Samurai Warriors

KOEI’nin ünlü beat’em up (karşına çıkanı öldür) oyunu Dynasty Warriors’ı, Playstation’ı olupta bilmeyen yoktur herhalde. ‘Devasa haritalar içinde ilerle, ‘X’ tuşuna deli gibi bas, karşına çıkan her düşmana kılıcını tattır ve yeni haritalara geç’ parolasını benimseyen bir hikayeye sahipti Dynasty Warriors. Kahraman samurayları yönettiğimiz, her bölümde binlerce düşmanı kılıçtan geçirdiğimiz serinin dördüncüsü, geçtiğimiz senenin sonlarında piyasaya sürülmüştü. Firma, samuray oyunları yapma geleneğini bozmadı ve “Samurai Warriors” isimli yeni oyununu piyasaya sürdü. Fanları için efsane haline dönüşen Dynasty Warriors’un, karbon kağıdına konmuş hali gibi düşünebileceğimiz Samurai Warriors, içerdiği minik farklılıklardan öteye geçemeden, bol aksiyonlu ve komboların havalarda uçuştuğu bir yapım olarak karşımızda duruyor. 

Kibirli olmak, samuray’ın en doğal hakkıdır.

Her aksiyon oyununda olduğu gibi gaz verici, hareketli bir video ile karşılanıyor, son derece sade hazırlanmış olan ana menüye giriş yapıyoruz. Seçenekler arasından ‘Story Mode’ ile ana hikayeyi oynuyor, giddikçe zorlaşan seviyelerde savaşlar yapıyoruz. ‘Free Mode’ ile daha evvel oynayıp açmış olduğumuz haritarlardan dilediğimizi seçip istediğimiz düşmanla savaşabiliyoruz. ‘Co-Op’ modu ile ikinci game-pad’i de takarak arkadaşımıza birlikte savaşabiliyoruz. ‘Create Warrior’ modu ise en yaratıcı ve en farklı olanı. Bu moda geçtiğimizde istediğimiz görünüşte bir samuray seçip alıştırma bölümlerine başlıyoruz. Alıştırma bölümlerinde gittikçe zorlaşan ve sayıları artan düşmanlarla kapışıyor, sınırlı süre içinde yapabildiğimiz kadar combo yapmaya gayret gösteriyoruz. Süre sonunda elde ettiğimiz başarı neticesinde karakterimizin hit point, strenght, dexterity gibi özellikleri otomatik olarak artıyor. Bölüm içerisinde başarısız olmamız durumunda ise bazı özelliklerimizin seviyeleri azalabiliyor. Daha sonraları farklı silah seçenekleri ile savaşarak kendimize en uygun olan silahı ve kabiliyetleri oluşturunca işlem tamamlanıyor. Kendimize ait bir kahraman yaratınca ister istemez hazır sunulan karakterlerden biraz daha güçsüz oluyor.

Yeni başlayanlar için, oynanışın biraz garip karşılanması normal sayılabilir. Genelde iki yada üç ana kahramanın ve ordularının çarpışması olarak düşüneceğimiz oyunu, Real Time Strategy oyunlarında yaşadığımız savaşların kahramanlarını canlandırıyormuş gibi düşünebiliriz. Sol alt köşede sürekli kontrol etmemiz gereken haritadan hareket halindeki orduların nerelere gittiklerini, savaşların hangi noktalarada yaşandığını izleyebiliyoruz. Hemen hemen her bölümde belli bir yeri savunmamız yada düşman birliğini bozguna uğratmamız bekleniyor. Elbette bu işi başarabilmemiz için çok hızlı olmalı ve geride bıraktığımız köyümüzün korunmasını ihmal etmemeliyiz. Yanımızda pek çok askeri barındırmamıza rağmen onların bir asker öldürmeleri için geçecek zamanda yüzlerce asker öldürebilmemiz mümkün olduğundan savaşlar esnasında, gerçekte tek başımıza olduğumuzu düşünebiliriz. 

Birimiz, on bininiz için..!

Gruplar halinde savaşan düşmanlar kolay öldürülebilir olsalar da çok koldan saldırmaları halinde epey zorlayıcı olabiliyorlar. Aynı anda pek çok noktayı savunmamız gerektiği zamanlarda yanımızdaki askerlerin aşırı yavaş savaşmaları bizi çileden çıkardığı gibi “İş başa düştü.” demekten başka çare bırakmıyolar. Savaşların ise gayet basit ilerlediği oyunda amaç, X tuşuna deli gibi basmaktan öteye gitmiyor. Pek çok düşmanı aynı anda öldürebilmek için imdadımıza yetişen kombo hareketlerini ‘Y’ ve ‘B’ tuşları ile yapabiliyoruz. Y tuşuna basılı tutarak farklı hareketler yapabildiğimiz gibi X ve Y tuşlarına belli sıralarla basarak estetik görünümlü kombolar yapabiliyoruz. Düşmanları öldürdükçe dolan güç barı tamamlandığında B tuşuna basarak aynı anda 35-40 düşmanı alt edebilecek kadar ölümcül olabiliyoruz.

Grafiklerin vasatın üzerine çıkamadığını hatta Xbox’a kesinlikle yakışmadığını söylemek gerek. Dev haritalara sahip olan oyunun ne yazık ki birbirini fazlasıyla tekrar eden dokuları ve hemen hemen birbirinin aynısı olan düşmanları görüntü kirliliğine yol açıyor. Kombolar esnasında şahit olduğumuz efektler, oynayanı çokta fazla etkilemiyor. Özellikle ekranın büyük kısmını kaplayan harita, güç barı, kombo sayısı gibi göstergeler, savaş alanı için küçük bir yer bıraktıklarından, sinir bozucu olabiliyorlar. Ses konusunda ne desek yalan olur. Aynı düşmanı yüzerce kez öldürdüğümüz için aynı sesi de yüzlerce kez duymak zorunda kalıyoruz. Seslendirmeler fena olmasa da oyun içinde sürekli aynı sözlerin tekrarlanması pek olumlu düşünce yaratmıyor insanda. Çoklu oyuncu modu ile biraz olsun iyimser yaklaşmaya başladığım oyunda, aynı makine üzerinden iki kişinin oynayabimesi çok güzel. 

Aynı tuşa binlerce kez basmak ve tek başına bir orduyu yok etmek üzerine kurulu olan oyunun tekrar oynanabilirliği ister istemez düşüyor. Bol hareket ve sınırsız aksiyon içeren Samurai Warriors’ın kendini fazlasıyla tekrar etmesi en büyük sorunu olsa da, savaş alanını masalcılığa kaçarak tasvir etmesi kendini sevdirebilir.

Exit mobile version