Futbol sezonu nihayet başladı. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi de bir yandan derken, artık FIFA 12 ve PES 2012 için de günleri daha bir heyecanla sayar olduk. Bu süreçte her iki oyunun da birer demosu geldi ve denedik. Daha öncesinde iki oyunun henüz tamamlanmamış sürümlerini de test etmiştik. PES 2012’nin durumu biraz vahimdi doğrusu, ancak yayımlanan ikinci demoyla sanki ibre olumlu yöne doğru dönmeye başladı.
Demoda, FC Bayern Munich, FC Internazionale Milano, Rangers FC, Club America ve Sport Club International takımlarını seçebiliyoruz. Çift devre olarak yapabileceğimiz maçlarda, PES 2012’de demo itibarıyla güzel gelişmeler yaşandığına şahitlik ediyoruz. Öncelikle oynanıştaki hantallık gitmiş, yerine daha akıcı, daha hızlı, dolayısıyla daha tempolu bir futbol anlayışı gelmiş. Hızlı bir atak yapmak istediğinizde, bu gerçekten hızlı oluyor, sadece sizin düşüncenizle sınırlık kalmıyor, adamlarınız da tam destek veriyor.
Pes etme, pas ver
Atılan ara paslar, pasların netliği ve hız düzeyleri, kanat koşuları, özellikle beğendiğim yönler. Çok seri paslar yaparak örümcek ağı misali ataklar ortaya çıkabiliyor, ki fazlasıyla zevk alıyorsunuz böylelikle. Yaptığım birçok maç sonucunda, PES 2012’nin bir nebze eski PES oyunlarının tarzına geri dönüş yaptığını hissettim. Bu bence hoş olmuş. Defans kurgusundaki düzenlemeler de gayet iyi. Orta sahayı rahatlıkla geçseniz bile, defansta işiniz çok zor. Hızlı ataklarda rakip oyuncular bire bir oynamayı tercih ederken, siz yavaş hareket ettikçe de doğal olarak kademede yerlerini alıyorlar. Varlıklarını öyle hissettiriyorlar ki, siz top çevirdikçe size biraz daha yaklaşıyor, en sonunda da topa vurmaya fırsat bulamadan sizi saf dışı bırakıyorlar.
Şut ve gol mü?
Şut çekmek zor, gol bulmak daha da zor. PES 2012, 10 yıl öncesine ait bir arcade oyunu değil. “Tek başına oyuncuyla gideyim, çalımlayayım, gol atayım” düşüncesini çoktan unutmuşsunuzdur zaten. Herkesi çalımlasanız bile, giderek düşen kondüsyonunuz sebebiyle topu kaptırmanız büyük olasılık. Bu sebeple paslaşmak, oyunu açmak ve açmak için de kanatlardan saldırmak en güzel yöntem. Muz ortalarla çok güzel goller atılabiliyor. Ancak gördüğüm kadarıyla kalecilerin yan toplarda boşa çıkma sorunu bulunuyor ve bu bir değil, iki değil. Ceza sahasına girip topu yerden yuvarladığınızda, atılan yün yumağa fırlayan kedi misali boşa çıkıyor kaleciler. Bu durumda gol atılması zor değil tabii, ama biraz daha ayar çekilmeli bu konuya. Genel olarak yapay zekanın iyi olduğunu söyleyebilirim.
Top fizikleri gayet iyi. Oyuncuların robotsu koşuşları biraz daha yok olurken, animasyonlardaki gelişmeler de gözlerden kaçmıyor. Oyuncu modellemeleri başarılı, özellikle yüz mimiklerindeki değişkenlikler gol sevinçlerine farklı bir hava katmış. Artık sadece ağzını mağara kapısı gibi açıp, etrafa ruhsuz ruhsuz bakmıyorlar ya da bu kez daha canlılar diyebiliriz. Demodaki en büyük eksiklikler ise, tribün görselliği ve heyecanlı bir atmosferin olmaması. Tamam, demo itibarıyla PES 2012’de spiker yer almıyor, ancak gol atsanız da, kaçırsanız da bu gibi atraksiyonlara taraftarlardan aşırı bir ilgi gelmiyor. Tezahüratlar, gol sevinçleri, yok denilecek kadar az, üstelik var olanlar da eski zaten. Tam sürümde düzeltilir umarım. Demonun Türkçe dil desteği de sunduğunu, oyundaki hemen hemen tüm metinlerin Türkçe olduğunu da belirtelim.
Sonuç olarak PES 2012’nin yayımlanan bu ikinci demosu, bize tam sürüm için olumlu sinyaller verdi. Kesinlikle beklemeye değer.
Önemli not: Eğer demoyu açtığınızda, ilk başta karşınıza gelen videoyu izlemek istemiyorsanız, oyunun “img” klasörünün içinde yer alan pes12pv.sfd isimli video dosyasını silin. Bir daha karşınıza çıkmayacaktır.