Tam bir fiyasko. Bu oyunu tek kelimeyle anlat denseydi, cevap kesinlikle bu
olurdu. Sadece o güzel televizyon dizisinin hatırına bir süreliğine katlandığım
ancak sabit diskimde fazlaca süre kalamayan bir oyun KITT – Knight Rider.
Televizyon dizisinin ilk serisini hatırlayacak olursak kahramanımız;
Kanunlardan daha güçlü olan suçluların dünyasında, masumların, acizlerin,
güçsüzlülerin yanında savaşan bir yalnız kişi Michael Long’dur. M.L. Vaktinde
bir polis memuruyken suçlular tarafından bir çatışmada yüzünden vurulur ve ölüme
terkedilir. Ancak o FLAG (Foundation for Law and Government), tarafından
kurtarılır ve yüzüne estetik cerrahi yapılarak Michael Knight adında yeni bir
kimliğe kavuşturulur. Ona Wilton Knight’ın vaktinde kayıplara karışan şeytani
oğlu Garth Knight’ın yüzü ve soyadı verilir. Michael bundan sonra KITT adlı
teknoloji harikası bir otomobille görevden göreve koşar.
Dizide Michael’dan daha önemli bir “şahsiyet” olan KITT (Knight Industry
2000), FLAG’ın ürettiği, neredeyse yok edilmesi imkansız bir gövdeye, mükemmel
bir yapay zekaya ve sürüş yeteneklerine sahiptir. Yapay zekası o kadar iyidir
ki, insanlarla iletişim kurabilir, hatta kendi kararlarını verebilir. Dahası
Michael ve diğer takım arkadaşlarıyla arasında özel bir bağ dahi vardır. Yani,
“aşmış” bir araç olarak her zor durumun üstesinden gelebilen bir insan
koruyucusudur.
Diziden diğer önemli şahsiyetler Bonnie Barstow, KITT’e yeni özelliklerini
kazandıran, Michael, KITT’i dağıtmayı başardığında geri toplayan bir bayandır.
Devon ise FLAG’ın başkanı, eski başkan (ölen) Wilton Knight’ın yakın dostu ve
Michael’ın babası sayılabilecek, kısacası Michael’a görevlerini veren kişidir.
KITT yapılmadan önce, sipariş edilmiş olan KARR (Knight Automated Roving
Robot) da Türk halkının “KITT’in kardeşi” olarak tanıdığı, şeytani araçtır. Bu
araç hatalı bir üretimdir, yokedilmesi gerekirken suçlular tarafından kaçırılır
ve daha sonra KITT’e karşı kullanılır. Goliath ise, Michael’ın yüzüne model
olan, kayıp kişi Garth Knight tarafından Michael’i öldürmek üzere imal edilmiş
bir TIRdır. Bütün bu film karakterleri oyuna aynen aktarılmış durumda. (Not:
Film Türkiye’de Kara Şimşek adıyla yayınlandığı için ikinci seride kırmızı olan
KITT’i Türk halkı kabullenemedi, o nedenle yayından kısa sürede kaldırıldı.)
Oyunda KITT’i kullanarak, suçluları araçlarını kovalama, gizli yerleri
sensörlerle bulma vs. gibi görevleri yapıyoruz.
Aslında oyunda özel olan pek fazla şey yok. Her hangi bir yarış oyunu
görüntüsüne biraz daha rötuş yapılmış o kadar. Görüntüler çok kaliteli değil.
Daha doğrusu görüntüleri kaliteli yapıp oyunu oynayabilmek neredeyse imkansız.
1GHz işlemci, GeForce3 seviyesinde bir ekran kartı ve 256 MB Ram ile 800×600
çözünürlük ve en düşük ayrıntı seviyesinin yukarısında oyunu oynamak işkenceden
farksız. Hiçbir oyunun bize bu eziyeti yapma hakkı yok. Oyun motorunun özensiz
hazırlanmış olması bu tür bir sonuç doğurmuş olabilir. Oyun bu ayarlarda yol
gibi fazla ayrıntının bulunmadığı yerlerde akıcıyken, binaların fazlaca arttığı
bölgelerde aşırı bir yavaşlama hatta takılmalara uğruyor. (Örneğin GTA3 oyununun
çok daha iyi ayrıntılarla oynandığı hatırlanırsa, bu oyunun motoru kesinlikle
bir fiyasko).
Oyunun seslerinde yine pek fazla özellik yok. KITT’in filmden
hatırlayacağımız seslerinden başka, o da filmin hatırına, güzel bir şey yok.
Oyunun kontrolleri de kesinlikle felaket. KITT siz hata yapmayın diye çok
uğraşıyor, çok güzel viraj dönüyor, devrilmiyor, iki teker üstünde gidiyor,
sıçrıyor ancak oyunu yapan kişiler biz bunları KITT’e yaptıramayalım diye
ellerinden geleni yapmışlar. KITT’i sağa sola çevirmek, ayarlardan klavye
hassasiyetini ne kadar ayarlarsak ayarlayalım çok zor. Bu nedenle de KITT’in
diğer özelliklerini kullanmak zorlaşıyor.
Bu oyunu, filmin hatrına bile gidip almayın, heyecansız oyun atmosferi,
bilgisayarları gereksiz yere zorlayan grafik motoru, başarısız ses efektleriyle
kesinlikle kısa sürede sıkılacağınız bir oyun.