Yapımına 1997 yılında başlanan ve detayları henüz 2005 E3 fuarında su yüzüne
çıkmış bir oyun olan PREY, beni hem üzdü hem de umutlandırdı. Üzülme sebebim, bu
yapımın bu kadar gecikmesi oldu. 8 sene az bir süre değil. Umutlandığım taraf
ise, 8 sene emek verilen bir yapımdan, kötü bir şeyler çıkmayacağıdır. Zaten
oyunun E3 videolarını izleyince, bu düşüncemin doğru olduğu kararına vardım.
Oyun sırasında çekilmiş videolar göz dolduracak nitelikte. Oyunun yapımcıları,
Human Head Studios ve 3D Realms. Dağıtıcısı ise 2K Games. Human Head Studios u,
Blair Witch Volume 2: The Legend of Coffin Rock, Dead Man’s Hand gibi oyunlardan
hatırlıyoruz. 3d Realms ilk 3d oyunlardan olan ve 1996 yılında piyasaya sürülen,
Duke Nukem serisinden hatırlıyoruz. 2K games ise Call of Cthulhu: Dark Corners
of the Earth, Civilization IV, Ford Racing 3 Reservoir Dogs, The Elder Scrolls
IV: Oblivion gibi başarılı oyunların dağıtımı üstlenmişti. Oyun şu an için
sadece PC ve XBOX 360 platformları için geliştiriliyor.
DOOM 3 Engine vs DOOM 3 Engine
Oyunun videosunu izlediğimde, kendilerine ait bir motor kullandıklarını
sanmıştım fakat ilginçtir ki, oyunda Doom 3 engine kullanılmış. Fakat oyunun
doom 3’le bir alakası olmadığı taraftarıyım. Çünkü yapım da, çevreyle etkileşim
harika, Doom 3’de rastladığım unsurlara bu oyunda hiç rastlamadım. Mesela Doom 3
de öldürdüğümüz yaratığın bedeni kısa bir süre sonra yok oluyor ama PREY de bu
hatayı göremedim. Çoğu oyuncunun en sevdiği şeylerden biridir, ölü düşmana
tekrardan ateş etmek, mermiler ile düşman vücudun etkileşimini görmek. Tamam
belki Doom 3’ün yapımcıları ölülere saygı duyduğu için öyle yaptı ama sonuçta bu
bir oyun. Doom 3’te çevreyle etkileşim, yok diyebilecek kadar azdı. Kutulara
vurduğumuzda hiçbir etkileşim göremiyorduk fakat PREY de herhangi bir yere bomba
attığımızda, çevredeki her şey etkileniyor. Buna düşman ölüleri de dahil. Bu
özellik oyuna çok güzel aktarılmış. Doom 3’de, oyunun neredeyse tamamı
karanlıkta geçiyordu, PREY de ise Doom 3’e göre daha aydınlık bir ortamda
oynuyoruz, Prey’deki karanlık insanı boğmayacak bir derecede ayarlanmış. Zaten
Prey’de, Doom 3 engine kullanılacağı haberi verilirken, yapımcılara yöneltilen
sorulardan birisi ” Prey’de Doom 3’deki ortamlar gibi dar ve karanlık ortamlar
mı olacak? ” idi. Yapımcılar ise oyunun Doom 3’ün aksine, karanlık olmayacağını,
oyunda geniş koridorlar ve arenalar bulunacağını belirtti.
Hikaye biraz klasik ama ilginç?
Uzaylılar dünyaya gelip Tommy’nin, yani oynadığımız karakterin kız arkadaşını
kaçırıyorlar. Dünyaya sadece Tommy’nin sevgilisini kaçırmak için gelmediler ya.
Asıl hedefleri, her zamanki gibi dünyayı ele geçirmek. Böylece Tommy, aşk uğruna
dünyayı kurtaracakmış. FPS ve aşk içiçe, heyecanlı bir hikayeye benziyor
aslında. Videodan anladığım kadarı ile Tommy, sevgilisi gibi uzay gemisinin
içine çekiliyor. Uzay gemisin içinde neler olup bittiğini anlamaya çalışırken,
uzaylıların dünyayı ele geçirmek istediğini anlıyor ve hemen harekete geçiyor.
Yapımın en güzel ve en orjinal yanlarından biri ise “Spirit walking ve Death
walking”. Spirit walking de vücudumuz bedenimizden ayırıp, ruh halimiz ile
gezebileceğiz, nesnelerin içinden geçebileceğiz ve görünmez de olabileceğiz.
Death walking’de ise, öldüğümüz zaman diğer tarafa gidip ruh avlayacağız yani
orada bulunan hayvanların ruhlarını avlayıp, oyuna öldüğümüz yerden devam
edeceğiz. Dediklerine göre bize bu özellikleri öğreten yaşlı biri olacakmış.
Video’da, önceden kızılderilerin yaşadığı bir yere gidiyoruz. Orada yaşlı adamın
biri, bize şunları diyor ” We will meet you many time, for this is the place of
teaching and you have so much to learn. Now, please, sit and open your mind”.
Yaşlı adam, bizimle bir çok kere buluşacağını ve burasının, bizim öğrenim
göreceğimiz bölge olduğunu söylüyor”. Galiba bu yaşlı adam bizim büyük babamız
oluyor.Silahlar ve düşmanlar
Oyunun dikkat çekici yönlerinden biri ise, teknolojik silahların kimyasal mermi,
kimyasal silahların ise normal mermi atması. Kimyasal silahlar çoğunlukla
hayvanlara benziyor yani silahın dışı bir hayvanla kaplı. Silah animasyonları
özellikle kimyasal silahların üzerindeki hayvanların animasyonları harika olmuş.
Oyunda birde uçak benzeri, havada da sabit durabilen bir araç var. Bu araçta
bulunan silahlardan birisi sayesinde, her şeyi kaldırabilip sağa sola
fırlatabiliyoruz. Yalnız bu silah, Half-Life 2’deki Gravity Gun gibi nesneyi
kendine çekmiyor, aracın ön kısmından yolladığı elektrik ile tutuyor ve
savuruyor.Aracın diğer bir silahı ise kimyasal mermi yollamaya yarıyor.
Efektler…
Bildiğiniz gibi yapımda Doom 3 motoru kullanılmış. Doom 3’deki grafiklerin,
gölge, silah ve ateş efektlerinin ne kadar başarılı olduğunu biliyorsunuz, fakat
Prey’de gölge efektleri daha başarılı kullanılmış. Özellikle silah mermilerinin
ve bombaların yarattığı boğumlama efekti, dumanlar çok güzel aktarılmış. Mesela
düşmandan kopup yere düşen bir parçadan duman çıkıyor. Işık efektleri silahlar
üzerinde oldukça başarılı. Silahların çevreye yaydığı ateş ve ışığın duvara ve
nesnelere yansıması da çok hoş olmuş. Seslerden çok etkilendim. Mouse’u
çevirdiğiniz yöne göre veya bulunduğunuz yere göre ses şiddeti değişiyor. Silah,
düşman, çevre sesleri çok güzel aktarılmış, özellikle ayak sesleri harika olmuş.
Bastığınız yere göre ayak sesleri değişiyor, mesela metal bir zemin ile toprak
zemin arasındaki fark çok belli oluyor ve her adımdan çıkan sesler aynı değil.
Sadece tak tuk, tak tuktan ibaret sesler kullanmamışlar. Zemin aynı olsa bile
ayak sesleri yine değişiyor ki bu çok güzel bir özellik.
Oyunda, aralarında geçiş yapabileceğimiz portlar bulunuyor. Bu portlar sayesinde
bir noktadan, diğer bir noktaya kısa bir sürede gidebileceğiz. Portlar aracılığı
ile geçiş yaptığımız ortamlar birbirinden farklı olacakmış. Duvarların ve
nesnelerin rengi, düşmanlar, kısaca her port geçişinde başka ortamlara
gireceğiz. Bu da bizi oyundan sıkılıp soğumamızı engelleyecek. Yalnız bazı
portlar kapalı olacak, bu yüzden bulmacalar ve unlock olayları yapımda
bulunacak.
İşte oyunun en ilginç ve hoş yanı. Oyunda duvarlarda yürüyebileceğiz. Mesela
tavana çıkmak için duvarın üzerine doğru yürümemiz yeterli olacak. Düz duvara
tırmanabileceğiz yani. Ee tabi uzaydaki yerçekimi dünyadakinden farklı, birde
buna uzaylıların (sözde) teknolojilerini eklersek, bu durum gayet normal
geliyor.
Sonuç olarak Prey
Prey’in çıkış tarihi, 2005’in son çeyreği olarak gösteriliyor. Ben şimdiden
merak etmeye başladım oyunu. Sanırım, oyunun sistem gereksinimleri çok yüksek
olacak. Acaba kaç kişi, yeni ekran kartı alması için ailesini zorlayacak. Acaba
kaç kişi, sistemini baştan yenileyecek. Acaba bize vaat ettiklerini
verebilecekler mi? Bence verecekler, bunun kanıtı da 2005 E3 fuarındaki Prey
videosu. Gerçi videolar oyunun kendisini yansıtmaz ama olsun. Hep beraber
bekleyip göreceğiz.