Oyuncuların demografik özelliklerini araştırıp sonuçlarını gözden geçirirsek, cinsiyet dağılımının erkeklere doğru kaydığını görebiliriz. Günümüzde oyuncuların neredeyse tamamının erkeklerden oluşması, video oyunlarının erkeklere özel eğlence aracı olarak görülmesine yol açıyor. Ne gariptir ki eğlenceyi çok seven ve görselliğe önem veren bayan arkadaşlarımız oyun oynamayı çocukça görebiliyor. Sıkça oyun oynayan, oyun oynamayı gereksiz televizyon dizilerinden daha eğlenceli bulan erkeklerin bu sevgisini, onların çocuk ruhuna veriyorlar. Neyse ki yıllardır süregelen bu durum da değişmeye başladı ve artık bayanlar da sanal dünyanın renkli kapılarını aralamaya çalışıyor. Bitmek bilmeyen duygusal sahneleriyle ekranlarda boy gösteren onlarca diziyi takip etmekten usanmayan sevgili bayan arkadaşlar, bu aralar bazı kalıpların dışına çıkıp oyun havuzundan bir iki tane oyun beğenebiliyorlar.
Yapılan bir araştırmada aldıkları eşyalara oyun konsollarını ekleyen evli çiftlerin sayısında artış görüldüğü sonucuna varılmış. Bir cümlelik bu özetin satır arasında oldukça derin anlamlar gizli. Yeni nesil oyuncular –eskiye oranla- daha fazla teknolojinin içinde ve bu durum onları ister istemez video oyunlarına yönlendiriyor. Eskiden orijinalini bile bulamazken, günümüzde video oyun reklamları televizyonlarda gösteriliyor, afişleri boy boy sokaklara asılıyor. Oyunlar artık daha fazla hayatımızdalar. Dolayısıyla bundan bayan arkadaşlar da etkilenmeye başladı ve yavaş yavaş video oyunlarına ilgi duyar oldular. Çeşitli firmaların yaptığı anketlerin sonuçlarında da bunu görebiliyoruz.
Oyunlar aslında bayanların da bir hayli ilgisini çekiyor ama olaylara fazla duygusal yaklaştıkları için bu sevgilerini belli etmeye korkuyorlar. Çünkü erkekler oyun oynamayı biraz abartabiliyor. ( Aslında abartmıyoruz ama bayan arkadaşların da gönlünü almak için böyle söylüyorum.) Bu da gün içinde kız arkadaşlarına ayırmaları gereken zamanı oldukça kısıtlıyor. Haliyle ucu bayanlara dokunan bu durum onları rahatsız ediyor ve ister istemez video oyunlarına düşman kesiliyorlar. Tabii elimde sağlam bir sosyolojik araştırma olmadığı için sahneyi pembe dizi tadında canlandırdım ama biraz düşünürseniz bana hak vermeye başlarsınız.
Oyun sever erkeklerin hayallerini süsleyen ilk üç şeyi sıralasak, video oyunlarından hoşlanan bir eş ilk üçe rahatlıkla girer. Sıradan bir ilişkinin yerine kalıpların dışına çıkmış oyun sever bir çift hayal edin. Eşiniz sizin için oyunlarla dolu güzel bir hafta sonu ayarlasın ve Pazar tatilinde Skyrim evreninde pikniğe çıkın. Buna benzer bir hayattan çok uzaktaysanız da üzülmeyin, çıkmadık candan ümit kesilmez.
Ona, onu sevdiği… Hayır hayır ona oyun oynamak istediğinizi söyleyin.
Genç erkeklerin en büyük sorunlarından birisi kız arkadaşlarının oyun oynamayı sevmemesidir. Bunda şüphe yok. Sevdirmeye çalıştıklarında ise şiddetle ya da nazikçe fark etmez, bir şekilde reddedilirler. Bayanların oyunlardan hoşlanmamak için de çeşitli sebepleri olduğu bir gerçek. Örneğin bir erkek tek bir koltukta saatlerce oyun oynayabilir. Bıkmadan usanmadan bunu günlerce devam ettirebilir. Ancak bunu sadece bekar bir erkek yapabilir. Şöyle ki, her insan ilgi ister. Sadece bayanlar biraz daha fazla ilgi isteyebilirler. Erkekler de bunun farkındadır ama sadece oyun oynamadıkları zamanda. Problem de burada başlar. Erkek oyun oynamayı biraz abartmış ve kız arkadaşına gereken ilgiyi göstermeyerek, ona oyunların ondan daha değerli olduğu hissini bırakmıştır. (-hata kodu 0x001) Kız da buna uzun vadede tepki gösterir ve olay kafasında oyun koluyla yaşamak zorunda kalan yalnız bir erkeğin hikayesiyle devam eder…
Senaryoyu baştan alalım… Her insan ilgi ister. Sadece bayanlar biraz daha fazla ilgi isteyebilirler. Erkekler de bunun farkındadır ve kız arkadaşlarına gereken ilgiyi göstermekten geri kalmazlar. Aynı zamanda erkek, oyun oynamanın kendisi için bir hobi olduğunu ve imkan buldukça da oynayacağını, buna karşı çıkmak yerine kendisinin de oyuna katıldığında hiç olmadığı kadar eğlenebilecekleri konusunda onu ikna eder. Kaldı ki bu doğal bir süreçtir ve düşünmeden, kendiliğinden olması gerekir ama tabii ki bu kadar derinlere girmeyeceğim.
Kız tarafı oyunlardan hoşlanmak zorunda diye bir kaide de yok tabii. Aynı şekilde erkeklerin oyun oynamayı bırakmak zorunda olmadıkları gibi. Yukarıda evli çiftlerden bahsettim ama o kadar uzaklara gitmeye de gerek yok. Çünkü evliliğin getirdiği sorumluluklarla video oyunlarına ayrılan süre siz istemeseniz de azalacaktır. Ancak sevgili olup da bayan arkadaşların erkeklerin hayatını kısıtlarcasına onların hobisine, eğlencesine (-Evet günde on saat de sürse, eğlence eğlencedir.) karışmalarına anlam vermek güç.
Bayan arkadaşlar, eğer video oyunlarına harcadığı zamanla, sevgilisine harcaması gerektiği zaman arasında denge kurmakta zorlanan bir erkekle birlikteyseniz, kusura bakmayın ama daha öncesinde bambaşka sebeplerden çoktan kendi yolunuzu çizmiş olmalıydınız. Bazı zamanlar size vakit ayırmadığından şikayet edip diğer yandan onunla hala birlikte olmak istiyorsanız, üzgünüm ama siz de sıkı bir oyuncu olmak durumundasınız. Tamam sıkı oyuncu olmasanız da onun anılarını dinleyebilir, o gün ne oynayacağını sorabilir, hatta çıkacağı online maçlarda ona destek bile verebilirsiniz. Aslında bu kadarına da gerek yok. Sevgilinizi bu konuda kaybetmemeyi tercih edip kazanmaya çalışıyorsanız, tek yapmanız gereken şey ona Fifa’da liglerin ne alemde olduğunu sorup, oynadığı maçların bazılarını anlatmasını istemek olacaktır. Tahmin ettiğinizden daha etkili sonuçlar doğuracağına garanti veriyorum. (-Öyle değil mi beyler?)
Bir mesaj alındı
Günümüzün modern ilişkilerinde eskilerin bazı alışkanlıkları da biçim değiştirdi. Kısa mesajlar da bahsettiğim bu yeni formlardan sadece bir tanesi. Operatörler yüz binlerce kısa mesajı uygun fiyatlara satarken, insan ilişkilerinin bundan etkilenmemesini beklemek de çok yanlış olurdu zaten.
Kim ne derse desin, erkeklerin mesaj atmaktan hoşlandığına inanmıyorum. Sadece kız arkadaşları için değil elbette, genele baktığım zaman da düşüncelerim değişmiyor. Arayıp tane tane konuşmak varken yüzlerce mesaj yazarak iletişim kurmanın pek bir anlamı yok gibi geliyor. Zorunlu kalınan durumlarda atılan mesajlardan bahsetmiyorum. Belki keyif aldığınız için bile bol bol mesaj atıyorsunuz(-ki gayet güzel) ama bu her gün her dakika tekrarlanıyorsa orada problem başlıyor demektir.
İnsanlar yan yana olma imkanına erişemedikleri zaman iletişim kurmak için kısa mesaj atmak yerine karşı tarafa direk telefon etmeli. Sesli iletişimde konuşma tarzı, tonlamalar, anlatış biçimi vb ayrıntılar direk olarak algılanacağından iletişim yönünden oluşan problemlerde ortadan kalkacaktır. Kaldı ki bu problemlerin bazıları da oyun oynarken ortaya çıkar.
Arkadaşıyla PES oynayan bir erkeğin sevgilisine mesaj yazma telaşını konu alan bir film çeksek , hiç şüphesiz ‘en iyi dram’ ödülüne layık görülürüz. İki saatlik PES eğlencesinin en az yarım saatini mesaj atarak geçiren değerli erkek arkadaşlar, oyundan zevk alamadığı gibi oyuncu olan diğer arkadaşına da (- o her ne kadar aksini iddia etse de…) büyük ayıp etmektedir. Ayrıca erkek, dikkati oyunda olduğu için gelen her mesaja konuyla alakasız daha çok cevap atarak kız arkadaşının da kalbini kırması an meselesidir. Halbuki olaylar tam tersi gelişse, erkek o an oyunda olduğunu, çok acil bir şey yoksa ilk müsait zamanda ona döneceğini belirtse ve kız da bunu gereksiz bir takım tepkilerle karşılamak yerine topu göğsünde yumuşatarak erkek arkadaşına çok klas bir pas verse ve olay mutlu mesut kapansa ne hoş olurdu değil mi ?
Doğru Seçim, Mutlu Yaşam
Erkek arkadaşların da bu konuda kabahatleri yok değil. Kız arkadaşının da oyun oynamasını isteyen bir erkek bin bir türlü ricadan sonra oyun masasına oturttuğu arkadaşına seçeceği oyunlar özel olmalı. Mario’nun ötesine geçememiş bir bayana Darksiders oynatmaya kalkarsanız sizi kırmamak için belki yarım saat o oyuna katlanabilir. Bunun yerine daha makul daha kolay oyunlar seçmelisiniz. Örneğin arcade bir araba yarışı ya da kontrolleri kolay bir dövüş oyunu bunun için ideal bir seçim olacaktır. Aynı zamanda basit platform co-op oyunları bulabilirseniz, bölümleri beraber geçmek onun da hoşuna gidecektir. Unutmayın, eğer kız arkadaşınıza herhangi bir oyunu sevdirmeyi başarabilirseniz, günün birinde oyun oynamaktan telefonlarınıza bile geç cevap verecektir. Aynı sizin yaptığınız gibi !
Bugün Var Yarın Yok
Bayan arkadaşların oyuncu sevgililerine tahammül etmek de zorlanmasını anlayabiliyorum. Ancak iş onların bu olaya verdikleri tepkilere gelince anlamakta güçlük çekiyorum. Tabii yaş grubuna göre değişen kimi davranış biçimleri de var ama o kadar ayrıntıya girmek istemiyorum. Kız arkadaşlar, erkeklerin sürekli oyun oynamasından şikayet etmek yerine, onlara katılarak mutlu anlarını paylaşmaya çalışsalar,hiç olmadıkları kadar kıymete binecekler ama farkında değiller. ‘Oyun oynuyorum’ söylemine ‘off yine mi?’ yanıtını vermek yerine ‘hangi oyunu oynuyorsun?’ demek bile size ve ilişkinize çok şey katacaktır. (-Bayanlar bu önerileri ucuz magazin dergilerinde bulamazsınız, güzelce not edin.)
Günümüz ilişkilerini ‘video oyunları’ çerçevesinde kısaca değerlendirmeye çalıştım. Yukarıdaki satırların dışında kalan, karşısındakinin zevklerine saygı duyan ya da onun gibi oyun oynamaktan çok hoşlanan bayan arkadaşlar da var tabii. Ben işin diğer boyutunu irdelemeye çalıştım. Vaktinizi ayırıp yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu konudaki düşüncelerinizi yorum kutusuna yazarak katkıda bulunabilirsiniz.
Haftaya görüşmek üzere.
İyi oyunlar.