Oyun İncelemeleri

Marine Park Empire

Bu aralar yine tycoon tarzı yapımlarda bir hareketlenme başladı. Tycoon
kelimesini kullandığımız yerlerde anlayabilirsiniz ki, birşeyler kurmaya ve
işletmeye çalışıyoruzdur. Aslında sosyal hayatta rastlayabileceğimiz birçok
öğenin tycoon’unu oynayabilir hale geldik. Yaratıcı fikirler olduğunu da
söyleyebiliriz. Yapımcılar iyi niyet göstererek bu tür oyunların maksimum
gerçekçilikte bilgisayar ortamında yer almaları için uğraşıyorlar ancak çoğu
zaman bu durum tam olarak gerçekleşmiyor ve genelde oynanabilirlikten ve yapay
zekanın kötü olmasından dolayı pek başarılı yapımlar olarak karşımızda
duramıyorlar. Yine de biz ısrarla değişik tycoon’ları oynamaya kararlıyız, en
azından fikir olarak kulağa güzel ve ilk başta oynaması zevkli gelebiliyorlar.

Burası da neresi böyle?

Tycoon’ların birçok çeşidi var artık, demiryolları, lunapark, hastane, casino ve
daha belki de saymasını unuttuğumuz birçok yapım var. Bizim bu yazıda
bahsedeceğimiz tycoon ise bir hayvanat bahçesi kurduğumuz ve işlettiğimiz
türden. Üstelik isminden de anlaşılabileceği üzere, Marine Park Tycoon’da, su
altı hayvanlarına ve gösterilerine de büyük önem vermemiz gerekiyor. Oyun
içerisinde ilerledikçe, bunların önemi daha da fazlalaşıyor ve iyice o olay
üzerine eğilmeye başlıyoruz. Genel amacımız, hayvanat bahçemizi elimizden
geldiği kadar değişik hayvanla doldurmak. Bunu yaparken, hayvanların
özelliklerini de gözden geçirerek, onlara uygun alanlar içerisinde barındırmamız
gerekiyor. Böylelikle, ziyaretçilerin ilgisini çekecek ve daha çok para
kazanarak parkımızı daha da geliştirme imkanına sahip olacağız. Görsel olarak da
gelişim göstermemiz gerekiyor, ziyaretçilerin işine yarayacak yapılar
oluşturmalı, parkın güvenliği ve temizliği için personel kiralamamız gerekiyor.

RTS türündeki oyunumuzun genel yapısı, Zoo Tycoon serisi ile oldukça fazla
benzerlik gösteriyor hatta neredeyse aynısı da diyebiliriz. Sadece burada su
hayvanları ve su etkinliklerine de önem verildiği belirtiliyor. Ana menüde
Tutorial, Scenerio ve Free Game kısımları var. Tutorial’ı olan her yapımda
sizlere önerdiğim gibi, burada da Tutorial bölümünü oynayarak, fikir sahibi
olmanızı tavsiye ederim. Gerçi, Zoo Tycoon’u oynamışsanız ve oynanış hala taze
taze aklınızdaysa, direkt olarak senaryolara başlayabilirsiniz. Scenerio
kısmında, tek tek karşımıza çeşitli senaryolar çıkıyor ve bunların içerisinde
bizden istenen görevleri başararak bir sonraki senaryoya ulaşmaya çalııyoruz.
Görevler içerisinde, genelde bizden istenen belirli sayıda nakit miktarına
ulaşmak, gerekli eğitimleri gerçekleştirmek ve binaları kurmak gibi şeyler
oluyor. Bunun dışında, Free Game modunda da, parkımızın yüzey şekilleri ve bunun
gibi birçok özelliğini kendimiz belirleyerek oyunumuza giriyoruz. Herhangi bir
senaryoya bağlı kalmadan, istediğimiz uzunlukta bir bölüme başlıyoruz ve
sıfırdan bir park kurarak kendimizi bir anlamda sınama şansına sahip oluyoruz.

Tabii esas olay, Scenerio bölümlerinde bitiyor. Bölüme başladığımız zaman,
oynanışın üç boyutlu olduğunu görüyoruz. Kamerayı mouse sayesinde hareket
ettirebiliyor, istediğimiz gibi çevirebiliyor ya da zoom in / out yapabiliyoruz.
Mouse sayesinde bunun ilk başta kolay olabileceğini düşünsek de aslında bazı
yerlerde kıllık yapıyor ve ayarını tutturamayabiliyoruz. Zoom olayına da bir
problem sezdik, normalinden daha yavaş zoom in / out oluyor ve biraz sıkıcı hale
gelebiliyor. Üç boyutlu olmasına rağmen, grafiksel olarak birşey vaadetmiyor;
hatta bina, hayvan ve insan modellemeleri kötü gözüküyorlar. İşlemlerimizi,
soldaki menüden gerçekleştiriyoruz. Hayvanlarla ilgili simgeya tıklayarak
onların rahat edeceği yerşekillerini ve çitleri oluşturabilir, istediğimiz
hayvanları yaratabilir ve onlar için önerilen çeşitli öğeleri ve yiyecekleri
kafeslerine yerleştirebiliriz. Bunun dışında, personelimizle ilgili işlemleri
gerçekleştirebileceğimiz bir simge var. Burada, hayvanat bahçemizde çalışmak
üzere çeşitli görevlere sahip olan personeller kiralayabiliyoruz. Temizlikten
sorumlu olanlar, hayvanları doyuranlar, güvenlikten sorumu olanlar ve dahası
var. Ayrıca, birkaç bina da onlar için yapabiliyoruz. Son olarak en önemli
simgelerden birisi de ziyaretçilerimiz ile ilgili olanı. Bunun sayesinde de,
onların çeşitli ihtiyaçlarını giderebilecekleri yapılar yapabiliyor, böylece hem
sempatilerini kazanıp hem de fazladan gelir elde edebiliriz. Yanız menülere
alışmak biraz zaman alabiliyor ve dizilimleri biraz karışık geliyor, bu da
oynanışı olumsuz olarak etkiliyor. Onlar mutluysa ben de mutluyum

Hayvanların mutluluğunu ve rahatını sağlamak çok önemli. Genel anlamda,
parkımızın gelişmesi konusundaki en önemli rolü onların mutluluğu oynuyor. Bir
hayvan yaratırken, onun özelliklerini gözden geçirmeli; ne kadar geniş alandan
hoşlanıyorlar, kalabalık mı seyrek mi yaşamayı seviyorlar, çevrelerinde hangi
yapıları istiyorlar ya da ne tür bir kulübede kalmak istiyorlar, hepsini birden
gözlemleyip buna uygun bir kafes yaratmamız gerekiyor. Bunlara uygun durumlar
oluşturmadığımız zamanlarda, mutsuz oluyorlar. Tabii ilgilenmemiz gereken
başlıca durumlardan birisi de açlık seviyeleri, eğer onların açlıkları ile
yeteri kadar ilgilenmezsek, telef olabilirler. Yerşekillerini dilediğimix gibi
kaldırıp indirerek, engebeli yerlerde yaşamaya alışmış olan hayvanlara daha da
kolaylık sağlayabiliyoruz. Kafeslerin içine, taze su içeren birikintiler yapmalı
ve böylece onların su ihtiyacını doğal yollardan karşılamamız gerekli.

Oyunun genel özelliklerinden bahsediyoruz ancak bunlar olumlu bir şekilde
yansıtılmamışlar. Şöyle ki; öncelikle senaryoların ilerleyişi bir garip. Yani,
bize bölüm içerisinde çeşitli görevler veriliyor ancak hem oynanış zor, hem de
neyi nerede yapacağımızı tam olarak anlayamıyoruz. Bazen, herşeyi şartlara uygun
olarak halletmiş olsa da, oyun bize alt ekranda olumsuz mesajlar yollamaya devam
ediyor ve bu da bir süre sonra canımızı iyiden iyiye sıkıyor. Görevlerin bizlere
sevdirilmesi konusunda herhangi bir çekicilik sağlanmamış ve bu da çok çabuk
sıkılmamıza yol açıyor. Bahçemizde, değerlendirebileceğimiz birçok hayvan türü
ve hepsinin de değişik özellikleri var, ancak az evvel de belirttiğimiz gibi
bunları uygulamak çeşitli olumsuzluklardan dolayı çekici gelmiyor.

Hayvanat bahçemizi geliştirebilmek adına çeşitli atraksiyonlar ve gelişimler
gerçekleştirebiliyor. Bunlar tabii ki, ziyaretçilerin de ilgilerini çekiyorlar.
Parkımızın gelişimi için son derece önemli, ancak hiçbirşey bir türlü rayına
oturmuyor ki biz de gelişim yapma raddesine gelelim. Personelimiz ile de
yakından ilgilenmemiz ve onlara hayvanat bahçemiz içerisinde ağırlık vermelerini
istediğimiz çeşitli görevler atamamız gerekiyor. Kimi hayvanların beslenmesinden
sorumluyken, bir başkası ise çevreden sorumlu olmalı ve hatta hayvanların bile
temizliği ile ilgilenmeli. Aldıkları ücretler de tamamen bizim kontrolümüzde ve
istediğimiz gibi değişiklikler yapabiliyoruz.

İlk başlarda ağrılık verilmemiş olsa da, daha sonra karşımıza çıkan özellik ise,
oyuna da adını veren su altı olayları. Hayvanat bahçemiz içerisinde, su
hayvanlarını da sergileyebildiğimiz çeşitli havuzlar, akvaryumlar ve çeşitli su
layları düzenleyebiliyoruz. Bunların sonucunda parkımıza çeşitli armağanlar
kazandırabiliyor ve daha tanınmış bir hale gelebiliyoruz. Akvaryumlarımız
içerisinde sergileyebileceğimiz, vahşi ya da normal çok çeşitli balık var.
Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken kısımlar da bu olacaktır muhtemelen. Tek
düşüncem, umarım bu bölümlere kadar sabredebilirsiniz.

Gidelim baba sıkıldım!

Genel olarak bir Zoo Tycoon klonu ile karşı karşıyayız ancak Zoo Tycoon’a
uzaktan yakından yaklaşamayacak, vasatı da hiç aşamayacak bir yapım. Menülerin
ve görevlerin belirsizliği ve garip bir kopukluk var. Belki ufak yaşta bir
dostunuza hediye edebilirsiniz ve o da zevkle oynayabilir, ancak oyunseverler
için Marine Park Empire’ın birşey ifade edebileceğini hiç zannetmiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu