Pro Evolution Soccer 2012

Önemli not: Oyunun Ön İnceleme sürümüne dair ekran görüntülerinin yayımlanması yasak olduğu için yazıda kullandığımız resimler, daha önce yayıncı firma tarafından yayımlanan resimlerdir.

Futbolda yeni sezon başlamak üzere. Her zaman olduğu gibi bir yanda EA’in FIFA serisi, diğer yanda ise Konami’nin PES serisi var. İkisinin de sağlam hayran kitleleri, güçlü ve zayıf yönleri bulunuyor. Öyle ki her yapılan haberde, her yazılan yeni yazıda, ardı ardına yapılan yorumlar, tartışmalar ve fikir alışverişleri asla eksik olmuyor…

İşte o an!

Merlin ofisinde yine herkes bir işin peşinden koşarken, kapı çaldı. Kapı açma konusunda açık söylemek gerekirse kimse istekli değildir. Zor bela yine açmalıydık haliyle. Kargo görevlisi, bize bir paket verdiğinde içinde ne olduğunu hiç birimiz tahmin edemezdik.  “Erhan dostum, paketi açabilir miyim” diye sorduğumda, aslında paketi çoktan açmıştım ve içinde 3 adet zarf vardı (Haber olarak paylaşmıştık ya hani). İşte o oyunlardan bir tanesini, yani PES 2012’yi ellerime aldığım gibi, tüm işi gücü bırakıp, PS3’ün başına kurulmam ışık hızında gerçekleşti.

Gerek EA, gerekse de Konami’nin yaptığı açıklamaları ve oyunsever iki hayran kitlesinin heyecanı aklımda olarak DVD’yi taktım konsola. Ne var ki yeni bir güncelleme istedi ve bunu halledene kadar da PES 2012 için olan heyecanımız biraz daha arttı. Sonuç olarak, artık oyundaydım, oyundaydık (Tüm ofis olarak). Bakalım yeni oyunun “Ön İnceleme” sürümünde neler var?

Öncelikle şunu belirtmekte yarar var: Oynadığımız sürüm, PES 2012’nin henüz tamamlanmamış hali ve “Preview Copy” statüsünde. Dolayısıyla oyunun tam sürümünde olması gereken, ancak şu aşamada bulunmayan özellikler olabilir, bunlar gayet normal.

PES 2012’nin ana menüsü, bir önceki oyunla benzerlikle gösteriyor. Sade ve kullanımı oldukça kolay. Hazırlık maçı, Şampiyonlar Ligi, Copas Santanderes Libertadores gibi seçenekler karşılıyor bizi. Bunların yanında standart ayarlarla uğraşabileceğimiz, kendi karakter ve takımımızı hazırlayabileceğimiz seçenekler de bulunuyor. Hadi uzatmadan ilk maça adım atalım ve neler var görelim…

Sevgili Emre Günen ile yaptığımız maçlar esnasında, oyunun Ön İnceleme kopyası hakkında epeyce deneyim elde ettiğimizi düşünüyorum. Takımları, stadyumu ve formaları seçip, maça başlamak için komut verdikten sonra karşımıza gelen ekran, bizi pek de heyecanlandırmadı doğrusu. Kameranın stadyum içinde gezinmesi, bu esnada tribünlerdeki seyirci unsuru, saha kenarındaki personel, hatta çimler, bir önceki PES oyunuyla, hatta oyunlarıyla hemen hemen aynıydı…

Maç başlıyor

İlk düdük ve ardından yapılan başlama vuruşuyla, PES serisinde tekrar tempolu oynanışın yavaş yavaş yakalanmaya başladığını gördük.  PES 2011’de denenen 360 derecelik oyun sistemi, kendi görüşümü belirtmem gerekirse pek işlevsel değildi, oyunu hantallaştırıyor ve çoğu zaman oyuncu kontrolünü imkansız hale getirebiliyordu. PES 2012’de atılan paslar, yapılan deparlar, çekilen şutlar, ortalar, önceki oyuna nazaran daha akıcı, rahat ve göze hoş geliyor. Yapımda yer alan Teammate sistemi, artık aynı takımda iki futbolcuyu aynı anda kontrol edebilmemize imkan tanımış. Örneğin top ayağınızdayken, başka bir futbolcunuzu istediğiniz yere gönderebiliyor ve sonra ona pas atabiliyorsunuz. Özellikle ani ataklarda işe yarıyor, fakat tam verim alabilmek için tabii ki alışmak lazım.

Akıcı bir şekilde paslaşabilmek, oyunun ahengini gözler oyuna seriyor gerçekten. Lakin hızlı paslaşma konusu, bazen abartılabiliyor. Kimi oyuncu, en olmadık pozisyonda, en olmadık haldeyken bile beklenilmeyecek derecede paslar atabiliyor. Bunlar, tam sürümde düzeltilecektir diye umuyoruz.

PES 2011’de top kontrolünün zor olması, özellikle dar alanda yapılan mücadelelerde oyuncuları bir hayli zorluyordu. Hele de taç çizgisi civarlarında mücadele ediyorsanız, topu oyun alanı içinde tutmak çok güçtü. Zor durumda kaldığınızda topu uzaklaştırmak istediğinizde de topu saha çizgileri içinde tutmanız işkenceydi. Geçen yıl Galatasaray’ı seçip, Parma’ya karşı oynadığım maçı unutamıyorum. Sabri, tam bir dozer gibiydi, çok koşuyor, ancak kontrol edilemiyordu. Top saha içinde kalsa bile, Sabri çoğu kez reklam panolarına kadar yol alıyordu. Bu sadece bir örnek. PES 2012’de hem karakter kontrolü, hem de top kontrolü daha iyi. Topa vuruşta elde edilen falso etkisi de güzel kullanılmış. Topun çimlerde kavis alarak ilerlermesi göz okşuyor adeta.

Hani savunma? Beyninizi kullanın!

Karşılıklı kapışmanın ardından, Şampiyonlar Ligi’ne geçiş yaptım ve bu kez yapay zeka kontrolündeki takımlara karşı maçlar yapmayı tercih ettim. Takımlar, aslında pek kolay rakip değil, ancak yaptıklarını takip ettiklerinizde bazen bir şeylerin ters gittiğini fark etmeniz uzun sürmüyor, en azından benim öyle oldu.

Eğer bir topu ceza sahanızdan çıkarmayı beceremezseniz, karşı takım daha da hırslanıyor ve daha organize ataklarla golü bulabiliyor. Kontra atağa kalktığınızda ise, omuz omuza mücadelelerde size eşlik ediyorlar. Bu gibi durumlarda özellikle yetenekli futbolcuların ayrıcalığını kolaylıkla görebiliyoruz. Messi’yi durdurmak neredeyse imkansız. İster yapay zeka olsun, ister bir oyuncu kontrolünde, Messi’yi verimli kullandığınızda yaptıklarını “hile” olarak bile nitelendirebilirsiniz.

Gelelim garipliklere. “Ortada kuyu var yandan geç” olayı, maalesef bu oyunda da “Ön İnceleme sürümü itibarıyla” devam ediyor. Herkes bir topun peşinden koşar ya, galiba sadece o topun hareket halinde olması gerekiyor. Zira top, tek başına ortada durduğunda kimse ona yönelmeyi pek çekici bulmuyor. Kısacası siz kontrol altına almadıkça, yapay zeka karakterler pek topa yönelmeyi, tehlikeyi uzaklaştırmayı akıl edemiyor. Özellikle kalecilerin durumu çok vahim. Sanki önlerinde görünmez bir duvar varmış gibi, bir seviyenin ötesine geçip de topu tutmayı istemiyor, onun yerine topa bakıp duruyorlar. Belki de en ilginci ise, olmadık golleri yiyebiliyorlar. Ofiste yapılan 6 maçın 3 tanesinde atılan gollerin neredeyse yarısının kalecilerin koltuk altlarından ağlarla buluşması tesadüf olamaz diye düşünüyorum. Ki çok yavaş çekilmiş şutlardı bunlar.

Animasyonlar nasıl?

Tabii mücadele esnasındaki görsellik de önemli. Ayağa kaymak, kafa topuna çıkmak, degaj yapmak veya serbest vuruş kullanmak… Pek animasyon çeşitliliği göremedim diyebilirim. PES 2011’de ayağa kayınca futbolcular genel olarak “odun” misali takla atarak yere düşerdi. PES 2012’nin Ön İnceleme sürümünde ise, genelde kayarak yere düşüyorlar ve bu kayış anı da sanki buz pistinde kaydıklarını andırıyor.

Futbolcuların koşuşları, gol sevinçleri de yine bildiğimiz robotsu hisse sahip. Gol olduğunda sevinirlerken bağırdıklarında, boğazlarındaki damarlar ortaya çıkıyor, ve anlıyoruz ki bunlar robot değil, insan!

Bu da mı gol değil hakem!

Futbol dünyasında hakemlerin işleri gerçekten zor. Beklenmedik bir puan kaybında genelde hakemler suçlu ilan edilir, “hakem yüzünden puan kaybettik” denir. Bunun örneklerini her yıl zaten görüyoruz. Hadi gerçek dünyayı geçtim de, bari sanal alemde olmasın yahu. Ön İnceleme sürümünü denerken, ilginç hakem hatalarıyla karşılaştım. Kaleciyle karşı karşıya kalmışken, arkadan yapılan bir hamlenin cezası direkt kırmızı karttır. Ancak sarı kart da görebiliyoruz demek ki. Yine yüzde yüzlük bir gol pozisyonuna giderken, alakasız bir yerde yapılan faul sonucunda oyun durdurulabiliyor. Halbu ki avantaj denilip, oyun devam ettirilse, oyuncu için daha hayırlı olacak. Belli ki analitik düşünme konusunda hakemlerin yürüyeceği daha çok yol var.

Lisans durumu nasıl?

PES 2012’de lisanslı lig sayısı yine çok az. İspanya Futbol Ligi bu konuda PES 2012’nin en önemli dayanağı konumunda. Bunun yanında, İtalya Serie A ve Fransa Ligi de bulunuyor. İngiltere Premier Ligi, lisanslı olarak bulunmasa da M. United’ın lisanslı olarak PES 2012’de yer aldığını görüyoruz. Peki Türk takımları var mı? Cevap evet, var! Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray, PES 2012’de yer alıyor. Üstelik çoğu oyuncunun isimleri de spiker tarafından okunuyor. Lakin henüz forma konusunda netlik olmadığı için Ön İnceleme sürümünde güncel formalar yer almıyor. Tam sürüm çıkınca zaten bu düzeltilecektir.

Grafikler ve seslere gelelim hadi

Yapımdaki seslerin başarılı olduğunu pek söyleyemeyiz. Tribün tezahüratları ve spikerin maç sunumu pek heyecanlı değil. Gol atsanız bile, çoğu zaman gol olduğunu anlamıyorsunuz. Çünkü deli gibi sevinen taraftarlar yok, gol çığlıkları atan spiker unsuru da çoğu kez yok. Ki bizim spiker abimiz, yıllar evvel söylediği sözcüklerin anısını PES 2012’de de söylüyor. Belli ki eski oyunlardan takviyeler yapılmış.

Oynadığımız esnada, spikerin söylediği sözcüklerin aynı olması üzerine “yine mi yaaa” sesleri yükselmedi değil ofisten. Ek olarak Şampiyonlar Ligi’nin müziğinin de “Ön İnceleme sürümü itibarıyla” oyunda yer almadığını belirtelim.

Görsellik konusundan epeyce bahsettik. Karakter animasyonlarının pek iyi olmadığını, stadyum tasarımlarının, tribünlerin neredeyse hiç geliştirilmediğine tanıklık ettik. Tabii ki “Ön İnceleme sürümü itibarıyla.” Değerlendirme yaparken bunu aklımızın bir köşesinde bulundurmamız çok önemli! Futbolcu tasarımlarında da en dikkat çeken yenilik (artık ne kadar önemliyse), bağırdıklarında boğazlarında çıkan damar faktörü. Bunun dışında Messi, Ronaldo gibi oyuncuların tasarımları güzel.

Gol sonrası sevinçler ve faul sonrası tepkilerdeki kamera açıları pek hoşuma gitmedi. Aslında bunlar yeni şeyler değil, eski oyunlarda da vardı ve bir türlü değiştirilmemesi canımı sıkıyor. Söyleyin yahu, hangi TV kanalı tek başına yürüyen bir futbolcuyu çekmeye devam edip, devam eden pozisyonu es geçer?

Yine bilindik ekstralar

Maç yaptıkça, maç kazandıkça puan elde ediyoruz. Bu puanlar sayesinde de yeni topları, klasik milli takımları, önemli futbolcuları oyuna ekleyebiliyoruz. Bir nevi oyun içinde yer alan DLC paketi gibi görebiliriz bunları. Ayrıca bunların yanında, Konami’nin Arcade oyunlarının skinleri de bulunuyor. Bunları da alarak stadyumlarda tasarım olarak kullanabiliyoruz. Yine bu oyunların ses paketleri de bulunuyor. İsterseniz bir şehir ortasındaki stadyumda maç yapabilir, isterseniz de bir dağın eteğindeki stadyumda mücadele edebilirsiniz. Bu gibi ufak detaylar hoş olmuş, ancak önceki oyunlarda da olduğu için “yenilik” vasfında bahsetmemiz mümkün değil.

Sonuca gelirken bir kez daha belirtelim: “Bu oynadığımız, PES 2012’nin tam sürümü değil, Ön İnceleme versiyonudur.” Dolayısıyla bahsettiğimiz eksiklikler ve hatalar, bu sürümle alakalı. Yapımcılar, oyunun tam sürümüne kadar birçok hatayı ortadan kaldırıp, yeni eklemeler yapacaktır. Oyunun tam sürüm incelemesinde görüşmek üzere…

Not: Become a Legend moduna ne oldu yahu?

Exit mobile version