Portal 2

Henüz 10 yaşlarımdayken, kışın parmaklarımızı uyuşturduğu günlerde, internet cafeler ikinci evim olmuştu. Cebimizdeki üç beş kuruşla bootcamp’de çatışır, adrenalin tutkumuzu bir nebze olsun gidermeye çalışırdık.

Toplu fareler, 3Dfx ekran kartları ve Half-Life… O yaşlardaki bir çocuk için hikaye pek bir anlam ifade etmiyordu fakat, oyundaki sinematik ilerleyiş her kesimin ilgisini çekiyordu.

Korsan oyunların bu denli revaçta olmadığı o günlerde Half-Life büyük bir sükse yaratarak 2 milyon adetten fazla sattı. (Günümüzde birçok oyun piyasaya çıkıyor ve çıktığı dönem 2 milyon barajını aşan oyunlar oldukça az. Half-Life’ın günümüzde 10 milyondan fazla satıldığı tahmin ediliyor.) 2 milyon adet kutulu oyun ve internet bugünkü kadar yaygın değil… Her zaman başarıya aç olan Valve Software daha o zamanlarda tavrını koymuştu. Yaklaşık 9 sene sonra biz Valve Software hayranları için yeni bir efsane başlamıştı; Portal…

2007’nin üçüncü çeyreğinde Valve firması ilk defa Orange-Box ile multiplayer modu bulunmayan bir oyunu öne sürdü. Bu sefer ne gravity gun ne de shotgunımız vardı. Tek ihtiyacımız olan bir adet portal-gun’dı ve amacımız testi geçerek pastamıza kavuşabilmekti… Zamanının en ilgi gören yapımı 2009’un son çeyreğinde ikinci oyunu duyurularak bizim için zor ve sabır dolu günler başlamıştı.

Welcome To Aperture Science 

İlk oyunun ilginç bir şekilde son bulmasının ardından biz sabır taşı oyuncular, ”acaba portal ile Half Life bir noktada kesişir mi?” dedik. Açıkcası bunu bir süre düşündüm ve henüz net bir şey söyleyemiyorum. Fakat Half-Life 2: Episode Two’nun son bölümlerinde Aperture Science’ın bahsi geçtiğinin de farkındayım. Açıkcası Gordon’ın elinde bir portal gun görmek istemem. G-man ve Shepheard’dan sonra sanırım bu konuyu da listeye eklemeliyim.

Portal 2 ile ilgili yeni bir haber okuduğumda her zaman kalp atışlarımın hızlandığını hissediyorum. Nedenini soracak olursanız hemen söylüyorum; Gabe Newell’ın (Valve Software CEO) söylediklerine göre, Portal 2 firmadan çıkacak en iyi ve idialı yapım olacakmış. Bu, şu demek oluyor; “Biz Lambda Core’u yarattık, Black Mesa’yı karış karış inceledik ve Gravity Gun’ı oluşturduk, ama sürprizi sona sakladık!”

Yıllar geçse de üstünden

İkinci oyun ilk yapımın yüzyıl sonrasında geçeceği söyleniyor. Videolardan izlediğim kadarıyla Aperture Science’da bir takım değişikler yaşanmış. İlk oyuna nazaran bu sefer laboratuvar dışında birçok alanda beyin fırtınası yapacağız. Terk edilmiş havası hakim olacak gibi görünüyor. Bunların dışında glados’un birçok yeni ve zorlu bulmacalarına da kendimizi şimdiden hazırlasak hiç fena olmaz. Daha zorlu ve kurnaz olan glados’a karşı tek cevabımız tabi ki de portal gun. Ancak burada bir noktaya değinmek istiyorum, portal gun’a bir özellik eklenmiş. Aradan geçmiş yüzyıl portal gun’ın eskisi gibi olması zaten düşünülemezdi. Yeni silahımız ile yer çekimine meydan okuyoruz. Açtığımız dalgalar ile dalga yönünde yer çekimi olmaksızın ilerliyoruz.

Bunların dışında ikinci yapımda “Aerial Faith Plates” ve “Pneumatic Diversity Vent” adında iki adet yeni teknolojiyle karşılaşacağız. Aerial Faith Plates’in bulunduğu yüzeyler ile yüksek yerlere fırlatılırken Pneumatic Diversity Vent ile hava kanalları ile uğraşacağız. Sadece bu yenilikler ile Portal 2’nin nasıl bir bulmaca mekanizmasına ve zorluk derecesine sahip olacağını anlamak mümkün.

Jelim olmadan asla

Portal 2’de öne çıkan bir diğer nokta ise, Repulsion ve Propulsion Gel. Mavi renkte olan repulsion jelin bulunduğu yüzeyler ile zıplayabilecek ve turuncu olan Propulsion jel sayesinde de hızlı koşabileceğiz.

İlk yapımın ardından en çok konuşulan diğer konu ise oyunun bitişinde çalan “Still Alive” adlı şarkı. Aslında bu şarkıdan Glados ile tekrardan karşılaşacağımız açıkça anlaşılıyor. Yeni yapımda ilk yapımda olduğu gibi ses kalitesinin hat safhada olacağından hiç şüphem yok. Çünkü alınan bilgilere göre oyunda bir karakterin seslendirmesini Stephen Merchant yapıyormuş. Glados’un alaycı ve eşsiz sesi ile birlikte seslendirme konusunda bir şüphem kalmadı.

Ne grafik motoruymuş arkadaş!

Valve Software’ın eskimeyen, göz bebeği grafik motoru source engine yeni yapımda da önce planda olacak gibi görünüyor. Çünkü ışıklandırma ve gölge efektleri yayınlanan videolarda gerçekten başarılı. Özellikle karanlık sahneler gerçekten beni şaşırttı, grafik motoru 2004 senesinde çıkmasına rağmen iyi bir şekilde modifiye edilerek bu seviyeye kadar gelmiş. Source’un sistem katili olmadığını da hesaba katarsak Portal 2’de grafiksel olarak aradığımızı bulacağımızdan eminim.

Ayrıca merak uyandıran co-op modu da ikinci yapımın en büyük artılarından. Co-op modunda iki adet robotu kontrol edeceğiz ve bu mod oyunun hikayesinden ayrı olacak. Oyunun tekrar oynanabilmesi açısından co-op modu iyi bir alternatif olacaktır. Umarım Valve bu modu güncel tutarak (yeni map ve bulmacalar) Portal 2’yi uzun bir süre göz önünde bulundurur.

Yeni bir erteleme daha olmaz ise Portal 2, 18 Nisan 2011 tarihinde çıkacak. PC,MAC ve Playstation 3 için geliştirilen yapım, şimdiden aldığı birçok ödül ile 2011’in en iyileri arasında olacağından şüphe yok.

Exit mobile version