Ülkemizde futbola olan talep gayet yüksek. Nasıl yüksek olmasın ki? 90 dakika boyunca izlenen meşin yuvarlak büyülü bir şekilde tüm dertlerimizi sıkıntılarımızı bir kenara atıp, bizleri geniş yeşil diyarlara vuruyor. Durum böyleyken insanın; “iyiki de varsın be futbol!” diyesi geliyor ki, şöyle taa içlerden derinlerden.
İngiltereden yayılıp tüm dünyayı etkisi altına almış bir büyü olan futbolla biz Türk’lerin daha önce tanışmış olabileceğimizle ilgili bazı bulgular bulunmaktadır. Öyleki Orta Asya’da Türklerin topa elle dokunmadan sadece ayak ve kafa vurarak oynadıkları “Tepük” adlı bir oyundan söz edilmektedir. Sertliğe müsamaha gösterilmeyen oyunda kadın ve erkekler karışık olarak takımlara dağılırak oynanırmış.
Tarihte var olan her şey gibi futbolda zaman içinde gelişti. İlk futbol takımı Sheffield Club (Günümüzde “Sheffield Wed.”)’in kurulmasında tam 147 sene geçti. Bu süre zarfında kurallardan tutunda, organizasyonlara, takımlara ve hatta kurumlara kadar futbolun kaleleri birer birer değişti ve gelişti. Böylelikle günümüzdeki heyecan verici futbol su yüzüne çıktı. Hatta dünyanın en çok ilgi gören spor organizasyonu ünvanını bile ele geçirdiğini söyleyebiliriz.
Hakem saatini kontrol ediyor… ve karşılaşmayı bitiren son düdüğü çalıyor…
En son izlediğiniz derbi maçı hatırlayın ya da takımınızın en son attığı galibiyet golünü. Nasıl sevinmiştiniz? Sevinçten havalara mı zıpladınız? Kollarınızı yukarı kaldırıp dualar mı etmediniz? Tek elinizi yumruk yapıp; “işte budur!” diye feryat figan sağı solu inletmediniz mi? En yakınınızdakileri omzundan tutup, şöyle bir çoşkuyla sirkelemediniz mi? Yerde arkadaşlarınızla beraber timsah yürüyüşü yapıp, golü atan oyuncunun adını spikerle beraber yüksek ve boğuk bir ses tonuyla telaffuz etmediniz mi?
Dikkatinizi çektiyse futbol sizi ne zaman sevindirecek olsa, bu duruma bedeninizle beraber yüksek bir tepki veriyorsunuz. Aynı hissi kaybedilen önemli bir maçtan sonra da yaşıyorsunuz değil mi? Cevabınız muhtemelen evet olacaktır. Futbol kasırgası sadece zihinleri değil ruhları da ele geçirdi çünkü. Bu durmak bilmez fırtınanın doğduğu yer İngiltere olmasına karşın dünya kupalarında özellikle son turnuvalarda Brezilya ve Fransa’nın üstünlüğü aşikar. İşte böylede nankör bir spor, futbol!
Biz oyuncuların sahalarda görmek istedikleri nelerdir?
“Biz futbol sever oyuncular PC’nin başına geçtiğimizde, nasıl bir futbol oyunu görmek isteriz?” Sorusunun yanıtı dönem dönem değişmiştir. Öyle ki PC’deki futbol serüveninin başlarında Kickoff’tan Football Glory’e, Lothar Matheus Soccer’dan bir efsane Sensible Soccer’a kadar oyunların bize minimum grafik ama döneme göre oldukça kaliteli oynanabilirlik sağladığını görüyoruz. Bu dönemi yaşamış oyuncular için grafikler zaten yeterliydi. Var olanın üzerine kadroların yenilenmesi ve yeni takımlar eklenmesi bizim için en büyük keyfi oluşturuyordu. Böyle bir dönemde Sensible Software firması efsanevi oyunu Sensible için rakiplerinden çok daha kapsamlı bir kariyer modu ekleyerek, futbol oyunlarının gelişimi adına büyük bir sıçramaya yol açmıştı. Zaten oynanabilirliğe sahipken birde üzerine kariyer eklentisi Sensible’yi futbol dağının zirvelerine taşıyordu. Eksik olan tek şey kalmıştı Sensible Software için. O dönem EA Sports’un yapımı FIFA, 3 boyutlu bir şekilde piyasalarda dolanmaktaydı. İki boyuttan gayet memnun olan kullanıcılar, üç boyutlu bir futbol oyununu büyük bir şaşkınlık içerisinde merak edip aldılar. Karşılarında duran oyun Sensible ile kıyaslanamaz derecede az içerik taşıyordu fakat bu yeni teknolojik gelişme, oyuncunun bir şekilde gerçek futbolla olan bağlantısını yakalamıştı.
Bu öyle bir dönemdi ki sadece oyuncuları değil, futbol oyunu yapımcılarını da oldukça etkilemişti. Sensible Software grafikler dışında her yönden mükemmel olan oyununu harakiri niteliğinde bir değişime sokarak, 3. boyuta adım attı. Kullanıcıların yoğun tepkisini alan firmanın bu son adımı olmuştu. İpler artık EA’deydi. EA Sports çıtayı ne kadar yükseltirse, sonradan gelecek rakiplerinin işi bir o kadar daha zor olacaktı. Kullanıcılar Sensible Software’in kepenkleri kapatmasından sonra, oynanabilirliği unutmuş gibi FIFA’ya sarıldılar. Tam bu noktada oyuncular için yeni bir dönem başladı.
Grafikler bir futbol oyununun satılmasına yeter, oynanmasına değil!
Bu dönem futbolun makyajlanıp önümüze sunulduğu dönemdi. Önceleri grafiklerle beraber oynanabilirlikte bizi memnun etmeye yetti. Fakat EA’nin her sene oyunda yaptığı ufak değişimler toplandığında, FIFA’nın artık eski FIFA olmadığı gerçeğini gözler önüne serdi. Gerek saha içinde topun futbolculara yapışık hareket etmesi, gerekse önceden kurgulanmış bir maçı oynanıyormuş havası, FIFA gerçeğinin sadece bir bölümüydü. Madalyonun diğer tarafında, daha iyi olsun diye uğraşılan sıkıcı korner ve frikik sistemi vardı. Böylelikle oyuncular evde FIFA oynayıp, dışarıda ise dergilerden yeni futbol oyunu çıkıp çıkmadığını takip etmeye başladılar. Bahsi geçen iki yüzlü dönem Pro Evolotion Soccer’ın PC’ye çıkışıyla şimdilik son buldu denilebilir. Japonlar PC’ye FIFA kadar olmasa da grafiği getirdiler fakat asıl büyük puanı oynanabilirlikten almışlardı. Böylelikle oyuncular futbol oyunlarında bir dönemi kapatıp yeni bir döneme başladılar. Kapanan dönemin ismi harika grafikler ve kullanılabilir oynanabilirlikti. Pes’le beraber futbol oyunları için çıtanın durduğu yer belli olmuştu. Bulunduğu yer gerçekçi oynanabilirlikti.
Sırada ne var? Sesler mi?
FIFA’nın Sensible’ye yaptığını Pes, FIFA’ya yapabilecek mi bilemiyorum ama futbol oyunlarında yeni devrim kaliteli ses sistemini de beraberinde getireceğini düşünüyorum. Takdir edersiniz ki piyasadaki hiç bir futbol oyununda taraftarların sesleri stadyumlarda yaşadıkları çoşkuyu yansıtmıyor. Bir taraftar sadece şut çekildiğinde veya gol olduğunda değil, futbolcu kaleciyle karşı karşıya kaldığında veya güzel bir çalım hareketi izlediğinde de çoşar. Bu ve benzeri eklentilerin kaliteli grafik ve oynanabilirlikle birleştiğini düşünürseniz, monitör ekranında futbol fazlasıyla gerçekçi bir hal almış olacaktır.
Bu maç bitti… artık önümüzdeki maçlara bakacağız.
Her şeyden önce eğer iyi futbol oyunları oynamak istiyorsak rekabet olması gerekir. Rekabet içinse en az iki oyun! Elimizde firmaların birbirlerini körükleyecekleri 3 futbol oyunu mevcut. Codemasters’ın gayet başarısız Club Football 2005’i, EA Sports’un 2005 versiyonuyla beraber ümit verdiği FIFA serisi ve Konami’nin sürükleyici futbol oyunu Pro Evolution Soccer. Hiç şüpheniz olmasın ki; kısa zamanda bu rekabet biz oyunculara muhteşem futbol oyunları olarak geri gelecektir. Çünkü bu dönem FIFA’nın PC piyasasında tek kaldığı dönemle kıyaslanmayacak düzeyde hareketli. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmamanız dileğiyle…