PSP’de 2006 yılında ilk kez tanışmıştık Pursuit Force ile ve oldukça da ses
getirmişti yapım. Aksiyon, adrenalin ve temponun iç içe geçtiği, heyecanın bir
an bile olsun hiç düşmediği atmosfere ayak uydurmak için kendimizi adeta
zorluyorduk. Araçtan araca atlıyor, ortalığı kasıp kavuruyorduk. Aradan geçen
iki yılın ardından beğenilen yapım Pursuit Force Extreme Justice olarak PSP
ekranlarına geri döndü.
Yine Bigbig Studios tarafından hazırlanan yapımda ana karakterimiz değişmiyor.
Kendini bir suç savaşçısı gören karakterimiz, komutanlığa terfi etmek için
sabırsızlanmaktadır. Suçu önlemekle yükümlü olduğundan olsa gerek, ilk yapımda
içeri tıktığımız mafya çetesinin firarı sonucu terfimiz de sekteye uğrar. Her
zaman olduğu gibi adaleti sağlamak için çalışan karakterimiz, engellenen terfisi
nedeni ile de mafyaya duyduğu öfke artmıştır. Suçu önlemek ve adaleti sağlamak
her zamanki gibi bize düşmüştür. Klasik bir hikayesi olan yapım, zaten hikayeden
çok aksiyona önem veriyor. Her bölümün kendi içinde de farklı kısımlara
ayrıldığı yapımda single player modu toplamda 30 farklı bölümden oluşuyor.
Bölümler boyunca en az bir Hollywood filmi kadar bol aksiyon ve adrenalin içeren
yapım boyunca, atmosferi ve adrenalini tavan yaptıran araçlar da olmazsa
olmazlardan. Bir bölümde araba kullanırken, başka bir bölümde tabana kuvvet
kaçıyor yahut helikopter ve Hovercraft kullanmanız gereken bölümler
oynayabiliyorsunuz. Araçlar bakımından da hayli cömert olan yapımda motosiklet,
kamyon, Hovercraft, bot, jet-ski gibi onlarca çeşit seçeneğimiz var. Hikaye modu
boyunca zamanınızın çoğunu taşıt üzerinde geçirdiğimiz oyunda, kullanılan
araçların kontrolleri de oldukça kolay yapılmış. Başta ufak çaplı bocalamalar
olsa da kısa süre içerisinde kontrollerin üstesinden geliniyor.
Ekstra adalet
Araç kontrollerinin kolay sayılabilecek düzeyde olduğundan bahsettik. Nedenine
gelince… Her ne kadar bölümler birbirinden farklı da olsa, yaptığımız yegane şey
taşıt kullanmak ve kovalamaca sahnelerini gerçekleştirmek. Bu nedenle kovalamaca
sahnelerinde bizleri zorlayan kısım bir yandan aracı yolda tutmaya gayret
gösterirken, diğer taraftan düşmana doğru hedef almak. Aracı yolda tutmak ne
kadar rahat olursa olsun, birkaç işi birden yapmamız gerektiğinden yapımcılar
kontroller konusunda biraz esnek davranmış. İyi ki de öyle yapmışlar, zira bir
de zor kontroller nedeni ile kazaların getirdiği kaos kaçınılmaz bir hal
alacaktı. Extreme Justice’te yapılan bir yenilikte Save sistemi. Oyun sırasında
belli Checkpoint noktaları bulunmakta ve ölmeniz halinde bu noktalardan
başlayarak oyuna devam edebilmektesiniz. Ayrıca devam edilen noktada, başarı
sağladığınız olayları tekrarlamak gibi bir döngüye de girmiyorsunuz.
Yapımda dikkat çeken noktalardan biri de araç aksiyon sahnelerinin birden bir
FPS yapısına dönüşüyor olabilmesi. Özellikle bölüm sonlarında karşılaşılan
“Boss” düşmanlar ile savaş sahneleri araçlardan inerek FPS yapısına
dönüşebilmekte. Teknik detaylardan bahsedecek olursak, yapımın grafik açısından
hayli tatminkar olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte sesler her ne kadar
iyi sayılsa da bazı karakter seslendirmelerinin başarısız olduğu görülüyor. Üç
farklı zorluk seviyesi olan yapımda tempo bir an olsun düşmüyor. Sınırları
zorlamak, bol miktarda araç kullanmak ve aksiyonu sonuna kadar yaşamak
istiyorsanız Pursuit Force Extreme Justice’ı seveceksiniz.
