Nedense tutulan filmlerin ardından gecikmeden oyunu gelir. The Lord Of The
Rings de geleneği bozmadı ve geciktirmeden ilk oyunu 2002 Ekim ayında The Lord
of the Rings: The Fellowship of the Ring’i piyasaya sundu ardından da gecikmeden
Aralık ayında da PlayStation2 için The Lord of The Rings: The Two Towers geldi,
yaklaşık 1 yıl aradan sonrada PC için The Lord of the Rings: The War of the Ring
strateji olarak geldi.. Şimdi de son filmin son oyunu olarak LOTR: The Return of
the King’ i geldi, hoş geldi sefa geldi.. İlk oyunu oynayanlar oyunun nasıl bir
mantık ile ilerlediğini bilirler. Bu oyunda da pek ders almadıkları hemen
anlaşılıyor… EA de hata yapabiliyormuş bunu görmüş olduk. Yani oyun kötü bir
oyun…
Oyun Two Towers’ın sonundaki savaşın ortalarında başlıyor. Girişte Gandalf’ın
Orc’ların aralarına daldığı ana kadar filmden alıntı görüntülerle başlıyorsunuz,
sonra Gandalf atından düşüyor ve birden oyuna girmiş bulunuyorsunuz. İlk başta
mantığı anlamak zor, ama ekranda çıkan “Topic” lerle pek zorlanacağınızı
sanmıyorum, zaten ilk bölüm olduğundan dolayı karakter çok zor ölüyor. Bu savaşı
kazandıktan sonra da esas oyuna giriyorsunuz. Oyun çıkacak olan Return of the
King ile paralel olarak ilerliyor yani oyunu oynadıktan sonra filmi de izlemiş
gibi oluyorsunuz. Bir de her göreve filmden görüntülerle başlıyor sonra oyuna
dönüyorsunuz yani filmde olan aksiyonları siz gerçekleştiriyorsunuz.Oyunu 3.
şahıs perspektifinden oynanıyor ve macera-aksiyon karışımı. Filmde iyi tarafta
olan hemen hemen bütün karakterleri yönetebiliyorsunuz. Her düşmanı
öldürdüğünüzde “Exp. Point” alıyorsunuz ve level atlıyorsunuz, bölüm bittiğinde
ise Exp. puanınızın yettiği belirli hareketleri karakterinize öğretiyorsunuz.
Her levele özel hareketler koyulmuş yani 2. levelde iken 20. leveldeki
hareketleri öğrenemiyorsunuz. Birde her levelde bazı kilitli hareketler var
bunları da bölümleri geçtikçe alıyorsunuz.
Macerayı 3 koldan yaşıyorsunuz birincisi Gandalf ile ilerliyorsunuz
ikincisinde de Aragorn Gimli Legolas ile üçüncüsünde ise Frodo ve Sam ile
oynuyorsunuz diğer karakterler ise bazı bölümlerde sizin yanınızda size yol
arkadaşlığı yapıyor, tabi isterseniz bu karakterleri de yönetebilirsiniz.Üçünü
de tamamladığınız zaman son göreve geçebiliyorsunuz, sondan bahsetmeyim de
atmosfer bozulmasın:). Bir de her karakter F5’e basıca kendi özel hareketini
yapıyor güzel olmuş aslında bir de her karakterin Perfect modu var, onda da
düşmana en büyük hasarı vererek vuruyorsunuz. Yani bir vuruşta öldürebiliyor
yada güzel kombolar yapabiliyorsunuz.
Şimdi oyunun neden kötü bir oyun olduğuna gelelim. Birincisi ve belki de en
önemlisi kamera açıları, yani nasıl bu kadar kötü yapabilmişiler bir anlam
veremedim. Koşarken sadece karakteri görüyorsunuz önünüzde arkanızda veya
etrafınızda ne var görmek bir hayli zor. Mesela düz bir yolda koşuyorsunuz
kamera karakterin burnuna zoom yapmış durumda, birden adamınızın “heal” ı
düşmeye başlıyor “kim varmış neredeymiş” derken yarı can ile savaşa
başlıyorsunuz tabi bu her zaman olmuyor ama çok kritik yerlerde olduğu zaman ise
çok sinir edici olabiliyor. Özellikle Aragon’un 3. bölümünde bir zindan çöküyor
ve zamanında zindandan çıkmanız gerekiyor ama adamlar atmosferi yüksek tutmak
için karakteri ön profilden gösteriyor tabi önünüzü değil de arkanızda düşen
kayaları görüyorsunuz ve öyle bir yere geliyorsunuz, çıkışı bulana kadar daha
doğrusu görene kadar göçük altında kalıyorsunuz. En az 50 kere oynamışımdır en
sonunda bulabildim ama bulana kadar da neler çektiğimi bir ben biliyorum bir de
Allah.
İkincisi de kontroller… Onların da kamera açılarından bir farkı yok. Tabi
bu doğal olarak oynanabilirliği düşürüyor, oynamak zevkli olmaktan çok uzak.
Mouse sadece vurmak kırmak için kullanılıyor, sadece tuşları işe yarıyor..
Kendisi de işe yarıyor ama sadece ok atarken falan, küçük detaylar için ama
zaten oku elinize aldığınız zaman ok hedefe yöneliyor demek ki mouse işe
yaramıyormuş 🙂 Kontrolleri değiştirebiliyorsunuz ama bu da pek bir işe
yaramıyor sonuç olarak ne yaparsanız yapın kontrolleri iyi duruma getirmek
imkansız. Ama yüksek mekanlarda düşmek yada başka yollara sapmak olmadığı için
sadece “ileri” tuşuna basarak gitmeniz gereken yere gidebiliyorsunuz. Bu sadece
geniş haritalarla işe yaramıyor ama zaten oyuna pek düzlükte yok genelde
mağaralar, kaleler falan…
Görevler de ayrı bir etken. Oldukça küçük detaylar için uğraşıp duruyorsunuz.
Oyunu filmin konusuna uygun yaptıklarını söylemiştik, filmdeki bazı olayları
oyuna nasıl koyalım diye düşünmüşler ve bazı görevlerde anlamsız şeyler
bulmuşlar. Mesela Gandalf bir bölümde bir kaleyi savunuyor göreviniz kaleye
atılan merdivenleri ittirerek düşürmek olayın saçma yanı ise koca kaleyi 100
kişi savunuyor ama sadece siz bu merdivenleri ittirebiliyorsunuz bir o yana bir
bu yana koşa koşa en sonunda zaten yeterince yaşlı olan Gandalf bir on yaş daha
yaşlanıyor. Bu sadece bir örnek buna benzer, sizi şaşırtacak, sinirlendirecek ve
güldürecek bir sürü olay var. Esasında atmosfer o kadar kötü değil mesela bu
Gandalf ile oynanan bu görev zevkli bile denilebilir…
Grafiklerde detaysız ve boş, animasyonlar fena değil ama bu grafiklerin
eksiğini gideremiyor. Özellikle dumanlar yada sisler çok kötü düzenlenmiş.
Dumanın içinde karakteri görmek imkansız. Ve buna rağmen iyi bir sistem istiyor
full detayla oynamak bazen oldukça kasıyor. Display menüsünde 32 Bit on/off diye
bir kısım var 16 Bit de düşük sistemlerde bile makine pek zorlanmıyor ama 32bit
de birde 1024 X 768 ayarlarsanız kasabilir. Bilgisayarınızın performansına
bağlı. Min. 256 MB Ram şart ayrıca Geforce2 Mx serisi yada akranları, birde
yanında P3 866 işlemciyle detayları iyice düşürerek oynayabilirsiniz. Bir de
oyunda save olayı koymamışlar belirli Checkpoint’ler var oralarda autosave var
ama quicksave falan yok oyun ne zaman isterse o zaman save atıyor oyunlarda pek
sevilen bir olay değil ama yapmışlar işte.. Bu durumda on beş dakikalık bir
görevde on üçüncü dakikada ölünce tekrar sıfırdan başlıyorsunuz.. Tabi bu bazı
durumlarda insanı çileden çıkartacak bir durum alıyor.
Sesler aslında oyunun en güzel yanı. Efektler epey iyi kılıç yada ok sesleri
çok iyi ayarlanmış. Karakterlerde profesyoneller tarafından seslendirilmiş ve
epey de iyi seslendirilmiş. Müzikler de epey iyi atmosfere göre değişiyor.
Seslerin aslında filmle pek ilgisi yok RPG den farklı olarak İngiliz aksanı ile
seslendirilmiş. Filmde olsa olay olurdu ama oyunda o kadarda önemli değil.
Sonuç olarak Lord Of The Ring hayranları alıp oynayabilirler ama çok da bir şey
beklemesinler.. Oyunun “kes biç parçala,arada da birkaç şey bul değişiklik
olsun” tipi oyunlardan pekte bir fazlası yok. “Yine de canı sıkılan alıp
oynasın” derdim ama piyasada bu kadar güzel oyunlar varken diyemiyorum 🙂 Öyle
bir Film in böyle bir oyunu olsun hayret doğrusu diyor ve size bol oyunu günler
diliyorum…