Sony 12 Aralık 2004 günü, çok güvendiği yeni nesil mobil oyun konsolu PSP’yi
Japonya’da satışa sundu. Cihaz gerçekten de günümüz mobil oyun konsollarından
teknoloji olarak çok önde. İşte Sony bu teknolojik üstünlüğünü Namco’nun da
yardımıyla Ridge Racers oyununda ortaya koyuyor. Bu Sony’nin bir alışkanlığı
olmalı. Bildiğiniz gibi PSX ve PS2’de de Ridge Racer oyunları cihazlarla
birlikte piyasaya sürülmüş ve büyük ilgi görmüştü. Sony yine bu doğrultuda
hareket etti ve Ridge Racers, PSP’nin çıkış oyunlarından bir tanesi oldu. Oyun
UMD denen ve Sony tarafından geliştirilen 1,8 GB‘lık medyada sunuluyor. Bu bizim
bildiğimiz CD’lerden oldukça ufak(yaklaşık 6 cm çapında)ve koruyucu bir kap ile
birlikte geliyor.
Ses ve grafiğin ihtişamı…
UMD diskini cihaza yerleştirdikten kısa bir süre sonra NAMCO’nun ilk
oyunlarından olan, Rally X karşınıza çıkıyor. Bu oyun Namco’nun eski bir Arcade
oyunu ve Pac-Man’i andırıyor. Rally X’i Select tuşuna basıp geçebiliyoruz. Bu
andan itibaren PSP’nin gücü, tüm ihtişamı ile karşınıza çıkıyor. İlk önce
Namco’dan alışık olduğumuz bir açılış videosu karşımıza geliyor. Videoda yine
manga tarzı bir hatun karşımızda. Bu kısmı da geçtikten sonra nihayet oyunun
menüsü ile karşılaşıyoruz. Benim elimdeki Japon versiyon olduğu için oyunun
menüleri Japonca, fakat o kadar da zorlanmıyorsunuz (Araya İngilizce de
serpilmiş).
Oyun modları sırasıyla World Tour, Single Race, Time Trial ve Multiplayer. Biz
tercihimizi Single Player’den yana kullanıp yarışa geçiyoruz. Araba ve Pist
seçiminden sonra sizi kısa bir yükleme süresi geliyor. Bu andan itibaren yeni
bir nesil konsolda görmek istediğiniz tüm efektler karşınıza geliyor(Lens –
Flare efektleri ki bu güneş ışınlarını simule ediyor, yansımalar, flaş
patlamaları ve yolun kenarında yer alan reklam panoları)tüm bu ayrıntılar, oyuna
gerçekçi bir hava katıyor. Bazı pistler o kadar detaylı yapılmış ki kendinizi
gerçekten denizin kenarında veya dağ yollarında hissedebiliyorsunuz.
Oyuna diğer Ridge Racer serilerinde olmayan bir özellik eklenmiş. Yarış
sırasında turbonuz doluyor ve gerekli yerlerde turbonuzu kullanıyorsunuz.
Turboyu kullandığınız anda tüm ekran bulanıklaşıyor (Need for Speed
Underground’daki gibi)ve bu efekt size gerçekten hız hissini tattırıyor. Seslere
gelince çok gerçekçi yapılmışlar. Motor ve çevre efektleri kendinizi pistin tam
ortasındaymışsınız gibi hissetmenizi sağlıyor. Müzikler ise gerçekten dinlemeye
değer.
Peki ya kontroller?
Bildiğiniz gibi oyun grafikleri ne kadar iyi olursa olsun kontroller kötü
olduktan sonra insan oynadığından bir tat alamıyor. Ridge Racers’da kontroller
çok rahat. Özellikle PSP’de bulunan analog kol ile oyunu oynamak çok zevkli.
Size seçmeniz için çeşitli tuş kombinasyonları sunulmuş (Örneğin klasik X – Gaz,
Kare –Fren yada R-Gaz ve L-Fren gibi). Bu oyunu oynarken sizin konrollere daha
rahat alışmanızı sağlıyor. Eğer daha önce Ridge Racer oynadıysanız bu oyunu da
oynarken kesinlikle zorlanmayacaksınız.
Çeşitlilik ve süreklilik…
Oyunda tam 24 tane pist var. Bunların arasında daha önceki Ridge Racer
oyunlarında yer alan pistler de mevcut. Araba sayısına gelince açıkcası tam
sayıyı bilmiyorum ama oyunda ilerledikçe araba sayısı ve çeşitleri çoğalıyor.
Her pist ortalama 5 dakika sürüyor. Pek de uzun sayılmayan bir süre ama otobüste
ve takside PSP’nizi arada sırada oynamak için yeterli bir zaman aralığı;
dolayısıyla oyunu evde oturup oynamaya kalkarsanız oyun yaklaşık 5-6 saat gibi
bir sürede biter.
Cihazın Avrupa lansmanı, Mart ayı sonu gibi; WRC Rally ve Gran Turismo 4 gibi
yarış oyunlarıyla birlikte yapılacak ve oyun severlerin beğenisine sunulacak. O
tarihe kadar bu yapım tartışmasız PSP için çıkan en iyi oyun; eğer birisine PSP
aldırmak istiyorsanız ona Ridge Racers’ı göstermeniz yeterli olacaktır…