Yaptığı iş, zaten çok zordu. Bütün gün belalı insanlarla uğraşmak ve adaleti sağlamak için mücadele vermesi, onu çok hırpalıyordu. Bu yüzden tüm günün yorgunluğunu, akşam eve gittiğinde ailesiyle bir arada olarak atıyordu. Bu onun tek ve en güzel mutluluğuydu. Fakat bu huzurlu tablo bir gün bitti. Eve geldiğinde her yerin sessizliğe gömüldüğünü, ailesinin neşeli gülümsemelerinden yoksun olduğunu gördü. Bu telaşla etrafı aramaya başlayınca, kısa süre sonra acı gerçekle karşılaştı…
Artık hayat eskisi gibi olmayacak!
Max Payne 3, ilk iki oyunla pek bağı olmayan tamamen farklı bir yapım olarak hazırlanıyor. Öyle ki, orijinal oyunun geliştirici stüdyosu Remedy yerine, yeni yapımı Rockstar Vancouver hazırlıyor. Yeni Max’i ilk kez gördüğümde, ben de çoğu oyuncu gibi şaşkınlık yaşamıştım. Geçen yıllar boyunca yorgun ve yaşlı bir karakter görmemiz normaldi. Fakat Max, iri vücut yapısı, gür sakalları ve tamamen kel kafasıyla görünüş olarak tamamen değişmiş, sanki Sam Fisher’ı andırır bir tarzla karşımıza çıktı. Her konuda farklılık isteyen Rockstar, bu durumdan memnun. Firmanın üst düzey sorumlusu Sam House, bu değişiklikler hakkında, “Max’in hayatında yeni bir sayfa açılıyor” ifadesini kullanıyor. Rob Nelson ise, “Bazı şeylerin değişmesinin gerektiğini, ama eski seriye sadık kalarak yeni noktaların ortaya çıkarılmasının zor olduğunu” dile getiriyor.
Yeni yapım, Max Payne 2’nin 12 yıl sonrasında başlıyor. Max, yaşadığı kötü olaylar neticesinde sağlığı bozulmuş ve depresyona girmiş bir insan olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Artık New York Polis Merkezi’nde çalışmayan karakterimiz, ayrıca şehirdeki atmosferden de hoşlanmamakta ve burada geçirdiği her gün ona eski olayları hatırlatmaktadır. Bu sebeple yeni maceramızda dünyanın en kalabalık ülkelerinden olan Brezilya’da bulunacağız. Artık bir polis değil, zengin bir ailenin koruma şefi konumunda yer alacağız. Fakat en önemli suç çeteleri Brezilya’da, yani Max’in yaşadığı Sau Paulo kentinde bulunmaktadır. Primeiro Comando da Capital çetesi ise, en güçlüsüdür. Bu örgütün, hapishane baskınları, uyuşturucu kaçakçılığı ve yasa dışı silahlanma gibi birçok suçu bulunuyor. Polisliği bıraksa da, adalet duygusundan kopmayan Max, bu kötü ortamda kendisi korumak ve bildiği en iyi işi yapmak zorundadır. Yıllar geçse de, bazı izler kalır
Yeni yapım, her ne kadar öncekilere nazaran farklı olsa da, Max Payne’nin ana dinamiklerini barındırıyor. Ana karaktere odaklı bir senaryo işleyişi, Max’in iki elinde de birbirinden farklı silahları kullanabilmesi, kan unsuru ve heyecanlı diyaloglar… Şimdiye dek yaşadığı acıların neticesinde kahramanımız hiç olmadığı kadar öfkeli bir yapıya sahip. Beklenen en güzel özellik ise, ilk yapımla birlikte oyun dünyasına kazandırılan “Ağır çekim” (Bullet Time) moduydu. Bu özellik yeni oyunumuzda da yer alıyor. Düşmanlarımıza karşı yeni geliştirilen siper alma sistemini kullanabilecek ve her bölüme göre değişen aksiyon yapısına ayak uydurmak zorunda olacağız. Böylece adrenalin seviyesi her daim yüksek tutulmaya çalışılacak.
Max Payne 3, teknik yönden kaliteli bir yapım olarak görünüyor. Henüz fazla ekran görüntüsü yayımlanmamış olsa da, açıklanan özellikler neticesinde oyunun sağlam olacağını söylemek yanlış olmaz. Her şeyden önce Rockstar, kullanılacak mekânlar için detaylı çalışmalar yürütmüş. Öyle ki, özel hazırlanan bir ekip, Brezilya’ya giderek fotoğraflar çekmiş. Sadece bununla da yetinilmemiş. Mekânlar, giysiler ve kişiler, üç boyutlu tarama tekniğiyle oyuna bire bir aktarılıyor. Grafik motoru olarak GTA IV’te de kullanılan ünlü RAGE motorundan destek alan yapım, ayrıca doğal hareket yakalama teknikleri ve gerçekçi parçalanma efektleriyle de, çok güzel bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Özellikle, gireceğimiz çatışmalarda yaşanan aksiyon duygusu ve çevrenin deforme oluşu, oyuncuları cezbeden cinsten olacak.
Max’in yeni macerası için anlatılanlar ve yapılmaya çalışılan özellikler, oldukça hoş. Zaten şu anda açıklanan bilgiler, eminiz ki oyunda yer alacak detayların çok küçük bir kısmını oluşturuyordur ve yakın bir zamanda daha fazla bilgi de açıklanacaktır. Fakat Max’in tasarımındaki radikal değişiklikler, oyunu orijinal yapımcı firmanın yapmıyor oluşu gibi etkenler, ister istemez “Acaba” dedirtebiliyor. PC, PS3 ve X360 için hazırlanan yapımın, yılsonunda raflarda olması bekleniyor.