NBA 2K serisi konsollarda; başarılı oynanabilirliği, kaliteli grafikleri ve
sesleri ile NBA atmosferini oyunculara yansıtmış ve büyük hayran kitlesi
toplamıştı. 2K9 ile de ilk defa PC’lere konuk olmuştu. Her ne kadar başarılı
optimizasyon olmasa da, konsoldaki kalitenin önümüze sunulması bile bizi
fazlasıyla tatmin etmişti. 2K9 oyun içi bazı sorunlar ve yeteri düzeyde olmayan
optimizasyonu ile yüz buruşturuyordu. Bunların yanında PC oyunculuğunun
vazgeçilmezi olan online modun bulunmaması beklentileri 2K10’a bağlamıştı.
Başarılı çıkış
Yapımı bilgisayarımıza kurduktan sonra hemen kısa yola tıklayıp oyuna
koyuluyoruz. Girişte bizi İnternet’ten güncellemelerle karşılıyor 2K10, NBA’de
bir önceki gün yapılan maç skorlarını ve gün içinde yapılacak maçlar önümüze
sunuluyor. İstersek maçları kendimiz aynı kadroyla, güncel takım içeriğiyle
yönetebiliyoruz. Intro’dan çıkıp ana menüye göz attığımızda ise 2K10, her sene
standart halinde olan modların dışında My Player ve Online modlarıyla dikkat
çekiyor. My Player’ın , NBA 2K10’un oynanabilirliğini büyük ölçüde artırdığını
söyleyebiliriz. Oluşturduğumuz ismini, cismini, ayarını yaptığımız karakteri,
RPG’ye benzer sistemle geliştirmeye çalışıyoruz.
Maçlara Bench’de başlıyoruz ve zamanı geldiğinde oyuna giriyoruz. Maç içinde
yaptığımız her şey bize artı ya da eksi yetenek puanı (Skill Point) olarak
yansıyor. Maçtan önce bize bazı görevler veriliyor. Örneğin “Maç içinde 5 adet
atışın başarılı olacak” gibi. Bu şekilde verilen görevler bizlere artı puan
kazandırıyor. Ayrıca maç içindeki genel görüntümüz de oyunda üst sol köşede
puanlandırılıyor (C, C+, B- sisteminde). Bu puanı da ne kadar yüksek tutarsak
maçtan o kadar yüksek “Skill Point” alıyoruz. Bahsettiğimiz harf sistemi çok
güzel bir şekilde inşa edilmiş. Maç içinde yaptığımız asist, top çalma, rebound
alma ve atış tercihimiz gibi birçok detayla harf notumuz yükseliyor. Bunun tersi
olarak yanlış yerde pas isteme, topu elde çok tutma, topu olumsuz yönde
kullanma, tutmamız gereken oyuncuyu kaçırma gibi başarısızlıklarda harf notunun
düşmesine neden oluyor. Eğer oyuncumuzun daha iyi gelişmesini, daha iyi
takımlara yükselmesini istiyorsak, bu hareketlerimize dikkat etmemiz gerekiyor.
My Player mod birkaç ufak bug dışında çok başarılı olmuş.
“Bu sene milli oyuncularımızdan Ersan İlyasova’nın Milwaukee Bucks kadrosunda bulunmaması üzücü, Hidayet Türkoğlu güzel çizilmiş.”
Online arena
Yenilik olarak bir de multiplayer’dan bahsetmiştik. Çoklu oyunculu kısmında 2K
Games, Crew adı altında sistem oluşturmuş. Bu sistemde siz online oyun üzerinden
takımınızı oluşturuyorsunuz. Bu takıma istediğiniz kişiler giriyor ve giren
oyuncuların tümüyle maça çıkabiliyorsunuz. Yapımda birçok rakip Crew oluyor ve
online olarak mücadele edebiliyorsunuz. Bunun dışında “Pick up game” moduna
girip 1v1 maçlarda yapabilirsiniz. Modlar güzel düşünülmüş, fakat gelin görün ki
multiplayer’da büyük problemler yaşanıyor. Maç bulmakta güçlük çekiyorsunuz.
Bulduğunuz oyunlarında çoğu aşırı derecede laglı geçiyor. Bu sorunların
yamalarla düzeltileceğine inanıyorum.
Teknik detaylar
Yapımda teknik özelliklere dikkat ettiğimizde grafiklerin oldukça başarılı
olduğunu söyleyebiliriz. Grafiklerdeki detayların ileri düzeyde olmasının yanı
sıra oyuncuların mimikleri, el kol hareketleri, oyun içi atmosfer, her şey
günümüz teknolojisinde olması gerektiği gibi olmuş. Seyirciler önceki senelere
nazaran daha işlevsel olmuş. Birbirleriyle konuşuyorlar, maçı farklı tepkilerle
izliyorlar. Yani gözünüz seyircilere kaydığında onların bir şeylerle meşgul
olduğunu gözlemleyebiliyorsunuz. Önceki seriye nazaran yapımda birkaç değişiklik
dikkat çekici olmuş. Sanki oyuncuların hareketlenmeleri, müdahaleleri daha
gerçekçi olmuş gibi. Uzanmalar, tepkiler daha detaylı. Seslere dikkat
ettiğimizde seyirci tepkilerinin önceki seriye nazaran daha başarılı olduğu
kesin. Artık sadece atışlara, maç skoruna değil oyuncuların hareketlerine de
tepki gösteriyorlar. Pota sesinin ve özellikle My Player modundaki cılız
atmosferdeki arka plan seslerinin çok başarılı olduğunu söylemeden de
geçemeyeceğim. Yapım Soundtrack listesi de güzel şarkılar içeriyor NBA
atmosferini size hissettiriyor.Fizik konusunda konuşmak gerekirse topun ve oyuncularının fiziğinin yeterince
başarılı olduğunu, formaların hoş şekilde hareket ettiğini uzak kamera
açılarından göze çok hoş geldiğini söylemeliyim; fakat hâlâ beklediğimiz kumaşın
hareket hissini bize hissettirmediği düşüncesindeyim. Teknik özelliklerin geçen
seneye göre biraz daha başarılı olduğu aşikâr ve bu teknik özelliklerle yapım
geçen seneye göre daha iyi optimize edilmiş. Her ne kadar yavaşlama sorunu
yaşanlar olsa da, 2K10 bir önceki seneden daha iyi bir optimizeye sahip.
Oynanabilirlik
Oynanabilirliğe geçtiğimizde 2K10’un bir önceki seneye nazaran büyük bir değişme
yaşadığını söyleyebilirim. Top çalma olayında eskisi gibi elinizi kürek gibi
sallayamıyorsunuz. Oyuncumuz defans yaptığı sırada elini uzattığı vakit rakip
oyuncuya boşluk veriyor ve sizi atlatması kolaylaşıyor. “intense-d” sistemini
başarılı şekilde uygulamalı, rakibe hareket özgürlüğü vermememiz gerekiyor. Yeni
yapımda savunma daha gelişmiş düzeyde daha teknik oynamanız gerekiyor.
Oyuncunuzu iyi savunmadığınızda hemen ona pas atılıyor. İyi marke etmediğinizde
rakip hemen boştaki oyuncuyu görüp değerlendiriyor. 2K Games rebound’larında
üzerinden geçmiş, pota altında size heyecanlı dakikalar yaşatıyor. Bazı anlarda
kalabalıkta topun 2-3 el havada sektiği anlara bile denk geldim.
“Mehmet Okur’un oyundaki modellemesinin aslına pek benzediği söylenemez.”
Top sürme NBA 2K9’da da zaten çok başarılıydı, fakat gerçek dışı olan bir
özelliği vardı ki, oyuncumuzun bir at gibi sürekli koşabilmesi özelliği… Bu da
dikkatleri çekmiş olsa gerek, yeni yapımda oyuncumuzu fazla koşturamıyoruz.
Oyuncunun altında bulunan “Stamina bar” değişik bir dengelemeye sahip.
Oyuncumuzu sürekli koşturduğumuzda barda kırmızı bir kısım yanıp sönüyor ve oyun
içinde dinlendirmemiz gerekiyor. Dinlendiği vakit tekrar dolan bar oyuncunun
daha rahat koşmasını sağlıyor. Eğer bar kırmızı yanıp söndüğünde oyuncumuzu
koşturursak, toplam dayanıklılık barı hızlı bir şekilde azalıyor.
Yapımda dikkat ettiğim birkaç detayda topun ayağa çarptığı vakit rakibe
verilmesi. Önceki yapımda olmayan bir özellikti. Spin ve Crossover
özelliklerinin de eskisi kadar rahat kullanılamıyor olması, oynanabilirliği
zorlaştıran faktör haline gelmiş. Eskiden top sürerken sıkıştığımız vakit Spin’e
başvurup kolayca rakibi atlatırdık, fakat yeni yapımda savunma oyuncuları bu
konuda daha dikkatli davranıp geçmenize olanak tanımıyorlar. Crossover yaparken
de tuşu uygun şekilde kullanmazsak oyuncumuz topu elinden kaçırabiliyor. 2K10’da
genel oynanabilirliğin zaten önceki oyunda da başarılı olduğunu biliyoruz, yeni
yapımda önceki serideki eksikler düzeltilmiş ve daha dengeli bir oynanabilirlik
önümüze sunulmuş. Fakat maç anında ufak hatalarda dikkatimden kaçmadı.
Hatırladıklarımdan en dikkat çekenleri; hakeme top atarken bazen oyuncuların
duraksaması ve hakemin top verirken uzun süre beklediği anlardı.
Dişli rakipler ve sonuç
Yapay zekânın önceki seriye göre daha iyi işlediği dikkat çekiyor. Özellikle
sizin eksiklerinizden faydalanmaları etkileşimi güzel olmuş. Yani boş
bıraktığınız oyuncuyu direk görmeleri pas vermeleri, müsait bulunduklarında
hemen atış denemeleri, ara pasları, savunmaları, yapımda her şey rayında
gidiyor. Kontrollere dikkat ettiğimizde ayarlanabilmesi kolay yapıma hakim
olmamızı sağlayan bir kontrol sistemi mevcut. Fakat multiplayer’a girerken
yaşanan klavye ve oyun kumandası karışması kullanıcıyı zor durumda bırakıyor.
2K10’a başlarken hangi kontrol aracımızla oyunu başlatırsak kontroller, klavyede
veya gamepad ise onda oluyor. Kontrolde yaşanan bazı aksaklıklar yapımda eksik
görülebilir.
Sonuç olarak 2K10’da genel manada güzel iyileştirilmelere gidilmiş. PC’ye daha
iyi bir optimizasyon sağlanmış. Oyun için gerçek gayretin gösterildiğini
hissediyorsunuz. Bazı yapımcılar gibi PC’ciler el tersiyle itilmiyor, PC’de daha
rahat oynanabilirlik için detaylar üzerinde durulmuş. Önümüzdeki senelerde
doyumsuz oyuncular olarak serinin daha da ilerletilmesi dileğiyle…