Samuel Fisher, Amerikan hükümetinin ulusal güvenlik bürosunun en gizli birimi olan Third Echelon’un eski üyesi. Splinter Cell programının ilk üyelerinden.
Sam Fisher, gizlilik sanatı konusunda bir uzman, karanlığın olduğu her yerde Fisher, kendisini gizleyecek yöntemler bulabilir. Aynı zamanda şehir içi savaş taktikleri konusunda inanılmaz bilgili olan Fisher, iki elini de aynı dominantlıkta kullanabilir.
Krav Maga’yı iyi bilir, gece operasyonları konusunda ondan iyisi yoktur. Fisher çevresinde bulunan herhangi bir silahı maksimum etkiyle kullanabilir.
1957 Doğumlu olan Fisher, Towson Maryland’de doğmuştur. Onlarca yerde onlarca askeri operasyona katılan Fisher, Third Echelon’a girmesi ile birlikte bir daha dönüşün mümkün olmadığı vahşi ve intikam dolu bir hikayeye atılmıştır.
Splinter Cell: Blacklist, Ubisoft’un sevilen Splinter Cell serisinin uzun zamandır beklenen yeni oyunu. Her türlü cefayı çekmiş Sam Fisher’ın hikayesinin son halkası.Blacklist, Splinter Cell: Conviction’da Patricia Caldwell’in Amerikan Başkanı olmasının ardından Third Echelon’ı kapatıp yeni bir birim olan Fourth Echelon’u hayata geçirmesiyle başlıyor.
Farklı birimlerden toplanan ve farklı yeteneklere sahip pek çok ajandan meydana gelen Fourth Echelon, eski Third Echelon ajanı Sam Fisher’ın yönetimi altında bir birim ve Patricia Caldwell’in insiyatifiyle kurulduğu için ona bağlı diyebiliriz. Blacklist ise, Fourth Echelon’u “The Engineers” isimli bir terörist grubuyla karşı karşıya getiriyor.
Sabırsızlıkla beklediğimiz Blacklist’in hikayesi, The Engineers olarak bilinen terörist bir grubun, “Blacklist” ismini verdiği zamanlı saldırılarıyla başlıyor. Caldwell ise bu tehdite karşı, Fourth Echelon’u görevlendirip, Fisher’ı bir kez daha görev başına getiriyor.
Öncelikle, artık ortada daha karanlık bir Splinter Cell var, en azından benim şimdiye kadar anladıklarımdan yaptığım çıkarımlar bu şekilde, Sam Fisher’ın başından bunca şey geçtikten sonra eski esprilerini tekrar yapabilecek durumda olacak mı bunu gerçekten merak ediyorum. Fourth Echelon, Sam Fisher’ı bir lider konumuna getirirken, Fisher’ın eski dostu Anna “Grim” Grimsdottir gibi eski karakterlerin de dönüşünü göreceğiz, bunun yanında Andriy Kobin, Victor Coste, Isaac Briggs gibi Conviction karakterleri de geri dönüyor.
Blacklist, teknik anlamda çok ciddi yenilikler içermiyor gibi. Oyun motoru olarak Unreal Engine 2.5’in oldukça modifiye edilmiş bir versiyonu Havok Physics ile birlikte kullanılıyor. Oyun mekaniği olarak ise Killing in Motion isimli yepyeni bir element geliyor. Killing in Motion, adından anlayabileceğiniz gibi hareket halinde hedefleri akıcı bir şekilde yok edebilmenizi sağlıyor.
Killing in Motion yanında bir de Kinect entegrasyonu özelliği var ki o enteresan olabilir, Kinect entegrasyonu sayesinde bağırarak düşmanların dikkatini dağıtabileceksiniz.
Wii U’da ise oyun kontrol cihazının dokunmatik ekranını bir arayüz olarak kullanarak, Fisher’ın kolunda bulunan OPSAT cihazının görevini görüyor.
Blacklist oldukça hızlı bir başlangıç yapıyor, uçağımızı geliştirerek başlıyoruz ardından kontrol panelini kullanarak zorluk derecesini belirliyoruz, ilk etapta seçebileceğimiz 10 adet farklı silah var. İlk bölüm Irak’ta geçiyor, uçağa atlayıp gidiyoruz, eğer paranızı benim gibi uçağı donatmak için harcarsanız silah çeşitlendirmelerinden mahrum kalabilirsiniz.
Mirava Irak, ilk bölümümüz. Uçaktan indikten sonra önce hareket edeceğimiz alanı uzaktan sniper ile temizlememiz gerekiyor fakat bunu yaparken oyunun gizlilik özüne bağlı olarak ilerliyoruz.
Düşmanları elektrik silahı ile bayılttıktan sonra yine Splinter Cell’in klasik formülü olarak onları bir yere taşımanız şart yoksa arkadaşları fark edip sizi bulabiliyor. Hızlı ve etkili olmak Blacklist’te oldukça elzem bir durum, hem görünmemeli, hem de ölümcül olmalısınız, hem de zamanın kullanımını başarılı bir şekilde gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Yapay zeka oldukça iyi görünse de arada aptal aptal bakan ya da dolaşan adamlara denk gelmeniz mümkün. Silahlarınızı da tanımalısınız. Mesela bir elektrikli şok tabancasının şarj süresi olduğundan bu silahla iki kişiye saldırmamalısınız.
Fisher’ın akrobatik ve ölümcül hareketleri devam ediyor, pencere kenarlarından bilimum adam aşağı atma gibi hareketlerimiz hala var. Bir noktaya saldırdığınızda çevresindekilerin görmediğinden ise kesinlikle emin olmak gerekiyor yoksa anında sizi bulup öldürüyorlar. Dikkatimi çeken şey ve rahatsız eden çevre ile etkileşimin çok üst seviyede olmaması. Ancak varilleri ya da lambaları patlatabiliyorsunuz. Ayrıca mermileriniz duvarlara isabet ettiğinde oldukça gerçekçi bir toz bulutunun da kalktığını söylemeden edemeyeceğim.
Oyunun en vurucu kısımlarından biri Fourth Echelon üssünü tamamen kontrol edebiliyor oluşunuz, Paladin isimli üssümüz, çeşitli güncellemeler ile değiştirilebiliyor, güçlendirilebiliyor. Co Op, Solid Mission, Split Screen gibi pek çok oyun modu var.
Blacklist, 2010 yılında Jade Raymond tarafından ilk duyurulduğunda büyük bir heyecanla karşılanmıştı. Serinin hayranlarının bu heyecanı Sam Fisher’a hayat veren Michael Ironside’ın geri dönmeyeceğini öğrendiklerinde biraz sönse dahi, yeni bir Splinter Cell oyunu, yepyeni bir hikaye anlamına geldiği için, Blacklist bizleri hayal kırıklığına uğratmayacak gibi görünüyor.
Kuzey Amerika’da 20 Ağustos’ta Xbox 360, PlayStation 3, Wii U ve PC için, Avrupa’da ise 23 Ağustos’ta çıkacak Blacklist’in Wii U versiyonu İngiltere’de 23 Ağustos’ta çıkacak.