Mobil platformdaki macerasına Hitman ile başlayan Go serisi, kısa sürede büyük başarı yakalayınca yayıncı Square Enix, bu mantığı diğer serilere de yansıtmaya karar verdi. Tomb Raider ve Deus Ex serilerini de tıpkı Hitman’de olduğu gibi basitleştirilmiş, minimal elementlerle mobil cihazlarımızda gördük ve aslına bakarsanız oldukça da sevdik. Peki bu oyunları PlayStation 4 gibi güçlü bir konsolda oynamak ne kadar mantıklı?
PlayStation Experience’ta sürpriz bir açıklama ile duyurulan ve duyurusunun hemen ardından PSN’de yerini alan Lara Croft Go, tıpkı Hitman’de olduğu gibi serinin ana maddelerini tek bir çatı altında topluyor ve bu yapıyı da minik bir oyuna aktarıyor. Yine sıra tabanlı bir oynanış ile bu kez Lara Croft’un hikayesini ve Tomb Raider’ın temasını işliyoruz.
Söylediğim gibi, aslen bir mobil oyun olduğundan dolayı Lara Croft Go oldukça basit kontrollere sahip. Dokunmatik ekrandan ayrılıp DualShock 4 ile tekrar karşımıza çıkmış olsa da hiç renk vermiyor, gayet rahat bir kontrol şeması sunuyor. Sıra tabanlı bir oynanışa sahip olan Lara Croft Go’da, siz bir tık ilerlediğinizde düşmanlarınız ve çevrede bulunan objeler de birer tık hareket ediyor. Bu aslında tam da eski tarz JRPG’lerdeki sisteme benzetilebilir. Bu sayede hem bir sonraki hareketinizin ne olacağını rahatlıkla planlayabiliyor, hem de daha basit bir oynanışa sahip olabiliyorsunuz.
Oyun görsel açıdan çok tatlı görünüyor. Go serisinden aşina olduğumuz grafiksel tarzı kullanmakta olan Lara Croft Go hem çok stabil bir şekilde çalışıyor, hem de minimalistik görsel tarzı ile göz dolduruyor. Üstelik Lara Croft’un görüntüsü de ilk oyundan tanıdığımız hali ile aynı olduğu için şöyle hafiften bir nostalji havasını da içimize çekiyoruz. Elbette yalnızca bu klasik kostüm değil, oyun içinde açabileceğimiz bir dolu kostüm bulunuyor. Her biri de çok güzel, minimalistik bir şekilde modellenmiş. Aynı şekilde bölüm tasarımları da bazen birbirinin aynı gibi gözükse de güzel detaylara ve genel olarak hoş görünen tasarımlara sahip. Her bir bölümde, gizlenmiş çeşitli eşyalar bulunuyor ve bu eşyaların yanına da gitmenize gerek yok. Ekranda yakalayıp, sağ analog ile üstlerine tıklamanız yetiyor.
Lara Croft’un karakter animasyonları üzerinde de durulmuş. Sadece oradan oraya zıplayıp kütük gibi hareket etmeyi değil, ikonik hareketlerini de gerçekleştiriyor. Kimi zaman havada takla atıyor, kimi zaman bir kuğu gibi hareket ediyor ve hiç beklemediğiniz anlarda havalı hareketler sergileyebiliyor.
Tıpkı Hitman Go’da olduğu gibi Lara Croft Go’da da yalnızca serinin ana özellikleri ön planda tutulmuş. Yeni Tomb Raider oyunlarında gördüğümüzün aksine daha az aksiyon, daha çok bulmaca tarzı ile karşımıza çıkan Lara Croft Go, aksiyon bekleyen oyuncuları biraz hayal kırıklığına uğratabilir. Zira genellikle önemli olan hangi adımı ne zaman gerçekleştirip, hedefinize güvenli bir şekilde nasıl ulaşabileceğiniz. Bunun için de genellikle silahlarınıza ihtiyacınız olmuyor.
Müzik ve ses kalitesi bakımından da geçer not alan Lara Croft Go, belirli bölümlerde belirli müzik geçişleri sağlayarak bölümdeki canlılığı artırmayı başarıyor. Zaten genellikle bölümler arasında da tasarımsal olarak bir bütünlük sağlandığı için, bir bölümü bitirdiğiniz vakit aslında koca bir yolculuğu bitirmiş gibi hissedeceksiniz.
Tıpkı diğer birçok bulmaca oyununda olduğu gibi Lara Croft Go da tekrar oynanabilirliği olmadığı için biraz kısa ömürlü olabiliyor. Elbette oyunu bir kez oynayıp bitirmek gayet de uzun bir sürenizi alabilir ancak bir daha oynar mısınız, ondan pek emin değilim.
Son sözlere gelecek olursam, Lara Croft Go gayet güzel bir yapım olmasına rağmen eğer elinizde bu oyunu çalıştırabilecek bir akıllı telefon varsa, PlayStation 4’e almanıza çok da gerek yok. Ancak elbette telefonda oyun oynamayı sevmiyorsanız, Lara Croft Go, PS4’te de gayet dolu bir tecrübe sunacaktır.