FPS türünün devrimci firmalarından olan Valve, geçtiğimiz yıl hazırladığı Left 4 Dead (L4D) ile yeni bir akım başlatmış, oyuncuların beğenisini toplamıştı. Bugüne dek alıştığımız yavaş zombiler, artık çaresiz kurbanlar değildi. Olabildiğince hızlı, zeki ve kana susamış düşmanlarla, virüsün yayıldığı karanlık sokaklarda mücadelelere girişiyorduk. Yapım güzel bir ilgiyle karşılaşınca Valve, L4D’e destek vereceğini açıklamış ve yeni bir harita paketi yayımlamıştı. Dört kişilik gerçek bir takımla, film atmosferini aratmayacak derecede gerilimli anlar yaşadığımız oyun, E3 fuarında duyurulan Left 4 Dead 2 (L4D2) ile seri olma kararını aldı.
Günışığı çözüm değil!
Zombi ismini, bir oyun veya film ile yan yana getirdiğimizde, aklımıza doğal olarak gerilimli ve karanlık bir atmosfer gelir. Nitekim ilk L4D de bu kurgu üzerine inşa edilmişti. Yeni yapım ise çok farklı. L4D2 ile gelen en büyük yenilik ya da farklılık olarak “Günışığı” kavramını gösterebiliriz. Artık karanlık mekânları unutun. Günışığında güvendeyim demeyin. Zira zombiler, artık ışık veya karanlık ayrımı yapmıyor. Yayılan virüs, saldırgan zombileri ortaya çıkardığı gibi, ayrıca onları günışığına da karşı dayanıklı hale getirmiş.
L4D2, Güney Amerika’da geçiyor. Bu kez Savannah’tan başlayıp New Orleans’a uzanan bir maceranın içerisinde yer alacağız. Virüsün henüz yayılmaya başlayan ve etkilerinin hızla görünmeye başladığı şehirden kaçıp, en uç noktada yer alan askeri helikoptere ulaşmak için mücadele etmemiz gerekecek. Bu anlarda tek başımıza değiliz. İlk yapımda olduğu gibi, yeni oyunda da dört kişiden oluşan bir ekiple hareket edeceğiz. Üstelik tüm karakterler, yeni ve her birinin kişiliği farklı. Hayatını öğrencilerine liderlik etmekle geçiren bir lise futbol takımının koçu, sürekli kaybedenler arasında yer alan bir kumarbaz, bir kablolu haber ağı çalışanı ve kendi halinde yaşam süren bir tamirci yeni kahramanlar. Her bir karakterin kişilik özellikleri, zombilere karşı verdikleri mücadelede önem arz ediyor. Örneğin, takım koçunun liderlik vasfının olması, onun iyi bir yönetici olduğu anlamına gelir, ama bu onun iyi bir savaşçı olduğunu kanıtlamaz. Ayrıca karakterler, aralarındaki eğlenceli diyaloglarıyla da oyunculara hoş anlar yaşatacak.
Güvende değiliz
Yapımda beş farklı Campaign yer alacak. Bunların her biri co-op oynanışa, Versus ve Survival moduna destek verecek. New Orleans sokaklarında zombilerle mücadele ederken, yeni yollar belirlememiz gerekecek. Uzun bir yoldan ilerleyebileceğimiz gibi, kestirmeleri de bulup, kullanabileceğiz. Fakat tehlike seviyesinden haberdar olmayacağız. Örneğin, kısa bir yol bulup, sonuca kolayca ulaşacağınızı sandığınız bir sırada, hiç ummadığınız kadar çok düşmanla karşı karşıya kalabileceksiniz. Bu gibi durumlarda oyuncuların verdiği kararlar neticesinde sonuca gidilebilecek.
Yeni mekânlar ve karakterlerin yanında, yeni silah ve araçlarımız da olacak. Şu ana kadar belirlenen silahlar arasında, pompalı, yarı otomatik tüfek ve keskin nişancı tüfeği bulunuyor (20 adet yeni silah). Molotof kokteyli atarak etrafı alevlerle çevirebilecek, elektrikli testere, balta ve hatta kızartma tavası gibi silahlarla alternatif çözümler üretmeye çalışacağız. AI Director 2.0 sayesinde daha dinamik bir çevre, daha hızlı ve acımasız düşman saldırılarıyla karşılaşacağız. Tabii ki yeni düşmanlarımız da olacak. Fakat henüz bilgiler gelmiş değil. Source motoruyla geliştirilen L4D2, göze oldukça hoş geliyor. Yapılan düzenlemeler ve artırılan kan unsuru, oyunun temasına tamamen oturuyor. Bununla birlikte PC sistemlerindeki performansı da gayet iyi olacaktır. Valve’ın kurucusu ve başkanı Gabe Newell, oyun hakkında, “Left 4 Dead 2, kooperatif aksiyon oyunları için yeni bir kriter belirliyor” diyor.
Bu kez ne olacak?
2.5 milyon satan Left 4 Dead, 18 Kasım 2008 tarihinde çıkmıştı. Left 4 Dead 2 ise 364 gün sonra, 17 Kasım 2009 tarihinde PC ve Xbox 360 için raflarda olacak. En büyük özelliği olarak “Günışığı” faktörünü gösterebileceğimiz yeni yapım, bunun karşısında korkutucu bir atmosferi nasıl sunacak? Bu da merak konusu