Ninja Gaiden Sigma 2
Ninja Gaiden’ın tarihi çok eskilere dayanır. İlk kez 1988 yılında Avrupa’da Arcade salonlarında ortaya çıkan Ninja Gaiden, Double Dragon benzeri stiliyle dikkat çekmişti. Yapımda, Nostradamus’un kötü varisi olan ve kehanetleri kendi lehine kullanmak isteyen bir tiranı durdurmaya çalışan, isimsiz mavi ninjayı kontrol etmiştik. Yapım sunduğu eğlence faktörü ile o kadar tutulmuştu ki, üçleme olarak devamı geldi ve tüm dünyada kendine bir hayran kitlesi kazandı.
2004’de, modern teknolojilerin yardımıyla Ninja Gaiden yeniden geliştirildi. Artık 3 boyut, gelişmiş ses efektleri ve harika sinematik görüntüler ile güçlendirilmişti. Xbox kullanıcıları, yapımın başına hipnotize olmuşçasına oturdular ve müthiş saatler geçirdiler. Ana karakter Ryu Hayabusa, Dead or Alive’dan tanıdıktı. Ryu, Shadow Clan Kalesi’ne sızıyor, ancak kötü bir sürpriz ile karşılaşıyordu. Hayabusa köyü kılıçtan geçirilmişti. Ryu, geri dönüp Doku ile karşılaştı. Doku, Ryu’nun sevdiği Kureha’yı öldürüp ondan “Dark Dragon Blade”i çalmıştı. Ne var ki Ryu bile, Doku için hafif kalmıştı ve katledilmişti. Ama bu filmin sonu değil, başlangıcıydı. Çünkü Ryu, Hayabusa’ların kutsal varlığı “Şahin” tarafından hayata döndürüldü. Eskisinden bile çok daha güçlüydü. O artık, “İntikam’ın Savaşçısı” olmuştu. Yönettiği muhteşem güçlerle de intikamını almıştı.
Büyük macera
Ninja Gaiden Sigma 2 ise bu olayların 1 yıl sonrasında geçiyor. CIA ajanı Sonia, Ryu Hayabusa hakkındaki ekmek kırıntıları toplarken, bilgi almak için Demirci’ye girer. Ancak Black Spider adındaki ninja klanı, bu sırada dükkana baskın yapar ve Sonia’yı kaçırır. Ryu Hayabusa, kızı kurtarmak için çok geç kalmıştır. Black Spider adındaki ninja klanı, aslında kendi köyündeki insanları katleden canilerin arkasındaki güçtür. Ryu, sonunda kızı kurtarır ve Black Spider klanının yarısı kendi kanlarında boğulur.
Ryu köyüne döner ve babasını bulmak ister. Babası, bu klanın lideriyle düello yapmaktadır. Ne yazık ki Demon Statue adındaki değerli eşya, İblislerin Kraliçesi ve Kanlı Diyarların yöneticisi Elizebet tarafından çalınmıştır. Ryu, Sonia’dan da yardım alarak tüm dünyada Elizebet’ın izini sürmeye başlamıştır. Eğer eşya gereken zamanda geri getirilmezse, tüm evren bitmeyecek, korkunç bir fırtınada sıkışıp kalacak ve Kanlı Diyarlar hüküm sürecektir.
Aradaki farklar
Ninja Gaiden II’nin, 1 milyonu aşkın kopya satmasından sonra Ninja Gaiden Sigma II de hayata geçirildi. Peki Ninja Gaiden II ile Ninja Gaiden Sigma II arasındaki farklar ne? Öncelikle şunu söylemek şart: Sigma II, yalnızca öncüsünün isminden yararlandığını söylemek haksızlık olur.Ninja Daiden II’de bulunmayan devasa bir içerik Sigma II’de bulunuyor. Gaiden II’deki bazı içerikler de yenilenmiş ve modifiye edilmiş. Team Season mod sayesinde, dostlarınızla oyun oynamak da mümkün olabiliyor. Artık, engelli yapay zeka dosta mahkum değilsiniz. Ryu’nun olmadığı ve farklı karakterleri yönetebildiğiniz 3 yeni bölüm eklenmiş.
Eski iki boss’un yerine, birbirinden çok farklı beş boss eklenmiş. Yeni silahlar da mevcut. Bunlardan en etkileyicisi ise dev bir kılıç. Silahlara büyüsel özellikler eklemeyi de unutmamışlar. Combolar artık çok daha şık. Matrix benzeri efektlere de sık sık rastlanabiliyor. Oyun içerisinde bir sürpriz daha var. Ama heyecanı kaçırmamak için her şeyi söyleyemiyorum. Sadece şunu belirtebilirim ki; çok sevdiğiniz bir bayan karakter geri dönüyor.
Peki oynanış nasıl? Yapımın en kuvvetli olduğu yanlardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Yalın ve sade kontroller, saçmalıklarla beyninizi bulandırmıyor. Bazı yapımlarda combolar eziyettir, ancak bu oyunda kesinlikle zevk. Ninja Gaiden serisini Xbox’da oynadıysanız, PS3’te zorlanmanız gibi bir ihtimal söz konusu değil.
Sigma II’nin diğer güçlü yönü ise grafikler. Karakter (Özellikle bayan karakter) modellemeleri son derece gerçekçi yapılmış ve her ayrıntı düşünülmüş. İblisler gerçekten de korkutucu görünüyorlar. Patlamalar, ateş topları, yıldırımlar etrafta uçuşuyor Elbette söz konusu platform PS3 olduğu için, iyi bir televizyonla seyrine doyum olmuyor. Ara ara kendisini gösteren Pixel Shader yapısı da ayrı bir estetik ürünü. Müzikleri biraz eleştirebilirim. Daha iyi olabilirlerdi. Kötü değiller, ama atmosfere tam uyum sağlamıyorlar… Ses efektleri ise genel olarak sorunsuz ve profesyonellerin elinden çıktıklarını hissettiriyorlar.
Son kısımlar ve sonuç
Sigma II’nin dövüş yapısına biraz daha göz atalım. Ninja Gaiden II’de, sentetik ve gereğinden fazla gerçek dışı görünen hareketler artık yok. Ninja Gaiden II’yi oynayanlar hatırlayacaktır. Bazı hareketler o kadar güçlüydü ki, tüm ekran temizleniyor ve oyun çok kolaylaşıyordu. Neyse ki, bu tanrısal güçlere artık çok yer verilmemiş. Sentetik his ortadan kaybolmuş. Oyun severler, daha sıkı bir zorluk seviyesi ile karşı karşıyalar ve bu iyi bir şey. Sinematikler de, tam zamanında ortaya çıkarak atmosferi zenginleştiriyor. Bu noktada, “Ah kameralar arada” saçmalamasa demek kalıyor.
Ninja Gaiden Sigma II, bazı kamera açıları dışından önemli bir problem bulunmayan ve türün meraklılarına gönül rahatlığıyla tavsiye edilebilecek bir yapım olma hüviyeti taşıyor.