Oyun programcılığının gitgide geliştiği şu günlerde biz Türklerde elimiz boş durmuyoruz. Her ne kadar oyun olarak pek fazla bir ürünümüz olmasa da oyun modları olsun, haritalar olsun pekçok ürün vermeye başladık bile. Open Your Eyes’da bunlardan biri. Quake için hazırlanmış multiplayer bir map.
Eveet.. Şimdi Quake III’ü başlatın, single player menüsünden Open Your Eyes’ı bulup tıklayın ve.. Bekleyin. Biraz daha bekleyin. Başlamıyor mu? O halde gidip GeForce’u olan bir arkadaş bulun. Başka türlü çalışmıyor meret!
Çalışmamasının sebebi, map’te tonla arche, cone ve curve olması. Bahadır’ın “son dönem” işlerinden bu, muhteşem görünüyor ama biraz güçlü bir sistem istiyor.. Bot dosyasını ekleyecek yer bulamamış, anlayın artık! (Evet, map’i botlara karşı oynayamıyorsunuz.) Bu map’in yapılışına bizzat tanıklık etmiş biriyim.. Yaklaşık 7-8 ay önce, Bahadır sağa sola “elinde kılıç modeli olan var mı, kılıç lazım bana” şeklinde mailler atmaya başlamıştı. Biz “aha sıyırdı bu” derken niyeti ortaya çıktı, Osmanlı temalı bir map yapmak.. Mekan Ayasofya / Topkapı Sarayı karışımı bir yer olacaktı, Quake’teki standart silahlara ek olarak Bahadır bir kılıç ve bir kaç yeniçeri skini yapmak istiyordu. Tamam, ilk duyduğumda bana da komik gelmişti.. Fakat elin gavuru astronot skini yapıyor bayıla bayıla oynuyoruz, yeniçeri modeli niye olmasın? Neyse, neticede olmadı zaten.. Bahadır sadece map’i yapabildi, ne kılıcı, ne yeniçeri skinini ne de botları sığdıracak yer bulabildi. “Beta tester”lardan biriydim, ama bir görüş beyan edemedim zira çalışmadı meret.. O yüzden map “review”una geçmeden önce belirteyim ki, şööle esaslı bir TNT2 ve 64 RAM’ınız yoksa sizde de çalışmayacaktır, screenshotlarla yetineceksiniz.
Map’i çalıştıabilecek bir bilgisayar bulduğumuzda, onbeş dakika falan “İstanbul’a yeni inmiş Japon turist” misali ortalıkta gezindik. Muhteşem! Yani Bahadır arkadaşım olduğundan ve de kendisine on milyon borcum bulunduğundan söylemiyorum, gayet güzel.. Öncelikle texture’lere yakından bakın. Çiniler, duvarlardaki padişah tabloları, renkli türkçe “sanat müzesi” tabelaları.. Hepsi de birebir scan edilmiş. Çocuk gitti sırf bu map için kendine scanner aldı, anlayın yani! Işıklandırma çok güzel.. Doğru ışıklandırmayla “yeni bir şey” hissi nasıl verilir, bu map’te gayet güzel görüyoruz. Tüm ışıklandırma tavandan sarkan ve duvarlarda bulunan meşalelerle yapılmış, uygun texture’lerle birleşince de erken gelen bir Team Arena map’ine benzemiş. Map’in görünümü Topkapı Sarayının girişine benziyor. Merkezinde Bahadır’ın yapabilmek için iki hafta kadar uğraştığı bir havuz duruyor, görünümü mükemmel. Burada sizi en alt kata ışınlayan bir teleporter de var. (Bahadır yine arkasına bişey koymuştur muhakkak.) En alt kat “Sanat Müzesi”. (Duvardaki tabelada böyle yazıyor.) Padişah tabloları burada. Ayrıca hizmete hazır bir de rocket launcher ortada dönüp duruyor..
Map’e tonla power up yerleştirilmiş.. Invisibility, quad damage, speed ve regeneration. Binanın dışında ufak bir de “bahçe” bulunuyor, çimenlere bakabilir, gökyüzü kaplamalarına hayran olabilir, en önemlisi grenade launcher’ı buradan alıp en sevdiğiniz arkadaşınızın kafasını patlatabilirsiniz..
Uzun lafın kısası, bulabileceğiniz Türk temalı ender map’lerden biri ve çok güzel.. Klasik Quake ruhunun yanısıra “bizden” de birşeyler barındırıyor, en güzeli de bu. Bu ve benzeri map’leri sayesinde, Bahadır artık PlanetQuake tarafından host ediliyor, bildiğim kadarıyla PlanetQuake tarafından host edilen (yani “killer game stuff”ı olan) ilk ve tek Türk sitesi bu, Bahadır’ın başarısı da buradan belli zaten. Kendinize bir iyilik yapın ve siteye gidip hemen bu map’i çekin. Bot’larla olmasa bile, arkadaşlarınızla oynarken çok eğleneceğiniz kesin. Gitmişken diğer map’lere de bakın, beğendiğiniz bir şeylere rastlayabilirsiniz…
