Knight of the Temple 2
Tapınak şövalyeleri her zaman dikkat çekici olmuştur. Kitaplara,
belgesellere, filmlere konu olmuşlardır. Haklarında halen bir çok söylenti
bulunan bu şvolayelerden günümüzde kalmadı. Ancak namları dijital ortamda
sürmeye devam ediyor. Geçen sene ilki çıkan Knigths of the Temple, ikinci oyunu
ile yeniden karşımızda. Tapınak Şövalyelerine şöyle bir bakalım.
Tapınak Yemini
İlk oyunu Starbreeze geliştirdi. Firmayı Enclave 1 – 2, The Chronicles of
Riddick: Escape from Butcher Bay ile tanırsınız. Gerçi Riddick ismi kısaca
firmayı hatırlamanız için yeterli olacaktır. Ancak oyunun yapımını Cauldron
isimli başka bir firmaya verdiler. O gün geldi çattı, KOTT 2 nihayet elime geçti, kısaca
KOTT diye hitap edip geçiyorum. İlk oyun, arada bulmaca çözüp sonrada katıksız
aksiyona girdiğimiz ortalama bir yapımdı. Çizgisel oynanışı ve fena olmayan
grafikleri ile hoşuma gitmişti. Ancak unutamadığım asıl yönü eşsiz müzikleri
olmuştu. Oyunun resmi sitesinden bu parçaları indirebilirsiniz, haberiniz olsun.
İlk yapımın sonunda kötü papazı yenip, cehennemin kapılarını kapatıp, prensesi
kurtarmıştık. Ancak onu evine geri götürmemize karşın son sinematikte gözleri
simsiyah olmuş ve şeytani bir görüntüye bürünmüştü. Böylece ikinci oyun için
açık kapı bırakıldı. KOTT 2 işte buradan devam ediyor, bu sefer cehennemin
kapıları yeniden açılmıştır, ancak onları sonsuza kadar kapatmamız gerekiyor. Bu
yüzden 3 tane Artifact toplamamız lazım. The Eye, Weapon ve Rune adındaki bu
değerleri parçaları toplayıp, şeytanlar Dünya’ya hakim olmadan onları geri
göndermeliyiz. İlk KOTT sonunda, kötü olan prensesde olaylar içinde yer alıyor.
Yönettiğimiz karakterimiz ilkinde acemilikten usta bir savaşçı olan Tapınak
Şövalyemiz. Oyun içinde ilerledikçe zaten hikayeyi iyice anlıyorsunuz.
İlk göze çarpan değişiklik menüdeki hareketli arka plan. Son zamanlardaki
oyunlarda hareketli arka plan zaten iyice yaygınlaşmıştı. Olsun deyip geçiyoruz,
oyun başlarken ilk olarak gitmek istediğimiz yeri haritadan seçmemiz gerekiyor.
Yeni bir değişiklik ile şaşırıyorum, bu gideceğiniz yerler en baştan belli.
Artifact’ların bulunduğu üç şehir olan Yigor, Yusra ve Sirmium, sonradan
alacağınız görevler ile haritada başka yerlerde açılıyor.
Gittiğimiz şehire göre ufak bir ara sinematik bizleri karşılıyor. Sinematik
dediğim oyun içi grafik motoru ile yapılmış. Sirmium ve Yusra’da direk olarak
aksiyona girme gibi bir şansımız yok. Ancak korsan şehri olan Yigor’da direk
olarak hareketin içine düşüyoruz. Gittiğimiz tüm yerlere gemi ile ulaşıyoruz.
Şehirlerde tam olmasada belli bir serbestliğe sahipsiniz, içinde dolaşabiliyor
ve alış veriş yapıyorsunuz. Hatta bazı binaların içine girip içerisini
gezebilirsiniz. Ancak gireceğiniz yerler sınırlı ve kendilerini belli ediyorlar.
Oyundaki diğer değişiklik, artık bulduğunuz zırh veya kılıçlar dışında,
şehirlerden başka eşyalarda alabilmeniz. Bu çok iyi bir özellik olmuş, ilk KOTT
çok kısır bir oyundu, ancak yapımcılar bu sorunu çözmüşler. Yine ekstra olarak
NPC’ler ile etkileşime girebilirsiniz. Bu beni daha da şaşırttı, çünkü
etkileşimde olduğunuz kişiler sizlere görev verebiliyorlar. Aslında bu görevler
iki çeşitli; bazıları yan görev oluyor ve size tecrübe puanı, para vb…
kazanıyorsunuz. Bazıları ise ana görevinizi yapmak için yol açıyor. Bu yüzden
şehirdeki insanlar ile konuşmalısınız. Aldığınız görevlere göre yeni yerlerde,
ana haritanıza ekleniyor. Ölüler adası, Yusra deniz feneri gibi ilginç yerlere
gidebilirsiniz. KOTT 2 içinde NPC’ler ile ufak oyunlar oynuyorsunuz. Mesela bir
handa adamın biri ile en iyi nişancı iddiasına giriyorsunuz. Bir kızın kafasına
elma koyuyorlar, en başta NPC sonrada siz elmayı vurmaya çalışıyorsunuz. Ancak
bunu yaparken sürekli alkol aldığınız için sallanıyorsunuz ve hedefi
tutturmanızda zor oluyor. Arada böyle ufak tefek karşınıza oyunlar çıkabiliyor,
bu oynanışı eğlenceli kılmış.Holy Power
Oyunda bir çok değişiklik yapılmış. Artık Inventory sistemi yer alıyor; Sağlık
iksirleriniz, oklarınız, balta, kılıç vb… çoğu şeyi buradan görebilirsiniz.
Alım satım yaptığınız zamanda bu ekranı kullanacaksınız. Aynı menüde sadece
bunlar değil, Quest Log ve oyunun ayarları yer alıyor. Inventory sistemi gayet
yerinde olmuş ve hoşuma gitti. İlk yapımda bulduğunuz kılıç eskisinin yerine
geçer ve diğeri ortalıktan kaybolurdu. Şimdi öyle bir sorun kalmamış, silahı
bulduğunuzda Inventory’niz de kalıyor. Birden fazla kılıç, balta veya silah
taşıyabilirsiniz. Hepsi oyunun çeşitli yerlerinde size lazım olabiliyor. Diğer
özellik ise artık çift el kılıç veya balta yerine, tek elde bunlardan olması.
Böylece diğer elinizde kalkan tutabiliyor ve düşmanlarınızın vuruşlarından daha
az etkilenebilirsiniz. Kılıç, balta, yay, ok vb… yanında, patlayıcı barut gibi
yeni bir kaç silah daha eklenmiş. Ayrıca ok ile hedef almak tamamen
değiştirilmiş. Eskiden FPS olan hedef alma açısı, şimdi omuz hizasında.
Kontrollere fareninde eklenmesi ile hedef almak çok daha kolay olmuş. Bunun
haricinde ağırda olsa ileri, geri, sağa ve sola yürüme imkanımız var. İlk oyunda
işimize yarayan, ancak bu oyunda bazılarını kızdırabilecek bir ek daha var.
Eskiden düşmanlarımız bizlere arkadan saldırsalar dahi blok yaptığımız zaman bu
vuruşlardan etkilenmezdik. Ancak bu sefer böyle değil, arkadan saldıran bir
düşman sizin canızı yakıyor. Bu gerçekçilik bakımından iyi olmuş.
Düşmanlarımız genel olarak zeki değiller, ancak kalabalık oluyorlar. Bu
özellikleri ile yeri geldiği zaman insanı deli edebiliyor. Genelde yaptıkları
size basit kombolar ile saldırmak. Zorluk seviyesini arttırdığınız zaman,
düşmanlarınızın sayısı biraz daha artıyor ve dayanıklı oluyor. Bundan başka fark
olmuyor. Ancak kalabalık düşman tutup, fazla yapay zeka vermemek aksiyon temelli
bir oyun için yeterli diyorum.
Kombo ve güçlerden bahsetmişken, bunlarda da değişim var. Temel olarak üç grup
özelliğimiz var. Bunların biri doğa üstü güçleriniz, diğeri özel vuruşlarınız,
sonuncusunu ise kombolarınız oluşturuyor. Üstün güçlerinize ilk oyundaki 4 temel
yetenekten, başka 3 adet daha eklenmiş. Ancak bu 3 tanesi, Diablo 2’de Barbar ve
Amazon’nun pasif çalışan yetenekleri Weapon Mastery ve Resistance aynısı. Daha
az sağlığımızın gitmesi veya daha iyi silah kullanmak gibi işimize yarayacak
güçler bulunuyor. Diğer dört ana gücümüz ise Protection güçlü bir koruma kalkanı
yaratabilmemiz, kendi sağlığımızı doldurabilmemiz, yere kılıç ile vurup
düşmanları titretmemiz ve silahımızı büyülü hale getirmemiz. İlk KOTT’da yine 4
adet olan özel vuruşlarımız burada daha fazla olmuş. Artık daha çok sayıda
etkili vurma imkanımız var. Kombolarımızda artan sayıdan nasibini almış, daha
fazla sayıda kombo ile düşmanlarımıza karşı etkili olabiliyoruz.
Crusade
Anneannelerimizin sandıklarını hatılarsınız, ağır olurdu ve içlerinde onlara ait
eşyalar olurdu. Ben küçükken hatırlarım, böyle kara devasa bir sandık vardı.
Oyun ile ne alaka diyenler olacak, alakası KOTT içinde sandıklar vardı.
Bunlardan özel güçlermizi arttırmak için enerji toplardık. Kırmızı ışık
demetleri çıkar, Protection vb… güçlerimiz bir kademe daha artardı. Neyse
artık bu bedava artırma özelliği yer almıyor. Bunun yerine öldürdüğünüz
düşmanlarınızdan tecrübe puanı kazanıyorsunuz. Kazanıp biriktirdikleriniz ile
güçlerinizi arttırıyor veya yeni özellik açıyorsunuz. Düşmanlarınızdan sadece
tecrübe puanı veya eşya değil, parada kazanma imkanınız var. Alışverişi bedavaya
yapacak haliniz yok. Bu yüzden çevreden bulacağınız altın keseleri veya
düşmanlarınızdan düşen paralar sayesinde oluyor.
Oyun kendini bir hayli geliştirmiş olsa bile bazı teknik kısımlarda geri kalmış
durumda. İlk oyunun motoru geliştirilip, ikinci oyun yapılmış. Ancak bu gelişim
ve değişimler birkaç ekleme dışında bana pek farklı gelmedi. Tamam ışıklandırma
ve gölgeler eskisine nazaran daha iyi, hatta modellemeler ve çevre elden
geçirilmiş. İlk oyunun grafikleri fena sayılmazdı, ikincisi
oynanabilirlik olarak çok daha iyi olmasından yana, grafiklerinde aynı şekilde
olmasını isterdim.Sesler, grafiklerden biraz daha iyi. Efektler idare eder, ancak seslendirmeler
biraz acemice yapılmış gibi, yinede kötü değiller Ancak asıl bombayı oyunun
Soundtrack’i yapıyor, ilk oyundaki mükemmel ötesi müzikler burada da yer alıyor.
Hatta eskilerine ek olarak yeni bir iki parça daha var. Oyunun resmi web
sitesinde bu parçalar indirilmeye sunulmuştu. Bir kere belirttim bir daha
belirtiyorum, KOTT’un bu bedava harika albümünü kaçırmayın indirin dinleyin.
Oyuna mouse dahil olmuş, ilkinde klavyeden acı çekerek oynuyordum.. Tabi ki
dahil olması ile kontroller daha rahatlamış durumda. Ancak ilkindeki bazı
durumlar burada yine devam ediyor. Mesela önünüzdeki düşmana saldırmak isterken
bir anda karakterimiz sağa veya sola doğru dönerek, yanlış yere hamle
yapabiliyor. Arada çıkan bir durumda olsa, insanı yine de kızdırıyor. Ancak en
önemli problemlerden biri kamera açısı. Yeri geldiği zaman öyle kör noktalara
denk geliyor ki adam çıldırıyor. Birde kameranın alt taraftan kayma gibi bir
problemi var. Tam dövüşürken filan veya yaratıklardan kaçarken bir bakıyorsunuz,
kamera yer ile temas halinde siz önünüzü görmeden koşuyorsunuz. Arada sapıtan ve
kafayı çizdirdiği belli olan kamera açısı için yapımcıların bir yama yayınlaması
lazım.
Kutsal Kase
Oyuna Multiplayer seçeneğini de eklenmiş. Çoklu oyuncu 3 tane oyun mod’una da
sahip, Deathmatch, Teamdeathmatch ve Capture the Grail olarak adlandırılmışlar.
Grail mod’u bildiğimiz Capture the Flag ile aynı. Yalnız bayrak yerine kutsal
kaseyi kapmaya çalışıyorsunuz. Kaptığınız gibi kendi bölgenize götürürseniz puan
kazanıyorsunuz. Multiplayer haritaları yeterli, hatta ek olarak herhangi bir
özelliğinize ekstra bir level daha verebilirsiniz. Bu kombonuz, vuruşunuz veya
herhangi bir gücünüz olabilir. Multiplayer, Single’a göre daha hızlı bir
oynanışa sahip. Hatta tek kişilik senaryoda kazık yutmuş gibi zıplayan adamımız,
Multiplayer’da ileriye, adeta tavşan gibi zıplıyor.
Knights of the Temple 2’yi oynarsanız bir kaç ipucu var. Artık arkadan gelen
saldırılara açık olduğunuz için sırtınızı duvara veya tehlikeli olmayan bir yere
verin. Düşmanlarınızın bazılarında çift kılıç oluyor ve çok hızlı kombine
yapıyorlar. Bu tür rakiplerinize karşı karambolde kalmamaya ve onun saldırısı
bitmeden üstüne gitmemeye çalışın. Özellikle üst zorluk seviyesinde çok fazla
can yakıcı oluyorlar. Çift el kılıç her zaman daha etkili ve hızlı, tek kalkan
ve kılıç savunması fazla, ancak etkisi az oluyor. Ben oyun genelinde çift kılıcı
tercih ettim. Haritaları tümüyle dolaşın, çünkü gitmediğiniz yerlerde sağlık
şişeleri, para veya işinize yarayacak eşyalar çıkabiliyor. Oyunun başında
Yigar’a gidin ve şehri kurtarın, çünkü buradan alacağınız yan görevler ile ana
görevinizin yolunu açmış oluyorsunuz. Dead Island görevinde, yer altında
karşınıza çıkan ölülere ok atın, tek vuruşta ölüyorlar. Karşınıza çıkan mini
oyunlardan bazı zamanlar değerli bir silah veya altın kazanabiliyorsunuz. Bu
yüzden çoğunu denemekte fayda var diyorum. Pasif çalışan güçlerinizi arttırın,
onlar dışında kalan 4 ana yeteneğinizde açık olsun. Oyunun ilerleyen
bölümlerinde cehennem yaratıklarına karşı çok etkili oluyorlar. Özel
vuruşlarınızda ve kombolardan hepsini değil, ancak etkili olan bir kaç tanesini
açın ve biri veya ikisi üzerinde uzman olun.
Knights of The Temple 2 kesinlikle ilk oyundan daha iyi ve harika olmuş. İlkine
göre çok daha serbest olsakta yine de belli olan bir çizgiden ilerliyoruz. KOTT
1’deki sık sık ekrana gelen harika sinematikler burada yer almıyor. Birinci
oyundan kaliteli olduğu su götürmez bir gerçek, ancak piyasada da alternatif bir
oyun olacağı da su götürmez bir gerçek. Yapım bu hali ile geçen sene çıksa bence
çok daha iyi iş yapardı. Ayrıca Prince of Persia 3 ile aynı zamanlarda çıkması
işini daha da zorlaştırıyor. KOTT 2’yi ilk oyununu oynayanlara ve sevenlerine
tavsiye ediyorum. Belki Pop 3’den sonra tatlı niyetine gidebilir, aksiyon
seviyorsanız. Pop 3’ün verdiği zevki vermeyebilir. Yine de alternatifler
arasında piyasadaki bir çok vasat oyundan daha kaliteli.