Hepimiz sayısız savaş oyunu oynamışızdır. Her birinde de sayısız asker
sınıfına rastlamış ve özelliklerinden maksimum düzeyde faydalanmaya
çalışmışızdır. Özellikle bu durum, taktiksel aksiyon oyunlarında geçerlidir.
Genelde, yanımıza farklı yeteneklere sahip 3-4 adam alır ve görevlerde stratejik
düşünerek onlardan maksimum verim almaya çalışırız. Zevke göre, asker tercih
etme ve yönetme durumu da değişir tabi. Kimisi savaş alanında agresif olmak ve
önüne geleni yıkmak ister, bu yüzden de ağır makinalı ve taramalı silahlar
kullanan askere öncelik verirler. Kimisi de, sessiz ve derinden iş bitirmeyi
tercih eder ve kullanımı da bilhassa zevkli olduğu için keskin nişancıları
tercih eder. Uzak mesafelerden, tek bir atışla düşmanı indirmek, aksiyon
oyuncularına ayrı bir heyecan verir. İşte Sniper Elite de, keskin nişancılar
üzerine kurulu olan, her türlü ayrıntısıyla bir keskin nişancının kontrolünü ele
aldığımız yapım olarak karşımıza çıkacak.
Merminin sesi uzaktan hoş gelmez
2. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, Berlin’de cereyan edecek olan Sniper
Elite’te bir Amerikan keskin nişancısını kontrol ediyor ve birbirinden zorlu 28
görev boyunca başarılı olmaya çalışıyoruz. Berlin’in değişik bölgelerinde, zaman
zaman sıcak temaslara gireceğimiz gibi, bir yandan keskin nişancı olmamızın
verdiği özelliğe dayanarak uzaklardan, sessiz hareket ederek, kendimizi belli
etmeden bitirmemiz gereken işler çoğunlukta olacaklar. Sniper Elite, 3. şahıs
görünümünden oynanacak.
Görevler sırasında gözümüzü dört açmamız gerekecek. Zira, bir keskin nişancı,
kendine düşmanlar tarafından kolay tespit edilemeyecek ve düşmanı rahat bir
şekilde avlayacak noktalar bulmak zorunda. Sniper Elite’te de temel mantık bu iş
üzerine kurulmuş durumda. Gizli olmamız şart, ayrıca kendimize sota bir mekan
bulduktan sonra, düşmanı vurduğumuzda, taktir edersiniz ki tüfeğimizden bir ses
çıkacak ve düşmanın da dikkatini çekmiş olacağız. Bu yüzden, bir kere
kullandığımız bir noktayı defalarca kullanamayacak ve yaratıcı olmak durumunda
kalacağız. Çünkü düşman, duyduğu ses üzerine merminin nerelerden geldiğini
hesaplayabiliyor ve orayı kontrol etmek amacıyla destek birim çağırıp
yollayabiliyor. Gizli olmanın yanında, hareketli olmamız ve her an kendimize
yeni fırsatlar yaratmamız da gerekiyor.
Yapay zekanın, bu oyunda da önemi büyük. Sonuçta bizim stratejik bir görevimiz
var ve onlar da bizi durdurabilmek için bu şekilde davranmak durumundalar.
Yapımcıların verdiği bilgilere dayanarak, o anki olaylara göre düşman askerleri
değişik reaksiyonlar gösterecekler. Her görevde bu sabit kalmayacak, devamlı
değişik davranacaklar. Ağır ateş altında oldukları zaman siperlere
saklanabilecek, ya da kendilerini o anda kalabalık bir ordu olarak görmüşlerse,
o zaman üzerimize sağlam bir saldırı gerçekleştirebilecekler. Şarjörleri bittiği
zaman, devamlı suretle kendilerine bir siper bulacak ve değişim işlemini orada
gerçekleştirecekler. Hatta, deneme aşamasında oyuncuların gözlemlediği bir
duruma göre, düşman askerleri, yaralı arkadaşlarına yardım edebilmek adına ilk
önce bölgeyi kontrol altına alıyorlar ve daha sonra bir adam yaralı askeri
sırtına alıp tedaviye götürürken, diğeri de onları korumak üzere düşmana karşı
koymaya devam ediyor. Bu gibi ayrıntılar, oyunu da heyecanlı ve gerçeğe yakın
kılıyor.Dürbün, Göz, Arpacık…
Görev başlarında gösterilen videolarda, o anda bulunmakta olduğumuz mekanın eski
görüntüleri gösteriliyor ve böylece göreve başlamadan önce bulunduğumuz mekan
hakkında ön bir bilgiye sahip olabiliyoruz. En kritik özelliklerden birisi,
bölüm başında isteğimize göre seçebileceğimiz zorluk dereceleri. 4 değişik
zorluk derecesi bulunuyor; Rookie, Cadet, Marksman ve Sniper Elite. Seçtiğimiz
zorluk seviyesi, oyunun simülasyon seviyesi ile doğru orantılı olacak. Şöyle ki;
en kolay seviyede oynuyorsak, tüfeğimiz ile hemen bir zoom yapıp, crosshair’i de
adamın kafasına doğru getirip ateş etmemiz yeterli olacak. Ancak, zorluk
seviyesini arttırdığımız zamanlarda, gerçek bir keskin nişancının aynen hesap
etmesi gereken birçok özellik de devreye girmiş olacak, savaş alanında bunları
göz önünde bulundurarak hareket etmemiz gerekecek.
Bu özelliklerden şu şekilde bahsedebiliriz; ateş edeceğimiz zaman rüzgarın
yönünü hesap etmemiz gerekiyor. Daha da önemlisi ise kendi fiziksel durumumuz.
Ateş edeceğimiz zamanlarda, vücudumuzun o anki durumu, kalp atış seviyemiz ve
hatta ciğerlerimizde hava olup olmadığı da çok önemli. Kalbimiz, çatışmadan
ötürü ya da o anki strese göre çok çarpıyorsa, ellerimiz titreyebilir ve düzgün
bir nişancılık yapamayabiliriz. Aynı durum, ciğerlerimizde hava olup olmadığıyla
da bağlantılı. Nefesimizi, ciğerimiz boşken tuttuğumuz zaman vücudumuz katı
kesilir ve kımıldamayız. Bu zamanı iyi değerlendirmeli ve bu göre etkili bir
atış gerçekleştirmeliyiz. İşte, oyunun zorluk seviyesini arttırdığımız
zamanlarda daha da renkli hale gelecek ve gerçekten de keskin nişancılık
yaptığımızı hissediyor olacağız.
Görevlerin bazı yerlerinde, avcılık yapmaktan daha farklı işler ile de
uğraşmamız gerekecek. Bazı durumlarda zamana karşı mücadele edecekken, yaralı
arkadaşımızı uygun yere zamanında taşımak gibi işlerimiz de olabilecek. Bir
yerden diğerine sağ salim varmak da diğer bir görev türü. Bunların dışında,
keskin nişancılık hünerlerimizi, konvoyumuzu korumak ya da önemli bir kişiyi
indirmek gibi işlerde kullanmamız gerekecek. Ayrıca görev esnasında
ilerlediğimizde, olayların akışına göre gerçek zamanlı olarak yeni görevlerle
karşılaşabilecek ve onları başarmak için de uğraşabileceğiz.
Sadece tüfek yok
Kullanabileceğimiz farklı tarzda keskin nişancı tüfekleri bulunacak. Hepsinin
kendine has özellikleri olacak ve bölümün durumuna göre tercih etmemiz
gerekenler olabilecek. Bunların yanında diğer silahlar ve eşyalar da
unutulmamış. Üzerimizde nişancı tüfeğimizle birlikte bir adet tabanca sabit
olarak bulunacak. Ek olarak, yanımızda bir başka silah daha taşıyabiliyoruz.
Yakın mesafe çatışmalarında, gerektiğinde üzerimizde varsa makinalı tüfeğimizi
çıkartıp çatışabiliyoruz. Aksesuarlar olarak, sis ve el bombalarımız da var.
Burada şundan da bahsetmekte fayda var; zorluk seviyesi arttırıldığında bombanın
patladığı zaman çevreye vereceği hasar alanı da artıp azalabiliyor. Ölü
düşmanların üzerlerini araştırıp, onların silahlarını ve ihtiyaç duyuyorsak
mermilerini alabiliyoruz. Cesetleri, diğerlerinin görmemesi için taşıyıp
saklayabilme özelliğine de sahibiz. Başka bir düşman, arkadaşının cesedini
gördüğünde tüm birliğini ayağa kaldırabiliyor ve böylece başımız daha çok
askerle belaya girebiliyor.Sağlığımızı düzeltmek adına, yanımızda taşıyabileceğimiz bandajlar ve sağlık
paketleri de bulunuyor. Tüfeğimizi sadece düşmanlara değil, kendimize avantaj
yaratmak adına diğer çevre öğelerine karşı da kullanabiliyoruz. Bir aracı
patlatmak için onun benzin deposuna isabetli bir atış yapmak yeterli. Bunların
yanında, ayak bölgesine ateş edip askerleri etkisiz hale getirebilir ya da
belinde bomba olan bir askerin beline nişan alıp onu havaya uçurabiliriz. Eğer
TNT’ye sahipsek, gizli hareket ederekten bir aracın altına TNT yapıştırabilir ve
sonra da onu zevkle havaya da uçurabiliriz.
Yapılan gözlemlere göre, oyunun grafikleri uzak mesafe yerler baz alındığında
gayet güzel gözüküyorlar, ancak tüfeğimiz ile zoom yapıldığı zamanlarda,
texture’larda bozulmalar olabildiği görülmüş. Yalnız, çevrenin grafiksel olarak
oyuna yansıyacak olması güzel bir ayrıntı. Kullanabileceğimiz dürbünümüz de var,
tüfeğimizin üzerindeki dürbüne göre daha geniş bir alanı gözlemleyebiliyor ve
bir sonraki adımımızı ne şekilde atacağımız hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz.
Yağmurlu bir hava varsa, dürbünümüz ıslanacak ve görüşümüzde problemler
oluşabilecek. Uzak mesafelerden ya da kafalara doğru yaptığımız isabetli
atışlarda, mermi kamerasına geçilecek ve slow motion durumunda düşmanı vuruşumuz
anı anına karşımızda olacak. Bu görüntüler, oyuna daha renkli bir hava katacak
ve gerçekten sniper moduna girmiş olacağız.
Son mermiyi dikkatli kullanmak
Görev sıralarında bizden başka sniper’lar da bulunacak. Başarılı olmaya
çalışırken, bir yandan gizliden gizliye onlarla da kapışıyor olacağız.
Gerçekleştirdiğimiz önemli öldürme durumları ekstra puanlar alacağız. Direk
kafadan vurma, uzak mesafeden isabet ettirme ya da bir mermi ile birden fazla
kişiyi indirdiğimiz durumlarda, ekranımızda çeşitli mesajlar gözükecek ve ekstra
puanlar ile ödüllendirileceğiz. Birden fazla kişi LAN üzerinden de
oynayabilecek, cooperative modu sayesinde daha zevkli bir oynanış da elde
edilebilecek. Cooperative modunda, bir kişi sniper olurken, diğeri de onu
koruyan asker görevinde olacak.
Gerçek bir keskin nişancılık deneyimi yaşamak için Ekim ayını beklememiz
gerekiyor. Sniper Elite, PC’nin yanında PS2 ve Xbox için de piyasalardaki yerini
alacak.