Spider-Man PC inceleme: En sevilen süper kahramanların başında gelen Örümcek Adam, Playstation macerasından sonra nihayet PC sürümü ile karşımıza çıktı. İlk olarak 1962 yılında Amazing Fantasy serisinden boy gösteren ve o zamandan beri eğlence dünyasının ikonik karakterlerinden biri olmayı başaran Spidey, bu sefer ağlarını PC oyuncuları için atıyor.
Marvel’s Spider-Man PC inceleme
Stan Lee ve Steve Ditko’nun kaleminden çıkan Spider-Man’ın bu macerası 2018 yılında PS4 için çıkmış ve akabinde remastered olarak PS5’e gelmişti. İşte oyunun PC sürümü de bu remastered versiyonundan aktarılmış durumda. Tabi PC’nin getirdiği avantajları da bu yolculukta çantasına koymayı ihmal etmemiş. Bu detaylara geçmeden önce tabi oyunun genel hatlarını kısaca hatırlayalım.
Spider-Man karakterinin bu kadar sevilmesinin en büyük nedenlerinden birisi insanların kendisi ile çok çabuk empati yapabilmesi. Yani süper kahraman hayatı bir yana Örümcek Adam hikayelerinde karakterin her zaman karşılaştığı normal zorluklara da tanıklık etmişizdir. İşte Insomniac Games sırf aksiyon oyunu sunmaktan ziyade, yine aksiyonun bol olduğu fakat karakter hikayeleri, Peter Parker’ın yaşadığı zorluklar ve diğer detaylarla da süslediği bir tabakla karşımıza çıkmış. Zaten oyunun en sevilen noktalarından birisinin de bu sunumda yattığını söylemek mümkün.
Oyun boyunca filmlere, çizgi romanlara ve Örümcek Adam ile ilgili birçok konuya o kadar güzel ve tadında değinilmiş ki, bu ufak tatlar yemeği çok daha leziz bir hale sokmuş. Oyun alanında bulduğunuz bir gazete kupürü, duvarda gördüğünüz bir grafiti, Peter Parker’ın yaptığı laf sokmalar derken o özlenen Örümcek Adam atmosferi ve sunumu en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.
Tabi New York, daha doğrusu Manhattan Adası olmadan Örümcek Adam düşünülemez. Her ne kadar film serisinde farklı bölgelere gitse de bu maceradaki ana mekanımız belli. Insomniac havda süzülen karakterimiz için olabildiğince canlı bir dünya oluşturmayı başarmış. Gökyüzünde oradan oraya ağ atarken aşağıda gerçekten yaşayan bir dünya olduğunu hissediyorsunuz. Tabi sivil halk yapay zeka olarak yoksun, amaçları tamamen o şehir atmosferine destek olmak. Fakat yine de size tepkisiz kalmıyorlar tabi.
Oyunun mini görev sisteminde yapılacak tonla şey var. Telsiz istasyonlarını senkronize ederek haritayı açıyor, daha önce bıraktığımız sırt çantalarını buluyor, basit suçları engelliyor, Kingpin’in çetelerini alaşağı ediyor, önemli bölgeleri fotoğraflıyor ve Harry’nin araştırmalarına yardımcı olmak gibi birçok mini görev peşinde koşuyoruz. Açıkçası tamamını yapmak için kastırmak belli bir süre sonra sıkıcı bir hale gelebilir. Fakat göreve doğru giderken, yolunuzun üzerinde olan ekstraları yaptığınızda hem deneyim puanı kazanıyor hem de bu görevleri yavaş yavaş eksiltmiş oluyorsunuz.
Yine mi büyük güç büyük sorumluluk?
Marvel’s Spider-Man hikaye olarak neyse ki her şeyi başa sarmamış. Bu hikayenin zaten onlarca farklı versiyonunu artık ezberledik denebilir. Bu nedenle hikaye olarak Peter Parker’ın Örümcek Adam olmasından sekiz yıl sonrasına gidiyoruz. Hatta birçok karakteri zaten tanıdığımızı varsayıyor oyun. Shocker, Kingpin, Doc Oct ve DLC’lerde daha önemli bir rol oynayan Black Cat dahil hepsi hikayemizin öncesinde Peter’ın hayatında yer edinmiş.
Yeri gelmişken evet, Marvel’s Spider-Man Remastered PC sürümünün içerisinde oyun için çıkan üç adet hikaye içeriğine de yer verilmiş. Bu hikayeler zaten oyunun belli bir noktasından sonra açılıyor ve ana hikayeye dahil oluyorlar. Tabi ana olayı bitirip sonradan da ekstralara kasabiliyorsunuz, bu tamamen oyuncunun tercihine bırakılmış.
Oyunun hikaye anlamında öne çıkan iki faktör var. Aksiyonu daha da yükselten bazı özel ara sahneler ve bu aksiyonu kesinlikle boğmayan dram öğeleri. Bu denge Spider-Man’de çok güzel bir şekilde korunmuş. Yani hikayeyi zaten kaba taslak biliyor olsanız da ne olacağını, daha da önemlisi nasıl sunulacağını merakla bekliyorsunuz. Bu durum oyunun sadece aksiyon değil, aslında çok güzel bir hikayeyi de bize sunduğunu gösteriyor.
Spider-Man çok fazla dinamiğe sahip olmasına karşın kontrol açısından kolay bir oyun. Ağ atma, ekipman seçimi, yakın dövüş dinamikleri hepsi de yağ gibi akan bir şekilde tasarlanmış. Yani tuşlar arasında kaybolmadığınız gibi yakın dövüşte de tüm komboları kolay bir şekilde yapabiliyorsunuz. Tabi oyunu klavye ile oynama planınız varsa şahsen bir kontrolcü kullanmanızı tavsiye ederim. Yeri gelmişken oyunun PC sürümü DualSense desteğine de sahip. Ayrıca PS5 sürümünde olduğu gibi Örümcek Adam ağ attığında sesin kontrolcüden gelmesi gibi ufak ama oyuna fazlasıyla renk katan özellikler de es geçilmemiş.
Tabi aksiyon olduğu kadar aynı şey gizlilik öğelerinde de geçerli. Bu iki işleyiş oyuna güzel yedirilmiş ve tercih oyunculara bırakılmış. Tabi hikaye gereği bazı anlarda oyun sizi mecbur kılabiliyor ama genelinde büyük bir serbestlik söz konusu. Gizlilik keyifli, yakın dövüş anlarına geçtiğinizde karakterin tüm yeteneklerini kullanıyorsunuz. Düşmanları yerde, havada pataklıyor, özel ekipmanlarınızı kullanıyor ve bitirici vuruşlar ile sinematik bir dövüş sistemi ile karşılaşıyorsunuz.
Dövüş sisteminden bahsetmişken kostümleri de unutmayalım. Oyunda kilidini de açabileceğiniz tonla kostüm bulunuyor Filmlerden çizgi romanlara kadar gördüğümüz çok farklı kostümler ile Manhattan sokaklarında ağ atabiliyorsunuz.
Ayrıca farklı kostümler ve bu kostümler ile birlikte gelen güçleri de hesaba katmak gerek. Örneğin Iron Spider kostümünü açtığınızda tıpkı Civil War çizgi romanında ya da Infinity War filminde olduğu gibi 4 tane metalik kola kavuşuyorsunuz. Her kostümün buna benzer farklı bir özelliği bulunuyor ve bu özellikleri dilediğiniz kostümde kullanmanıza da izin verilmiş.
Kostüm sayfasında ayrıca perk sistemine yer verilmiş. Kostümünüze üç farklı özellik atıyorsunuz. Burada genelde dayanıklılık, daha hızlı kombolar ya da düşmanın sizi daha geç fark etmesi gibi perkler yer alıyor. Biraz önce bahsettiğim gibi oyunda görev yaptıkça deneyim puanı kazanıyor ve bu puanları üç bölüme ayrılan yetenek ağacında kullanıyorsunuz. Kilidi açılan her yeni yetenek sizin şehirde dolaşmanızda, dövüşlerde ya da ağ özelliklerinizde daha etkili olmanızı sağlıyor. Kilidi açtıkça aslında dövüş sisteminin ne kadar farklılaştığını da fark etmeye başlıyorsunuz.
Oyunda hikaye gereği bazı noktalarda diğer karakterleri de kontrol ediyoruz. Açıkçası bu işleyişi konsol sürümünde de hiç sevmemiştim. Oyunun geneline göre çok yavan kalıyor ve sürekli aynı şeyler ile karşılaşmaktan sıkılmaya başlıyorsunuz. Normalde şehirde dolaşan ya da Spidey’in patakladığı yapay zeka, aksiyon anlarında çok sırımıyor. Fakat bu bölümler sanki yapay zekanın ne kadar kötü olduğunu göstermek için gözümüze sokulmuş gibi bir izlenim veriyor. Bunun dışında karşılaştığımız benzer bulmacalar ilk etapta ilginç gelse de oyunun sıradanlaşan noktalarından birisi haline geliyor. Ben bu kısımları bu güzel oyun için biraz gereksiz buldum diyebilirim.
Gelelim oyunun grafiklerine. Oyunda ufak tefek buglar bulunuyor. Birkaç kez yeniden başlatmamız gerektiren hatayla da karşılaştım ama geneline baktığınızda bu oyun çok güzel gözüküyor. Aksiyon yapısı, karakter tasarımları ve hepsinden önemlisi şehir atmosferi oldukça başarılı. Oyunun dünyasının ve grafiklerinin ne kadar özenli hazırlandığını saptığınız her sokakta hissediyorsunuz.
Spider-Man PS4 sürümünde bile çok güzel gözüküyordu. PS5 sürümü ile bu iş bir adım daha ileri götürüldü ve PC sürümü ile birlikte konsol kısıtlamaları da ortadan kalktı diyebiliriz. Geniş ekran desteği ve çok daha önemlisi sınırı kalkan FPS durumu oyunu çok daha akıcı oynamanıza olanak sağlıyor. RTX desteği ile birlikte oyunun atmosferine de büyük katkı sağlanmış. Gökdelenler arasında süzülürken gözünüzü alan ışıklar ya da cam, objeler üzerine düşen yansımalar başarılı atmosferi bir tık daha ileri götürmüş.
Oyunun grafik ayarlarında birçok değer ile oynamak mümkün. DLSS ve FSR ayarı ile birlikte performans artışı gözle görülür şekilde işliyor. PC sürümünde gölgeler ve ışıklandırma üzerine ayrıca detaylı bir şekilde durulmuş. Unutmayın bu direkt port olan bir oyun değil, aksine PC teknolojilerini tam anlamıyla kullanan bir yapım. Ayrıca sisteminiz çok güçlü değilse de üzülmeyin. Çünkü en düşük grafik ayarlarında bile Spider-Man oldukça güzel gözüküyor. Akıcı oynanışı ve o şehir atmosferini korumayı başarıyor. Yani RTX ya da grafik takıntınız yoksa ortalama bir PC’de bile bu macerada Spider-Man’e rahatlıkla eşlik edebilirsiniz.
Sonuç olarak Spider-Man PC sürümü zaten başarılı olan bir oyunun zincirlerini kırmış diyebiliriz. 2018 yılında çıkan oyun aradan geçen bu kadar zamana rağmen hala taş gibi duruyor ve güzel dokunuşlar ile güncelliğini korumaya devam ediyor. Eğer süper kahraman temalı oyunları seviyorsanız kesinlikle deneyim emeniz gereken bir maceranın sizi beklediğini söyleyebilirim. Unutmadan Spider-Man: Miles Morales oyunu da bu sene içerisinde PC sürümü ile karşımıza çıkacak.