“Kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa, onu tam olarak anlamamışsınız demektir.” – Niels Bohr
Başlıktaki söze alternatif olarak ‘’Kuantum fiziğini anlayamazsınız, ona sadece alışabilirsiniz’’ demiş ünlü bir bilim adamı, ama kimin dediğini halen bilmiyorum. İnternette çeşitli kaynaklarda yaptığım araştırmalar sonucu da kesin bir bilgiye ulaşamadım. Yine de bu söze, sözü oyun ile bağdaştırarak katılıyorum. Büyük ihtimal Quantum Break ile kuantuma alışacağız ama bunu anlayamayacağız. Oyunun hikâyesini tek cümle ile özetlemek gerekirse; Kuzey Doğu ABD Riverport Üniversitesi adlı kurgusal mekânda yapılan zaman yolculuğu deneyinde işlerin ters gitmesi ile olaylar değişecek diyebiliriz. Detaylara birazdan ineceğim…
Ayrıca ‘’What the Bleep Do We Know’’ adlı kuantum mekanizmasına odaklı belgesel ile kuantumu anladığımı sanıp, biraz saçma gelmişti bana. Benim gibi düşünen binlerce insan var ama bildiklerim ne ki? İşte bu dediğime yine başlıktaki Bohr’ın sözü yetişiyor…
Sam Lake yine kalemini konuşturuyor
Oyun dünyasında kalemine gerçekten hayranlık duyduğum isimlerden biridir sevgili Sam Lake. 1995 senesinde Angry Birds’ün anavatanı Finlandiya’da kurulan Remedy Entertainment’in geliştirdiği Quantum Break, Max Payne ve Max Payne 2: Fall of the Max Payne’den sonra Alan Wake ile gönüllerde taht kurmuş oyunların yazarından kaleminden çıkan bir kurgu.
Max Payne’in dramatik yaşamıyla, Alan Wake’in kaybolan eşine olan özlemi haricinde yine etkileyici senaryo ile geleceğini umduğum bir yapım. Max Payne ile bullet time özelliğini oyun dünyasına büyük bir katkı sağlayan Remedy, Alan’ın da yazdığını hatırlamadığı bir romanındaki karakterlerin canlanması ile gördüğü halüsinasyonlar ile gelen karanlık büyünün, gerçeğin büyüsünü (bilim) değiştiren, doğa üstü kavramdan sonra Quantum Break ile kuantum fiziğine kafa tutacağız.
Demin bahsettiğimiz gibi Kuzey Doğu ABD Riverport Üniversitesi adlı kurumsal mekanda yapılan zaman yolcuğu deneyinde işlerin ters gitmesiyle olaylar tamamen değişiyor. Oyun halen aralanmamış sır perdesi ile dolu. Yapılan bu kuantum deneyi esnasında gerçekleşen kaza üç insanı etkiler ve üçüne de doğa üstü özellik yüklenir. Bu da bulunduğunuz yerde zamanı kontrol edebilme ve modifiye edebilme özelliğidir. Bir nevi oyun CERN projesi üzerine kurulu. Tabii yapımcı şirket Remedy oyun için bu özellikleri geliştirmede ve Sam Lake oyunun hikayesini yazarken CERN’de çalışmış olan teorik fizikçiden danışmanlık almışlardır. Oyun Jack Joyce, Beth Wilder ve Paul Serene ismindeki üç karakter üzerine odaklı.
Remedy’nin şimdiye kadar çıkış yapan oyunlarının isimlerine bakınca, Max Payne ve Alan Wake ile bilindiği gibi yönettiğimiz karakterlerin ismi ile aynı ismi taşıyan oyunları piyasada görmüştük. Yeni oyunun adının Quantum Break olması yerine Jack Joyce olmaması akıllara iki soru getiriyor:
Ana karakterimiz Jack Joyce
– Biri üç karakteri değişkenlik göstererek oynayabileceğimiz,
– Bir diğeri de gerçekten çok daha geniş kapsamlı bilimsel bir oyun olup, karakter odaklı olmayacağı düşüncesi.
Bu konuda tam bir bilgi yok ama üç karakter yöneteceğimiz muhtemel. Tabii bunu zamanla öğreneceğiz.
Görseldeki ana karakterimiz Jack Joyce
Gerçekleşen kazada bu özelliklere sahip olan üç insan, bu yeteneklerini kullanarak zamanı kontrol ederek çeşitli olayları engelliyorlar. Hatta talihsiz olayların önüne geçerek, bunların yaşanmamış olmasını sağlamak tek amaçları oluyor. Tüm bu olaylar, yaşadıklarımız ve yaşacaklarımız yine bizim kaderimizi iyi yada kötü belli edecek. Kısaca oyunun episodik gidişatına yansıyacak.
Xbox One kullanıcıları, Microsoft’un Xbox One’ı duyurduğu konferanstan beri bu oyunu bekleseler bile, oyunun hikayesi ayrıca bir televizyon dizisi olarak yakın zamanda da piyasadaki yerini alacak.
İlerleyen teknoloji, ilerleyen bilim, ilerleyen Remedy
Şimdiye kadar yayımlanan görsellere ve videolara bakınca, hepsinin oyun içi görüntüler olduğunu açık olarak belirtelim. Sinematrikler bilindiği gibi Remedy’nin en son el attığı işlem. Sebebi ile oyun içi görüntüler ile aynı uyumlulukta ve kalitede olması için bu işi sona bırakıyorlar. Max Payne’i hatırlamak gerekirse 98 yılında zamanın en iyi grafikleri ile piyasadaki yerini almıştı. PS2 ve Xbox neslinde Max Payne 2 ve kapatmakta olduğumuz bu nesilde de Xbox 360’ın çıkış oyunlarından biri olarak Alan Wake ile piyasadaki yerini almıştı. Quantum Break’te bu neslin başlangıcı. Şunu not olarak düşelim: 3DMark’ın geliştiricileri de Remedy’de.
Herşeyden öte Sam Lake’in yeni hikayesine odaklanmış durumdayım. Son zamanlar hikâyesel ve kurgusal olarak, hatta tür ve oynanış olarak bile birbirini kopya ettiği şu zamanlarda bilimsel ve daha önce üzerine düşünülmemiş hikâye olarak karşımıza geliyor. Zamanı durdurma, geri alma ve oyunun kaderini buna göre değiştirmek de oldukça değişik deneyimler yaşatacak. Hikayede bize asıl verilmek istenen kuantum fiziği. Bakalım o ünlü bilim adamının dediği gibi bu oyun sayesinde kuantuma ne kadar alışacağız bakalım?
Geçtiğimiz haftalarda Alan Wake’in yüz animasyonlarını yapan Türk arkadaşımız Hakan Bilenler ile yaptığımız röportajda; ‘’Remedy’nin pek çaktırmasa da az çalışanı olan küçük bir şirket” olduğunu söylemişti. Alan Wake’in gelişiminin de beş sene sürmesinin nedeni olarak 50 kişilik ekiple çalışmalarını göstermişti. Şu an kaç kişilik ekip ile bu işi ilerletiyorlar bilmiyoruz ama yine de bu kadar az ve sağlam ekiple bu tarz yapımlar sunması Remedy’e olan saygımızı da artırıyor. Galiba en çok da bu yüzden az ve öz yapımlar ile sektöre katkısını sundu Remedy. Ayrıca Sam Lake, verdiği son röportajında da Alan Wake 2 için boş durmadıklarını da belirtmişti. Bizler şimdilik Quantum Break’e odaklanıyoruz. Oyun PC’ye gelir mi, gelmez mi orası belli değil. Yayıncı firma Microsoft olunca Alan Wake gibi seneler sonra PC’ye port edilebilir. Ayrıca bu konu Crytek’in Ryse: Son of Rome adlı oyunu için de geçerli olabilir. Son sözüme gelecek olursak, Sam Lake’in sadece yazar olarak her oyuna katkı sağlamasını isterdim. Hatta kitaplarıyla da gündeme gelmesini isterdim. Yazarın kaleminde en çok dikkat ettiğim durum kaybolan sevgililer ya da eşler… Belki bu yüzden de kişisel olarak daha da bağlanıyorum kendisine.