Jason Bourne, iyi eğitimli bir suikastçıdır. Günün birinde uyanır ve
hafızasını kaybettiğini fark eder. Kendine geldiğinde hatırlayamadığı bazı
anıları yüzünden devlet peşine düşmüş ve kendisini öldürmek istemektedir. Bu
konunun üzerine çevrilen “Bourne” üçlemesi beyaz perdede kendinden söz ettirmeyi
başardı. Hatta şu sıralar serinin hesapta olmayan dördüncü filmi bile çekiliyor.
Seriyi izleyenler aksiyon dolu ve bir an durmayan kurgusuna hayran kalmıştır.
Oyununda ise asıl altyapısı yazılan kitaba dayanarak çevrilen filmlerden bazı
sahneler içerse de daha çok kitaba dayalı hazırlanmış. Dolayısıyla bazı
görmediğiniz sahneler de var.
Geçmişi olmayan adam
The Bourne Conspiracy görüntü olarak Max Payne ve The Matrix karışımı bir oyun.
Yumruk yumruğa kavga sahneleri ve hiç durmayan aksiyonları ile kendinden söz
ettirmeyi başardı. Son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanan kurgu sırasında şu
tuşa bas bu tuşa bas aksiyonuna bol bol yer verilmiş. Sıkı bir kavgadan
çıktıktan sonra izleyeceğiniz ara sinematiklerde bile çoğu zaman bu ufak tuş
oyunlarını takip etmeniz gerekiyor. Dolayısıyla tansiyon hiç düşmüyor.
Düşmanlarınızı dövdükçe ya da silahla vurdukça dolan adrenalin barı ile çevreyi
kullanarak sağlam görselliklerle tek vuruşta insanları öldürebiliyorsunuz. Bu
konuda oldukça çok animasyon kullanılmış. Çevre ile de etkileşim sağlanmış.
Sadece artistik yumruk darbeleri ve uçan tekmeler değil, tutup savurma, herhangi
bir dolaba sokma ya da pencereden aşağı fırlatma gibi çeşit çeşit kombinasyonlar
hazırlanmış. Silahlı olan düşmanlarınıza yaklaştığınızda otomatikman dövüş
moduna geçiyorsunuz. Kavgaya nazaran silahlı sahneler pek kaliteli olmamış,
keşke daha çok dövüşe yer verilseymiş.
Kara kuşak sahibi Jason Bourne
Bölümler arasında yükleme ekranları çok kısa. Yapacağız görev için izleyeceğiniz
yolu hisleriniz ile buluyorsunuz. “Y” tuşuna bastığınızda kısa bir süreliğine
ekran değişiyor ve haritanızda hedefiniz beliriyor. Aynı zamanda çevrenizdeki
düşmanlar ve patlatılabilecek, herhangi bir aksiyona girebileceğiniz yerlerde
gözüküyor. Temel olarak 10 adet bölüm hazırlanmış. Fakat bunların bazıları 10 –
15 dakika sürerken bazılarını bitirmek 1 saati buluyor. Eğer zamanınız olursa 4 –
5 saat gibi kısa bir sürede oyunu bitirebilirsiniz. Birçok bölümün sonunda
patronlar geliyor ve ciddi kavgalar ediyorsunuz. Bu dövüşlere sonradan tekrar
girebiliyorsunuz. Yeri gelmişken filmdeki meşhur araba sahnesini de eklemişler.
Tabii ki bu bir yarış oyunu değil çok yüzeysel bir tasarım olmuş. Yinede benim
hoşuma giden bir bölümdü.
Ah şu kamera açıları
Bu tarz TPS görüntülü oyunlarda en büyük eksiklik daima kameranın kalibresinden
çıkar. Ya sizi takip etmez, ya duvara yaslanınca kendinizi değil duvarın
arkasını görürsünüz ya da açı öyle yerlerden gösterir ki önünüzü göremezsiniz.
Örnekler çoğaltılabilir. Ne yazık ki bu ufak kamera hataları söylerken ve
okurken kolay gibi görünse de bütün uğraşı rezil edebilir.Tamam dövüşler şahane, sürüyle varyasyon ve animasyon kullanılmış, fakat kamera gerçekten çok
kötü olmuş. İlerlerken illaki sizin takip etmeniz gerekiyor. Sağa ya da sola
herhangi bir yöne döndüğünüzde karakter dümdüz gidiyor, fakat kamerada en ufak
bir oynama olmadan direk önü gösteriyor. Dövüşleriniz sırasında yüzde hasarlar
beliriyor. Gel gör ki dövüş bittiği gibi yakışıklı Jason aynen geri dönüyor.
Bölüm tasarımları ve çevre grafikleri pek ayrıntılı hazırlanmamış. Herhalde
animasyonlara ağırlık veren ekip bu konuda fazla çalışma fırsatı bulamamış.
Etraf sakin, detaysız ve yalın hazırlanmış. Tonlamalar da genelde gri üzerine
kurulu. Canlı renklere pek rastlanmıyor. Müzikler yerine göre çok iyi girişler
yapıyor. Filmde kullanılan bazı müzikler oyunda da kullanılmış.
Seslerle ilgili ufak bir detay var gözüme çarpar. Bazen dövüşler sırasında sesin senkronu
kayıyor. Adamın kafasını masaya geçirirken ses bir saniye geç geliyor. Yapay
zeka da keza pek iç açıcı değil. İki kişiyle karşı karşıyayken, birini döverken
öteki elinde silahla sizi izleyebiliyor. Öte yandan oyunda hiçbir Multiplayer
fonksiyonu da eklenmemiş. Zaten kısa olan yapım maalesef ileriye dönük hiçbir
şey sunamıyor.
“Düşmanlarınızı dövdükçe ya da silahla vurdukça dolan adrenalin barı ile çevreyi kullanarak sağlam görselliklerle tek vuruşta insanları öldürebiliyorsunuz. Bu konuda oldukça çok animasyon kullanılmış.”
Kapatırken…
Aslında bu oyunun yapıldığı ilk duyduğumda heyecanlanmıştım. Birkaç aydan sonra
ufak ufak verilen bilgilere göre tam benim sevdiğim ve uzun zamandır eşi
yapılmamış bir oyun olacak gibiydi. Şahsen çıplak elle dövüş benim çok hoşuma
gidiyor. Zamanında pek başarı yakalayamamış olan Matrix oyunu da sırf bu
aksiyonları yüzünden hoşuma gitmişti. Aradan yıllar geçti ve bu yapım için
umutluydum. Aslında dövüş sistemi, çevrenin uyumu kaliteli olmuş. Fakat kamera
sıkıntısı ve kısa oyun süresi, zaten görsel olarak oyuncuyu doyurmayan
grafikleri maalesef yapımın değerini aşağıya çekiyor. Robert Ludlum’s The Bourne
Conspiracy, denemeye değer ama görmeseniz çok şey kaçırmayacağınız bir oyun.