Oyunu oynamadan önce 6 Haziran günü vizyona girecek DreamWorks film
şirketinin son animasyon harikası Kung Fu Panda, oyun sektöründe hızla bir
hastalık gibi yayılan “Başarılı filmlerin başarısız oyunları”furyasına niyetli
bir giriş yazısı yapacağımıbana içten içe düşündürüyordu. Eğer bunun aksini
iddia edersem yalan konuşacağımı ve yalanı sevmediğimi bilsem de aslında bu
düşüncemin altında başka sebeplerde var. Demo X360’a inmiş ve benim ağzımı
burnumu buruştura konsola yaklaşmamı sağlıyordu. Oyuna başladım, ama karşımdaki
oyun muydu bir an ciddi biçimde duraksadım…
Aksiyona Kung Fu ve panda içeriği ile giriş
Demoya başlar başlamaz hem gözü yormayan renklimi renkli grafikler ve
kontrollerin kameradaki aksaklıkları saymazsak, rahatlığı bana bir an için
“Acaba iyi mi?” diye düşündürmedi değil. Ama halen biraz önyargılıydım.
İlerledim etraftaki dostlar ile konuştum ettim, buraya kadar her şey güzeldi.
Ama madem bu bir Kung Fu yapan Panda oyunuydu daha fazlasını görmek istiyordum
ve olan oldu. Üstüme bitmek bilmeyen domuz ve türevi şekilleri gelmeye
başladığında kontrollerin rahatlığı ve aksiyonun dozu bir anda oyuna kendimi
kaptırmamı sağladı.
Ciddi şekilde combolar yapmayı bir yana bırakın hareketler ve animasyonlar
cidden çok hoşuma gitti. Kolay kolay animasyon ve manga tarzını seven bir insan
olmasam da, ciddi şekilde oyunun sırıtmayışı benim bir anda “Hmm fena değilmiş”
söyleminde bulunmam ile devam etti. Demo sonuna kadar; klasik bölümü geç, önüne geleni patakla, çeşitli objeleri topla ve bölüm sonu “Boss” adı verilen devini öldür bölümü geç mantığı ile
ilerliyor.
Renkli dünyaları sevmek gerekir
Oyun ne sistemlerinizi ne gözlerinizi ne ellerinizi yormadan, renkli ortamları o
kadar güzel yaratmış ki, ciddi şekilde filmini dahi izlemeden film için bile
iştah yaratabiliyor. Küçük yaştaki oyuncu arkadaşlarımız için değil, sadece yaşı
büyük olan kişilerinde oyuna ilgi duyması olası, çünkü animasyonlar içinde bir
pandadan beklenmeyecek hareketler ve kusursuz işlenişi sadece tek başına bunları
söylememe neden olan etken değil.
Oyun için yaratılan renklimi renkli ve etkileşimi geniş sayılacak dünyadaki,
diğer düşmanlar ve yardımcılar dahil her şeyi ile göze çok hoş görünüyor. Yapım
içinde klasik platform oyunlarında olan altınları toplamak, kutuları kırarak
içinden çıkan çeşitli objelerden yararlanmak gibi öğeler de var. Bunları
toplarken bazen bir Sonic havasında pandamızı yuvarlıyoruz veya zıplıyoruz.
Karakterimizin gardından tutunda, vuruş sitillerine kadar her şeyi ile bir Kung
Fu abidesi gibi hareket etmesi ve animasyonların sanki gerçekten Kung Fu yapan
bir panda varmış gibi hissettirmesini görmenizi tavsiye ederim.
Bölüm içlerinde ve sonlarında giren sinematikler ise cidden çok kaliteli. Zaten
grafik olarak yeterli olan oyunda bölüm içindeki bu sinematikler animasyon
filmlerini aratmayacak türde. İşin özüne gelirsek önyargı ile yaklaştığım burun
kıvırdığım bir oyunun beni memnun etmesi çok sık rastladığım bir olay değil.
Özellikle yaşı ufak arkadaşlarımızın kaçırmaması gereken yapımların başında
gelse de, bence “Güzel olan her oyunu oynarım arkadaş” mantığındaki oyuncuları
da, tatmin edecek güldürecek ve eğlendirecek bir yapım gelmek üzere. Kung Fu
Panda; Wii, PS2, PC, PS3, DS ve X360 sistemleri için kısa bir süre sonra
piyasada olacak. Eğer demodaki içeriğini korur üstüne de eklemeler ile piyasaya
çıkarsa birçok açıdan tatminkar olacağı kesin gibi görünüyor.