Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning İnceleme

Kingdom of Amalur: Re-Reckoning, 2012 yılında çıkan ve çeşitli sorunlar sebebiyle asla hak ettiği ilgiyi göremeyen bir oyunun yenilenmiş versiyonu olarak ekranlarımıza konuk oluyor. Peki Kingdom of Amalur: Re-Reckoning (KoARR) oynamaya değer mi? İlk defa oynayacak olanları nasıl bir oyun bekliyor? Daha önce oynamış olan oyuncuları kendine çekebilecek kadar iyi mi? Gelin beraber inceleyelim.

Kaderin Ağlarını Delip Geçmiş Kişi

Öncelikle hikayeden bahsedelim. Ana karakterimiz yakın zamanda hayatını kaybetmiş birisi. Diğer cesetlerin yanına doğru götürülürken ırkımızı, cinsiyetimizi ve diğer görsel özelliklerimizi seçiyoruz. Bizi taşıyan gnomeların konuşmalarından anladığımız kadarıyla bir çeşit deneyin başarısız sonuçlarından biriyiz. Well of Souls adındaki cihaz ile yapılan deneylerin ilk başarılı sonucu olduğumuz ortaya çıkmadan hemen önce, bir grup düşman mekana saldırıyor ve araştırmacıları katletmeye başlıyor. Yeni uyanmış ve hiçbir hatırlası olmayan karakterimiz kendini saldırganlara karşı korumaya çalışıyor ve oyun başlıyor.

Herkesin kaderinin önceden yazıldığı ve Fateweaver denen ustalar tarafından okunabildiği bir diyarda, kaderi önceden yazılmamış olan tek kişinin biz olduğumuzu öğreniyoruz. Bu o kadar büyük bir güç ki, diyarda bulunan herkesin kaderini değiştirme yeteneğine sahibiz. Bize yardım etmeye çalışan bir Fateweaver ile birlikte Faelands diyarındaki uzun maceramıza başlıyoruz.

Hikaye konusunda söyleyebileceğim çok şey var. Öncelikle hem dünyada hem de hikayede çalışan kişinin R.A. Salvatore olduğunu söylemem gerekiyor. Fantastik hikayeleri seven ve masaüstü rol yapma oyunlarına ilgi duyanların hemen hatırlayacağı bu isim, Unutulmuş Diyarlar içerisindeki en önemli karakterlerden biri olan Drizzt Do’Urden’ın da yaratıcısı. Bir sürü farklı ırkın bir arada yaşadığı yepyeni bir dünyada, uzun ve ilginç bir hikayeyi takip etmeye çalışıyoruz. Her yanda diyarla ilgili bilgiler bulunduran kitaplar ve bilgilerini paylaşmaya hazır insanlar bulunuyor. Ayrıca etrafta bulunan “Lorestone” adı verilen taşlar da bize bir sürü farklı hikayeyi anlatmak için hazır bekliyor.

Yukarıda hikayeyi takip etmeye çalışıyoruz dedim ve bunu söylerken ciddiydim. R.A. Salvatore hikayeyi yazarken iyi bir iş çıkarmış olsa da, sunum konusunda bazı sıkıntılar yaşıyoruz ve bunun yazarla hiçbir ilgisi yok. Tek kişilik online oyun diyebileceğimiz Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning, sağda solda başka şeylere koşarken hikayeyi kaçırmamıza sebep olabiliyor. 

Hikaye Dağının Altında Kalmak

Oyunda çok lore içeriği var ki, bir süre sonra aşırı bilgi yüklemesinden hata verebiliyorsunuz. Kitaplar, hikaye anlatan taşlar, etrafta konuşan insanlar falan derken, tıpkı oyundaki karakterimiz gibi “Ne oluyor burada? Hangi yıldayız? Hiçbir şey hatırlamıyorum ve anlamıyorum.” durumuna düşmek mümkün. En basit örneği ilk kasabadaki bir görevden vereyim. Yerde yatan Fae ırkından bir kişi var ve feci şekilde dövülmüş. Bu karakteri iyileştirmeye çalışırken neden dövüldüğünü de anlamaya çalışıyoruz. Olayı tam olarak anlamak ve Fae ırkını tanımak için ilgili ilgisiz herkes ile konuşmamız gerekiyor ve çok fazla diyalog demek. Eğer bu kadar diyaloğa girmek istemiyorsanız, diyarın Fae ırkına karşı neden bu tutumu takındığını bilmiyorsunuz. 

Genel olarak sunumun çok da iyi olmadığını söyleyeceğim. Her kitabı okuyup, herkesin fikrini öğrenmeden dünyanın içine girmeniz çok zor. Bunun için uğraştığınızda ise çok vakit kaybettirdiğini hissediyorsunuz. En azından biraz daha fazla sinematik sunum, daha açıklayıcı bilgiler gibi şeyler olabilirdi. Lorestone olayını çok sevsem de, bazı hikayelerin görsel sunumları olmasını da isterdim.

Hikaye anlamındaki en ciddi sorunlardan birisi de, olayların dünyayı çok etkilememesi. Oyun içerisinde seçim yapabileceğimiz anlar oluyor. Yine de bunların dünya üzerindeki etkisini çok fazla göremiyoruz. Birkaç tane önceden hazırlanmış olay olsa da, dünyayı etkileyen çok fazla seçim yok. Yan görevlerde bazı önemli seçimleri yapabiliyoruz ama ana görevler genellikle daha çizgisel ilerliyor. İkna yeteneği olan karakterlerin en büyük özelliği ise daha fazla ödül kazanmak oluyor. Ana görev sırasında karşılaştığımız ciddi problemler, ara görevler sırasında dinlenmeye çekiliyor gibi hissediyoruz. Savaşın etkilediği bir dünya olması gerek ama dünyada yaşayanların bu durumdan haberi yok. Herkes kendi işine bakıyor, katıldığımız gruplar bile çevrede olan bitenlerden habersiz. Bu durum atmosferi biraz baltalıyor tabi ki. 

Sonuç olarak, çok güzel bir hikaye, ağır bir sunum yüzünden sorunlar yaşıyor. Yalnızca ana hikayeyi takip edip, dünyanın geri kalanını çok umursamazsanız bunun bir problem olacağını sanmıyorum. 

Ağır Zırhlar İçinde Bir Savaş Büyücüsü

Oyunun en eğlenceli kısımlarından birine geldik. Dövüş mekanikleri. Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning, orjinal oyunun zaten güzel olan dövüş mekaniklerini aynen korumuş.  Kaderi olmayan bir karakter olarak, bütün yollar bizim için açık. Bu da karakterimizin savaş sırasında kullanabileceği bir sürü seçeneği olduğu anlamına geliyor. 

Dövüşler sırasında iki farklı silah kuşanıp, sahip olduğunuz büyüleri düşman üzerinde kullanabiliyorsunuz. Daha çok büyücülerin tercih ettiği “chakram” ile alandaki düşmanları zayıflatırken, yakınınıza gelen düşmanları kılıç ile biçebilir ve bu sırada bir başka düşmanın işini yıldırım büyüsü ile bitirebilirsiniz. Farklı silah kombinasyonlarını yetenekler ile birleştirip düşmanları temizlemek çok eğlenceli. Hem kalkan hem de yuvarlanma mekaniği sayesinde rakiplerin arasında dolaşıp, açıklarından faydalanabiliyorsunuz. Bir de Reckoning modu var tabi.

Kaderi yazılmamış kişi olduğumuzdan, çevremizdekilerin kaderini de değiştirebiliyoruz. Bu rakipler için kötü bir haber tabi ki. Yeterli derecede enerji topladıktan sonra L2+R2 tuşlarına basarak geçtiğimiz mod, düşmanların yavaşlamasına ve onları daha çabuk avlamamıza sebep oluyor. Bu sırada aldığımız tecrübe puanı da artsa da, asıl eğlenceli kısım düşmanın kaderini yeniden yazdığımız bitirici darbeler. Zayıf düşmüş bir rakibi alıp kaderin ağlarından oluştuğunu tahmin ettiğim bir enerji ile işini bitiriyoruz. Enerji kimi zaman bir baltaya dönüşüp rakibin kafasını kesiyor, kimi zaman ise rakibi üstüne takabileceğimiz bir mızrak oluyor. 

Dövüşler sırasında karakter kontrolü oldukça rahat ve akıcı. Kamera açıları da oldukça iyi. Herhangi bir düşmana kilitlenme ihtiyacı duymadan, seri bir şekilde rakipler arasında geçiş yapabiliyoruz. Savaşlar o kadar keyifli geçiyor ki, oyunun hikaye kısımlarını hemen geçip daha güçlü düşmanların arasına dalmak istiyorsunuz. Keşke Ghost of Tsushima’nın kamera sistemi de buna benzeseydi.

Kendi Kaderini Kendin Belirle

Oyunda alıştığımız sınıf sistemi yerine, puanlarımızı vererek seçtiğimiz yollar bulunuyor. Bir yola yatırdığımız puanlar, o alandaki yeteneklere ulaşmamızı sağlarken, bir çeşit sınıf sistemi diyebileceğimiz Destinies kartlarının da kilidini açıyor. Bu kısmı daha detaylı anlatalım.

Eğer standart bir yol tercih ederseniz, büyücü, savaşçı ya da haydut olarak oyunu oynamanız mümkün. Her seviye atladığınızda aldığınız puanları tek bir alana yatırıp karakterinizi standart bir savaşçı haline getirmek mümkün. Oyunda her sınıf için farklı silahlar ve yetenekler bulunuyor. Büyücüler element hasarı veren normal saldırıları güçlü büyüler ile desteklerken, savaşçılar büyük silahlar ve ağır zırhlar ile düşman saflarını tarumar ediyor. Eğer daha sinsice ve gizlilikle ilerlemek isterseniz, bıçaklar ile düşmanı hazırlıksız yakalamak ve kalabalık dövüşlerde rakibin arkasına geçip bıçaklamak gibi hızlı öldürme teknikleri var.

Fakat biz kaderi yazılmamış biriyiz ve birden fazla seçim yapma şansımız bulunuyor. Hem büyü hem de savaş üzerine yatırdığımız puanlar belirli bir seviyeye ulaştığında, yeni bir kader önümüzde açılıyor. Destinies adı verilen sınıf sistemi, karakterimizin ne gibi bonus özelliklere sahip olacağını belirliyor. Zırhını kuşanıp düşmanı büyülerle temizleyen bir savaş büyücüsü, hafif zırhlar ile düşmanlarını biçen bir kılıç ustası ya da bütün silahlarda ustalaşmış bir efsane haline gelmek mümkün. 

MMO Oynar Gibi Görev Yapıyoruz

Savaşmak çok eğlenceli ama oyun yalnızca dövüşlerden ibaret değil. Önümüzde kocaman bir diyar ve yapılacak bir sürü şey var. Zanaat kısmına odaklanıp yeni zırhlar, iksirler ya da güç taşları oluşturabiliriz. Etrafta çiçek toplayıp, lorestone ve gizli hazineleri aramaya çıkabiliriz Ya da görev yapabiliriz, hem de bir sürü görev. 

Oyunda ciddi anlamda bir görev bolluğu bulunuyor. Ana hikayeyi takip ederken girdiğiniz her yerde “Aha görev yapacak adam geldi” diye koşturan insanlar görüyorsunuz. Mağaraya giriyorsunuz yeni görev çıkıyor, haydut yolunuzu kesiyor ve hoop yeni görev geliyor. Oyunda bulunan çeşitli gruplara katılabiliyorsunuz. Bu da daha çok görev gelmesi anlamına geliyor. 

Yazının başlarında oyunun tek kişilik bir online oyun olduğunu söylemiştim. Hani karakteriniz seviyesi atlasın diye bölgenin hikayesini geliştiren bir sürü görev gelir, siz onları yaparken farkında olmadan seviyeleri atlarsınız. Aynı durum bu oyunda var. Her yerde görev var, herkes bir şey istiyor. Kimi sizi uzun zindanlara gönderiyor, kimisi trollerin arasına. 

Yapacağınız seçimler ile yan görevlerin gidişatını değiştirmek, sizi örümcekleri temizlemek için gönderen kasabayı, örümcekler ile bir olup dümdüz etmek gibi eğlenceli seçimler bulunuyor. En azından yan görevlerin çoğunda sonucu değiştirip, diyarı daha kötücül bir duruma sürükleyebiliyorsunuz.

Yan görevlerin bu kadar çok olması, bir yerden sonra ana hikayeyi elden kaçırmanıza sebep olabiliyor. Her birini yapmaya kalkarsanız, oyunun sonuna ulaşmadan sıkılmanız mümkün. Bazı yan görevler birbirine çok benziyor ve girdiğimiz zindanlar da tasarım olarak güzel olsa bile, birbirine benziyorlar. O yüzden yaptığınız yan görevleri dikkatli seçmenizi ve sıkılmaya başladığınızı hissettiğiniz anda ana göreve dönmenizi tavsiye ediyorum.

Oyunun oynanış süresi ciddi anlamda uzun. Kendi başına 60 saati geçebilecek bir süreye sahip olan oyun, Re-Reckoning ile bütün DLC paketlerini de ana oyuna ekliyor. İki farklı görev içerikli DLC paketi sayesinde oyunun oynanış süresi 120 saate kadar çıkabiliyor.

Oyun süresinden bahsederken bir şeye daha değinmek lazım. Karakterimiz zıplayamıyor. Önümüzdeki taş yığınının üzerinden zıplayıp geçemediğimiz için etrafı dolaşmamız ve arka yolu bulmamız gerekiyor. Burada da ikinci eksik karşımıza çıkıyor. Binek yok oyunda. Oyun dünyası oldukça geniş ve koşarak gitmek vakit alıyor. Oyunda en basitinden bir eşek bile olsa yeterdi. Ama yok. Bir şey unuttuğunuz için, hızlı seyahat seçeneği olmayan bir noktaya koşmakla vakit kaybetmek can sıkıcı. 

Re-Reckoning İle Gelen Yenilikler

İncelemenin bu kısmına kadar oyunu ilk defa oynayacak olanlar için bir sürü şey anlattık. Şimdi ise oyunun yenilenmiş sürümü ile birlikte neler geldiğine bakalım. Oyunun ilk çıktığı 2012 yılında, grafikleri iyi diyebileceğimiz seviyedeydi. Warcraft evreninde kullanılan, çizgi film tarzı diyebileceğimiz grafiklere sahip bir oyundu. Oyunun eski sürümünün bile hala daha göze hoş gözükmesi, bu seçimin avantajlı yanı olarak görülebilir. Re-Reckoning ile birlikte grafiklerde ciddi bir değişim olmamış. Kaplamaların geliştirildiğini ve çözünürlüğün arttığını görebiliyoruz ama beklentiniz göz alıcı grafikler ise, bu oyunda bulamayacaksınız. Yine de ben gördüğümden memnunum.  

Standart bir Playstation 4 üzerinden oynadığım oyun genellikle tatmin edici bir performans sundu. Kalabalık düşman grupları arasında ileri seviye büyüleri kullanırken fps düşüşleri olduğu dikkatimi çekse bile oyunun genelinde sorun yaşamıyorsunuz. Xbox One X ve Playstation 4 Pro sahipleri ise oyunu daha iyi bir performans ile oynayabilecek. PS4 Pro sahipler 1440p çözünürlükte 60 FPS alabiliyorken, Xbox One X sahipleri 4k çözünürlükte 60 FPS oynama şansına sahip olacak.

Oyunun performansı ile ilgili en büyük sıkıntım yükleme süreleri oldu. Playstation 4 Slim üzerinden oynadığım oyun, 10 ile 30 saniye arasında yükleme süreleri barındırıyor. Tamam açık dünyanın ağır olabileceğini kabul ediyorum ama “yükleme ekranı beklemek istemiyorum” diyerek kasabadaki evlere girmediğim oluyor zaman zaman. Belki de ilk gün güncellemesi ile düzeltecekleri sorunlardan biridir ama, basit bir eve girmek için bile 10 saniye beklemek yoruyor. 

Re-Reckoning ile birlikte oyuncuların bir şikayeti daha dikkate alınmış. Orjinal oyunda bir süre sonra karakterimiz öyle güçlü bir hale geliyordu ki, en yüksek zorluk seviyesinde bile düşmanları sağa sola savuruyorduk. Yeni eklenen “Very Hard” zorluk seviyesi ve bölgelere her girdiğinizde seviyenizin bölgeye göre ayarlanması, oyunun fazla kolay hale gelmesi ve sıkıcı olması sorununu kaldırıyor. 

Eskiden yayınlanan bütün DLC paketlerinin oyun içerisinde bulunması, oyuncuların evlerindeki deponun kapasitesinin arttırılması ve yetenek kısayollarının artık 8 yeteneği kullanabilme fırsatı vermesi gibi güzel yenilikler de Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning’in artıları arasında bulunuyor. Keşke fotoğraf modu da olsaydı. Arayüzü kapatabiliyoruz ama harikar fotoğraflar çekmek için yeterli olmuyor. 

Sonuç

R.A Salvatore, Todd Mcfarlane (Spawn) ve Ken Roiston (Elder ScrollsIV: Oblivion) gibi isimlerin gücüyle yola çıkan Kingdoms of Amalur: Reckoning, başarısız reklam kampanyaları, güçlü rakipler ve çeşitli sıkıntıları nedeniyle hak ettiği değeri görememiş bir oyundu. Amalur dünyasında geçen bir MMO oyunu da yapmak isteyen 38 Studios, çıkışından kısa bir süre sonra batmış, isim hakları da 2018 yılında THQ Nordic tarafından satın alınmıştı. 

THQ Nordic tarafından yayınlanan Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning, farklı bir aksiyon RPG oyunu arayan oyuncuların sevebileceği, dolu dolu bir oyun olmuş. Güçlendirilmiş grafikleri, geliştirilmiş oynanış mekanikleri ve size büyük bir macera vaadeden dünyası ile Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning, oldukça iyi bir oyun. Belki çok fazla yan görev ve konuşma olması gözünüzü korkutabilir ama silahlarınızı kuşanıp aksiyona girdiğinizde aldığınız keyif bunlara değiyor.

Kingdoms of Amalur: Reckoning oynamış olan oyuncular ise bu pakette çok fazla yenilik bulamayacak. Oynanışı geliştiren bazı güncellemeler ve daha keyifli hale getiren zorluk ayarları gelmesi kesinlikle bir artı. Daha önce ana oyunu oynamış olup, benim gibi DLC paketlerini almamış olanlar için, gelişmiş grafikler ile oynama fırsatı gayet güzel. Yine de oyunu almak konusunda düşünceleriniz varsa size bir haberim daha var. THQ Nordic tarafından yapılan duyuruda, oyuna yepyeni bir içerik paketinin geleceği duyuruldu. Fatesworn adı verilen içerik paketi hakkında fazla bilgi yok ama yeni içerikler her zaman güzel bir haberdir. 

Kingdoms of Amalur: Re-Reckoning, zaten güzel olan bir oyunu alıp, yeni nesil oyuncuların da tecrübe etmesine fırsat tanıyor. Kendinizi yan görevlerin yükü altında ezilmekten ve hikaye anlatımındaki sorunlardan kurtarabilirseniz, oldukça keyifli saatler geçirebilirsiniz.

Exit mobile version