Korku oyunu denildiğinde parmak kaldırıp “ben, ben ben!” diye bağırdığınızı duyar gibiyim. Niye seviyoruz şu korku oyunlarını biz? Tamam, sevmeyenleri veya gerçekten nefret edenleri de biliyorum ancak eminim aranızda benim gibi çılgınlar vardır.
Bu yıl içerisinde çıkması beklenen ve umuyorum ki beklentilerimizi karşılacak, yeni bir korku oyunu geliyor; Outlast. Sadece korkutmak gibi bir amaçla değil, aynı zamanda psikolojik olarak da etki altında bırakabilecek bir oyun olabilir. Şu anlık oyun PC ve PS4 için onaylandı ve Unreal Engine 3 teknolojisiyle çıkacak. Red Barrels Studio işin içerisinde olunca, kendinizi yabancı hissedebilirsiniz. Zira çok da bilinen bir firma değil. Doğal olarak insan, biraz şüpheci yaklaşıyor.
Öncelikle şüpheci yaklaşımları yok etmek adına birkaç örnekle başlamak istiyorum. Red Barrels’ın şu bilinmezliğindeki gizemi biraz kıralım. Yeni bir bağımsız firma da olsa Red Barrels’ın sanat yönetmeninden, bölüm baş tasarımcısına kadar hepsi aynı zamanda Prince of Persia: Sands of Time, Splinter Cell: Conviction, Army of Two, and Uncharted: Drake’s Fortune gibi oyunlarda çalışan isimler.
Outlast’in ilk yayımlanan videolarından birinde, oyun için çok özel bir detay veriliyordu. Bunlardan birkaçını hatırlatmak isterim:
Oyunun hikayesi bizi önce 1945 yılına götürüyor. The O.S.S, Nazi Almanyası’ndan bilim adamlarını, Amerika adına araştırma yapmaları için toplar ve bazı operasyonlar düzenlemeye başlarlar. Sonraki görüntüler ise 1967 yılındandır; akıl sağlığı bozuk olan suçlular, bir araya getirilir. Mount Massive Akıl Hastanesi’ne yatırılırlar. Ancak kimliği belirsiz bir hasta tarafından, üç bilim adamı öldürülür ve bu yüzden de akıl hastanesinin faaliyetleri durdurulur. Son görüntülerse 1972 yılında geçmektedir, CIA Direktörü Richard Helms tüm MKULTRA dosyalarını yok ettirir. Fakat bazı belgeler gözden kaçtığı için işler karışır.
Günümüzde kendimizi bu akıl hastanesinin içerisinde buluyoruz ve korku dolu dakikalar bizleri bekliyor. İnsan düşünmeden edemiyor, Amnesia: Dark Descent gibi mükemmel bir korku oyununun ardından, Outlast ne kadar başarılı olacak? Hayatta kalmanın ne kadar önemli olduğunu, Outlast’ten öğreneceğiz gibi duruyor.
Yaratılabilecek en büyük tahmin, deliler hastanesinde bazı deneylere maruz kalan hastaların, korkunç birer katile dönüşmesi. Bunun arkasındaki sırrı çözmek de bizim işimiz. Özellikle müzik ve grafikler doyurucu olursa, Outlast yılın en başarılı korku oyunu olabilir. Ancak şunu da unutmamak lazım, rakibi çok fazla. Among the Sleep, Amnesia: A Machine for Pigs, Asylum gibi birkaç korku oyunu da bu yaz sonu geliyor.
Outlast’in etkileyici yönlerinden biri de, kameramızın tek kurtuluş silahımız olması. Kamera ve fotoğraf makinesi denildiğinde aklıma direkt Fatal Frame geliyor ancak orada hayaletleri avlayabiliyordunuz ve onlar da yavaştı. Outlast için böyle bir durum söz konusu değil. Yanıp sönen ışıklar, kan havuzunda yüzen cesetler, hırıltılar ve üzerinize aniden atlayan bir yaratık. Ona herhangi bir şeyle vuramıyorsunuz. Tek yapabileceğiniz, kaçmak ve saklanmak. Hatta kameranızın pili biterse işte o zaman yandınız. Yaratıklar sizi kovalarken, ışığınızı kapatmak zorunda kalabilir ve kendinizi yatağın altında kıstırılmış olarak bulabilirsiniz.
Özellikle son yayımlanan 11 dakikalık oynanış videosundan sonra, tahminlerimizin çoğunun doğru çıkacağını düşünüyoruz. En son E3’te Red Barrels’ın kurucularındaan biri olan, Philippe Morin tarafından gösterilen görüntüler, insanın tüylerini diken diken etmeye yetmişti.
Bir gazeteci her zaman meraklı olur değil mi? Biz de öyle olacağız ve sır perdesini aralamak için, çılgın işler peşinde koşacağız. Özellikle koridorlarda yürüken, sessizliği bozan bir çığlık yerimizden zıplatacak. En azından ben öyle umuyorum.
Outlast’in kontrollerinin çok da zor olacağını sanmıyorum. Ne de olsa tek amacımız kaçmak ve saklanmak değil mi? Böyle düşününce, işimiz kolay olacak sanıyoruz ancak yanılacağımızdan eminim. Deliler hastanesinden tıkılı kalmak ve oradan kurtulmaya çakışmak, üstelik bir yığın manyak varken, ne kadar kolay olabilir?! Hepsi zaten potansiyel katil. Eğer Amnesia kadar başarılı gerilim müzikleri olursa, Outlast bizi bayağı korkutacak.
İşte Outlast’i bekleyen çılgın oyuncuların ilk 11 dakikaya verdiği tepki ve muhtemelen ileride bizim yaşayacaklarımız. Çok eğlenecek ve korkacaksınız, ekranı büyütmeyi unutmayın. İyi seyirler.