Pro Evolution Soccer denince bir kısım futbol oyunsever için akan suların durduğunu bilsem de bir kısımın da “EE yani?” dediğini çok rahat duyabiliyorum. Benim için her iki oyun da çok önemli. PES’in fantastik oynanabilirliği ile FIFA’nın gerçekçiliği her ikisinin de farklı bir yerde olmasını sağlıyor.
Geçtiğimiz günlerde PES 2014’ü denemek için Merlin’in Kazanı’ndan ben ve Oyungezer’den Sinan Akkol, Konami’nin İngiltere ofisine davet edildik. Ofise vardığımda yol yorgunu olsam da PES 2014’ü deneyecek olmamın heyecanı herşeyin önüne geçiyordu. Aynı heyecanı bizi karşılayan Konami ekibinde de görmek mümkündü. Zira oyunlarını basın ile ilk defa buluşturacaklardı. Ancak onların heyecanının asıl sebebini daha sonra fark ettim. Birazdan siz de anlayacaksınız.
Oyun hakkında birçok haber çıktı bugüne kadar. Ancak önceki versiyonlardaki deneyimlerimden dolayı daha iyi yüz modellemeleri ya da yeni ara animasyonlarından fazlasını beklemiyordum. Bu beklentimde haklı çıktığımı söylesem sanırım yalan olur. Elbette PES 2014’te daha iyi yüz modellemeleri ve yeni ara animasyonlar var. Ancak gerçekten neleri gördüğümü söyleyebilmem için oyun deneyimimi anlatmam en doğrusu olacaktır.
Basın Toplantısı ile Başladı Herşey
İlk olarak bir basın toplantısına girdik. Burada 6 gün önce yayınlanan videonun kısaltılmış halini izletip ne gibi yenilikler getirdiklerini açıkladılar. Burada söyledikleri videoda gösterdiklerinden çok farklı değildi. Ancak basın toplantısının özünde yatan çok önemli bir detay vardı. Avrupa kültürünün farklılıkları, oynanışta da farklılaşmaya sebep oluyordu. Bu sebeple yeni oyunda bunu yansıtabilmek için 10 kişilik bir Avrupa ekibi kurulmuştu. Sadece Avrupa için sorumlu olan programlama, tasarım ve içerikten sorumlu kişiler vardı. Daha önce bu şekil sadece Avrupa’ya yönelik bir çalışma yoktu bildiğiniz gibi. Söylenenlere göre bu sayede oyun içi dinamikler, savunma ve saldırı gibi öğeler farklılaştırılmıştı. Bu geliştirdikleri sisteme HEART adını vermişler. Sunumu yapan PES Ürünleri Pazarlama Müdürü Manorito Hosoda, bu özelliği “oyuncu ve takım içinde moralini oldukça etkileyecek bir sistem” olarak açıklıyor. Kısaca açıklamak gerekirse, skor, diğer oyuncuların morali, seyirci, stad gibi birçok etken futbolcunun maç içindeki moralini, hali ile performansını etkileyen özellikler içinde. Daha da basitleştireceksek, bu etkenler sayesinde daha doğru pas verip, daha hızlı koşup, doğru şutlar çekebileceğiz.
Bir diğer öğe ise M.A.S.S. Önemli futbolcular arasındaki kişisel mücadeleler maçın sonucuna doğrudan etki edebiliyor. PES 2014’te bu tür mücadelelere ayrıca özen gösterilmiş. Defans futbolcuları topu kapmak için üzerine giderek, pas yollarını kapamak için geride durarak veya topa sahip olmak için müdahale ederek hücumdaki futbolcu üzerinde büyük baskı kuruyorlar. Aynı şekilde hücuma çıkan futbolcular da bir yandan topu koruyarak defans oyuncularından daha hızlı hareket etmeye çalışıp, avantaj sağlamak için feyk atıp, boş alan bulduklarında pas verip, şut çekebiliyorlar. Bu sayede açık maçlar yapılıp, futbolcuların teknik özellik ve yetenekleri sahanın dört bir yanındaki kişisel mücadelelerin sonucunu belirliyor.
Toplantı sırasında diğer ön plana çıkartılan özelliklerlerden biri de Core sistemi dedikleri, stadyumlarda karakteristik özelliklerinin de oyuna eklendiği idi. Zamana ya da stadyumun bulunduğu bölgeye bağlı olarak gün ışığı hesaplanıyor. Ayrıca stadın zeminine göre topun gidiş hızı da farklılıklar gösterebiliyor. Elbette detaylandırma açısından oldukça önemli yenilikler olsa da bunlar asıl olay oynanabilirlikte ortaya çıkayor.
Oynanabilirliği daha üst seviyeye çıkartabilmek için bu sene oyunun motoru Fox Engine ile değiştirilmiş. 2011’in Haziran ayında Kojima Productions tarafından yayınlanan bu motor Metal Gear Solid’in yeni oyunlarında da kullanılmıştı. Birçok farklı platforma kullanılmaya yönelik geliştirilen bu yeni motor PES 2014’de de karşımıza çıkıyor. Getirdiği en büyük artılardan biri futbolcu ve topa 360 derece hakimiyet kapasitesi sağlıyor olması. Ayrıca az önce bahsettiğim ışıklandırma efektleri bu sayede daha geliştirilmiş olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu motorun en büyük sıkıntısı PS3, X360 ve PC’leri destekliyor olması. Bu sebepten ötürü ne yazık ki oyunu yeni nesil konsollarda göremeyeceğiz. Manorito Hosoda, bu konuda sorduğumuz soruya “Elbette ki bir oyunun geliştirilme maliyetleri de çok önemli, PS3 ve Xbox One’ın kitlesi oyun çıktığında henüz çok az olacak. Bu sebeple bu versiyonları şu aşamada yeni nesile getirmeyi planlamıyoruz” şeklinde oldu.
Artık Oynayalım Şu Oyunu
Kısa bir toplantının ardından hemen test için kurulmuş bilgisayarların başına gittik. Çok iyi oynayamasam da elbette benim için en önemli vakit bu idi. Sinan’la birlikte karşılaşmaya başladık. Test sürümünde sadece Bayern ile Santos karşılaşmaları yapabiliyorduk -ki iki takımın da güçleri oldukça yakın birbirine-. İlk maçta Bayern’i seçtim. Sinan’a da Santos kaldı hali ile. Çok fazla ayarlara dalmadan öncelikle hızlı bir maç yapalım dedik ve başladık. İlk açılışta farklı bir oyunmuş gibi gelmedi açıkçası. Ancak oynadıkça farklılıkları hissetmeye başladık. Öncelikle fantastik oyun tarzı yerini daha gerçekçi bir oynanabilirliğe bıraktığını gördük. Hareketler atmosfere uygun olarak farklılaşabiliyor. Kimi zaman karşınızdaki futbolcuya çalım atmak için tek bir hareket yaparken kimi zaman ise ayağınızda topu oynatabiliyorsunuz. Bunlar rastgele çıkıyor gibi görünse de HEART dediğimiz sisteme bağlı olarak farklılıklar gösterebiliyor. Takımın morali düşerse çok kolay bir hareketi yapmanız eziyet haline gelebilir.
Yeni PES’de frikikler, penaltı kullanımları geliştirilmiş. Frikik atarken topun gideceği yönü bir yönlendirici çubuk aracılığı ile belirleyebiliyorsunuz. Ancak karşılığında da rakip oyuncu -eğer aynı ekranda iseniz- barajın ya da kalecinin yerini değiştirebiliyor. Ayrıca topun başındaki futbolcuyu iyi tanıyorsanız buna göre de pozisyon alabilmeniz mümkün. Mesela bir penaltı esnasında solak olduğunu bildiğiniz bir futbolcuya göre kalecinizi pozisyonlandırırsanız, kurtarabilme şansınız daha yüksek olacaktır.
Bir diğer özellik ise yönettiğiniz futbolcu, topu göndereceğiniz noktayı belirlerken boştaki futbolcuyu istediğiniz noktaya kaçırabiliyor olmanız. Takım Oyunu olarak belirlenen bu özellik sayesinde 3 futbolcuyu belirleyip farklı taktikler uygulayabiliyorsunuz. Bu futbolcular savunmadaki veya orta sahadaki boşluklardan faydalanmak için daha farklı topsuz koşular yapıyor. Müsait hale getirmek için kanatları kullanıp, kavisli koşular yapıyor ya da defans oyuncularının üzerlerine koşuyorlar. Bu sayede savunmadaki zayıflıkları avantaja çevirebiliyorsiniz. Bunu yaparken ekranda bir ok çıkıyor ve bununla gitmesi gereken yönü belirliyorsunuz. Yönetmenin çok kolay olmadığını söyleyeyim. Oldukça hızlı kararlar verip hemen hareket etmelisiniz. Ancak istemezseniz başlangıç ekranında bunu kapatıp daha basit bir yolla oyuna devam edebilirsiniz.
PES oynayıp da PES ID’yi bilmeyen yoktur. PES ID, Futbolcu Kimliği sistemi sayesinde gerçekçilikte yeni standardı belirlemişti. Oyuncular ilk kez futbolcuları kendilerine has koşu ve oyun stillerine bakarak anında tanıyabilme şansına sahip olmuştu. Futbolcuların koşu tarzları, topla birlikte hareket etme ve pas verme stilleri gerçek hayattaki halleriyle bire bir aynıydı ve PES 2013’te bu sistemi kullanan 50 futbolcu bulunuyordu. PES 2014’te bu sayı neredeyse iki katına çıkarılıp ve daha fazla yıldızın kendine has animasyonları ve yapay zekaları eklenmiş.
En önemli noktalardan biri ise Oyunun Özü olarak adlandırılan oyuncu görüşlerine dikkat edilmesi. Hayranları ile uzun süreçler gerektiren görüşmeler yapan firma, onlardan aldığı geri dönüşleri tamamen oyuna yansıtmış görünüyor. Daha hızlı, daha gerçekçi bir PES de bu sayede ortaya çıkmış.
PES 2014, duyurulduğunda yeni nesil konsollora çıkmayacağını açıklamışlar ve bu bende hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak yeni Fox Engine ile geliştirilmiş Pro Evolution Soccer 2014 ile karşılaştığımda bu hayal kırıklığı tamamen kayboldu. Satış rakamları açısından FIFA ile arasında %15’lik bir fark olan PES, yeni versiyonunda bu farkı kapatacağından eminim.