Kingdoms of Amalur: Reckoning çıkmadan önce hakkında konuşulmuş, çok fazla övülmüştü. Skyrim’e rakip olabileceği konusunu bile duyduğumu hatırlıyorum. Demo çıktığı anda direkt indirip denemek istedim. Çünkü bu kadar övülen ve rakipleri bu kadar büyük gösterilen bir oyunun nasıl deneyim yaşatacağını ister istemez merak ettim.
Ölümden sonra yeniden hayata dönmek
Demoda sade bir menü var. Arka planda savaş görüntüsünün üstünde; oyuna başlama, ayarlar ve çıkış seçenekleri yer alıyor. Yapıma girince hikaye ile karşılaşıyorsunuz. Senaryo olayların nasıl geliştiğini anlatıyor. Hikayenin girişinde savaşın ardından ölülerin toplandığı yere, ölü sanılıp atılmaya götürülüyorsunuz. Hatta konu biraz ilerlediğinde, ölüp geri dirildiğinize dair konuşmalar var. Ölülerin arasında uyanmadan önce karakterin özelliklerini, ırkını, dış görünüşünü vs… seçimi var. Ne yazık ki hayal kırıklığı burada başlıyor. Skyrim’de seçebilen ırklar, yüz şekilleri, karakter özellikleri çok çeşitli. Kingdoms of Amalur: Reckoning ise sanki hiçbir değişiklik yapamama hissi veriyor. Bu özellikler demoya mı has bilinmez, ancak oynanabilir 4 ırk var. Bunlar; Almain, Varani, Ljosalfar ve Dokkalfar. Bu ırkların genel özelliklerinden kısaca bahsetmek gerekirse;
Almain: Daha çok savaşa uygun karakterler ve karakteristik özelliklerinde ikna, çeşitli karışımlarla yapılan iksirler ve demircilik var.
Varani: Genelde tüccarlık ya da denizlerde korsanlık yapan kişiler olarak geçiyor. Tüccarlık, kilitleri açabilme ve gizlilikleri saptayabilme kabiliyetlerine sahipler.
Ljosalfar: Soğuk diyarlardan gelen, gururlu ve eski bir toplum. Kendilerinden genelde adalet dağıtan adil insanlar olarak bahsediyorlar. Dispelling özelliğine sahipler. Diğer becerileri ise iksir yapımı ve bilgelik.
Dokkalfar: Daha çok büyü ve diplomasi ile ilgi bir ırk. Bu ırkın savaştan çekinmeyen, fakat kolay kolay savaşa girmek istemeyen, onun yerine her şeyi konuşarak ve diplomasi ile halletmek isteyen bir ırk olduklarını söyleyebiliriz. Şahsen Dokkalfar’ı Orman Elf’lerine benzettiğimi söylemeliyim. Beceri olarak ikna, bilgelik ve gizlenme özellikleri var.
Diğer özellikler
Irkı belirledikten sonra; Fire, Wisdom, War, Order, Justice ve None seçeneklerinden birini seçip, ırksal özelliklerin dışında karaktere kişisel bir özellik ekleniyor. Bu özelliklerden “None” da dahil olmak üzere hepsinde belirli getiriler var. Karakterin nasıl görüneceğini kısıtlı bir karakter oluşturma ekranında belirledikten sonra ismi girip, oyuna geçebilirsiniz. Ardından ölülerin arasında uyanıyor ve macera başlıyor.
İlerleyişten bahsetmek gerekirse, genelde çoğu kişi ile konuşup etkileşime girebilirsiniz. Görev alınan kişiler ise sınırlı. Oyunun dünyası olması gerekenden daha fazla kısıtlı. İstenilen zaman istenilen yere gidilmiyor.
Geniş bir dünyaya sahip olsanız da, bu dünyanın sadece belirli bir kısmını kullanabiliyorsunuz. İlerleyen zamanlarda bu durum koca bir dünyada değil, sanki kocaman evdeymişsiniz hissini yaşatıyor. Yolların kenarlarında bulunan boşluklar ve yollar dolaşılabilir olsa da, o kadarı ile sınırlısınız. Yani istediğiniz zaman istediğiniz dağa tırmanamazsınız ya da herhangi bir yerde suya girip, balık yakalayamazsınız.
H tuşu ile sivillere saldırabilme özelliğini açıp, kapatabiliyorsunuz. Eğer sivil birine atak yapıp, onu öldürürseniz; yakınlarda olan askerler gelip sizinle savaşabiliyor ya da sizi teslim olmanız konusunda uyarabiliyor. Böyle durumlarda ister savaşabilir, ister hapse gidebilir, isterseniz de rüşvet verip onları ikna etmeyi seçebilirsiniz. Hapse girdiğinizde gördüğüm kadarı ile uyuma seçeneğiniz var ve uyursanız belirli bir miktar tecrübe puanı kaybediyorsunuz.
Teknik kısımlar ve detaylar
Kingdoms of Amalur: Reckoning’in grafikleri, karşılaştırıldığı oyunlardan çok daha geride. Genelde hikaye ya da oynanış tatmin edici ise grafiklere hiç takılmam, fakat yapımda görselliğin gerçekçi olmaması dikkatimi çekti. Animasyonlar savaş alanları dışında hiç başarılı değil desem yeridir. Savaşırken elinizdeki savaş aletine göre değişik hareketler yapabiliyorsunuz. Daha küçük bıçaklar ile daha hızlı hareket ederken, büyük bir kılıç ile daha ağır hareketler yapıyorsunuz. Dikkat edilen bir başka nokta ise küçük bıçaklar ile gizlenerek gidilip, sessizce suikast yapılabilirken büyük silahlarla bu mümkün olmuyor. Yay kullanırken yayı gergin tuttuğunuz süre boyunca, atış gücünüz fazlalaşıyor ve daha gergin bir yay ile daha sert atışlar yapabiliyorsunuz.
Seviye atlama sistemine, envanterinize ve görevlerinize, Esc ile oyunu duraklatıp ulaşabiliyorsunuz. Bu şekilde olması biraz alışılmışın dışında. Genelde Tab ile erişilebilen bir menüye alışığız ve bu şekilde olması çok daha kullanışlı olabilirdi. Seviye atlama sistemi çok karmaşık değil. Farklı olarak Destiny olarak adlandırılan özellikle, kendinize oyun esnasında belirli getirileri olan özellikler ekleyebiliyorsunuz. İlerleyen seviyelerde bunlar daha güçleniyor ya da çeşitleniyor. Fizikler çok fazla etkileşimli değil, ama fiziklerin olduğu yerler de var. Mesela öldürdüğünüz bir geyiğin içinden geçebilirken, aynı şekilde bir ayının içinden geçmek istediğinizde ayının hareket ettiğini görebiliyorsunuz.
Sonuç
Demo sürümü olduğu için belirli sorunlar görmezlikten gelinebilir. Fakat gerçek oyunun oynanışının da bundan çok farklı olacağını sanmıyorum. Yapımın tam sürümünde de dünyanın genişlemesinin, daha fazla etkileşim olmasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Umarım beni ve ben gibi düşünenleri şaşırtıp, büyük işler başarabilir.