Simülasyon denince akla inanılmaz zor, komplike yapımlar gelir. Bu tür yapımları seven oyuncular olduğu gibi sevmeyenler de vardır. Yapıldıkları türde gerçeğe en yakın hissi veren bu tür oyunlar alışıldıkları zaman oldukça iyi vakit geçirmenize neden olabilir. Geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen Railworks 2 tamamen bu önyargıları yıkmış bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Kullanıcı dostu arayüzü, zevkli oyun yapısı ve görev çeşitliliğiyle uzun bir süre sizi ekrana bağlayabilecek bir yapıya sahip. Daha fazla sizi meraklandırmıyorum ve incelemeye geçiyorum.
Railworks 2, basit bir menü ile karşılaşıyor bizleri. Burada “Drive by Train”, yani istediğimiz treni seçerek oyuna başlayabileceğimiz bir mod, “Drive by Route”, yani istediğimiz yolda sefer yapmamızı sağlayacak baika bir mod ile karşılaşıyoruz. Her yol ve her tren için ayrı senaryolar mevcut. Bu senaryolar genelde yolcuları bir yere taşımak, bir malı başka bir yere sevk etmek gibi görevler. Ancak değişik mekanlarda geçmesi oyunu bir nebze olsun tekrardan kurtarıyor. Çok çeşitli trenler mevcut. Buharlı tren, elektrikli tren, dizel tren gibi seçeneklerimiz var. Trenimizi ve güzergahımızı seçip işe koyuluyoruz. Öncelikle tren modellemelerinin gayet iyi olduğunu belirtmeliyim, bunun yanı sıra çevre modellemeleri o kadar iyi değil. Ancak yine de göze batacak kadar da sırıtmıyor. Yanımızdan geçen arabalar, bazı yerlerde çalışan işçiler, istasyonlarda sağa sola koşturan insanlar güzel ayrıntılar olmuş.
Hareket vakti
Geldik treni hareket ettirmeye. Başladığınızda fark edeceğiniz gibi oldukça basit bir sürüş arayüzü var aslında. Ekranın hemen altında üç tane kol bulunuyor. Bunların ilki trenin hızını ayarlamamız için, ikinci kol trenin hangi yönde gideceğini ayarlamamız için bulunurken, diğer kol ise fren yapmamızı sağlıyor. “Bu oyunu simülasyon yapan ve zorlaştıran unsurlar neler?” diye düşünebilirsiniz. Öncelikle oyunda belirli bir zamanımız var. Diğer bir istasyona belirli bir zamanda ulaşmak oyun sonunda size yüksek skorlar olarak geri dönüyor. Ayrıca frenlemelerinizi yavaş yapmalı, yolcuları rahatsız etmemelisiniz. Eğer çok ani frenler yaparsanız bu size eksi puan getiriyor. Diğer bir unsur da benzin, benzin göstergemize dikkat etmeliyiz, zira diğer istasyona ulaşacak kadar benzinimiz yoksa yolda kalmamız olası. Benzin ihtiyacımızı da istasyonlarda halledebiliyoruz. Belirli bölgelerde hız limiti artabiliyor ya da azalabiliyor bunları da sürekli olarak kontrol etmeliyiz.
Oyunda kokpit görünüşü dahil birçok kamera açısı mevcut. Bu açılarda treni yandan, üstten görebilir veya istersek diğer vagonları da izleyebiliriz. Kokpit açısından bahsetmem gerekirse güzel tasarlandığını söyleyebilirim. Her trenin değişik bir içi var ve kokpitin içindeyken oradaki kolları kullanarak da treni kullanabiliyoruz. Bu açıyı özellikle tavsiye ediyorum, çünkü insanı gerçekten havaya sokmaya yetiyor. İstasyona geldiğinizde treni tam olarak doğru yerde durdurup kapıları açıyoruz, yolcular iniyor, biniyor. Dikkat etmeniz gereken şey, kapıları kapatmadan hareket etmemeniz, çünkü bu da bir hata ve puanınızın düşmesine yol açıyor. Ayrıca burada dikkat ettiğim bir hata var ki, aynı istasyonda 4-5 kere kapıları açsanız dahi her zaman birileri inip, biniyor bu da ilginç bir olay olmuş.
Seslerden bahsetmemiz gerekirse genel olarak iyi olduğunu söyleyebiliriz. Her trenin kendine ait bir sesi var ve hızlanmaları, raylardan çıkan sesler oldukça iyi kotarılmış. Ama korna sesinde bir acayiplik olduğunu söyleyebilirim, zira hayatımda hiç böyle bir kornaya sahip tren duymadım.
Son durak
Bu türe fazla bir yenilik getirmemekle beraber, elinde olan malzemeyle oldukça iyi bir iş yapmış oyunumuz. Tren modellemelerinin başarılı olması, tren kullanma keyfini vermesi ve görev çeşitliliğiyle simülasyon severleri bir süre ekran başına kilitleyeceğe benziyor.