Miitopia daha önce Nintendo 3DS için çıkmış ve Nintendo Switch konsolları için geliştirilerek yeni nesile tekrar gelmiş oyunlardan birisi. Nintendo’nun rol yapma oyunları içerisinde farklı bir tad olarak sunduğu Miitopia nasıl olmuş, gelin beraber inceleyelim.
Miitopia inceleme
Nintendo’nun Mii sistemi sayesinde kendimize benzeyen minik bir avatar oluşturabiliyor ve bunu çeşitli Nintendo içeriklerinde kullanabiliyoruz.İlk olarak Nintendo Wii ile ortaya çıkan bu sistem daha sonra 3DS, Wii U ve son olarak Switch üzerinde mevcut. İşte Miitopia’daki ana karakterimiz, Mii sistemi üzerinden oluşturduğumuz avatarımız, yani biziz. Greenhorne kasabasına doğru yola çıkan yeni bir maceracı olarak başladığımız macera, Karanlık Lord’un kötü planları tarafından baltalanıyor. Kasabaya saldıran Karanlık Lord (kendisini yine bir Mii ile biz oluşturuyoruz) insanların yüzlerini çalıyor. Bütün dünyadaki yüzleri çalıp bunları canavarlara yerleştiren Karanlık Lord’u durdurmak ise bizim görevimiz.
Miitopia Halkı Pek Yüzsüz Bu Aralar
Hikaye standart bir rol yapma oyunu temposunda gidiyor. Türe biraz aşina olanlar hikayede olacakları önceden tahmin edebilir diye düşünüyorum. Oyunun gidişatını etkileyen bir iki seçenek de sunuluyor. Hikayeden bir başyapıt beklemiyorsanız keyif alabilirsiniz.
Miitopia sıra tabanlı dövüş sistemine sahip bir rol yapma oyunu. Oyuna bir maceracı olarak başlıyoruz ama daha ilk dövüşte yeteneğimiz olmadığını fark ediyoruz. Bilinmeyen bir varlık bize yardımcı oluyor ve ilk mesleğimizi seçiyoruz. Seçebileceğimiz meslekler arasında Savaşçı, Rahip, Hırsız, Pop Yıldızı, Büyücü ve Şef bulunuyor. Meslekler tam olarak isimlerine uygun yeteneklere sahipler. Pop Yıldızı olunca kıyafet seçebilmemiz de hoş bir ayrıntı. Ayrıca oyunda ilerledikçe daha fazla meslek seçebiliyoruz. İkisi hikaye bittikten sonra açılan, toplam 14 meslek arasından seçim yapmak mümkün. Oyun içerisinde zaman zaman meslek değiştirmek zorunda kalacağımız için, bu mesleklerin çoğunu bir oynayışta tecrübe etme şansına da sahip oluyoruz.
Oyunda tek başımıza savaşmıyoruz. İlerledikçe yeni üyeler ile karşılaşıyoruz ve onları maceramıza dahil edebiliyoruz. Burada en güzel şey ise partimize eklenen üyeleri cihazımızdaki Mii avatarları arasından seçip özelleştirebilmemiz. Neredeyse oyundaki her NPC için geçerli bir durum bu. İstersek yeni Mii avatarları oluşturup bunları kullanıyoruz (bu biraz yorucu ve sıkıcı bir iş olabiliyor) ya da internetten yeni Mii avatarları indirebiliyoruz. Buna arkadaşlarımızınkiler de dahil. Switch üzerinde kayıtlı fazla Mii avatarınız yoksa ve Nintendo’nun online hizmetlerine üye değilseniz bu kısım bir miktar sıkıntı olabiliyor. Oyunun esprisi farklı karakterler ile özelleştirmek ve bunu yapamadığınızda en ilginç yanlarından birisi kayboluyor.
Partimize katılan üyelerin her birinin tipi ve kişisel özellikleri değiştirilebiliyor. Örneğin seçtiğiniz bir parti üyesi “dikkatli” özelliğe sahipse, saldırıyı yapmak yerine bir tur bekleyip, ikinci tur daha güçlü bir saldırı yapabiliyor. Ana karakter haricindeki üyeleri kontrol edemediğimiz için bu özellikleri dikkate almak önemli. Ayrıca sosyal hayatlarına da etkimiz olabiliyor. Birbiriyle etkileşimlerine göre bağları gelişen karakterler dövüş esnasında çeşitli avantajlar kazanabiliyor. Karakterlerin gelişimi için dövüş dışında yedirdiğiniz yemekler, karakterlerin kimlerle aynı odada kaldığı gibi seçimler mevcut.
Partimizle birlikte dünyanın “çalınan yüzler” sorununu çözmek için maceraya atılıyoruz. Düşmanlarımız ise çalınan yüzleri kendileri giymiş olan canavarlar. Her yendiğimiz canavarın yüzü eski sahibine geri dönüyor. Tabi ki her düşman birer kelebek ya da slime kadar basit değil. Bu yüzden karakterlerimizin güçlenmesi gerek. Karakteri geliştirmek için en sevdiği yemekleri yedirmek (beğenmezlerse suratlarını asıyorlar), daha iyi ekipmanlar için şansa dayalı oyunlar oynamak etkinlikler var.
Oyunda açık dünya yok, hatta gezebileceğiniz bir dünya da tam anlamıyla var diyemeyiz. Kasabalar ve hedef noktalar bulunuyor. Kasabalarda sağa sola yürüyüp inceleme yapabiliyoruz. Bir nokta seçip oraya gitmeye başladığımızda ise karakterler düz bir hat üzerinde yürümeye başlıyor. Bu yolculuk otomatik gerçekleşiyor ve yol boyu çeşitli olaylar ile karşılaşıyoruz. Yolda üzerimize canavarlar atlayabiliyor, iki yoldan birini seçebiliyoruz veya bir sandık görüp açabiliyoruz. Bu yolculuklar sıkıcı olabilir ama ZR tuşuna basarak zamanı hızlandırıp, kaybettiğimiz vakti en aza indirmek mümkün.
Dövüşler sıra tabanlı rol yapma oyunlarından alıştığımız türden. Kendi karakterimizin her hareketini biz kontrol ediyorken, takım arkadaşlarımız kafasına göre hareket ediyor. Kendi kişiliklerine göre hareket eden yapay zeka çok kötü değil. Persona 3 oynarken yaşadığım “beni iyileştirsene neden saldırıyorsun” sıkıntısını çok yaşamadım. Switch sürümü ile birlikte ekibe daha güçlü saldırı yapabileceğimiz bir at da eklenmiş, binekleri savaşa dahil etmek güzel ayrıntı.
Oynanıştan bahsettik ama oyunun ana hikayesini tamamlayınca sistemin biraz değiştiğini de belirtmem gerek. Ana hikaye bitip “endgame” dediğimiz kısma ulaştığımızda ekstra haritalar geliyor. Ayrıca düz bir yolda yürüme olayı yerini “haritada gezinme” özelliğine bırakıyor. İstediğimiz görevi alıp oraya doğru yola çıkabiliyoruz. Kendini fazla tekrar eden bir oyunda bu şekilde bir değişim beklemiyordum.
Miitopia’nın Switch Macerası
Miitopia aslında 3DS için çıkmış, görsel ve özellik olarak geliştirilerek Nintendo Switch’e getirilmiş bir oyun. Görsel olarak çok büyük beklentilerim yok. Grafikler ve ışıklandırma geliştirilmiş, oyun büyük ekranda bile kötü gözükmüyor. Daha çok elde oynamayı tercih ettiğim için görsel olarak hiç rahatsız olmadım. Özünde bir 3DS oyunu olduğunu unutmamak şart.
Karakterlerin tiplerini seçtiğimiz Mii avatarlarına göre belirliyor olmamız, oyunun görsel anlamda eğlenceli olmasını sağlıyor. Aynı Mii ile birden çok karakter yapabiliyoruz, bu sayede oyunda hem kötü adam hem ana karakter hem de sokaktaki rastgele bir NPC olmak mümkün. Düşmanlar çaldıkları yüzler ile korkunç değil, fazlasıyla sevimli (ama biraz ürkütücü) gözüküyor. Ses ve müzik açısından da kötü bir oyun değil ama aklıma takılan, oyun dışında da mırıldandığım bir müzik olmadı.
Miitopia’nın Switch sürümü oyuna bazı yeni özellikler eklemiş durumda. Yalnızca geliştirilmiş grafikler ile gelse çok iyi tepkiler almayacağı tahmin edilebilir. Switch sürümü ile birlikte karakter oluşturma özellikleri geliştirilmiş. Karakterimize peruk takma ve makyaj yapma seçenekleri gelmiş ki bu sayede karakterler birbirinden tamamen farklı tiplere dönüşebiliyor. Amiibo desteği ile başka oyunlardan karakter kostümlerini alıp, gerçeğine yakın Mii’ler oluşturmak mümkün. Mii etkileşimleri ve ilişkilerinden bahsetmiştik. Switch sürümü ile birlikte Mii karakterlerinin dinlenme aralarında çeşitli etkinliklere gitmesi mümkün. Karakterler sinemaya ya kahve içmeye gidebiliyor. Hem keyifli diyaloglar izlemek hem de karakterlerin ilişkisini geliştirmek için güzel bir özellik.
Son olarak oyuna eklenen at ile ilgili bir şeyler söylemiştik. Hem ekibe katılan ekstra bir üye hem de sağlam hasarlar vermemizi sağlıyor. Tabi bunun için dinlenme bölgelerindeki ahıra gidip atla vakit geçirmemiz gerekiyor. Şef olarak ata acılı yemekler yedirip, düşmanların kafasına ateş topları yağdırmak gibi eğlenceli saldırıları kaçırmayın.
Sonuç
Nintendo tarafından yayınlanan Miitopia eShop üzerinde 50 dolar fiyat etiketi ile satılıyor. Ortalama 30 saat oynanış süresine sahip olan Miitopia, kendini fazla tekrar eden yapısı, görsel olarak basit kalması, basitleştirilmiş bir rol yapma oyunu olması ve nispeten zayıf hikayesi ile herkese tavsiye edebileceğim bir oyun değil.
Fazla kafa yormayan, elde de oynayabileceğiniz keyifli bir rol yapma oyunu arıyorsanız bu oyundan keyif alabilirsiniz. Ya da rol yapma oyunlarına yeni başlamış bir oyuncu için, türe alışmak açısından harika bir tecrübe olabilir. Korku ya da şiddet içerikli bir oyun olmadığı için küçük yaştaki oyunculara bile uygun bir macera. Ayrıca arkadaşlarınızı oyuna ekleyip onlarla ya da onlara karşı bir maceraya çıkmanın keyfi bir başka. Buradaki sorun ise oyunun fiyatı. Oyun 50 dolarlık fiyat etiketinin hakkını verecek kadar iyi değil. Aynı fiyat etiketine sahip oyunlar ile karşılaştırdığımda çok daha iyi alternatifler bulabiliyorum. Ama acemi ya da yaşı küçük oyuncular için bundan daha iyi bir seçenek var mı derseniz, yok.