Oyun Hileleri

Oyun hileleri deyince, akla ilk olarak bilgisayar oyunları gelebilir ama
bizim çocukluğumuzda 386 olup zaten bunlarda her evde olmadığından bizde o zaman oynadığımız oyunların hilelerini çıkarıp elimizden geldiğince kullanmaya çalışırdık ayrıca bu işin o zaman ki adı hile değil mızıkçılık yapana da mız mız denirdi .

Şimdi belki çoğunun kurallarını bile unuttuk, ancak ben mzıkmalarını hiç unutmadım. Ne demişler mızıkçılık bisiklet sürmek gibidir bir kere öğrendin mi hiç unutmazsın … Tel direksiyonlu naylon arabayla nostaljik bir gezinti yapmak isteyenler şöyle buyurun: 

AMİRAL BATTI: 

Bu oyunun en çarpıcı mızıkması, size tahsis edilen kağıda hiçbir gemi yerleştirmeden oyuna başlamanız ve rakibiniz hangi koordinatları verirse versin ‘ıska’ demenizdir… Ancak, hilenizin çakılmaması için zamanlamayı çok iyi yapmanız gerektiği gibi, rakibinizin de biraz safça olması lazımdır. 

Daha zararsız olan mızıkma biçimiyse, yenilginin yaklaştığı bir anda, ‘ev ödevlerimi yapmayı unutmuşum’ diyerek oradan sıvışmaktır. 

SAKLAMBAÇ: 

En çarpıcı mızıklanmaların yaşandığı bir oyundur. Ebeyi en ifrit eden hilesi ise şudur: Ebe, oyuncuların saklanması için belirli bir sayıya kadar sayarken; oyuncular, kuytu ve uzak bir köşe bularak orada bir-iki saat çekirdek çıtlatırlar ve akşama doğru vaka mahalline gelerek, sinirinden isilik olmuş ebeye çaktırmadan grup halinde söbe yaparlar… Buradaki kuytu yer, sinema, çay bahçesi vs olarak değiştirilebilir. Ama en güzeli, siyah-beyaz televizyonda çizgi film seyretmektir… 

Ne var ki, bazı inatçı ebeler, diğer çocuklar kaç saatliğine yok olurlarsa olsunlar, söbeleme yerinin hemen arkasında sabırla beklemekte ve diğerleri geri döndüğünde büyük bir zevkle hepsini teker teker söbelemektedir. 

Başka bir hile ise, ebe saymayı bitirip de geri dönerken, arkasında çömelik olarak beklemek ve ebenin takılarak düşmesini sağlamaktır…

İP ATLAMA: 

Bir kız oyunu olarak bilinse de, Silvester Sitallone ( bakınız rambo ve raki serisi ) de filmlerinde ip atladığına göre, sanırım tamamen kız oyunu deyemeyiz. Kaldı ki, erkek çocuklardan ip atlamayanına ben daha rastlamadım. Şu var ki, erkek çocukların ip atlaması, genellikle ip atlayan kızlara hava basmak için veya oyunlarını bozmak için gerçekleşir. Bir yığın yalvarmadan sonra, ip çevirme kadrosuna alınan erkek çocuk, kız çocuğu ip atlarken ipi gerer ve kızın takılıp düşmesiyle birlikte intikam alınmış olur… Bu şekilde yere düşen kız çocuğunun dizi kanar ve intikamın katmerli olması için, tentürdiyot temin edilerek yaraya sürülür. Kız çocuk ciyaklarken, bir grup erkek çocuk neşe içinde çift kale maç yapmaya gitmektedir… 

ÇİFT KALE MAÇ: 

En önemli mızıkması, en güçlü oyuncuları bir takıma almak ve diğer tarafı folluk mertebesine indirgemektir. Ortaya gazoz da konunca, mezalimin daniskası temin edilir… 

Buna karşın, zayıf takımın da hepten çaresiz olduğunu düşünmeyiniz. Çünkü, onlar da maç esnasında kalecileri vasıtasıyla çaktırmadan, kaleyi daraltırlarken; forvetleri vasıtasıyla da, rakip kaleyi genişletirler… Ekseriyet maçı zayıf takım kazansa da, güçlü takımın oyuncuları fiziken de güçlü olduklarından, gazozu içen hep onlar olurlar… 

Zayıf takımın en güçlü silahı 3 korner=1 penaltı hadisesidir. Bu tarafın oyuncuları, korner kaçıncısı olursa olsun, hep üçüncüsü olduğunu ciyaklayarak iddia atmekte ve bu yolla attığı gollerle de maça denge getirmektedir. 

ÇELİK-ÇOMAK: 

En birinci hilesi, oyun hakkı kendisine geçen oyuncu, çomağı diğer oyuncu ya da oyuncuların kafasına nişanlar… Tutturamazsa şansını bu kez de diğer oyuncu dener… 

KÖREBE: 

En gaddar oyunlardan biridir ve ilk ebe olan şahsiyet, her zaman kaderine razı olmak durmundadır… Gözleri bağlı ebenin ensesine şaplak ve poposuna tekme en can alıcı ritüelleridir… Bu oyun umumiyetle sağlık ocağında birkaç dikişle biter… 

Buna karşın, ebemiz uyanık bir erkek çocuksa, kız çocuklarının orasını burasını mıncıklamak için bulunmaz bir fırsattır. Hele bir de gözündeki bağcığı biraz ayarlayabilirse bulunmaz Hint kumaşı gibi bir durum hasıl olur. 

UZUN EŞŞEK: 

Sakatlanma oranı en yüksek oyunlardandır. Tipik hilesi, sıra olmuş çocukların sırtına atlayacak iri bir çocuk bulmaktır. Ancak, zaten çömelmiş çocuklar arkalarını göremedikerinden ağırca bir yetişkin de olur. Ancak, ebe çocukların kalplerinin kırılmaması için, yetişkinin atladıktan sonra oradan çaktırmadan kaybolması yerinde bir davranış olur… Oyunun sonunda sakatlanan çocuklar, her keresinde, hafif arkadaşlarının, nasıl olup da bu kadar ağırlaşabildiklerine şaşırıp kalırlar… 

Uzuneşşekte, eşşek pozisyonundaki oyuncuların en güçlü silahı, -zamanlamayı iyi yapmak şartıyla- oyunculardan birisi atlarken, kenara çekilmek ve atlayan oyuncunun poposunu ve ruhunu incitmektir. 

TOPAÇ ÇEVİRME:

Esasen bu oyunu bir hilesi yoktur. Çünkü bu mereti çeviren çevirir, çeviremeyen çeviremez. Ancak, “kiminki daha uzun dönecek?” yarışmalarında bazı hileleler söz konusudur. Örneğin, topacının daha önce duracağını anlayan taraf, yere eğilip üflemek suretiyle topacına hız vermek ister. Daha üst aşamalarda bir vantilatörden medet umulur. Buna rağmen olumlu bir netice alınmamışsa, yenileceğini anlayan taraf, ‘ayağım takıldı’ numarası yaparak, dönmekte olan topaça esaslı bir tekme atar ve oyun alanını koşarak terkeder. Topaçı tekmelenen çocuk, kaçan çocuğun topacına el koyar. 

YAKAN TOP:

Bugün ülkemizde her gün çeşitli dozlarda şiddet olayları yaşanıyorsa bunun en birinci nedeni emin olunuz ki; çocuklukta oynanan bu yakan top oyunudur. Bu oyunla çocuk, kendisini geleceğe hazırlar, gaddarlık öğrenir.

Neyse, gelelim oyunumuza. Bu oyun, kız çocuklarıyla erkek çocuklarının ender olarak yollarının kesiştiği oyunlardandır. Kızlar bazen erkeklerle oyun oynamak isterler (henüz erkek denen yaratığın ne denli tehlikeli bir mahluk olduğunu anlayacak kadar büyümemişlerdir). Bunun için erkek çocukların yanına gider ve şöyle derler: 

– Hey çocuklar bizimle oynar mısınız?… 

Erkekler hep bir ağızdan koro halinde cevaplarlar: 
– Yakan Top’sa eveeeeeeeeeeeeeeeeeet!..

Çünkü, henüz çocuk olduklarından ve büyüdüklerinde peşlerinden koşacakları en birinci canlının kızlar olacağı gerçeğinden habersizdirler. O yaşta tek dertleri vardır, o da kızların canını yakmak. Nitekim, oyun başlar başlamaz kız ciyaklamaları mahallenin altını üstüne getirir. Buna karşın, genede bu oyunun bir hilesi vardır. O da şudur ki; ender olarak, erkek çocuklardan birisi karşı taraftan bir kıza hafiften aşıktır ve o kız ortaya geçtiği zaman topu yumuşacık ve havadan ona atarak puan kaybetmeye razı olur. Oyun bittikten sonra, erkek arkadaşlarından bir araba dayak yer ama olan olmuştur bir kere… 

DOKTORCULUK:

Minik yaramazların en sevdiği oyundu bir zamanlar. Doktorların gerek toplum içinde ilgi ve saygı görmesi; gerekse iğne yapma yetkilerinin olması, çocuklar için bu oyunu cazip kılar. Kuralları çok basittir, çünkü oyunda kural filan yoktur. Doktor rolünü kim üstlenmişse kuralı da o koyar. Tahmin edersiniz ki, doktor olma rolünü en çok da erkek çocuklar üstlenir. 

Oyunun mızıkma nedeni şudur; birden fazla erkek çocuk var ise, kimse kulak-burun-boğazcı olmakistemediğinden, ‘ille de jinekolog olacağım’ diye tutturduğundan cayırtı kopar. İşte bu cayırtı esnasında kız çocukları kaçtılar, kaçtılar; kaçamazlarsa yandıkları gündür. Çünkü jinekolog olma yetkisini alan erkek çocuk, hasta olarak en cici kız çocuğunu seçer ve oyun boyunca mıncıklayıp durur. ‘Tamam doktorcum, ben artık iyileştim, artık gideyim’ laflarına da hiç aldırmaz ve ‘iğne yapacağım haaaa’ diyerek arkadaşlarına korku salar.

Oyunun sonunda; genellikle kızın babası olaya müdahale eder ve hastayı hayata döndürür.

Exit mobile version