap
bittikten sonra geriye kalanlar ise biraz nostalji,biraz eski hatıralar ve eski
dosta edilen üzücü fakat gerekli bir veda idi.
1970 yılında Kara Kule serisine başladığında Stephen King henüz toy bir yazardı.
Sadece belli bir eyalet kapsamında basılmış küçük kitabı “Gunslinger” yani
Silahşor belli miktarda taraftar toplamıştı kendine. Öyle ki ilgiyi gören
yayınevi basım ağını tüm ülke çapına yaymak zorunda kalmıştı zamanında. Aradan
dile kolay tam 35 yıl geçti ve bugün Kara Kule dünya çapında bir fenomen haline
gelmiş durumda. Kara Kule serisinin en büyük özelliği,kendine özgülüğü çeşitli
“esinlenmelerden” gelmektedir. İnanılmaz hikaye ağı gerek günümüz dünyasından
gerekse Stephen King’in hayalgücü ile yarattığı muhteşem dünyalardan ilham alır.
Stephen King Kara Kule serisini “yazarlığının zirve noktası” olarak
tanımlamıştır. Zaten Kral’ın yazarlık hayatı boyunca kullandığı bütün malzemenin
birleşimi gibidir Kara Kule serisi.Ülkemizde birkaç yayınevinin elinden
geçtikten sonra son birkaç yılda Altın Yayıncılık’ın büyük uğraşları sayesinde
tam çevirileri mevcuttur serinin. Neredeyse özet kitaplardan ve çeviri
facialarından sonra ( İnkilap yayıncılık Drawing of the Three kitabını Üç’ün
Çizgileri olarak çevirmiştir mesela oysa hikayeye hakim olan birisi çevirseydi
bunun Üç’ün Çekilişi anlamına geleceğini bilirdi.Neyse ki Altın Yayıncılık bu
hatayı düzeltti.) serinin tamamını Türkçe olarak görmek çok sevindirici. 34
yılda tamamlanan serinin 7. ve son kitabı “Kule” beklediğimizden daha kısa bir
sürede neredeyse mükemmel olarak dilimize çevrildi.6 kitap boyunca (Silahşor,Üç’ün Çekilişi,Çorak Topraklar,Büyücü ve Cam
Küre,Calla’nın Kurtları ve Susannah’ın Şarkısı) Son Silahşor Gilead’lı Roland
Deschain ile yatıp kalktık,onunla beraber Kule arayışına katıldık. Hep Kule’nin
“orada biryerde” havasına kapıldık gittik. 6 kitap ve yaklaşık 3000 sayfanın
sonunda Stephen King son kitabın da tamamladığını açıkladığında sona hiç
olmadığı kadar yakındık artık.
Kitabın piyasaya sürüldüğünü duyduktan yaklaşık iki hafta sonra İzmir Remzi
Kitabevine koştum ve gelen tek hardcover sürümün de satıldığını öğrendikten
sonra uzun bir bekleyişin beni beklediğini anladım. Aslında tecrübelerime göre
daha uzun sürmesini beklememe rağmen Altın Yayıncılık beklediğimden daha hızlı
davrandı ve “Kule” bildiğiniz gibi artık raflarda yerini aldı. Yaklaşık 900
sayfalık kitaba baktığımda ilk gözüme çarpan orijinal kapağın kullanılmadığı
idi. Kitabın kalınlığına sevinerek hemen okumaya giriştim. Şunu söylemeliyim ki
okuduğum Stephen King kitaplarının en iyisi ile karşılaştım.İlk üç kitap müthiş
bir macera sunarken 4. kitap Büyücü ve Cam Küre ile tempo biraz düşmüş Calla’nın
Kurtları ise birçok fanatiği hayalkırıklığına uğratmıştı. Allah’tan Susannah’nın
Şarkısı beklenen Kara Kule ruhunu yeniden canlandırdı ve Kule’ye yeni bir “gaz”
ile başladık. Serinin tüm kitaplarında olduğu gibi bırakın kitabın sonunu bir
bölüm sonra bile ne olacağını ,ne değişeceğini kestirmek zor. Günümüz dünyasına
yapılan göndermeler,yüze çarpılan gerçekler her Kara Kule kitabında olduğu gibi
bu kitapta da kendini hissettiriyor. King’in akıcı anlatım tarzı,esprili
yaklaşımları,kendiyle konuşmaları kitabın akıcılığına ve okunabilirliğine olumlu
yönde etkisini gösteriyor. Bu sayede gelmesini istemediğimiz o “son” an çabucak
geliveriyor ve yaşlı dostumuz Roland ile kader arkadaşlarına veda etmek zorunda
kalıyoruz. Kitabı bitirdiğinizde o garip özlem hissini siz de hissedeceksiniz.
Kitabın basımı Altın Yayıncılık’ın bu güne kadar yaptıklarının en iyisi
kesinlikle. Kitap içinde kuşe kağıda basılmış harika resimler,bölüm başı
çizimleri hepsi atmosfere süper katkıda bulunuyor. Size tavsiyem
Demons&Wizards’ın neredeyse-kara kule-temalı yeni albümü “Touched by the Crimson
King” albümünü alın,koyun cd çalarınıza ,alın elinize “Kule”’yi ve arayışınıza
devam edin. Yolun sonundaki açıklıkta buluşmak üzere,uzun günler hoş geceler.
Size de teşekkürler deriz,Sai King….
“Bu üçünün sonsuza dek mutlu yaşadığını söyleyecek miyim? Hayır, çünkü kimse
sonsuza dek yaşayamaz. Ama mutluluk vardı”
….