Tüm konsollar ve PC platformunun ardından ölümcül virüs, şimdi de Apple’ın
mobil platformlarına sıçramış durumda. Nasıl kurtuluruz bilemiyoruz, ama durup
ölmek için beklemeyeceğimiz kesin.
Bilindiği gibi Resident Evil, Capcom’un yıllardır devam eden en başarılı
serilerinden bir tanesi. Raccoon şehrinde baş gösteren facianın 7 yıl sonrasında,
virüs giderek yayılmış ve hatta evrim geçirmiştir. Bu kez virüs, terörist
saldırı amacıyla kullanılıyor ve hedef olarak hava limanı belirleniyor.
Oyunumuz, aynı isimli animasyon filmindeki kaza sahnesiyle başlıyor. Resident
Evil 4’ten de tanıyacağımız Leon Scott Kennedy’yi yönetmekle yükümlüyüz. Omuz
üstü kamera açısında, karşımıza gelen zombileri öldürmeli ve VIP bölümünde
mahsur kalan senatörü kurtarmalıyız. Tabii ki iş bu kadarla da kalmıyor ve bu
kez de mekândan kaçabilmek için mücadeleye girişiyoruz.
Oyun ekranının sol tarafında sanal joypad yer alıyor. Böylelikle yönümüzü
belirliyoruz. Sağ tarafta ise, ateş etme, nişan alma ve bıçak kullanma gibi
fonksiyonlar var. Nişan aldığımızda veya bıçak kullanmak istediğimizde
yürüyemiyoruz. Sabit olarak yön tuşlarıyla etrafa bakabiliyoruz sadece.
Kontrollere alışmak biraz zaman alabilir. Zira kolay kolay ateş etmeyi
beceremezseniz, zombiler üzerinize saldırıyor. Bu sırada ekranda beliren tuşa
seri şekilde basarsanız, yakın dövüş tekniklerini de denemiş oluyorsunuz.
“Bıktım senden beee. Bırak artık yakamı!”
Derinlerden gelen uğultular duyuyorum
İlerleyişe baktığımızda, klasik RE oyunlarındaki mekanikle hemen hemen aynı
olduğunu görüyoruz. Öldürdüğümüz zombilerin üzerlerinden ve çevreden araç gereç
toplayabiliyoruz. Nedir bunlar; mermi, sağlık bitkileri, değerli eşyalar, notlar
ve benzeri. Sol üst taraftaki telefon simgesine dokunarak envanterimize
ulaşabiliriz. Serüven boyunca telsiz aracılığıyla yardımlar da alıyoruz.
Hunnigan isimli karakter, o anki durumunuz ve yapmanız gerekenler hakkında size
bilgiler veriyor. Siz de uygulamaya geçiyorsunuz, ama hep çelimsiz, yavaş
zombilerle karşılaşacağınızı sanmayın.
Bazı sahnelerde hazırlıksız yakalanabilirsiniz. Ara geçiş videolarında bir
anda ekrana tuşlar geliyor ve bunlara basarak tehlikelerden kurtulmaya
çalışıyorsunuz. Bir kez bile yanlış basarsanız, büyük ihtimalle ölüyorsunuz.
Yapımın grafikleri iyi sayılır. Tasarımlar net ve başarılı ama zombilere ateş
ettiğimizde üzerlerinden kıvılcımlar çıkıyor. Sanki metalmişler gibi. Çok önemli
bir detay değil, ama yine de can sıkıcı olabiliyor. Sesler de fena değil, ama
daha iyi olabilirdi.
Bölümler genellikle uzun sürmüyor ve ufak detayları kavradığınızda işler de
kolaylaşıyor. Senaryoyu tamamladıktan sonra da “işim bitti demeyin”. Zira sırada
Mercenaries modu var. Zamana karşı yarıştığınız ve olabildiğince çok zombi
öldürerek puan rekorları elde etmeye çalıştığınız bölüm. Evet, Degeneration’da
da unutulmamış.
Eğer Nazi zombilerinin ardından yeni bir arayış içine girdiyseniz, bu kez de
Resident Evil’ı deneyebilirsiniz. Serinin hayranıysanız, zaten oynamalısınız.