Sizinkiler

Mark of the Ninja

Artılar:
-Kendi türündeki en iyi stealth oyunlardan bir tanesi.
-Silahlar,özellikler ilk başta az görünse de oldukça iyi ve içinde bulunduğu dünya da düşmanların üzerinde ki etkileri oldukça tatminkar
-Oyunun sonuna doğru çalan müzik ve sonundaki tema beklenmeyecek derece de iyi.

Eksiler:
-Sağa sola zıplarken düşman askerinin 1 cm gerisinde olduğumuz halde farketmemeleri oyun oynanabilirliği açısından sıkıntı verebiliyor.
-Düşman çeşitliliğinin az oluşu ve düşmanları verebilecekleri tepkilerin az oluşu oyunu kolaylaştırıyor bir süre sonra.(eğer ikinci kez başladıysanız oyunu başlarda bırakabilirsiniz bu yüzden

Grafik: 75
Ses: 75
Oynanabilirlik: 85
Senaryo: 78

Genel:78

Platform oyunları Prince of Persia’nın atari de ki oyununu oynamam ile ilgimi daha fazla çekmişti.Daha sonraları ise platform oyunları yükseldi ve hızlı bir düşüş gösterdi.Oyun şirketleri platformdan çok diğer yapımlara yöneldi.Ne yazık ki bir elin parmaklarını geçemeyecek kalitede platform oyunları çıkar oldu ve onlardan bazıları da oynamaya değer.O değerli oyunlardan biri de acaba Mark of the Ninja mı olacak ?

“I am here to help you ,rule number one : Don’ t get me killed… “

Hikaye en basit haliyle bir kalana bağlı olduğumuz ninja topluluğunda bir ninja olarak başlıyoruz.Üzerimize dövmeler yapılıyor ve klan lideri tarafından görevlendiriliyoruz.Görevler oldukça iyi kurgulanmış şu al bunu getirden farklı olmasını sunum şekli kabul edilebilir hale getiriyor.Oyuna başladığımızda advisor diyebileceğimiz bir yardımcı ile başlıyoruz bize öğüt veriyor, yapmamız gerekenleri anlatıyor.

“You pick the wrong guy to rob sensei.”

Oyun haliyle ninja temalı olunca çok fazla ışıkla,güneşle,aydınlatma ile işimiz olmuyor.Daha doğrusu aydınlık yerler bizim için sorun teşkil ediyor buna yıldırımın anlık ışık parlamaları da dahil.Oyunda öldürme ya da gizlenmek için zamanlama olarak en çok sıkıntı veren durumlardan bir tanesi yıldırım parlamaları.

Oyundaki yapay zeka bir platform oyunundan beklenmeyecek derecede iyi. Kendi potansiyelini oldukça iyi yansıtıyor ara sıra bölüm tasarımları yüzünden bazı yerlerde gülseniz de yapay zekaya ,sizi normal zorlukta oldukça sıkıntılı süreç ve tekrarlar bekliyor. (Ayrıca oyunda save yerine checkpoint sistemi olduğunu belirteyim ve her ne kadar bu sistemi sevmesemde oldukça sık ve yerinde kullandıkları için sorun teşkil etmiyor) Benim gibi Steam’deki bütün başarı göstergelerini ( achievement ) açacağım diye uğraşıyorsanız geçerli bu durum. Oyunda ninja olarak sahip olabileceğiniz özellikler,kıyafetler ve araçların, (silahların ) nitelikleri ve  oyundaki askerlerin bunlara verdikleri tepkiler oldukça güzel. Bazen onlar için üzülebiliyorsunuz da.

Ölüm çeşitleri Mortal Kombat’ın fatality’lerini aratmayacak düzeyde olabiliyor. Hatta carboard box (karton kutu ) diye bir saklanma ve onunla bir likte açılan bir öldürme çeşidiniz var. Metal Gear Solid’e (MSG) gönderme yapma amaçlı koyulmuş. Eğer MSG’yi de oynadıysanız sizi oldukça gülümsetiyor bu durum.Oyunun genel grafikleri çizgi karakter olduğu için kötü ya da iyi diye yorumlamak zor.Çizimler oldukça güzel ,oynarken grafikler böyle olsaydı daha iyi olurdu demiyorsunuz ama grafikler çok iyi diye de bir yorum geçmiyor aklınızdan daha fazla nasıl kombo yaparım  ya da tuzaklardan nasıl sıyrılırım diye uğraşıyorsunuz.Tuzaklar bir Tomb Raider ya da Prince of Persia tadında olmasa da haliyle ( ataride ki Prince of Persia tuzaklarına benziyor diyebiliriz ) kendi türü için kötü değil çok fazla uğraştırmıyorlar.Oyunda ki düşman askerlerinin yapay zekası bizden gelen sesen oldukça duyarlı.

Eğer koşarak ilerliyorsanız ve üstünüzdeki ninja kıyafetinin özelliğinde koşarak ilerlerken ses çıkartmama özelliği yok ise askerlerin etrafından dolşaırken dikkat etmek gerekiyor.Her ne kadar bir şey vurduğunuz da,bir şey kırıldığında ya da koştuğunuzda çıkan sesin nereye kadar duyulabildiğiniz halka şeklinde gösterselerde bazen can sıkabiliyor genelde ise tuzak kurmak için faydalı oluyor.Işık kaynaklarına gelirsek en çok karşılacağımız ve sorun yaşayacağımız askerlerin ellerindeki fenerler. Bunlar iki türlü.

Birisi yakın mesafeleri aydınlatıyor diğeri ise oyunun sonlarında sıklaşan uzak mesafeleri aydınlatıyor.Bu yüzden ışıklandırmalara dikkat etmelisiniz nasıl olmazsa beni göremezler bu sınırda diyerek hoplayıp zıplarken keskin nişancının kurşununa hedef olabilir ya da etrafta dolaşan köpeklerin havlamasıyla askerleri yanlışlıkla kendinize çekebilir -800 puanı hanenize yazdırabilirsiniz.Muhtemelen de bonus puandan da olursunuz. Oyundaki puanlama sistemi ana görev yerine yan görev,kaç kişi öldürdüğünüz ya da öldürmediğiniz,askerlere görünüp alarmı çalıştırıp çalıştırmadığınız,cesetleri saklayıp saklamadığınız gibi bir çok değişken ile veriliyor.Belirli puan limitini gerçerseniz ona göre oyun coin tarzı puan veriyor ve bu puanlarla yetenek ya da silah açabiliyorsunuz.

“Look around …flowers  had been dead a year… “

Oyunun sonu iki türlü bitiyor.Her ne kadar oyunun bitişinden sonra beklentiye girip bir kapanış videosu izlerim hissine kapılsanız da olmuyor.bu yönden sonu zengin bir içeriğe sahip değil diyebiliriz ama oyunun sonuna yaklaştığınızda size müthiş müzik ve oyunda ki aklınıza kazınan oyun karakterlerin sözleri kulağınıza fısıldanıyor.Bu kadar harika bir “son” teması az rastlanır özellikle kendi türünde. (Trine oyununda ki müzikler de harika)

“is he…is he gone ? “

Oyunu genel olarak değerlendirecek olursak yaklaşık ilk zorluk seviyesinde 10-15 saatlik bir oynama süresi vaat ediyor eğer bütün özellikleri açmak isterseniz 15-17 saat civarı bir sürede oyunu bitirmiş olursunuz.Zaman kaybı bir oyun olmasada ikinci kez oynamanız için bir neden yok. Oynarken keyif alacaksınız.Senaryosu hem karışık değil hem de iyi işlenmiş. Türü seviyorsanız kaçırmayın çünkü türündeki başarılı örneklerden bir tanesi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu