Sony, taşınabilir oyun konsolu Playstation Portable’ı piyasaya süreli uzunca
bir zaman geçti. Bu süre içerisinde bir çok oyun PSP için piyasaya sürüldü,
bazıları gerçekten almaya değecek, kaliteli oyunlardı, bazılarıysa bahsetmeye
bile değmeyecek yapımlardı. PSP Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladı ve o, “lüks”
sıfatını yavaş yavaş kaybetmeye başladı diyebiliriz. Ama bildiğiniz gibi,
PSP’nin oyunları da kendisi gibi halen biraz tuzlu. Ayrıca, PC’de zevkle
oynadığımız bazı başlıklar, PSP’de maalesef çuvalladı.(Splinter Cell, Prince of
Persia…) Bu yüzden PSP’yi aldığınızda, hangi oyunları da alacağınız ve
ödediğiniz para oldukça önemli. Bizde sizler için, şu an piyasada bulunan en iyi
PSP oyunlarından bir liste çıkardık ve yazmaya koyulduk. Ayrıca yazının sonunda
PSP oyunlarını daha ucuza nasıl satın alabileceğiniz hakkında birkaç öneri, ve
yakında çıkması beklenen bazı PSP yapımları için bilgiler bulunuyor. Şimdi sizi,
bu portatif konsolun en iyi oyunlarını bir geri sayım şeklinde okumaya alalım
isterseniz…
10- WWE SmackDown! vs. RAW 2006
PS2 sahipleri bilir, WWE Smackdown, o bilinen Tekken veya Soul Calibur gibi
“arcade” havasında değildir, aksine oldukça gerçekçi bir oyun olmuştur
çoğunlukla. THQ’nun dağıtımcılığını üstlendiği WWE Smackdown, 2006 yılının ilk
aylarında PSP sahipleriyle buluştu, ve konsolun en eğlenceli dövüş oyunlarından
biri haline geldi. Listemizin onuncu sırasında bulunan SmackDown, her biri en az
100 kiloluk dev adamları kontrol ettiğimiz bir yapım. Kontroller açısından
oldukça başarılı olan Smackdown, PS2’dan PSP’ye çevrilirken birkaç fedakarlıkda
bulunması gerekmiş. Öncelikle oyunda bir spiker yok, sadece izleicilerin
arkaplandaki bağırışları duyulabiliniyor. Önceden biraz garip gelse de, sonradan
insanın kulağı alışıyor, ve kafanıza takmamaya başlıyorsunuz. Bir diğer
fedakarlık da grafiklerde; elbette müthiş kaplamalı, gerçekçi bir grafik
beklemiyorduk, ama özellikle bazen güreşçilerin yüzleri oldukça garip
gözükebiliyor. PS2 versiyonundan farklı olarak, oyunda birçok mini oyun var. Bu
ekstra oyunlar arasında, rakibinizi farklı yollardan(!) dövebilme şansına
sahipsiniz, ve ayrıca WWE hakkında mini bir quiz bile var.
Sonuç olarak, WWE Smackdown, dövüş oyunlarına ilgi duyuyorsanız ve birde PSP’ye
sahipseniz almanız gereken oyunların başında olması gereken bir yapım.
Tür: Dövüş
Yapımcı: Yuke’s
Dağıtımcı: THQ
Multiplayer var mı?: Var
9- Fifa 2006 / Winning Eleven 9
Özellikle son yıllarda PES serisinin üstünlüğünü iyice arttırmasıyla, eski kral
Fifa’ya olan ilgi iyiden iyiye düşmüş durumda. Peki size Fifa’nın PSP için
piyasaya sürülen versiyonlarının PES’in PSP versiyonundan pek de bir eksiği
olmadığını söylesem inanır mıydınız? İlk duyduğumda benim de pek inanasım
gelmemişti açıkçası, ama Konami’nin PSP versiyonuna spiker koymaması, ve daha
birçok özelliği oyundan çıkarması PSP oyuncularını Fifa’ya daha ılımlı bakmasına
yol açtı.Listemizin dokuzuncu sırasını Fifa ve Winning Eleven paylaşıyor.
Grafik ve atmosfer bakımından iki yapımında oldukça başarılı olduğunu
söyleyebiliriz. Ama seslere baıldığında Fifa’nın üstünlüğünü görebiliyoruz,
neden mi? Çünkü Konami oyuna spikeri eklemeyi unutmuş! Bu çok fazla olmasa da,
atmosferi etkileyen bir eksi olarak sayılabilir. Fifa’nın da oynanış bakımından
hala birkaç hataları bulunuyor. Bunların dışında iki yapımın da oldukça
başarılı, ve alınmayı hakeden oyunlar olduğunu söyleyebilirim.
Tür: Futbol
Yapımcı: EA Sports / Konami
Dağıtımcı: EA Sports / Konami
Multiplayer var mı? Var
8- Ridge Racer
Namco’nun uzunca bir geçmişe sahip Playtation serilerinden Ridge Racer, oldukça
büyük bir fan kitlesine sahip bir oyun. Eski Atari salonlarından
hatırlayabileceğimiz Ridge Racer, birkaç ay önce PSP sahipleriyle de buluştu.
Aslında bildiğimiz yarış oyunlarından pekde bir farkı olmayan Ridge Racer’da her
zamanki gibi birkaç arabayla işe başlıyoruz, birinci olduğumuz ve
popülerliğimizi sürdürebildiğimiz sürece, garajımızdaki araçların sayısı
artıyor, yeni geliştirmeler ekleyebiliyoruz. Ridge Racer’ın en kışkırtıcı yanı,
kesinlikle grafikleri. PSP’den beklenmeyecek derecede güzel ve keskin
görüntülere sahip olan oyunda, ayrıca nitro kullandığımızda oluşan blurlaşma
efekti de unutulmamış. PSP’nin wi-fi özelliğiyle de arkaşınızla birlikte
oynayabileceğiniz multiplayer modu, oyunun en eğlenceli bölümlerinden biri.
Yarış oyunlarından hoşlanıyor, hız yapmadan duramam(!) diyorsanız Burnout
Legends’dan sonra almanız gereken oyunlardan biri Ridge Racer.
Tür: Yarış
Yapımcı: Namco
Dağıtımcı: Namco
Multipleyer var mı?: Var
7- SOCOM: U.S. Navy SEALs Fireteam Bravo
PS2’nun popüler serilerinden sayılabilecek olan SOCOM, PSP’ye de oldukça
başarılı sayılabilecek bir çıkartma yaptı. Amerika’nın gizli bir timinin
başındaki komandoyu kontrol ettiğimiz oyunda, yanımızdaki üç askerle birlikte
Güney Afrika, Polonya, Fas ve Şili’de geçen 14 farklı görevi tamamlamamız
gerekiyor. Özellikle yapımcıların, çoğu oyunun geçtiği bildik mekanlardan farklı
yerleri seçmeleri güzel. Timinizdeki diğer üyelere emirler verebildiğiniz
oyunda, isterseniz onları da kendiniz kontrol edebiliyorsunuz. Görevlerde
çoğunlukla bize söylenen asker kamplarını alt üst ediyoruz, karşı taraf
tarafından ele geçirilmiş rehineyi kurtarıyoruz ya da araçları ve binaları
patlatıyoruz. Hiç mi alışılmışın dışında görev yok derseniz, tabi ki var. Bir
görevde düşman birliklerini kamplarına kadar takip etmemiz, orada da kanıt için
fotoğraf çakmemiz ve konuşmaları kayıt etmemiz gerekecek, tabii bütün bunları
gizlenerek yapmalıyız. Grafiklerin pek de şaşaalı olmadığı SOCOM’da, eğer
arkadaşınızın da PSP’si varsa oldukça keyifli dakikalar geçirme şansınız var. SOCOM mutlak almanız gereken bir oyun değil, ama yarış veya spor oyunlarını
beğenmiyorsanız PSP için gönül rahatlığıyla alabileceğiniz bir yapım. Ayrıca
unutmadan, PSP için oyunun ikinci versiyonunun yapımda olduğunu da belirtelim.
Tür: Aksiyon
Yapımcı: Zipper Interactive
Dağıtımcı: SCEA
Multiplayer var mı? Var
6- Wipeout Pure
Sony’nin PSP’yi piyasaya sürmesiyle birlikte yayınlanan oyunlardan biri olan
Wipeout Pure, size gerçek hızın ne olduğunu gösterecek, hatta sizi hıza
doyuracak bir oyun! PS2 sahiplerinin önceden de hatırlayacağı gibi, Wipeout
geleceğin belirsiz bir zamanında geçen hayal bile edemeyeceğiniz pistlerde hayal
bile edemeyeceğiniz hızlarda yarıştığımız bir oyun. Özellikle grafiklerin ve
müziklerin neredeyse kusursuz olduğunu belirtmeliyim. Hız oranı bu kadar yüksek
bir yapımda bile grafiklerin bozulmadığını görmek oldukça güzel. Ayrıca eğer
oyunla birlikte gelen pistlerden sıkıldınız diyelim, internetten yüzlerce yeni
pist indirip, memory stickinize koyup, oynayabilme şansınız var. Böylece oyunun
ömrü de bir hayli uzamış oluyor. PSP’nin ilk zamanlarında piyasaya sürülmesine
rağmen çekiciliğini haa koruyan Wipeout Pure, sıkıldığınızda hoş vakit geçirmek
veya kafanızı dağıtmak için harika bir oyun.
Tür: Yarış
Yapımcı: SCEE
Dağıtımcı: SCEA
Multiplayer var mı? Var
5-Virtua Tennis
Bir tenis oyununun PSP’nin en iyi yapımlarında biri olacağını beklemiyordunuz
değil mi? Evet, biz de beklemiyorduk, ama Virtua Tennis gerçekten başarılı ve
oynanamayı hak eden bir oyun. Sharapova, Davenport gibi ünlü tenisçilerin de
bulunduğu Virtua Tennis’de ister tek bir maç yapabilir, istersek de oyunun
kariyer modu olan World Tour’a katılıp kendi tenisçimizi ünlü bir oyuncu
yapabiliriz. World Tour’a başladığımızda önce kendi karakterimizi yaratıyor,
ismini veriyoruz, sonra karşımıza oldukça uzun tenisçilerin bulunduğu bir
sıralama geliyor. Anlayacağınız gibi, görevimiz de, önümüzdeki maçları
kazanarak, üst sıralara doğru tırmanmak ve birincilik koltuğuna oturmak. Tabii,
herşey bunlarla ibaret değil; maçları kazandıkça para kazanacağız ve bu
paralarla daha iyi raketler, şortlar satın alabiliyoruz. Hatta bize sponsor
olmak isteyenler bile çıkacak. Oyun, görsel yönden başarılı sayılır, özellikle
oyuncuların animasyonları ve tenis kortları göze oldukça hoş geliyor. Virtua
Tennis’in belki de en zayıf tarafı, müzikleri diyebiliriz. Wi-Fi sayesinde çoklu
oyunculu olarak oynayabileceğiniz Virtua Tennis, gerek kariyer moduyla gerekse
multiplayer moduyla, PSP’nin en iyi oyunlarından biri olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Tür: Tenis
Yapımcı: Sumo Digital
Dağıtımcı: Sega
Multiplayer var mı? Var
4-Syphon Filter: Dark MirrorOyun tarihinin en ilginç isimlerinden birine sahip olan Syphon Filter, eski
Playstation sahiplerinin hatırlayacağı, küçümsenmeyecek bir hayran kitlesine
sahip olan başarılı bir aksiyon oyunuydu. 1999’da yayınlanan ilk oyunun büyük
bir sükse yaratması ve yapımcıların yüzlerinin gülmesiyle seriye devam kararı
alındı. Ama 2001’de yayınlanan PS2 versiyonunun vasat bir aksiyon yapımından
öteye gidememesi oyuncuları hayal kırıklığına uğrattı ve Syphon Filter herkesin
gözünden düşmüş oldu. Şimdi ise Syphon Filter birkaç ay önce yayınlanan PSP
versiyonuyla tam anlamıyla küllerinden tekrar doğmuş oldu ve konsolun en iyi
oyunlarından biri hale geldi. Dark Mirror’da gene teroristlerin gizli
silahlarını, planlarını alt üst etmek için görevlendirilen Gabe Logan adındaki
bir ajanız. Dark Mirror’ın saf bir aksiyon oyunu olduğunu sanmayın, gerektiğinde
arkamızda hiç bir iz bırakmadan ilerlememiz gerekecek. Oyun boyunca Alaska’dan
Güney Afrika’nın ormanlarında geçen bir çok görevi tamamlamaya çalışıyoruz.
Yapacağımız görevlerin çok fazla çeşitlilik içerdiğini söyleyemem, sadece bir
kaç görevde takım arkadaşlarınızı korumanız gereken görevler var. Ama ne yazık
ki, tüm bu görevleri bitirmek 7 veya 8 saatden fazla sürmüyor. Bu üzücü olsa da,
her görevin ayrı bir zevkli olması, oyunu bitirseniz dahi tekrar
oynayabileceğiniz anlamına geliyor. Dark Mirror’ın bu kadar güzel gözükmesinin
en büyük sebeblerinden biri, PSP’den beklenmeğecek düzeydeki grafikleri.
Portatif bir konsolda böyle güzel görüntülerle bir oyun oynamanın inanılmaz
zevkli olduğunu söylemeliyim. Özellikle yapımcıların, patlama efektleri üzerinde
bir hayli uğraştıkları belli. Sonuç olarak bir PSP sahibiyseniz, ve MGS ve
Splinter Cell serilerini seviyorsanız Syphon Filter: Dark Mirror almanız gereken
bir oyun.
Tür: Aksiyon
Yapımcı: SCEA
Dağıtımcı: Sony
Multiplayer var mı? Var
3- Burnout: Legends
Hız tutkumuzu müthiş bir şekilde bastırabildiğimiz, en büyük adrenalin
kaynağımız(!) PS2’nun son yıllardaki en büyük hitlerinden Burnout sonunda PSP’ye
de el attı! Daha ilk oyunundan oldukça fazla bir hayran kitlesine kavuşan
Burnout’un PSP versiyonu da oyunseverlerin yüzünü kara çıkarmadı ve herkesi
memnun etmeyi başardı. Tam ismi Burnout: Legends olan oyunun aslen ilk üç
Burnout’un karışımından ortaya çıkan bir yapım. Anlayacağınız, yarışacağımız
pistler, size pek de yabancı gelmeyecek, çünkü çoğu daha önce birinci olmak için
çabaladığımız pistler. Yanlış anlamayın, bu kesinlikle bir eksi olarak
gözükmüyor, çünkü böyle bir oyunu portatif bir alette oynamak çok farklı! PS2
sahiplerinin bildiği üzere, oyunun kariyer modu olan World Tour’da, 5 farklı
araba tipini sırayla unlock ederek yarışmayı sürdürüyoruz. Compact, Muscle,
Coupe, Sport ve Super Class’dan oluşan bu beş farklı araba tipinin her biri,
kendi içinde bir çok farklı araca sahip. Daha önce Burnout oynayanların
hatırlayacağı üzere, yarışları kazandıkça yarış boyunca kazandığımız puanlar
sürekli olarak toplanıyor ve oyunun belirlediği bir sınıra ulaştığında size özel
bir araç verilebiliyor.Burnout Legends’da önceki oyunlarda bulunmayan bir mod
da var; Pursuit Mode. Bu modda bir trafik polisini kontrol ederek, sizden kaçan
suçluyu takip ediyorsunuz ve göreviniz, onu ya yoldan dışarı atarak temelli
durdurmak ya da aracına çarparak belli bir hasarı vererek durdurmak. Burnout
fanlarının en sevdiği modlardan Road rage ve Crash’in de unutulmadığını
belirtelim. Legends’ın en büyük artılarından biri de sahip olduğu müthiş
müzikleri. Bir oyundan beklenmeyecek düzeyde(en azından bir PSP oyunu için), son
sürat ilerlerken atmosferi başarılı bir şekilde tamamlayan müzikler var Burnout:
Legends’da. Grafiklerin de oldukça başarılı olduğunu söyleyelim. Sadece PS2
versiyonunda bulunan, hız yaptığımızda ortaya çıkan blur efekti unutulmuş, o da
muhtemelen PSP’nin çok fazla zorlanmaması için unutulduğu kesin. Son söz olarak
Burnout Legends, yarış oyunlarını sevmeyenlerin bile alması gereken oldukça
kaliteli bir yapım.
Tür: Yarış
Yapımcı: Criterion
Dağıtımcı: EA
Multiplayer var mı? Var
2- Daxter
Jak&Daxter’ı duymuşsunuzdur, PS2’nun en çok sevilen platform oyunlarından
biridir. İlk oyunun beğenilmesi üzere iki tane daha başarılı devam oyunu yapan
firma, serinin PSP versiyonu için oldukça değişik bir karar alıp, normalde
ağırlığın Jak’in üzerine verildiği seride, Daxter için apayrı, sadece onu
kontrol ettiğimiz bir oyun piyasaya sürdü. Gördüğünüz üzere Daxter’da, Jak’siz
başarılı olmayı bildi ve listemizin ikinci sırasındaki yerini kaptı. Oyunun
konusuysa şöyle; Jak ve Daxter ikilisi maceradan maceraya koşmaktadır ve ansızın
“kötü”ler tarafından esir alınırlar ve ikili arasından daha şanslı olanı Daxter
kendini kurtarmıştır. Artık görevi, ortağını bulup, onu oradan kurtarmaktır.
Serinin PS2 versiyonunu oynayanların, Daxter’da hiç yabancılık çekmeyeceklerini
belirtelim. Çünkü Daxter’da ilk oyundan alışık olduğumuz şeyleri yapacağız. Gene
yumurta benzeri ne olduğu belirsiz şeyleri topluyoruz ve yaratıklara karşı
birbirinden ilginç silahlarla karşı koyuyoruz. Daxter’ın listemizin ikinci
sırasında bulunmasının en büyük nedeni, oyunun her anının size farklı tadlar
vermesi, her bölümün ayrı zevkli olması. Daxter’da kullanabildiğimiz bir araç,
ve havalanabilmemizi sağlayan bir araç var. Bunlarla normalde gidemediğimiz
yerlere ulaşabiliyoruz. Ayrıca kullanabileceğimiz silahlar arasında birde
flamethrower var, bunu da kullanmanın oldukça eğlenceli olduğunu söylemeliyim.
Bir diğer büyük artı da, oyundaki yükleme sürelerinin neredeyse hiç olmaması. Bu
da oyunun akıcılığını sağlayan etmenlerden biri. Ayrıca bazı bölümlerde
yapımcıların Matrix gibi bazı popüler yapımlara göndermeler yapması da oldukça
hoş.
Daxter, çok büyük reklam kampanyalarıyla gelmeyip, sessiz sedasız oyuncularla
buluşup, çoğu PSP sahibinin gönüllerini fethetmeyi başardı. Eğer sizin de bir
PSP’niz varsa, Daxter mutlaka tadına bakmanız gereken yapımlardan biri.
Tür: Platform/Aksiyon
Yapımcı: Ready At Down
Dağıtımcı: SCEA
Multiplayer var mı? Yok
1- Grand Theft Auto: Liberty City Stories
Sanırım listemizin birincilik koltuğunu kimin kaptığını daha yazıyı okumadan
tahmin ettiniz, ve yanılmadınız; listemizin birinciliğini PC ve PS2’da deliler
gibi oynadığımız GTA serisinin PSP versiyonu, Liberty City Stories bileğinin
hakkıyla alıyor. PSP gerçekten harika bir konsol, ama sanırım hiçbirimiz
konsolun adını ilk duyduğumuzda, istediğimiz yerde oynayabileceğimiz, normal
versiyonlarından pek de farkı olmayan bir GTA’yı oynayabileceğimizi
düşünmüyorduk sanırım. Ama Rockstar gerçekten başarılı bir firma ve bizi nasıl
mutlu edeceklerini iyi biliyorlar. Liberty City Stories(LCS), adından da
anlaşılacağı üzere bizlere pek de yabancı olmayan bir yerde geçiyor. GTA 3’de
gördüğümüz, tanışıp, kaynaştığımız yer Libery City eski halinden hiç bir şey
kaybetmemiş durumda ve hala en büyük suçların işlendiği bir şehir. Bu sefer ki
adamımız Toni Capriani, üçüncü oyundan hatırlayacağımız mafya babası
Salvatore’un en yetenekli adamlarından biri. Kendileri bir GTA oyununda olması
gerektiği gibi görevden göreve koşmakla meşgul . Görevlerin çoğunluğu, eski
oyunlardaki gibi, gene polise izimizi kaybetmek, verilen adresi bombalamak gibi
görevlerden oluşuyor. Ayrıca birde yarış görevleri var ki, beni çıldırttığı gibi
sizleri de çıldırtabilir, aman diyeyim. Bir GTA klasiği olduğu üzere, oyunun
senaryosunu bitirseniz bile, yapmanız gereken onlarca şey bulunuyor elbette.
Mesela GTA3’den hatırlayacağınız araba galerisine gittiğinizde, size bir görev
veriliyor; yapmanız gereken şey aracı satın almayı düşünen müşteriyi de yanınıza
alıp, arabanın neler yapabileceğini gösterip onu tatmin etmek. Bu gibi birçok
görevi oyun boyunca yapmanız gerekecek. Radyoların her GTA’da olduğu gibi gene
yüzlerimizi güldürdüğünü belirtelim. Özellikle hint ve arap müzikleri çalan
Radio Del Mundo adındaki radyo gerçekten oldukça hoş, Rockstar’ın böyle bir şeyi
düşünmesi oldukça takdir edilesi.
Grafiklerin, serinin üçüncü oyunundan pek bir farkı olmadığı, hatta hiç bir
farkı olmadığını söyleyebilmek oldukça güzel. Ayrıca yanınızda PSP’ye sahip
başka bir arkadaşınız varsa da, Wi-Fi sayesinde iki kişi olarak Libert City’de
gezebiliyor, istediğiniz suçu işleyebiliyorsunuz! Bu arada unutmadan söyleyelim,
Libery City Stories’i orjinal aldığınız takdirde, Rockstar’ın size bir sürprizi
var. Kutuyu açtığımızda, gazete havası verilmiş bir kitapçık ve bir tarafında
Liberty City’nin haritası, diğer tarafta da oyundan bir karakterin posteri
bulunuyor. Anlayacağınız Rockstar PSP sahiplerinin de gönüllerini çelmeyi
başardı. Birde bu yılın sonlarına doğru birde Vice City’de geçen bir PSP oyunu
piyasaya sürülmeye hazırlanıyor, e biz daha ne isteyelim?
Tür: Aksiyon
Yapımcı: Rockstar
Dağıtımcı: Rockstar
Multiplayer var mı? Var
Peki oyunları nerden alacağım?
Tamam, PSP’yi aldınız diyelim, ama içinden çıkan Demo UMD’de birkaç güzel video
dışında sizi tatmin edecek birşey yok maalesef. Sizde hemen en yakınınızdaki
mağazaya uğrayıp oyunlara baktınız, ama fiyatlar ağzınızı açık bıraktı değil mi?
Evet, biraz tuzlular, ama elimizde oyunları biraz da olsa daha ucuza alma
imkanları var, neler mi?İlk seçeneğimiz, bir açık arttırma sitesi olan Gittigidiyor.com. Buradan birkaç
tıklamayla PSP oyunlarına ulaşabilir ve çoğu oyunu normalde olduğundan daha
ucuza satın alabilirsiniz. Satın alacaksanız eğer, dikkat etmeniz gereken nokta,
oyunu satan kişinin güvenilir olup olmadığı. Buna da, o kişinin profiline
tıklayarak, kaç yıldıza sahip olduğuna bakarak ve kişi hakkında yazılan
yorumları okuyarak öğrenebilirsiniz.
İkinci seçenek Türkiye’deki World of Warcraft ve Guild Wars oyuncularının sıkça
kullandığı, İngiltere kaynaklı Sendit.com. Bir dediğinizi iki etmeyen ve çok
sıkı çalışan bir site olan Sendit.com’da, PSP oyunlarının hepsi 29 pounda
satılıyor.(yaklaşık 70-80 milyon arası) Ama bazılarımız böyle yabancı sitelere
tam olarak güvenemiyor. Eğer kredi kartınızı vermek istemezseniz eğer, bir sanal
kart açıp içine gerekli olan parayı aktarıp alışverişinizi rahatlıkla
yapabilirsiniz. Ayrıca eğer ürün elinize ulaşmadı diyelim, bir mail attığınızda
size hiç bir soru sormadan hemen yenisini gönderiyorlar. Sadece tek dikkatli
olmanız gereken nokta, sipariş ettiğiniz ürünün size bildiğiniz normal posta
yoluyla gönderilmesi. Eğer postacınız tanımadığınız biriyse dikkatli olmak
gerekebilir.
Bir diğer seçenek de, PSP oyunlarını ülkemize getiren Aral şirketinin piyasaya
sürdüğü, yurt dışında belli bir satış rakamını geçmiş oyunların Platinium
olarak, daha ucuz bir fiyata piyasaya sürülmesi. Bu da değerlendirebileceğiniz
başka bir seçenek.
Geliyorlar!
Biraz önce okuduğunuz on oyun, şu an PSP için piyasada bulunan en iyi oyunlardan
oluşuyordu. Ama kristal küremize baktığımızda, PSP’nin geleceğinin çok daha
parlak olduğunu görebiliyoruz. En çok beklediğimiz yapımlardan biri Snake
Eater’dan sonrasını konu alacak olan yeni, yepyeni bir Metal Gear Solid! Acid’in
aksine bu sefer PS2’daki gibi gerçek bir MGS oyunu oyanayabieceğiz. Bir diğer
büyük yapım da biraz önce behsettiğimiz, GTA: Vice City Stories. Vice City gene
bildiğimiz Vice City olacak, ama gene farklı karakterler ve görevlerle birlikte.
Korku oyunu dendiğinde akla gelen ilk yapımlardan biri olan Silent Hill serisi
de, PSP’ye çıkarma yapmayı planlayan oyunlardan biri. Daha önceki yapımlarda
bahsi geçmeyen, bir kamyon şöförünü kontrol edeceğimiz oyunda, seri boyunca
aklımıza kazanmış birçok soru işaretinin cevabını alacağımız söylenenler
arasında.
Ayrıca birde Call of Duty 3 var. Yeni nesil konsollarda çıkacak olanların aksine PSP versiyonunda farklı bir konu ve farklı mekanlar bulunacağı söylenenler arasında. PSP’de FPS oynamaya pek alışkın değiliz, bakalım oynanış nasıl olacak. Heyecanla bekliyoruz!