PlayStation 3 için geliştirilen platform oyunu LittleBigPlanet yeni oyunuyla karşınızda. İşte mini arabaların Sackboy / Sackgirl‘le tanışması ve daha fazlası.
7 Mart 2007’de duyurulan oyun, Sony tarafından 2008 yılında satışa sunuldu. Oyun ilk çıktığı aylarda çok tepki almasına rağmen, eğlenceli dünyası kısa sürede tepkileri azalttı. Kimi oyunsever için sadece renkli bir dünyadan ibaretken, kimi oyunsever için o renkli dünya başlı başına bir eğlenceydi. Hikayesinin eğlenceden ibaret olması en çok dikkat çeken kısmıydı.
Kesinlikle her yaşa hitap eden oyun, özellikle PS Vita platformunda tekrar geliştirildi. Kumaştan yapılan bebeğimizle sağdan sola zıplıyorduk. Hoş ben hala PS Vita’da oldukça başarılı olduğunu savunanlardanım. PS Vita üzerinden oynadığımız oyun, kötü kukla oynatıcısından güzel gezegenimizi kurtarmakla başlıyordu.
İlk oyundan biraz daha farklı olarak PS Vita, oyunun hikaye moduna daha çok önem veriyordu. Bu da zaten ilk çıktığı zamanlarda daha popüler olmasını sağladı. Çünkü hem hikaye geliştirilmiş hem de eğlence kısmı daha ağır basmıştı.
Sony de oyunu geliştirmekten vazgeçmediğini kanıtladı. Şimdi sıra araba yarışına girişen Sackboy’la neler yapabileceğiz görelim.
Parmaklarınız su toplayacak
“Çocuk oyunu” diye nitelendirilen LittleBigPlanet kesinlikle parmaklarınızı yoracak kadar eğlenceli. Denemeden de karar vermeyin. PS3 kolunu elime ilk aldığımda, karşıma çıkan renkli ekran başta gözlerim tarafından yadırgandı. Özellikle giriş videosu gerçek dünyadan sizi alıp, kuklaların neşeli dünyasına götürüyor. Zaten oyun içerisinde sürekli bir ses size yardımcı olacak. Çünkü her değiştirdiğiniz tuş, her değiştirdiğiniz mod veya her değiştirdiğiniz dünyada size açıklama yapan bir rehberiniz olacak.
LittleBigPlanet’ın yeni düşmanı
Aradan geçen yaklaşık 50 saniye sonrasında Sackboy’un o sevimli yüzüyle karşı karşıya kaldım. Dili dışarıda sevimli kahramanımız arabasıyla ekranlarımızda beliriyor. Karton kutudan minik garajında bulunan PS konsoluyla o kadar sevimli görünüyor ki anlatamam. Kendisi kolun yarısı kadar bile değil. Zaten oyunda en çok da dikkat çeken kısım burası. Yani Sackboy’un mimik ve hareketleri.
O dil hep dışarıda
Kontrol sizde
Şimdi gel gelelim her tuşun kontrolü birbirinden farklı ve sanıyorsunuz ki oyun kolay. Tabi ki hayır. “Çarpı’ya (X) basıp gazlarım ben” demek basit olabilir ama işin uygulama kısmı zor. Çünkü etrafınızdaki rakipleriniz de sizin gibi düşünüyor. Doğru duydunuz. Rakiplerinize karşı koruma kalkanı bile kullanmak zorunda kalacağınız bir oyun bu.
Hikaye sandığımızdan farklı
Genel olarak baktığınızda ilk oyun ve PS Vita sürümü olan LittleBigPlanet sandığınızdan biraz daha farklı. Çünkü birkaç tane hikaye modu var. Bunlar asıl hikaye ve yan hikayeler olarak ayrılıyor. İşin en güzel yanı, kafanızı karıştıracak en ufak bir öğe bile yok. Örnek olarak; şu meşhur nefret ettiğimiz “loading…” ekranını bilirsiniz. İşte bu ekrandaki ufak ipuçları sizin istediğiniz şekilde devam edebiliyor. Nasıl derseniz, bunun cevabı da basit. Her çarpı tuşuna bastığınızda oyun yüklenirken size farklı ipuçları veriliyor. Bu sayede oyunun kontrollerini rahat bir şekilde öğrenebiliyorsunuz. Bunun yanında oyundan görüntüler alabiliyor ve bunları arşivleyebiliyorsunuz.
Oyun açılış ekranı
Asıl hikaye bizi yine kötü adama kadar götürüyor. Fakat her yarış farklı bir hikayeyi de yaratabiliyor. Yarışlardan birinde bir gelinin hediyelerini topluyorsunuz, diğerindeyse kralı ziyarete gidip kendinizi en iyisi olarak kanıtlıyorsunuz. Farklı dünyalarda, farklı yarışlar yapabiliyorsunuz. Bu da farklı detayları beraberinde getiriyor. İşin eğlenceli kısmı burada başlıyor.
Çünkü yaşadığınız gezegenin kraliçesi sürekli sizi bir şeyleri kanıtlamaya zorluyor. Bu da oyunu daha eğlenceli hale getiriyor.
Hepsini toplamak lazım
Yarış esnasında karşınıza çıkan hediyelerden tutun, girdiğiniz farklı yollara kadar birçok bonus özellik var. Tabi buna özellik demek biraz yanlış olur. Minik hediye kutularının her biri size farklı kostümler, aksesuarlar hatta araç parçası bile verebilir. Doğru duydunuz. Bu demek olmuyor ki rakiplerinizden daha iyi oluyorsunuz. Tabi siz her zaman en iyisi olmak zorundasınız. Ama yarışı bitirme sürenizden tutun, topladığınız bonus puanlara kadar her şey önemli. Aslında oyunu zor kılan kısım burası.
Genelde hemen hemen her yarış oyununda, en sondan başlama kurgusu bu oyunda da var. Bu da sizi her zaman bir adım geriden başlatıyor. Daha ilk yarışımda birinci bitirmeme rağmen, hikaye ve dünya ilerledikçe durumun zorlaştığını fark ettim. Çünkü aracımı her değiştirdiğimde, rakiplerim de benim gibi gelişiyordu. Önüme çıkan ilk silahı almamla kendimi patlatmam bir oldu. Silahların ve hediyelerin detaylarından birazdan bahsedeceğim.
Kontrol etmeyi öğrenelim
Konsol oyuncularının çoğu bilir ki analog kullanmak kimimize göre eziyettir. Çünkü o yön tuşlarına o kadar alışmışızdır ki başta zorlanırız. Ama bu oyunda analog kontrol sizin hayatınızı kurtaracak. Çünkü sol analog ile aracınızı yönlendirirken, kare tuşuyla aldığınız silahı rakibine fırlatacaksınız. Yuvarlak tuşuyla geri geri aracınızı yönlendirirken, L2 ve R2 ile hemen yanınıza yanaşan rakiplerine yumruk atacaksınız. Evet, doğru okudunuz. Yumruk atmak. Yarış esnasında silahınız yoksa kullanacağınız minik yumruklarınız var. Hemen yanınıza yanaşan bir aracın kullanıcısına elinizin tersiyle vurmanız kolay.
Tabi bazı hediye kutularımız ulaşamadığımız kadar yüksekteyse ne yapacağız? Bu durumda zıplamadan olmaz. R1 tuşu da zıplamanızı sağlayarak, rakiplerinizin yerde bıraktığı tuzaklardan kurtulabilirsiniz. Bu da yetmezmiş gibi önünüzdeki rakibiniz sadece kendi önündeki rakibe mi silahını kullanacak sanıyorsunuz? Çok yanıldınız. Çünkü siz de, rakibiniz de elindeki silahı gerideki düşmanına kullanıp onun daha da gerilemesini sağlayabilirsiniz. Bunu da sol analog tuşunu geriye çekip kare tuşuna basarak yapıyorsunuz. Aman elinizi gazdan çekmeyin yoksa hemen rakipleriniz sizi paramparça eder.
Ayrıca üçgen tuşuna basarak gerideki rakiplerinizi kontrol edebilirsiniz. Kimi zaman bu tuşu unutup sadece gaza basmaya odaklandığınızda merak etmeyin, Sackboy’un o hüzünlü yüz ifadesi “Bir şeyler geliyor! İmdat” mesajını verecektir. Tabi size atılan silahın ufak bir resmi de aracınızın hemen arkasında belirecektir.
Eyvah eyvah! Silahım da yok!
Bunun dışında L1 tuşuyla köprüden köprüye atlarken havada asılı olan süngerlerimize kancalarımızı geçirip, aracımızı güvenli bir yere bırakacağız. Ayrıca size güzel bir ipucu: Bir noktadan başka bir noktaya atlayış yaptığınızda R2 veya L2 tuşuyla havada şov yapabilirsiniz. Tam düştüğünüz noktada dümdüz, güzel bir iniş yaparsanız aracınız hızlanır. Bu da rakiplerinizi şaşırtacağı için sizi bir adım önce yarışa devam etmenizi sağlar. Tabi dönüş açısına göre puanınız da artar.
Beni baştan yarat
LittleBigPlanet’ın en güzel özelliği Karting’e de geliyor. Sackboy veya Sackgirl’ü baştan yaratabiliyorsunuz. Tabi bu o kadar kolay olmayacak. Oyun ilk başladığında size zaten verilmiş bazı kostümler olabilir ama inanın yarışlardaki her hediyeyi toplamayı isteyeceğinizden eminim. Her biri yan görev açabiliyor veya aksesuar kazanmanızı sağlayabiliyor. En güzel yanı da o elindeki minik ipliğiyle kendi garajını süsleyebiliyor.
Küçük bir kutuda yaşayan Sackboy, minik aracıyla sizi bekliyor olacak. Menüsünün kullanımı oldukça basit. Arkadaşlarınızı online görebiliyor, onlarla yan yana yarışabiliyorsunuz.
Kendi yarış alanınızı yaratın
Sackboy sadece oyun içerisindeki yarış alanlarıyla sınırlı değil. İsterseniz kendi yarış alanınız yaratabilir, renkli etiketleriniz ve katrondan evlerinizle süsleyebilirsiniz.
Bu sayede oyunu da rahatça öğrenebiliyorunuz. Hem size ses olarak, hem de yazı olarak yardım eden rehberiniz var.
Üzülme Sackboy, yalnız değilsin
Yalnız oynamaktan sıkıldığınız anda, arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz LittleBigPlanet sadece düz bir yarıştan ibaret sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Çünkü asıl sürpriz, arena savaşları.
Bu topu kime atsam?
Yani Sackboy’unuzla arkadaşlınızla birlikte, başka bir takıma karşı bir arena’da kapılabiliyorsunuz. Ortalıktaki silahları kapıp düşmanlarınıza füzeler fırlatıyor, mayınlar yerleştiriyor ve boks eldiveni kadar büyüyen aracınızla herkese elektirk akımı verebiliyorsunuz.
En çok araba parçalayan taraf da kazanıyor. Bu modu kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü asıl araç kontrolü bu moddayken daha zor olabiliyor ama iyi bir saklanma yeri bulup, herkesi bombalayabiliyorsunuz. Daha ilk oyunda otuzdan fazla rakip aracı parçalamıştım. Hedefi belirleyin ve ateş!
Eğlenmek için, demekten başka çareniz yok
Oyunu hakkında sıralanabilecek çok fazla madde olmasına rağmen, bir o kadar da eksisi var. Mesela sürekli konuşan şu rehberimiz kimi zaman can sıkacak kadar geveze olabiliyor.
Hop! Tuttum.
Kısacası
LittleBigPlanet Karting, denenmeye değer bir oyun. Genel olarak bakıldığında hala aranızda bu oyuna “çocuk oyunu” dendiğinin farkındayım. Fakat kimi zaman eğlence kısmının sadece yeterli olduğunu da görmeden edemiyorum. Şirin bir dünya herkese göre değildir. Doğal olarak oyunun genel grafiklerinin sizi çok yoracağını söylemek zorundayım. Araca odaklanmak ve alanı izleyememek kimi oyunsever için bir eksidir.
Hikayenin sonu ne olur diye düşünmeyin. Çünkü bulabileceğiniz en eğlenceli oyunlardan biri olan LittleBigPlanet, Karting’le birlikte sizi eski günlere geri götürecek. Crash Bandicoot Kart’la eğlendiyseniz bu oyun da o kadar sizi eğlendirecek.
Asıl öğemiz eğlence olduğuna göre konsollarınıza sarılın. Bir ara beraber arenada karşı karşıya gelip, patlamalı bir yarış geçirmeliyiz.