Yıllar yılı hep zombileri avladık. Üstlerine roket yağdırdık, kurşun manyağı
yaptık, boru ve kürekler ile kafalarını ezdik vb… ancak onlardan olmadık. Hep
rakiplerimiz oldu, pata küte onlara giriştik. Sonuç arkamızda yaşayan ölülerin,
cesetlerini bıraktık. Hiçbir zaman onların tarafında yer almadık. Ancak bu
gelenek en başta Stubbs The Zombie tarafından yıkıldı. Halen bu oyunu
oynayamamış olsamda, ölen ve sonradan tekrar canlanan birinin kontrolünü bize
veriyor. Bu ilginç fikri daha deneyemedim, zombilerin gözünden olayları görme
imkanım daha olmadı. Stubbs The Zombie’nin fikrine sahip, ancak biraz daha geniş
çapta bir oyun daha geliyor. Possession, zombileri kontrol etmemizi ve bunu
strateji öğelerini kullanarak yapmamızı sağlıyor.
The Day Dead Walked
Possession aslen bir Death Metal grubu. Yanlış değil, ama grupla alakası yok ek
bilgi olsun. Oyundaki ana karakter yani biz bir kasabanın sakinleri
tarafından öldürülüyoruz. Ancak sonradan doğa ötesi güçler ile bezenip, yeniden
canlanıyoruz. Beni kim öldürdü diye bir demeç verip, şehirden intikam almaya
çalışıyoruz. Hikaye bu kadar kısa, öz ve anlaşılır.
Öncelikle zombilerin kontrolü bu sefer bizde. Şehri ölüler bastı insanları
kurtaralım olayı, bu sefer yer almıyor. Bizzat kötülüğü masum insanlara bizler
yapıyoruz. Oyunumuz Savage gibi iki türü birden içine katıyor. Hem FPS hem de
strateji olarak Possession’u oynayabileceğiz. Ancak yapımdaki strateji öğeleri
daha çok ağırlıkta olacak. Çünkü elimizde yüzlerce zombi ve ele geçirilmesi
gereken koca bir şehir yer alıyor. Düzinelerce ordumuz olacak, orayı burayı yok
etmek, karışıklık çıkarmak, adam yemek gibi her türlü kötülüğü yapacağız.
Yapacaklarımız bunlar ile de sınırlı kalmayacak, ısırdığımız insanlar ordumuza
katılacak. Onlar da zombi olacak ve bu şekilde ordumuzu büyüteceğiz. Ne kadar
çok insan ve ısırık olursa, bir o kadar bizlere birim olarak geri dönecek. Birim
demişken, onlarında çeşitleri ve özellikleri var. Strateji oyunlarında zaten tek
tip ünite olmaz, çeşit çeşit ondan bundan koyarlar.
Possession içinde toplamda 6 adet birim bulunacak. Shambler, Bloater, Runner,
Shredder, Enslaver ve Monster ismindeki bu ünitelerimizin her birinin ayrı
özellikleri var. Shambler’lar bildiğimiz klasik zombi tipi. Hantal ve ağır
olarak ilerliyorlar. Bloater direk intihar bombası aslında. Bu zombicikler şişip
patlama gibi bir özelliğe sahipler. Patladıkları zaman kendileri de ölüyor, ama
yanlarında kimler varsa onlarda kim vurduya gidiyor. Runner denilen tazı cinsi
ise normal zombilere göre biraz daha hızlı. Önceki yaşamlarında sporcu olan
insanlardan geldikleri söyleniyor. Eskiden filmlerini ve çizgi dizilerini
izlediğim Ninja Kaplumbağalar aklıma geldi. Bunun konu ile alakası yok. Sadece
Shredder ismini görünce öyle anılarım canlandı. Shredder onların baş düşmanıydı,
ancak Possession’da en önemli birliklerimizden biri. Havada, karada, denizde her
yerde çalışıyorlar. Karşılarına kimler gelirse yok ediyorlar, birlikler içindeki
en dengelisi. Enslaver’lar ise sayıca az olmalarına karşın özel tabaka
ölülerimiz. Güçlü ve son derece hızlılar, bir çok engeli aşmakta onlara baş
vuracağız. Tek eksileri sayıları diğer birimlerden biraz daha düşük olacak. En
canavarca isme sahip olan Monster’lar en kuvvetli birimlerimiz. En büyük ve en
güçlü olmalarına karşın ağır olacaklar. Fakat şehrin altını üstüne getirmekte
etkili olacakları kesin. Onların da tek problemleri ısırdıkları insanları
zombiye çevirememeleri. Monster dışındaki tüm birimler ısırdıkları insanları
ordumuza katabileceklerRevenge of the Zombie
Şehir insanları da salak değil sonuçta. Öyle kolay kolay kendilerini teslim
etmeyecekler. Polis kuvvetleri ve ordu işin içine girecek, size saldıracaklar.
Helikopter, tank, top, tüfek bizlere saldracaklar. Birimlerinize göre,
gittiğiniz yola vb… tüm ayrıntılara dikkat edilip bize karşı taktik yapacaklar.
Yalnız ordu veya polis birimini zombi yaparsak işte o zaman ortalık şenlenecek.
Çünkü onlarda bizlerden olduğundan silahlarını kullanabileceğiz.
FPS elementleri oyunun ilginç özelliklerinden birini oluşturuyor. Çünkü
istediğimiz bir birimin kontrolünü alabiliyoruz. Aldığımız gibi tüm her şeyi
onun gözünden görüyoruz. İsterseniz insanlara saldırın veya bir kenara çekilip
birinci şahıştan olayları izleyin, orası size kalmış. Ancak diğer ilginç bir
noktada burada yer alacak. Kontrolünü aldığımız zombinin durumuna göre bakış
açımız olacak. Misal belden aşağısı olmayan birinin kontrolünü aldık diyelim.
İşte o zaman yer seviyesinde olayları göreceğiz. Tek gözü olmayan birini seçtik
diyelim, bu sefer bakış açımız sınırlı olacak. O yüzden sürekli kafamızı oraya
buraya çevireceğiz.
Oyunun diğer ek özelliği arkadaşlarımız ile Multiplayer oynayabilecek olmamız.
Bir taraf zombileri, diğer taraf insanları kontrol edecek. Sonuç kim kimi yok
ederse olacak. İyi oynayan kazansın.
Beklemek Düşer
Sapık fikirli Possession’nun ses getireceği belli. Yapım öncelikli olarak yeni
nesil konsollar için yapılıyor. Bu yüzden grafikler hakkında fazla söze gerek yok.
Çıkışı belli olmayan oyun, PC platformunda da gözükecek.
Ancak PC versiyonu konsollardan sonra çıkacak.
Bu konu gerçekten de canımı sıktı, umarız biz PC’cileri çok
bekletmezler.